Makalelerimiz

Alacağın Temliki (Devri) Sözleşmesi

Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu, uzman avukat kadrosuyla alacağın temliki konusunda hukuki hizmet vermektedir. Alacağın devri olarak da bilinen temlik işlemi, önemli prosedürler içermektedir. Bu sebeple Borçlar Kanunu kapsamındaki şartlar ve sonuçlar dikkatle incelenmelidir. Alacağın temliki işlemi için sorun yaşamadan önlem alınmasıi çin alanında uzman bir avukattan destek almanız önerilir.

Alacağın Temliki (Devri) Nedir?

Alacağın temliki, Borçlar Kanunu’nun Genel hükümlerinde beşinci ve son bab’da “Alacağın Temliki ve Borcun Nakli” başlığı altında, borcun nakli kurumu ile birlikte kaleme alınmıştır.

Alacağın temliki, A kenar başlığı altında düzenlenmiştir. BK. m. 162 ile 172 arasında yer alan bu hükümler, 1- Şartları (BK. m. 162-164), ll- Temlikin Hükümleri (BK. m. 165-171), Ill- Özel Hükümlerin Mahfuziyeti (BK. m. 172) olmak üzere üç başlık altında toplanmıştır.

Bu maddelerin içeriğinde alacağın temlikinin tanımı yapılmamıştır. Fakat maddelerin bir bütün olarak incelenmesinden sonra ortaya çıkan unsurlar dikkate alınarak alacağın temliki şu şekilde tanımlanabilir; alacaklı ile alacağı devralan üçüncü şahıs arasında, borçlunun rızasına ve bilgisine ihtiyaç duyulmaksızın yapılabilen ve kazandırıcı tasarrufi işlem niteliğini haiz, şekle bağlı bir akiddir ya da kanun veyahut mahkeme kararıyla gerçekleşen bir devirdir.

Alacağım Temliki (Devri) Nasıl Yapılır?

Alacağın temlikinin yapılma şekli alacaklının mevcut durumuna göre değişmektedir. İlk ihtimalde alacaklı, alacağını icra takibine konu etmiş olabilir. Bu ihtimalde dosya icra müdürlüğündedir ve alacaklı kişi icra müdürlüğüne başvurmalıdır. Bu şekilde güncel icra dosyası alacağını temlik yani devrettiğine ilişkin dilekçe verir.

Bu temlik işleminin dosyadaki diğer taraflara bildirilmesi gerekmektedir. Alacağı temlik yani devralan alacaklı ve devreden kişi, dosyaya temlik harç ve masraflarını ödedikten sonra temlik işlemi gerçekleşecektir.

İkinci ihtimalde ise alacak hakkında icra takibi yapılmamış olabilir. Bu kez yazılı ispat şartı gereği temlik veren ve alan kişilerin aralarında bir temlik sözleşmesi yapılması yeterli olacaktır.

Alacağın Temliki Çeşitleri (Türleri) Nelerdir?

BK. m. 162 ve 163 alacağın sözleşme ile devredilmesine ilişkin hükümlerdir. BK. m. 164 ise, alacağın kamın hükmü gereği veya bir mahkeme kararı aracılığıyla başkalarına geçtiği kanuni ve kazai temlike ilişkin bir hükümdür.

BK. m. 164’ten sonra 172. maddeye kadar olan hükümler de iradı temlike ilişkin olan hükümlerdir. İradı temlikten maksat, bir borç ilişkisinden doğan alacak hakkının tamamının veya bölünebilir nitelikte ise bir kısmının, alacağı devredenle devralan arasında gerçekleştirilen hukuki muamele ile devredilmesidir.

Alacağın temlikinin bir türü olan rızai temlik halinde, borçlunun muvafakati ve rızası olmaksızın devreden eski alacaklı ile devralan yeni alacaklı arasında kanunda bahsedilen şekle uygun bir temlik sözleşmesinin yapılmasıyla alacak hakkının devri sağlanabilmektedir.

Kanuni temlikte ise artık ne borçlunun ne de alacak hakkı sahibinin rızasına ve muvafakatine ihtiyaç yoktur. Kanuni temlikte, alacak hakkının herhangi bir şekil şartı söz konusu olmaksızın kanunda belirtilen hallerde yeni alacaklıya geçmesi söz konusudur. O halde kanuni temlik, temlik edenin herhangi bir irade beyanına ihtiyaç olmaksızın birtakım olayların meydana gelmesiyle birlikte kanun hükmü gereğince alacak hakkının bir kimsenin malvarlığından çıkarak başka bir kimsenin malvarlığına geçmesi şeklinde tanımlanabilir.

Kanuni temlik ancak kanunda öngörülen hallerde ortaya çıkar. Borçlar Kanununda düzenlenmiş olan en genel kanuni temlik hali ise madde 109’daki “kanuni halefıyet” halidir.

Kural olarak üçüncü şahıslar tarafından yapılan ifa borcu sona erdirir ama kanunda öngörülen bazı hallerde üçüncü şahsın ifası alacaklıyı tatmin eder ancak bununla beraber borcu da sona erdirmez.

Bu durumda borçlu, borcuyla sorumlu olur ve alacak hakkı ifayı gerçekleştiren üçüncü şahsa kanun gereği intikal eder. Bu intikale yani alacak hakkının ifayı yapan üçüncü şahsa geçmesine “halefiyet” denir.

Alacağın Temlikinin Şartları Nelerdir?

Esasa İlişkin Şartlar

Alacağın temliki, alacaklının tek taraflı irade beyanı ile gerçekleşen bir olay olmadığı için alacağı devredecek olan (temlik eden) eski alacaklı ile alacağı devralacak olan (temellük eden) yeni alacaklının bu konuda anlaşmış olmaları gerekmektedir.

BK. m. 162/I’ de yer alan “borçlunun rızasını aramaksızın alacaklı alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir” hükmünden bu hususun anlaşılması mümkün değildir. Ancak alacağın temlikinin tek taraflı bir işlem olmadığı, alacaklı ile bu alacağı devralmak isteyen üçüncü kişi arasında mutlaka bir sözleşme yapılması gerektiği, BK. m. 163 ‘ün ” Akdin Şekli ” biçimindeki kenar başlığından anlaşılmaktadır.

Sözleşmenin konusu, alacağı devretmek isteyen eski alacaklının yerine alacağı devralmak isteyen üçüncü şahsın, yeni alacaklı olarak geçmesinden ibarettir. Bu sözleşmenin geçerli bir şekilde kurulabilmesi veya hüküm ve sonuçlarını doğurabilmesi için temlike konu olan alacağın borçlusunun bu sözleşmeye katılması, muvafakat etmesi, yahut temlik işleminden haberdar edilmesi gerekmemektedir.

Neticede alacağın temliki de bir tür sözleşme olduğundan tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarına ihtiyaç bulunmaktadır. Sadece alacağı devretmek isteyenin irade beyanı ile (İcap) alacağın temliki sözleşmesi kurulamaz.

Devralan tarafın da, sarih ya da zımni irade beyanına ihtiyaç vardır. Alacağın temliki sözleşmesinin sebebe bağlı olup olmadığı tartışmalıdır.

Alacağın temlikinin soyut olduğunu savunan görüşe göre her kazandırıcı işlem gibi elbette ki alacağın temlikinin de sebebi olacaktır. Bu hukuki sebep de genellikle ifa sebebi, bağışlama, teminat veya kredi sebebi olmaktadır.

Bu temlik sebebinin bilinmesi alacağı devredenle devralan arasındaki ilişkiyi anlamamıza yardımcı olur. Fakat alacağın temliki işlemi, bu sebebin geçerliliğine veya mevcudiyetine bağlı değildir.

Temlik işleminin temelindeki sebep gerçekleşmemiş veya geçerli bir şekilde meydana gelmemiş olsa bile alacağın temliki işlemi yine de geçerli olur.

Şekle İlişkin Şartlar

Borçlar Kanunu m. 163/I’e göre; “Tahriri şekilde yapılmış olmadıkça alacağın temliki muteber olmaz”.

Yani alacağın temliki sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Kamın metninden de anlaşılacağı üzere, kanunun aradığı yazılı şekil adı yazılı şekildir. Resmi şekil değildir. Ancak kanunda adi yazılı şeklin kastedilmiş olması da temlik sözleşmesinin resmi şekilde yapılmasına engel teşkil etmez Taraflar, sözleşmeyi resmi şekilde yapmayı da kararlaştırabilirler.

Taraflar, yazılı şekle tabi bir sözleşmenin resmi şekilde yapılmasını kararlaştırabilecekleri gibi şekle tabi olmayan bir sözleşmenin de yazılı şekilde yapılmasını kararlaştırabilirler. Ancak taraflar, kanuni şeklin kuvvetini ve etkisini iradı şekilde zayıflatamazlar. Şu halde yazılı şekilde yapılmayan temlik sözleşmesi geçerli değildir. Bu durumu hakim re’sen nazara alır.

Alacağın temliki yazılı şekle bağlı olmasına rağmen, alacağın temliki vaadi, BK. m. 163/II’ye göre herhangi bir şekil şartına bağlı değildir. Normalde bu hususun BK. m. 22/II’ye aykırı olduğu düşünülebilir. BK. m. 22/II’ye göre

“Kanun iki tarafın menfaatleri için bu akdin sıhhatini bir nevi şekle riayet etmeye tabi kıldığı takdirde, bu şekil o akdin yapılması taahhüdüne de tatbik olunur”.

Bu hükme göre herhangi bir akdin yapılması kanunen belli bir şekle tabi tutulmuşsa o akdin vaadi de aynı şekle tabidir. Ancak bu durumda alacağın temlikini vadetmek de bir temlik olarak değerlendirildiğinden bu kural geçerli değildir.

Alacağın Temliki Hangi Şartlarda Geçerlidir?

Temlik veren ve alanın karşılıklı irade beyanlarının uyuşması gerekmektedir. Bu şekilde yapılan sözleşmenin ise yazılı olması gerekmektedir.

Yazılı şekle riayet edilmeden yapılan bir temlikin, temlik edenin sonradan yapacağı ikrar veya kabul ile geçerli hale gelmesi mümkün değildir. Binaenaleyh, temlikin yazılı şekilde yapılması bir geçerlilik şartıdır, ispat şartı değildir. Devredenin, bu sözleşmeye geçerlilik kazandırması için, yeniden ve şekle uygun bir sözleşme yapması gerekir.

Alacağın Temlikinde Yazılı Şekil Şartı

Türk Borçlar Kanunu uyarınca alacağın temliki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekil şartı aranmaktadır. Kanunun “tahriri” olarak nitelendirdiği bu şart, alacağın temliki (devri) için öngörülmüş bir geçerlilik şartıdır. Yani yazılı olarak yapılmayan alacağın temliki sözleşmesi geçersiz olacaktır.

Alacağın Temlik Sözleşmesiyle Devralana Geçen Haklar

Alacağın temliki işleminin asli neticesi, temlik sözleşmesi uyarınca temlik edilen alacağın, devredenin malvarlığından çıkıp, devralanın malvarlığına geçmesidir. Bu işlem neticesinde, devreden, devre konu olan alacak hakkı üzerinde tasarruf yetkisini kaybeder. Dolayısıyla devredenin artık alacağı tahsil etmek, borçluyu ibra etmek veya alacağı tekrar başka bir şahsa devretmek gibi bir takım tasarruf yetkisinin mevcudiyetini gerektiren işlemleri yapabilme imkanı kalmamıştır.

Buna karşılık, devralan, alacak hakkı üzerinde tasarruf yetkisinin mevcudiyetini gerektiren bir takım işlemleri ( devir, tahsil, ibra gibi) yapabilir.

Devreden, aynı alacağı ikinci bir defa devrederse, karşı taraf, ilk temlikten haberdar olmasa bile, iyiniyetli olsa dahi, alacağı iktisap edemez. Çünkü ilk temlik geçerli olup, bu temlikle birlikte devredenin alacak üzerindeki hak sahipliği ve dolayısıyla tasarruf yetkisi sona erdiği için, ikinci temlik geçerli olmaz. Aynı hakların devrinden farklı olarak, alacağın temlikinde tasarruf yetkisinin olmamasına karşı iyiniyet korunmamıştır.

Alacağın Temliki Halinde Taraf Sıfatı

Alacağın temliki işlemi, üç köşeli bir ilişki olduğu için birden fazla kişiyi ilgilendirir. Alacağı devreden, devralan, borçlu ve üçüncü kişiler bu temlik işlemi ile ilgilenirler ve temlik işleminin hüküm ve sonuçlarından etkilenirler.

Temlik işlemiyle bunlar arasında birtakım yeni ilişkiler doğar. Bunların aralarında bazı haklar, yetkiler ve sorumluluklar ortaya çıkar.

Alacağın Temliki Sözleşmesi Örneği

ALACAĞIN TEMLİKİ SÖZLEŞMESİ

TEMLİK EDEN :

ADRES :

VERGİ DAİRESİ :

VERGİ NO :

TEMELLÜK EDEN :

VEKİLİ : Av. Çağrı AYBOĞA

ADRES :

VERGİ DAİRESİ :

VERGİ NO :

MUHATAPLAR :1-

KONU : Muhataplar (borçlular) nezdinde temlik eden (alacaklı) lehine doğmuş, …………….. İcra Müdürlüğü’nün …./ ….. E. ve …../…..E. sayılı icra dosya alacağının, tüm ferileriyle birlikte Temellük edene aşağıdaki şartlarla temlik edilmesidir.

TEMLİK ŞARTLARI :

  1. Temlik eden ……………., Muhataplar ……………… ve TİC.LTD.ŞTİ ile …………… nezdinde doğmuş, ………. İcra Müdürlüğü’nün …….. E. ve ………….. E. sayılı icra takip dosyalarına konu alacağının tamamını, ……………TL (…………………………………….TürkLirası) bedelle fer’ileri ve teminatları ile birlikte Temellük Eden ……………….. ’ye gayrikabili rücu olarak devir ve temlik ettiğini beyan, kabul ve taahhüt eder.
  2. Temlik eden, işbu sözleşmeyi imzaladığı tarihte muhataptan yukarıda belirtilen şekilde alacağı bulunduğunu ve temlik konusu alacağını daha önce başka bir gerçek ya da tüzel kişiye temlik etmediğini ve üzerinde rehin, haciz gibi herhangi bir takyidat bulunmadığını beyan, kabul ve taahhüt eder.
  3. Temlik eden, işbu temlik ile yukarıda belirtilen muhatap nezdinde doğmuş ……… İcra Müdürlüğü’nün ….. E. ve …. E. sayılı icra takip dosyalarına konu alacağını ferileri ile birlikte temellük eden …..’ye gayrikabili rücu olarak devir ve temlik ettiğini, böylelikle ……………… TL tutarındaki borcunun ferileriyle birlikte ödeninceye kadar, alacak üzerinde herhangi bir hakkının kalmadığını ve bütün hakların talep, tahsil ve ahzükabz yetkisinin Temellük Eden ……’ye geçtiğini beyan, kabul ve taahhüt eder.
  4. Temlik eden, temlike konu alacağın ve dolayısı ile icra takip dosyalarının tahsil kabiliyeti bulunup bulunmadığını hiç bir surette temlik alana garanti etmemektedir. Alacağın muhataplardan tahsil edilememesi durumunda, temlik edenin bu hususta herhangi bir taahhüdü, sorumluluğu yoktur ve olmayacaktır.
  5. İş bu temlik sözleşmesinin imza tarihinden sonra muhataplar tarafından açılacak veya muhataplara karşı temlik alan tarafından açılacak dava ve icra takipleri ile ilgili olarak tüm sorumluluk ve yetki, temlik alana geçmiş olup, Temellük Eden’ nin her türlü dava ve takip nedeniyle doğabilecek masrafları kendi uhdesinde kalacaktır.
  6. İşbu sözleşmenin uygulanmasından dolayı taraflar arasında doğacak her türlü ihtilaf halinde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, bu maddenin bir yetki sözleşmesi olduğunu taraflar beyan ve kabul ederler.
  7. İş bu sözleşme için yapılacak her türlü noter masrafı ile doğacak harç ve benzeri masraflar, temlik alan tarafından ödenecektir.
  8. İş bu alacağın temliki sözleşmesi, 8 (Sekiz) maddeden ibaret olup, …./……../2023 tarihinde taraflarca imza altına alınmıştır.

Av. Çağrı AYBOĞA

Alacağın Temlikinde Zamanaşımı Kavramı

Borçlu, alacak hakkını ortadan kaldıran olayları def‟i olarak ileri sürebilir. Nitekim mevcut olmayan bir alacağın temliki söz konusu olamaz. Bunun dışında, bazı durumlarda alacak üzerinde ifaya ilişkin sorunlar çıkabilir.

Alacak zamanaşımına uğramış, ifa sonradan imkânsız hale gelmiş, alacağın bağlı bulunduğu bozucu şart ortaya çıkmış veya takas işlemi gerçekleşmiş olabilir. Bu gibi durumlarda da borçlu, BK. md. 167/1 hükmü uyarınca, hem alacağı devredene, hem de alacağı devralana karşı def‟i ileri sürebilmektedir.

BK. md. 125’deki kurallara göre, zamanaşımına uğramış bir alacağın hukuki niteliği değişerek, söz konusu borç, eksik borç halinde geleceğinden; borçludan, bu borcun ifası istenemez. Dolayısıyla böyle bir ifanın borçludan talep edilmesi halinde borçlu, söz konusu borcun zamanaşımına uğradığı def‟ini hem alacağı devralana hem de devredene karşı ileri sürebilmektedir.

Temlik Harç ve Masrafları Nelerdir?

Alacağın temliki işlemlerinde ödenecek harç ve masraflar temlik bedeli üzerinden hesaplanır. Buna göre temlik bedelinin Binde 8,25 damga harcı, Binde 0,99 imza harcı ile değerli kağıt ve yazı ücreti masrafları ödenmelidir. Bu masrafların kim tarafından ödeneceğini taraflar kararlaştırabilecektir. Uygulamada temlik masrafları genelde devreden tarafından ödenir.

Temlik Beyanı Nerede Verilir?

Alacağın temlikinin beyanının verileceği yer alacaklının mevcut durumuna göre değişmektedir. İlk ihtimalde alacaklı, alacağını icra takibine konu etmiş olabilir. Bu ihtimalde dosya icra müdürlüğündedir ve alacaklı kişi icra müdürlüğüne başvurmalıdır. Bu şekilde güncel icra dosyası alacağını temlik yani devrettiğine ilişkin dilekçe verir. Yahut alacak hakkında icra takibi olmayabilir. Bu kez noterde temlik beyanı verilerek temlik işlemi gerçekleşebilir.

Doğmamış Alacağın Temliki Nedir?

Mevcut bir alacağın temlikinde, temlik konusu alacak hakkı, bir tasarruf işlemi niteliğini haiz olan yazılı temlik sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte devralanın malvarlığına geçer.

Müstakbel alacakların temlikinde ise sözleşmenin yapıldığı anda henüz ortada bir alacak hakkı mevcut olmadığı için durum biraz daha farklıdır.

Müstakbel alacakların temlikinde, tasarruf işleminin yapıldığı an ile hüküm ve sonuçlarını doğurduğu an arasında bir ayrım yapmak gerektiği ifade edilmiştir. Buna göre, temlik işlemi, hükümlerini ancak alacak hakkının doğduğu anda doğuracaktır. Yani önceden yapılan tasarruf işlemi sayesinde, alacak hakkı, doğduğu anda başkaca bir işleme gerek kalmaksızın devralanın malvarlığına geçer.

Alacak hakkı doğmamışken, bu hak üzerinde tasarrufta bulunan hak sahibi bu işlemle bağlıdır. Tek taraflı olarak tasarrufundan dönemez.

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara