Ceza Hukuku

Hırsızlık Suçu, Şartları ve Cezası

TCK md. 141 TCK md. 142

Hırsızlık, her toplum düzeninde ve hatta her din tarafından yasaklanan hukuksal ve ahlaksal bir ceza normudur. Bir başkasına ait taşınır bir malın, zilyedinin rızası alınmaksızın bulunduğu yerden yarar sağlamak amacıyla alınması olarak kısaca tanımlanabilecek olan hırsızlık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun malvarlığına karşı suçları düzenleyen kısmında düzenlenmektedir. Hırsızlık suçu çok eski zamanlardan günümüze kadar işlenen bir suç olmakla birlikte ülkemizde de en çok işlenen suçlardan biridir. Günümüzde hırsızlık suçunun işleniş şekli, suçun işlenmesinde kullanılan araç, failin kişisel becerileri gibi etkenler çeşitlilik göstermektedir. Suçun işleniş şekli ve yapısında günden güne meydana gelen çeşitlilik karşısında, öğretide ve uygulamada yer alan farklı yaklaşımlara çalışmamızda yer verilmiştir.

Hırsızlık Suçu Nedir? (TCK 141-142)

hırsızlık suçu
hırsızlık suçu

Türk Ceza Kanunu’nun 141’nci maddesinin 1’nci fıkrasında hırsızlık suçunun tanımı: “Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.” şeklinde yapılmıştır. 141’nci maddede suçun temel şekli tanımlanmış, 142 ve 143’ncü maddelerde suçun nitelikli hallerine yer verilmiş, 144, 145 ve 146’ncı maddelerde suçun daha az cezayı gerektiren halleri ve 147’nci maddede hırsızlık suçunda zorunluluk hali düzenlenmiştir.

Hırsızlık Suçu Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma

Hırsızlık Suçu Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma
Hırsızlık Suçu Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma

Hırsızlık Suçunda Şikayet: Hırsızlık suçu re’sen soruşturulan ve kovuşturulan bir suçtur. Ancak bunun istisnalarını; 5237 sayılı TCK’nın 144’ncü maddesinde düzenlenen suçun hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla ya da paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde işlenmesi halleri ile 5237 sayılı TCK’nın 146’ncı maddesinde düzenlenen kullanma hırsızlığı ve TCK’nın 167/2’nci maddesinde düzenlenen haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden biri hakkında, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden biri hakkında, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala teyze yeğen veya ikinci derecede kayın hısımları hakkında zararlarına olacak şekilde hırsızlık suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabidir. Soruşturma ya da kovuşturma sırasında failin üzerinde ele geçirilen malların, hırsızlık suçundan elde edildiğine dair kuvvetli şüphe bulunması durumunda failin mallarına el konulabilir.

Hırsızlık Suçunda Zamanaşımı

Zamanaşımı, suçun varlığı devam etmesine rağmen devletin faile yargılama yapamaması ve cezalandıramamasıdır. Zamanaşımı hakim tarafından doğrudan gözetilir ve talebe bağlı olmadan uygulanır. Zamanaşımı TCK’nın 66’ncı maddesinde dava zamanaşımı ve 68’nci maddesinde ceza zamanaşımı olarak düzenlenmiştir. Dava zamanaşımı kanunda belirtilen sürelerin geçmesini nedeniyle kamu davasının açılamaması, açılması halinde ise davaya devam olunamayarak kamu davasının düşmesi sonucunu doğurur. Beş yıldan fazla yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren hırsızlık suçlarında dava zamanaşımı süresi on beş yıl, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren hırsızlık suçlarında dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Dava zamanaşımı maddi ceza hukukuna ilişkin bir düzenleme olduğundan suç tarihinden sonra fail lehine olacak şekilde yapılan zamanaşımı düzenlemesinden yararlanabilecektir.

Hırsızlık Suçunda Uzlaştırma

Hırsızlık Suçunda Uzlaştırma
Hırsızlık Suçunda Uzlaştırma

CMK’nın 253’ncü maddesinde düzenlenen uzlaşma hükmü muhakame şartı niteliğindedir. Muhakeme şartının eksikliği hukuki nedenlerle iddianamenin iadesi sebebi teşkil eder. Bu sebeple TCK’nın 141’nci maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun basit halinin işlenmesi durumunda uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerekecektir.

Uzlaştırma kapsamında olduğu belirlenen hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi sebebiyle uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Yargıtay uzlaştırma hükümlerinin uygulanmayacağını belirtmiştir.

Hırsızlık Suçunun Şartları ve Unsurları

Hırsızlık suçunun en önemli unsurları ve şartları şunlardır:

Hırsızlık Suçunun Konusu Taşınır Maldır

Türk Ceza Kanunu’nun 141’nci maddesine göre, hırsızlık suçunun maddi konusu “başkasına ait taşınır mal” dır. Bir şeyin hırsızlık suçuna konu olabilmesi için; mal olması, bu malın taşınır bir mal olması yani bulunduğu yerden alınabilmesi ve başkasına ait olması gerekir.

Hırsızlık Suçu İle Zilyetlik Korunmaktadır

Hırsızlık suçuyla korunan hukuki yarar zilyetlik ve buna bağlı haklardır. Bu nedenle hırsızlık suçunun mağduru malın sahibi değil, zilyetliği altında bulunan mal çalınan kişidir. Burada zilyetliğin hukuka uygun ya da aykırı tesis edilmiş olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak malı çalarak zilyetliği ele geçiren kişinin elinden de malın çalınması halinde hırsızlık suçu oluşabilecektir.

Basit Hırsızlık Suçunun Cezası ve Açıkta Bırakılan Eşya (TCK 141)

TCK’nın 141’nci maddesinde düzenlenen basit hırsızlık suçunun işlenmesi durumunda faile verilecek ceza bir yıl ile üç yıl arasında hapis cezasıdır.

Suça konu olan eşya;

  1. Açıkta bırakılmamış ancak herkesin girip çıkabileceği bir yere bırakılmışsa,
  2. Eşya açığa bırakılmış ancak açıkta bırakılması adet, tahsis veya kullanımları gereği değilse, 3. Eşyanın bırakıldığı yerde eşyayı korumak için görevlendirilmiş bir kişi bulunuyorsa ya da taşınır malın zilyedi malı koruyorsa,
  3. Eşyanın zemine veya toprağa bağlanması sebebiyle çalınması zor bir hale getirilmişse,
  4. Eşyanın ebat ve ağırlığı sebebiyle normale göre daha fazla güç ve teknik kullanılması gerekiyorsa,
  5. Eşya geçici süre açığa bırakılmış ise, TCK md. 141 gereğince açıkta bırakılmış eşya dolayısıyla nitelikli hal uygulanmaz.

Nitelikli Hırsızlık Suçu ve Cezası (TCK 142)

Nitelikli Hırsızlık Suçu ve Cezası (TCK 142)
Nitelikli Hırsızlık Suçu ve Cezası (TCK 142)

Hırsızlık suçunun nitelikli halleri Kanunun 142’nci maddesinde düzenlenmiştir. 142’nci maddenin 1’nci fıkrasında düzenlenen nitelikli hallerden birinin fail tarafından işlenmesi durumunda üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası; 2’nci fıkrasında düzenlenen nitelikli hallerden birinin işlenmesi durumunda beş yıldan on yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.

TCK 142/2-h Uyarınca Nitelikli Hırsızlık Suçuna Örnekler

  1. Bina veya eklentilerine bırakılmış olan motosikletin çalınması halinde 142’inci maddenin 2’inci fıkrasının h bendinde düzenlenen hırsızlık suçunun nitelikli hali uygulanacaktır.
  2. Sokak, cadde veya yol üzerine park edilmiş, sabit bir yere kilitlenerek bağlanmış motosikletin kilidinin kırılarak çalınması durumunda bu bent değil 142’inci maddenin 2’inci fıkrasının h bendinde düzenlenen hırsızlık suçunun nitelikli hali uygulanacaktır.
  3. Park halinde bulunan motosikletin haksız yere elde bulunan anahtarla ya da başka bir aletle kilit açmak ya da kilitlenmesini engellemek suretiyle işlenmesi durumunda bu bent değil 142’inci maddenin 2’inci fıkrasının d bendinde düzenlenen hırsızlık suçunun nitelikli hali uygulanacaktır.

Hırsızlık Suçunda Cezayı Arttıran veya Azaltan Nedenler

Hırsızlık Suçunda Cezayı Arttıran Nedenler:

  1. “Hırsızlık suçunun, kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında işlenmesi” (TCK 142/1-a) cezası üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıdır.
  2. “Hırsızlık suçunun, Halkın Yararlanmasına Sunulmuş Ulaşım Aracı İçinde veya Bunların Belli Varış veya Kalkış Yerlerinde Bulunan Eşya Hakkında İşlenmesi” ” (TCK 142/1-c) cezası üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıdır.
  3. “Hırsızlık suçunun, bir Afet Veya Genel Bir Felaketin Meydana Getirebileceği Zararları Önlemek Veya Hafifletmek Maksadıyla Hazırlanan Eşya Hakkında İşlenmesi” (TCK 142/1-d) cezası üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıdır.
  4. “Hırsızlık suçunun, Adet Veya Tahsis Veya Kullanımları Gereği Açıkta Bırakılmış Eşya Hakkında İşlenmesi” (TCK 142/1-e) cezası üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıdır.
  5. “Hırsızlık suçunun, Kişinin Malını Koruyamayacak Durumda Olmasından veya Ölmesinden Yararlanarak İşlenmesi” (TCK 142/2-a) cezası beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır.
  6. “Suçun, Elde veya Üstte Taşınan Eşyayı Çekip Almak Suretiyle Ya Da Özel Beceriyle İşlenmesi” (TCK 142/2-b) cezası beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır.
  7. “Suçun, Doğal Bir Afetin veya Sosyal Olayların Meydana Getirdiği Korku veya Kargaşadan Yararlanarak İşlenmesi” (TCK 142/2-c) cezası beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır.
  8. “Suçun, Haksız Yere Elde Bulundurulan veya Taklit Anahtarla Ya Da Diğer Bir Aletle Kilit Açmak veya Kilitlenmesini Engellemek Suretiyle İşlenmesi” (TCK 142/2-d) cezası beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır.
  9. “Suçun, Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle İşlenmesi” (TCK 142/2-e) cezası beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır.
  10. “Suçun, Tanınmamak İçin Tedbir Alarak veya Yetkisi Olmadığı Halde Resmi Sıfat Takınarak İşlenmesi” (142/2-f) cezası beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır.
  11. “Suçun … Büyük veya Küçükbaş Hayvan Hakkında İşlenmesi” (142/2-g) cezası beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır.
  12. “Suçunun, Herkesin Girebileceği Bir Yerde Bırakılmakla Birlikte Kilitlenmek Suretiyle Ya Da Bina veya Eklentileri İçinde Muhafaza Altına Alınmış Olan Eşya Hakkında İşlenmesi” (TCK 142/2-h) cezası beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır.

Hırsızlık Suçunda Cezayı Azaltan Nedenler:

Hırsızlık Suçunda Etkin Pişmanlık

5237 sayılı TCK’nın 168’nci maddesinde bazı suçlar için etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmiştir. Bu yönüyle düzenleme bazı suçlar yönünden ortak hüküm niteliğindedir. Kanun bu hususta sınırlı sayı ilkesini benimsemiştir. Madde metninde belirtildiği üzere hırsızlık suçunun basit veya nitelikli hallerinin tümü için şartların oluşması halinde etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir.

Madde beş fıkradan oluşmakla birlikte hırsızlık suçu ile ilgili kısmını maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkrası oluşturmaktadır. Bu maddede belirtilen hırsızlıkla ilgili fıkralar şu şekildedir:

“(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (…) suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.

(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir. …

 (4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.”

Hırsızlık Suçu ve Kullanma Hırsızlığı

5237 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemeyle kullanma hırsızlığının uygulama alanı genişletilmiştir. Yargıtay’a göre bu madde sadece kullanmakla tükenmeyen mallara karşı işlenebilir. Yağ, elektrik, yakıt, su gibi maddeler kullanıldıklarında tüketildiklerinden bu madde kapsamında değerlendirilmezler. Bir defa kullanılmakla biten yenilecek yiyecek ve içecekler için de bu madde hükmü uygulanmaz. Kullanma hırsızlığının oluşabilmesi için, failin malı geçici bir süre kullanıp zilyedine iade edilmek amacıyla alması gerekir. Kullanma hırsızlığını normal hırsızlık suçundan ayıran unsur, failin malı geçici süre alarak geri iade etme düşüncesidir. Bu durum failin iç dünyasıyla ilgili bir durumdur, failin dış dünyaya yansıyan somut hareketleriyle değerlendirme yapılması gerekir.

Kullanma hırsızlığının oluşması için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir:

Kullanma hırsızlığının oluşabilmesi için ilk şart, failin malı geçici bir süre kullanıp zilyedine iade edilmek amacıyla alması gerekir. Kullanma hırsızlığını normal hırsızlık suçundan ayıran unsur, failin malı geçici süre alarak geri iade etme düşüncesidir. Bu durum failin iç dünyasıyla ilgili bir durumdur, failin dış dünyaya yansıyan somut hareketleriyle değerlendirme yapılması gerekir.

Kullanma hırsızlığının uygulanabilmesi için ikinci şart, kullanıldıktan sonra malın geri verilmesi ya da mağdurun bulabileceği bir yere malın bırakılmasıdır. Failin malı geri bırakmadan yakalanması durumunda, failin hangi amaçla malı aldığının tespit edilmesi gerekir.

Bilişim Sistemi Kullanılmak Suretiyle Hırsızlık Suçu

Bilişim sisteminin kullanılması suretiyle hırsızlık suçunda, fail para, altın, hisse senedi gibi ekonomik değeri bulunan taşınır mallara fiziki olarak temas etmeksizin bilişim sistemi vasıtasıyla bu taşınır malları temsil eden ve başka yerlere aktarılabilen verilerin yeri değiştirilerek failin hakimiyet alanına geçirebilmektedir.

Yargıtay, internet bankacılığı kullanılarak mağdura ait hesaptan failin kendisi ya da başkası adına hukuka aykırı şekilde para transfer etmesi durumunu; mağdura ait banka hesabından bulunan taşınır mal niteliğindeki parayı failin eyleminin mal edinmeye yönelik olduğunu ve mağdurun malvarlığında azalmaya yol açması sebebiyle hırsızlık suçunun oluştuğunu savunmuştur.405 Bu nitelikli hal ile ilgili olarak uygulamada daha çok mağdura ait internet bankacılığı şifresinin fail tarafından öğrenilip, internet üzerinden bu şifre ile işlem yapılması suretiyle mağdura ait banka hesabında bulunan paranın failin kontrolündeki başka bir hesaba aktarılarak veriler üzerinde işlem gören paranın çekilmesi şeklinde gerçekleşir

Hırsızlık Suçunda Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hırsızlık Suçu Adli Para Cezasına Çevrilir Mi?

Türk Ceza Kanunu’nun 52. maddesi gereğince, kısa süre olarak tanımlanan bir yıl veya daha az süreyle hükmedilen hapis cezaları, adli para cezasına dönüştürülebilir. Bu bağlamda, kasten işlenen suçlar için bir yıl veya daha kısa süreli hapis cezaları “kısa süreli hapis cezası” olarak kabul edilir.

Örneğin, basit hırsızlık suçu için belirlenen minimum ceza süresi bir yıldır. Bu nedenle, minimum sınırdan ceza alan kişilerin cezalarının adli para cezasına çevrilmesi olanaklıdır.

Nitelikli hırsızlık suçu söz konusu olduğunda ise, mahkeme takdiri indirimler veya cezayı hafifletici şahsi nedenler varsa ve sonuç olarak bir yıl veya daha az hapis cezasına karar verilirse, bu cezanın da adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.

Hırsızlık Suçunda Erteleme Kararı Verilebilir Mi?

Türk Ceza Kanunu’nun 51 inci maddesinde düzenlenen erteleme kurumunun uygulanabilmesi için fail hakkında verilen hapis cezasının 2 yıldan daha az olması gerekir. Hırsızlık suçundan verilecek ceza 2 yıldan daha az olması halinde hırsızlık suçunun faili hakkında erteleme kararı uygulanabilir.

Hırsızlık Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231 inci maddesinde düzenlenen HAGB kurumunun uygulanabilmesi için fail hakkında 2 yıldan daha az hapis cezasına hükmedilmesi gerekir. Hırsızlık suçundan dolayı verilen ceza 2 yıldan daha azsa hükmün açıklanması geri bırakılabilir.

Hırsızlık Suçunda Zorunluluk Hali

Zorunluluk hâli, Türk Ceza Kanunu’nun 147. maddesinde, “Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi hâlinde, olayın özelliğine göre, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.” şeklinde hırsızlık suçu uygulaması bakımından özel olarak düzenleme altına alınmıştır. Zorunluluk hâli Türk Ceza Kanunu’nun 25.maddesinde ise “Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.” şeklinde genel olarak düzenleme altına alınmıştır. Açıklanan sebeplerle şartların gerçekleşmesi halinde hırsızlık suçunda zorunluluk halinin bulunması durumunda faile ceza verilmez.

Hırsızlık ve Yağma Suçunun Karşılaştırılması

ÖZELLİKLER HIRSIZLIK SUÇU (m.141 – m.147) YAĞMA SUÇU (m.148 – m.150)
Korunan Hukuksal Yarar Zilyetlik ve Mülkiyet. Zilyetlik, Mülkiyet, Kişi Özgürlüğü, Vücut Dokunulmazlığı.
Maddi Konu Taşınabilir mallar. Taşınabilir mallar.
Maddi Konunun Alınma Şekli Rıza dışı, herhangi bir şekilde. Rıza dışı, cebir veya tehdit kullanarak.
Fiil Alma. Alma.
Hareket İcrai veya ihmali. İcrai.
Ayrık Durumlar Zorunluluk hali(m.147). Malın değerinin azlığı(m.145). Kullanma hırsızlığı(m.146). Malın değerinin azlığı(m150/2).
Soruşturma ve Kovuşturma Kendiliğinden. (m.144 ve m.146, şikâyet üzerine) Kendiliğinden.
Ceza Miktarı m.141- 1 ve 3 yıl arası. m.142(1)- 2 ve 5 yıl arası. m.141(2)- 3 ve 7 yıl arası. m.144- 2 ay ve 1 yıl arası. m.148- 6 ve 10 yıl arası. m.149- 10 ve 15 yıl arası.

 

Hırsızlık ve Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Karşılaştırılması

ÖZELLİKLER HIRSIZLIK SUÇU (madde 141 – m.147) GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU (madde 155)
Korunan Hukuksal Yarar Zilyetlik ve Mülkiyet. Zilyetlik ve Mülkiyet.
Maddi Konu Taşınabilir mallar. Taşınabilir ve taşınmaz mallar.
Maddi Konunun Alınma Şekli Rıza dışı, herhangi bir şekilde. Rıza ile.
Fiil Alma. Alma.
Hareket İcrai veya ihmali. İcrai veya ihmali.
Ayrık Durumlar Zorunluluk hali(m.147). Malın değerinin azlığı(m.145). Kullanma hırsızlığı(m.146). Yok.
Soruşturma ve Kovuşturma Kendiliğinden. (m.144 ve m.146, şikâyet üzerine) m.155- Şikâyet üzerine. m.155(2) Kendiliğinden.
Ceza Miktarı m.141- 1 ve 3 yıl arası. m.142(1)- 2 ve 5 yıl arası. m.141(2)- 3 ve 7 yıl arası. m.144- 2 ay ve 1 yıl arası. m.155- 6 ay ve 2 yıl arası hapis ve 180 gün ile 730 gün arası adli para cezası. m.155(2)- 1 ve 7 yıl arası hapis ve 3000 güne kadar adli para cezası.

Hırsızlık ve Mala Zarar Verme Suçunun Karşılaştırılması

ÖZELLİKLER HIRSIZLIK SUÇU (m.141 ve m.147) MALA ZARAR VERME (m.151 ve m.152)
Korunan Hukuksal Yarar Zilyetlik ve Mülkiyet. Mülkiyet.
Maddi Konu Taşınabilir mallar. Taşınabilir ve taşınmaz mallar.
Maddi Konunun Alınma Şekli Rıza dışı, herhangi bir şekilde. Alma unsuru yok.
Fiil Alma. Tahrip, yok etme, bozma, kullanılamaz hale getirme, kirletme.
Hareket İcrai veya ihmali. İcrai veya ihmali.
Ayrık Durumlar Zorunluluk hali(m.147). Malın değerinin azlığı(m.145). Kullanma hırsızlığı(m.146) m.169 uygulanmaz.
Soruşturma ve Kovuşturma Kendiliğinden. (m.144 ve m.146, şikâyet üzerine) m.151, şikâyet üzerine. m.152, kendiliğinden.
Ceza Miktarı m.141- 1 ve 3 yıl arası. m.142(1)- 2 ve 5 yıl arası. m.141(2)- 3 ve 7 yıl arası. m.144- 2 ay ve 1 yıl arası. m.151- 4 ay ve 3 yıl arası veya adli para cezası.(120 gün – 1095 gün arası). m.152(1)- 1 ve 6 yıl arası.

Hırsızlık Suçu Yargıtay Kararları

  1. ‘’Bentte yer alan ikinci nitelikli hal ise, bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşyanın çalınmasıdır. Bu nitelikli halde öngörülen “bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış” ibaresinden anlaşılması gereken, eşyanın mutlaka belli bir yere kilitlenmesi ya da gizlenmesi olmayıp, bina veya eklentisi içinde bulundurulmuş olmasıdır … Buna göre; Köprülü Mehmet Paşa Camii içerisinde bulunan tabloyu çalmak suretiyle TCK’nın 142. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde düzenlenen “Kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında” ve 2. fıkrasının (h) bendinde düzenlenen “Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında” olmak üzere hırsızlık suçunun iki farklı nitelikli halini ihlal eden sanığın, suçun daha ağır cezayı içeren nitelikli hali olan TCK’nın 142. Maddesinin 2. fıkrasının (h) bendi uyarınca cezalandırılması gerekmektedir. ‘’ Yargıtay CGK. E: 2016/844, K: 2017/115
  2. ‘’Sanığın, hırsızlık için Atatürk Devlet Hastanesine saat 17:30’da girdiğine ilişkin savunması, bu savunmanın aksini gösterir bir kanıtın dosya içerisinde bulunmaması, suç tarihinde eylemin gerçekleştirdiği Antalya ilinde güneşin saat 17:41 de batması ve gece vakti sayılan zaman diliminin saat 18:41’den itibaren başlayacağının anlaşılması karşısında, sanığın eylemini gerçekleştirdiği kabul edilen 17:30 saatleri gece vakti sayılan zaman dilimi olarak kabul edilemez.’’ Yargıtay CGK. E:2012/141; K: 2012/142, Ayrıca Bkz. 6.CD. E:2008/9522; K: 2008/7263
  3. ‘’Olay tarihinde diğer sanıklarla birlikte iki mağdura karşı nitelikli yağma eylemini gerçekleştiren ve mağdur O. ’dan yağmaladığı cep telefonuyla olay yerinden kaçan sanık Ö. A. ’ nın diğer arkadaşlarının yakalanması üzerine kolluk tarafından kendisi hakkında henüz bir arama faaliyeti bile yürütülmeye başlanmadan kendi iradesi ile gelerek kolluğa teslim olduğu ve mağdur O. ’a ait sakladığı telefonun yerini görevlilere göstererek telefonun içindeki sim kartları eksik şekilde mağdura iadesini sağladığı hususları dosya içeriği karşısında tartışmasızdır. Sanık Ö.A.., diğer sanıklarla birlikte gerçekleştirdiği Yağma eyleminden dolayı, duyduğu pişmanlık neticesinde kendiliğinden kolluğa gelerek teslim olmuş ve cep telefonunun mağdura iadesini sağlamıştır. Sanığın, olayın meydana geliş şeklini mağdurların ve diğer sanıkların anlatımlarından kısmen farklılık gösterecek şekilde ve eyleminin başka bir suç tipine girmesine yönelik olarak savunmada bulunmuş olması, pişmanlık duyarak kendiliğinden gelerek kolluğa teslim olduğu ve rızai olarak kısmi iadeyi sağladığı gerçeğini ortadan kaldırmayacak ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına engel oluşturmayacaktır. Diğer taraftan, olay sırasında yağmalanan cep telefonunun içindeki iki adet sim kartı mağdura iade edilmemiş olduğundan, iade tam ve eksiksiz olmayıp kısmi iade söz konusudur. 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesinin; “kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır” şeklindeki hükmü uyarınca, kısmi iade halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için mağdurun rızasının bulunması gerekli olduğundan, mağdurun kısmi iadeye rıza gösterip göstermediği hususunun yerel mahkemece mağdura sorularak belirlenmesi zorunludur. Kısmi iadeye mağdurun rıza gösterdiğinin saptanması halinde ise, gerekli diğer koşullar da gerçekleştiğinden sanık hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmalıdır. Bunun yanında, diğer sanıklar Y.C. ve T. Y. ile hakkındaki kamu davası yaşı nedeniyle ayrılan sanık E.E. ’ün, yağma eylemine katılan ve kendileriyle birlikte yakalanmayan diğer kişinin isminin sanık Ö.A. olduğunu ve mağdura ait cep telefonunun bu sanıkta bulunduğunu söylemeleri, gösterdikleri açık bir pişmanlık olup bulundukları koşullar çerçevesinde ellerinden gelen çabayı göstererek dolaylı olarak iadeye katkı sağladıkları göz önüne alındığında, mağdurun kısmi iadeye rıza göstermesi koşuluyla etkin pişmanlık hükümlerinden sanık Ö. ile birlikte yararlanmaları gerekmektedir.’’ Yargıtay CGK.; E:2009/132; K: 2009/251
  4. ‘’Sanıklar T. ve S. ‘nin nitelikli yağma suçundan cezalandırılmalarına karar verilen olayda, mağdurdan alınan paranın iade edilmediği ve zararın karşılanmadığı sabit ise de, tutuklu sanık T. ‘nin ailesi tarafından mağdur yakını olan A. isimli kişinin birden fazla kere aranarak zararın giderilmek istenmesi, görüşme talepleri kabul edilmediği için zararın giderilememesi, sanık müdafi tarafından da zararın giderilmek istenmesine karşın mağdur tarafından kabul edilmediğinin açıklanması, mağdur Kenan’ın da sanıklarla yeniden muhatap olmayı ve zararın giderilmesini istemediğini belirtmekle birlikte, sanıklar hakkında TCK’nın 168. Maddesinin uygulanmasına rıza gösterdiğini bildirmesi karşısında; yerel mahkemece mağdurun zararının ve bu zararın hangi aşamada karşılanmak istendiğinin tespit edilerek, bir ödeme noktası tayin edilip, sanıklara zararı giderme imkanı sunularak sonucuna göre sanıklar hakkında TCK’nın 168. Maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve sanıkların hukuki durumunun buna göre tayin edilmesi gerekmektedir’’ Yargıtay CGK.; E:2012/1524; K: 2013/152

 

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara