Makalelerimiz

Davanın Islahı

Dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra davada, iddia ve savunmalar değiştirilemez, genişletilemez. İddia ve savunmayı genişletme yasağının iki istisnası bulunmaktadır. Bunlardan ilki karşı tarafın muvafakati, diğeri ise ıslahtır.

İddia ve savunmanın genişletilmesi yasağını aşmanın bir aracı olan ıslah; tarafların, tek taraflı irade beyanı ile yargılamada daha önce yapılan usul işlemlerini tamamen veya kısmen düzetmesini sağlayan muhakeme kurumudur.

Davanın ıslahı karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı için davacı savunmayı genişletmeye açık bir şekilde muvafakat vermezse, davalı, cevap dilekçesini ıslah ederek savunmasını genişletebilir. Islah sayesinde taraflar sadece bir defaya mahsus olmak üzere iddia ve savunmalarını değiştirebilir, taleplerini arttırabilir.

Maddi hukuku değil de usul hukukunu konu edinen ıslah, taraflara, dilekçeler aşaması tamamlanmasına rağmen davadaki talebi, savunma ve iddiaları değiştirme ve genişletme şansı vermektedir. Bu sayede tarafların iddia ve savunmalarındaki yanlışlıkların giderilmesi, eksikliklerin tamamlanması sağlanır.

Ayboğa + Partners Hukuk Bürosu, yargılamanın her aşamasında müvekkillerine uzun yıllardan beri hukuki hizmet sunan bir hukuk bürosudur. Davanın açılması aşamasından hüküm aşamasına kadar devam eden süreçte her zaman müvekkillerinin yanında olup hukuki uyuşmazlıkları müvekkilleri lehine çözmektedir.

Ayboğa + Partners Hukuk Bürosu, yargılama süreci içerisinde yer alan davanın ıslahı kurumunu da tecrübeli avukatları sayesinde yine müvekkillerinin en lehine olacak şekilde kullanmaktadır.

Davanın Islahı Nedir?

Davacı, davalının cevap dilekçesine karşı yazmış olduğu cevaba cevap dilekçesinde iddialarını serbestçe değiştirebilir, genişletebilir.

Davalı ise davacının yazmış olduğu cevaba cevap dilekçesine karşılık yazdığı ikinci cevap dilekçesinde savunmalarını serbestçe genişletebilir, değiştirebilir. Ancak karşılıklı ikişer dilekçeden oluşan dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra iddianın ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı başlar.

İddia ve savunmanın değiştirilmesi- genişletilmesi yasağını aşmanın iki aracı vardır. Bunlar karşı tarafın muvafakati ve ıslahtır. Islah HMK madde 176 vd.da düzenlenmiştir.

İlgili hükme göre “Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.”

Islah, tarafların yaptığı maddi hukuk üzerinde etkili olmamakla beraber tarafların yapmış oldukları usul işlemlerinin kısmen veya tamamen değiştirilmesine imkân sağlamaktadır.

Islah yalnızca bir sefere mahsus olmak üzere yapılabilir. Islah ile iddia ve savunmanın genişletilmesi, karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Islah sayesinde taraflar, tek taraflı irade beyanları ile iddia ve savunmalarını genişletebilirler.

Islah ile Neler Yapılabilir?

İddia ve savunmanın değiştirilip genişletilmediği ve karşı tarafın açıkça muvafakat verdiği durumlarda ıslaha başvurulmaz. Örneğin talep sonucunun azaltılmasında, mahkemenin re’sen inceleyeceği konularda, hukuki sebeplerin değiştirilmesinde, hesap ve yazı hatalarının düzeltilmesinde ıslaha başvurmaya gerek yoktur.

Islah ile tarafların yapmış oldukları usul işlemleri değiştirilebilir. Islah ile yapılabilecek değişiklik- genişletmeler şunlardır:

  • Islahla davacı dava dilekçesinde belirttiği dava sebebini değiştirebilir.
  • Islahla dava konusu değiştirilebilir.
  • Eksik bildirilen vakıalar ıslah ile tamamlanabilir.
  • Tamamen ıslah ile dava değiştirilebilir. Örneğin tapu iptal ve tescil davası tazminat davasına dönüştürülebilir.
  • Davalı ıslah ile cevap dilekçesini değiştirebilir.
  • Islah sayesinde yeni delil gösterilebilir ancak HMK madde 240/2 gereğince ıslah ile 2. Tanık listesi verilemez. Islah ile taraf değişikliği yapılamaz, ikinci tanık listesi verilemez, karşı dava açılamaz, maddi hukuk işlemleri ıslah ile düzeltilemez.
  • Islah ile zamanaşımı defi öne sürülebilir.

Davanın Islahı Ne Zaman ve Nasıl Yapılır?

Islah iddia ve savunmanın genişletilmesi-değiştirilmesi yasağının başladığı andan itibaren, yani bu an; davacı için cevaba cevap dilekçesinden sonra, davalı için ikinci cevap dilekçesinden sonra, tahkikat aşaması tamamlanıncaya kadar gerçekleştirilebilir.

Kanun koyucu HMK madde 357’de istinaf aşamasında ıslahın yapılamayacağını açıkça belirtmiştir. İlgili hükme göre

“Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve 166. maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez, bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.”

Dolayısıyla temyiz ve istinaf aşamasında ıslah mümkün değildir.

Yargıtay tarafından bozma kararı verildikten sonra ıslaha başvurulup başvurulamayacağı konusunda zaman içerisinde değişik uygulamalar benimsenmiştir. Nitekim YİBGK, 06.05.2016 T. ve 2015/4-268 E. 2016/1 K. sayılı kararına göre bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildi. Fakat HMK’da yapılan bir değişiklik sonrası “Yargıtay’ın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.”

Dolayısıyla ıslah, bozma sonrası ilk derece mahkemesinin tahkikate ilişkin bir işlem yapması durumunda gerçekleştirilebilecektir.

Islahın nasıl yapılacağı HMK madde 177’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre “Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir.”

Davanın Tamamen Islahı

HMK madde 180’e göre, “Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” Buna göre davanın tamamen ıslahını sadece davacı yapabilir.

Davacı, davasını tamamen ıslah ettiğini bildirdiği tarihten itibaren bir hafta içerisinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Ancak bildiriminde açıkça ıslah ettiği usuli işlem açıkça belirtilmişse yeni bir dava dilekçesi açmak zorunda değildir. Tamamen ıslah ile davadaki vakıalar veya talep sonucu kısacası baştan itibaren var olan dava, tamamen değişmektedir.

Ayrıca HMK madde 74’e göre vekil açıkça yetki verilmedikçe davanın tamamını ıslah edemez. Dolayısıyla vekilin davanın tamamını ıslah edebilmesi için özel olarak yetkilendirilmiş olması gerekmektedir.

Tamamen ıslah ile ilgili Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2020/2652 E. , 2021/1340 K. Sayılı kararına göre,
“Talep kısmının değiştirilmesi tamamen ıslah yapıldığı anlamına gelir. Islah talebi ileri sürülmesine rağmen süresinde tamamen ıslah dilekçesi verilmemesi halinde, davaya hiç ıslah yapılmamış gibi devam edilmelidir.”

Kısmen Islah

HMK madde 181’1 göre,

“Kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verilir. Bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.”

Buna göre kısmen ıslahı taraflardan her ikisi de gerçekleştirebilir. Kısmen ıslah ile usuli işlemdeki hata düzeltilebilir, taraf usul işleminde eksik varsa bu eksik tamamlanabilir; ilave bir vakıa getirilip talep sonucu arttırılabilir.

Kötüniyetli Islah

Kötüniyetli ıslah HMK madde 182’de düzenlenmiştir. Buna göre,

“Islahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötüniyetli düşüncelerle yapıldığı deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ıslahı dikkate almadan karar verir. Ayrıca hâkim, kötüniyetle ıslaha başvuranı, karşı tarafın bu yüzden uğradığı bütün zararlarını ödemeye ve beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına mahkûm eder.”

Islah Sebebiyle Ortaya Çıkan Yargılama Giderler

Islah sebebiyle ortaya çıkan yargılama giderlerine ilişkin hüküm HMK madde 178’de yer almaktadır. Islah eden taraf, ıslah sebebiyle geçersiz hâle gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hâkimin takdir edeceği teminatı, bir hafta içinde, mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Aksi hâlde, ıslah yapılmamış sayılır. Karşı tarafın zararının kesin olarak tespit edilmesinden sonra, mahkeme veznesine yatırılan miktar eksikse tamamlattırılır, fazla ise iade edilir.

Islah sebebiyle mahkeme veznesine yatırılan yargılama giderleri ve teminatın amacı, ıslah ile geçersiz hale gelen işlem için yapılan yargılama giderleri ve karşı tarafın uğramış olduğu zararın telafi edilmesidir.

Teminatın yatırılmadığı durumda ıslah hakkı tükenmez ancak ıslah yapılmamış sayılır. Harç tamamlanamadıysa devamında gelen işlemler yapılamaz ve taraf yokluğuna ilişkin hükümler uygulanır.

Islah yargılama giderlerine ilişkin Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin E. 2017/10866 K. 2019/11472 T. 20.5.2019 sayılı kararına göre:

“Davacı vekili 01/04/2015 tarihli ıslah dilekçesi sunmuş ise de, dosya kapsamı ve UYAP sistem kayıtlarından, ıslah harcının alınmadığı anlaşılmaktadır. Miktar artırımına ilişkin ıslah harca tabi olup, harcı yatırılmayan ıslaha değer verilemez. Mahkemece, harcı yatırılmayan ve dolayısıyla yok hükmünde olan ıslah işlemine değer verilerek anılan alacaklar yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Islah tahkikat tamamlanana kadar yapılabilir.”

HMK Madde 180 ve Gerekçesi

Adalet Komisyonunun raporuna göre 180. Maddenin gerekçesi şu ifadelerle açıklanmıştır:

“…Tasarının 184 üncü maddesinin görüşülmesi esnasında aşağıdaki gerekçelerle önerge verilmiştir. Tamamen ıslah hâlinde ne yapılması gerektiği konusunda uygulamada tereddüt ortaya çıkabilmektedir. Düzenlemeyle bu tereddüt açıklığa kavuşturulmuştur. Davasını tamamen ıslah eden taraf, bu bildirimden itibaren yedi gün içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Böylece, ıslah yapan tarafın davayı gereksiz yere uzatmadan davanın yeni şekline göre dilekçe vermesi sağlanmış olacaktır. Eğer davacı yeni dilekçe vermezse, bunun yaptırımı, ölçülü bir şekilde düzenlenmektedir. Bir yandan, yeni dilekçe vermese de tarafın ıslah hakkını kullandığı düzenlenmiş, diğer yandan da ıslahtan önceki hâliyle davaya devam edileceği belirtilmiştir. Bu durumda aynı dava içinde tarafın yeniden ıslah yoluna başvurması söz konusu olmayacak; davaya mevcut hâliyle de devam etmek istemiyorsa yeni talebi için yeni bir dava açması gerekecektir. Söz konusu değişiklik önergesi Komisyonumuzca kabul edilmiş, ayrıca birinci fıkrada geçen “yedi gün” ibaresi ise sürelerin hesabında kolaylık sağlanması ve uygulamadan kaynaklanan sorunların giderilmesi amacıyla “bir hafta” olarak değiştirilmiş ve madde teselsül nedeniyle 186.madde olarak kabul edilmiştir…”

Islah Hakkı Birden Fazla Kez Kullanılabilir Mi?

HMK madde 176/2’ye göre ıslah, yargılama sürecinde istisnai bir yol olması sebebiyle aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.

Islahın Davaya Etkisi Nedir?

Islahın davaya etkisi HMK madde 179’da üç fıkra halinde düzenlenmiştir. Buna göre,

“(1) Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur.

(2) Ancak ikrar, tanık ifadeleri, bilirkişi rapor ve beyanları, keşif ve isticvap tutanakları, yerine getirilmiş olan veya henüz yerine getirilmemiş olmakla beraber, karşı tarafın yerine getireceğini ıslahtan önce bildirmiş olması koşuluyla, yeminin teklifi, reddi veya iadesi ıslah ile geçersiz kılınamaz.

(3) Şu kadar ki, ıslahtan sonra yapılacak tahkikat sonucuna göre, bu işlemlerin göz önünde tutulması gerekmiyorsa, bunlar da yapılmamış sayılır.”

Tam ıslahta, o ana kadar yapılan tüm taraf usul işlemleri, ıslah anından itibaren geriye dönük olarak geçersiz hale gelmektedir. Kısmi ıslahta ise yalnızca kısmi ıslahın söz konusu olduğu taraf usul işlemleri geçersiz hale gelmektedir.

Islah etkisini taraf usul işlemleri üzerinde gösterir. Islahın maddi hukuk işlemleri üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır. Örneğin ıslahın sulh, kabul veya feragat üzerine bir etkisi bulunmamaktadır.

Islah sonucu verilen karar ile birlikte yeni bir dava açılmış sayılmaz. Dava açıldığı andan itibaren etkisini ve varlığını korumakla birlikte ıslah sonucu dava yeni haliyle devam etmektedir.

Zamanaşımı ıslah tarihinden itibaren kesilir. Faiz oranları ıslah tarihinden itibaren hesaplanmaya başlar.

Islah Dilekçesi Örneği

ANKARA 1. İŞ MAHKEMESİ’NE

DOSYA NO : 2023/XXX

DAVACI :

VEKİLİ : Av. Çağrı AYBOĞA

KONUSU : Bilirkişi raporuna istinaden kısmi alacak kalemlerinin ıslahı ve belirsiz alacak kalemine ilişkin bedel artırımı taleplerimizden ibarettir.

KONUSU :

25.04.2023 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda dava dilekçemizin sonuç ve istem kısmını fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla belirlenebilir alacak kalemlerini ıslah ediyor, belirsiz alacak kalemine ilişkin taleplerimizi artırıyoruz. Şöyle ki;

A-) Islaha ilişkin taleplerimiz

  1. 50,00-TL kıdem tazminatına ek olarak, 21.054,68-TL alacağı talep ederek toplam 21.104,68-TL kıdem tazminatı alacağının, iş akdinin feshi olan 29.03.2023 tarihi itibariyle işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
  2. 50,00 TL ihbar tazminatına ek olarak, 4.519,33-TL alacağı talep ederek toplam 4.569,33-TL ihbar tazminatı alacağının, dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline,
  3. 50,00-TL yıllık izin ücreti alacağına ek olarak, 10.587,39-TL alacağı talep ederek toplam 10.637,39-TL yıllık ücretli izin alacağının, dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ederiz.

B-) Bedel artırımına ilişkin taleplerimiz

  1. Belirsiz alacak olarak açılan 50,00-TL fazla mesai ücreti alacağına ek olarak, 28.614,50-TL talep ederek toplam 28.664,50-TL fazla mesai ücreti alacağının, dava tarihi itibariyle işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederiz.

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda izah ettiğimiz sebeplerden ötürü fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla ıslah ve bedel artırımı çerçevesinde davamızın kabulü ile işçilik alacaklarımızın mevzuat gereği uygulanacak faiz oranlarına göre tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili

Av. Çağrı AYBOĞA

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara