Makalelerimiz

Belirsiz Alacak Davası

Normal olarak bir alacak davasında davacı, alacağının miktarını belirler ve dava dilekçesinin talep sonucu kısmına da bu miktarı, davalıdan talep ettiği miktar olarak yazar. (HMK m. 105)

Belirsiz alacak davası, bu kuralla ilgili bir dava olup davacıya alacak tutarını belirleme konusunda birtakım faydalar sağlamaktadır.

Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını veya değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceğini veya bunun imkansız olduğu durumlarda, alacaklı, somut hukuki ilişkiyi ve tespit edebildiği asgari bir miktarı ya da değeri belirterek dava açabilmektedir. HMK m. 107’de düzenlenen bu hükme göre açılan davalar, belirsiz alacak davası olarak adlandırılmaktadır.

Belirsiz Alacak Davası Nedir?

HMK m. 107’de bu dava türü düzenlenmeden önce, talep sonucunun objektif olarak belirlenemediği hallerde, önce bir kısmi dava açılmakta, daha sonra alacağın geri kalan kısmı, karşı tarafın muvafakati ya da ıslah yolu ile aynı davada istenebilmekte veya davacı ek dava açmakta zorunda kalmaktaydı.

Bunun neticesinde de davacı; zamanaşımı, karşı vekalet ücreti, vakit kaybı gibi olumsuz durumlarla baş başa kalabiliyordu. Bu uygulamanın dezavantajlarını gören kanun koyucu, bu sakıncaları gidermek veya azaltmak için belirsiz alacak davasını düzenlemiştir.

Belirsiz Alacak Davasının Amacı ve Şartları

Yukarıda bahsettiğimiz sakıncaların giderilmesi amacıyla öngörülen belirsiz alacak davası; talep sonucunun tam ve kesin olarak belirlenemediği durumlarda, alacağın veya zararın baştan belirlenmediği ve ancak bir tahkikattan sonucunda tespiti mümkün olan alacaklar hakkında açılabilen bir dava türüdür.

Belirsiz Alacak Davası Şartları

Sağladığı bu faydalar neticesinde; alacağını kesin olarak belirleyemeyen veya belirleyebilecek durumda olmayan davacı belirsiz alacak davası açabilecek, bu sayede zamanaşımı, karşı vekalet ücreti, vakit ve nakit kaybı gibi faktörlerden etkilenmeyecektir. Lakin bu davayı açabilmek için kanun koyucu bazı şartlar öngörmüştür:

Belirsiz Alacak Davası ile Kısmi Dava Arasındaki Farklar

Bu iki dava arasındaki en önemli fark, davacının dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında göstermiş olduğu talep miktarıdır. (Örn; alacağın/zararın miktarı)

Bu iki dava arasında birbirlerine benzerlik gösteren kimi durumlar olsa da esasen bu davaların amacı ve şartları farklılık teşkil etmektedir. Bu iki dava arasında tespit yapılırken en önemli kriter; davacının, talep miktarının tamamının mı yoksa sadece dava dilekçesinde göstermiş olduğu miktarının mı hüküm altına alınmasını arzuladığıdır.

Davacı, alacağının belli bir bölümünü geçici dava değeri olarak dilekçesinde gösterse de alacağının tümünün hüküm altına alınmasını arzuluyorsa ikame ettiği dava belirsiz alacak davasıdır. Zira bu durumda dava dilekçesinde gösterilen meblağın değil de tüm alacağın hüküm altına alınması istenmektedir.

Belirsiz Alacak Davası ve Kısmi Dava Arasındaki Farklar

Kısmi davadaysa bunun aksine, davacı mahkemeden sadece dava dilekçesinde gösterdiği talep miktarının kararlaştırılmasını istemekte başka bir deyişle alacağın tamamının hüküm altına alınmasını istememektedir.

Dolayısıyla burada hakimin “taleple bağlılık ilkesi”ne istinaden kısmi dava dilekçesinde gösterilen meblağ ile bağlı olduğu kabul edilmektedir. Nitekim kısmi dava dilekçesinde davacı, dava açarken dava konusu değeri kesin ve tam olarak belirtmekte ve mahkemeye sunmaktadır.

Belirsiz Alacak Davası ve Manevi Tazminat

Doktrinde, manevi tazminat taleplerinin belirsiz alacak davası vasıtasıyla talep edilip edilemeyeceği hakkında zıt görüşler yer almakta, kimi yazarlar belirsiz alacak davası ile manevi tazminat istenebileceğini ifade ederken kimi yazarlar da tam aksini iddia etmektedir. Dolayısıyla burada Yargıtay’ın görüşünü esas almak en doğru seçim olacaktır. Yargıtay; ‘’manevi tazminatın bölünemezliği ilkesi’’ni belirsiz alacak davası bakımından da kabul etmekte başka bir deyişle, manevi tazminat davasının kısmi dava olarak açılamayacağını kabul ettiği gibi belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını da kabul etmiştir.

Emsal karara bakacak olursak;

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi – 2013/3004 Esas, 4066/2013 Karar

“… İş kazasında zarar gören davacı, davanın açıldığı tarihte manevi tazminat alacağının miktarını kendisi belirlediğinden, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu söylenemez. O halde manevi tazminat istemi manevi tazminatın bölünemezliği kuralına aykırı bir biçimde kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılamaz ve manevi zararın HMK’nın 107.maddesine göre dava yoluyla tespiti de istenemez…”

Belirsiz Alacak Davası Dilekçesi Örneği

“İŞ MAHKEMESİ SIFATIYLA”

ERGANİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

DAVACI : xxx

VEKİLİ : Av. Çağrı AYBOĞA

DAVALI :

DAVA : Belirsiz Alacak Davası

HARCA ESAS DEĞER : 11.500,00 TL.

AÇIKLAMALAR :

  1. Müvekkil xxx, 18.06.2001 ila 05.04.2011 tarihleri arasında Davalı Vakıf’ta hizmet akdi ile çalıştırılmıştır.
  2. Müvekkilin sigorta bildirimi yapılmamıştır.
  3. Müvekkil asgari ücretle çalıştırılmıştır. Aylıkları, Ergani …… Bankası üzerinden ödenmiştir. Yapılan ödemeler her zaman asgari ücretin de altında olmuştur. Bu nedenle ücret farkı alacağı olarak şimdilik 1.000,00 TL. talep etmekteyiz.
  4. Müvekkilim askere gitmek üzere işten ayrılmak zorunda kalmış, böylece kıdem tazminatına da hak kazanmış olup, kendisine kıdem tazminatı ödenmemiştir. Müvekkilin ekli terhis belgesinden anlaşılacağı üzere askere gitme tarihi 06.04.2011 tarihidir. Müvekkilin kıdem tazminatı alacağı için şimdilik 1.000,00 TL talep etmekteyiz.
  5. Müvekkil, 08.00 ila 17.00 saatleri arasında çalıştırılmış her yıl 7. aydan 12. aya kadar mesai çıkış saatleri akşam yemeğinden sonra saat 19.00’da tekrar başlamış, 23.00’e kadar devam etmiştir. Bu dönemlerde çalışma, haftanın 7 günü devam etmiştir. Fakat bu fazla çalışmaların karşılığı ödenmemiştir. Fazla mesai ücreti alacağı olarak şimdilik 3.000,00 TL talep ediyoruz.
  6. Müvekkil, her yıl 7. aydan 12. aya kadar hafta tatil günlerinde de 10.00 ila 22.00 saatleri arasında çalıştırılmış ve kendisine hafta tatili ücreti ödenmemiştir. Hafta tatili ücreti alacağı olarak şimdilik 2.000,00 TL talep ediyoruz.
  7. Müvekkile yıllık izinleri kullandırılmamıştır. Yıllık izin ücreti alacağı olarak şimdilik 3.000,00 TL talep ediyoruz.
  8. Müvekkil tüm resmi tatil günlerinde ve 28 Ekim ile dini bayram arifelerinde tam gün çalıştırılmıştır. Hatta Temmuz – Aralık dönemine denk gelen resmi tatil günlerinde yukarıda belirttiğimiz şekilde saat 23.00’e kadar çalıştırılmıştır. UBGT alacağı olarak şimdilik 500,00 TL talep ediyoruz.
  9. Müvekkile asgari geçim indirimi ödenmemiştir. AGİ alacağı olarak şimdilik 1.000,00 TL. talep ediyoruz.
  10. Söz konusu hizmet akdine bağlı çalışmaları yargılama esnasında ispat edeceğiz.

HUKUKİ NEDENLER : 6100 SK, 1475 SK, 4857 SK, 507 SK, 5510 SK ve sair mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER : Davalı işyerindeki davacı dosyası, Tanık Beyanları (Tanık listesi bilahare sunulacaktır.), kolluk araştırması, bilirkişi incelemesi, ve sair tüm yasal deliller

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

  1. Fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere Belirsiz alacak davamızın kabulü ile davacının, yukarıda sıraladığımız işçilik alacak ve tazminatlarının hesaplanarak davalı tarafından ödenmesi gerektiğinin hüküm altına alınmasına,
  2. Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine,

Karar verilmesini vekaleten talep ederim.

Saygılarımla.

16/08/2016

Davacı Vekili

Av. Çağrı AYBOĞA

Ek:

  1. Vekaletname
  2. Terhis Belgesi

Belirsiz Alacak Davası Nasıl Açılır?

Alacak davası açarken uygulanan prosedüre ek olarak; dava dilekçesinde talep sonucunun belirlenemediğinin veya belirlenmesinin imkansız olduğundan bahisle talep miktarı gösterilmesi gerekmektedir. Bu talep miktarının, yukarıda da belirtildiği gibi tam ve kesin olması gerekmez.

Sembolik bir miktar gösterilerek ve tüm alacak hakkında hüküm kurulması talep edilerek açılan bu dava belirsiz alacak davasıdır.

Bir Davanın Belirsiz Alacak Davası Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Dava dilekçesinde talep miktarının tamamı gösterilmediği halde talep miktarının tamamı hakkında hüküm kurulması talep edilirse bu dava, diğer kanuni şartları da haizse, belirsiz alacak davasıdır.

Buna ek olarak en temel şekliyle de örneğin; dava dilekçesinde dava türünün belirsiz alacak davası olduğu belirtilmişse bu dava belirsiz alacak davasıdır.

Belirsiz Alacak Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Belirsiz alacak davası özel bir dava türü olsa da Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlendiği için ve aksine hüküm bulunmadığı için genel hükümlere tabidir.

Dolayısıyla hukukumuzda salt belirsiz alacak davası uyuşmazlıklarını çözmekle ilgilenen özel mahkemeler bulunmamaktadır. Bu durumda görevli ve yetkili mahkeme kural olarak HMK’ye göre belirlenmektedir.

Örneğin; işçilik alacaklarında ve iş kazasından doğan belirsiz alacak davalarında görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. Duruma göre Asliye Hukuk Mahkemeleri, Tüketici Mahkemeleri, Ticaret Mahkemeleri de görevli olabilir.

Bu içerik, Av. Çağrı AYBOĞA ve Stj. Av. Haktan Erdinç SERT tarafından oluşturulmuştur.

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara