İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

İşsizlik Maaşı Şartları Nedir? 2024

İşsizlik Maaşı Nasıl Alınır? Ödenek Nasıl Hesaplanır? 2024 Güncel

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamında sağlanan işsizlik maaşı yardımı, işsizlik sigortasının amacı ışığında ele alınmaya çalışılmıştır. Diğer bir deyişle, işsizlik maaşının kapsamı, hak kazanma şartları, miktarı ve süresi gibi unsurların, sigortanın insan onuruna yaraşır asgari seviye sağlama amacına uygunluğu irdelenmiştir. Bu değerlendirmede, ülkemiz ekonomik ve sosyal şartları göz önünde bulundurularak, işsizlik maaşına ilişkin öğretide ortaya konulan çözüm önerilerine yer verilmiştir. Avukat Çağrı AYBOĞA tarafından kaleme alının bu yazıda; “işsizlik maaşı şartları” ve “işsizlik maaşı nasıl alınır?” konuları ele alınmıştır. Bazı özel sözleşme hallerinde ödenekten yararlanıp yararlanılamayacağı, sözleşmenin sona erme şeklinin ödeneğe hak kazanma bakımından etkileri, ödenekten faydalanabilmek için Türkiye İş Kurumu’na yapılacak başvuru, maaşın miktarı, süresi ve kesilme sebepleri, sigorta kapsamında mesleki eğitim ve iş bulma yardımı anlatılmıştır.

DMCA.com Protection Status

İşsizlik Maaşı Şartları Nedir 2024
İşsizlik Maaşı Şartları Nedir 2024

İşsizlik Maaşı Şartları Nedir? 2024 Güncel

İşsizliğin sebep olacağı zararların tazmininde başvurulacak en etkili yol olan işsizlik sigortası vasıtasıyla işsiz kalma riski ile karşı karşıya kalan kişi, çalıştığı dönem içerisinde düzenli bir şekilde prim ödeyerek işsiz olacağı döneme ilişkin bir gelire hak kazanmaktadır. İşsizlik bir ülkenin ekonomik ve sosyal gelişmişliğinin en önemli göstergelerinden biridir. Devletler de işsizlikle mücadele kapsamında kişileri en azından işsizliğin getirdiği ekonomik rizikoları en aza indirmek için işsizlik sigortası sistemini uygulamaktadır.

Ülkemizde kişinin işsizlik maaşından yararlanabilmesi için İSK kapsamında sigortalı sayılması, belli bir süre prim ödemesi yapması, iş sözleşmesinin belli sebeplerle sona ermesi, maaşı almaya engel hak düşürücü sebeplerin bulunmaması, gerekli belgelerle İŞKUR’a başvuruda bulunulması, ilgilinin istekli ve elverişli olmasına rağmen iş bulamaması şartlarının tamamının birlikte gerçekleşmesi gerekmekte olup bu hususlar aşağıda ayrıntılı olarak incelenecektir.

İşsizlik Maaşından Yararlanmak İçin Sigortalı Olma Şartı

İşsizlik maaşından yararlanabilmek için öncelikli şart 4447 sayılı İSK kapsamında kişinin sigortalı sayılmasıdır. Bu bağlamda anılan Kanun uyarınca aşağıda sayılan kimseler bu ödenekten yararlanabileceklerdir:

  1. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalılar,
  2. 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanlardan 5510 sayılı Kanunun 52’nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında işsizlik sigortası primi ödeyen isteğe bağlı sigortalılar ile aynı Kanunun ek 6’ncı maddesi kapsamındaki sigortalılar
  3. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesinde açıklanan sandıklara tabi olan sigortalılar. Sigortalı olmak için herhangi bir prim ödeme şartı bulunmamaktadır. Primlerin ödenmemesi sebebiyle doğabilecek sorumluluk işçiyi çalıştıran işverene ait olup zorunlu sigortalılık uyarınca kişinin çalışmaya başlaması, işverenin emir ve talimatlarına uygun olarak iş görmeye hazır olması sigortalı olmak için yeterlidir.

İşsizlik Maaşından Yararlanacak Kişinin İşsiz Olma Şartı

İşsiz kimseler herhangi bir gelir getirici faaliyeti bulunmayan kişilerdir. Yürütülen faaliyet neticesinde gelir elde etmek yalnızca bir amaç olarak kabul edilmektedir. Örneğin bir iş sözleşmesine bağlı olarak çalışmakla birlikte işvereninden ücretini alamayan kimsenin işsiz olduğundan bahsedilemeyecektir. Zira burada kişi ücret alamamış olsa dahi gelir getirici bir işte çalışmaktadır. İşsiz olarak kabul edilebilmenin diğer bir şartı bağımlı çalışanlar bakımından bir iş akdi ile iş görme yükümlülüğü olmaması, bağımsız çalışanların ise gelir getiren sürekli bir faaliyet içerisinde bulunmamalarıdır. Bağımsız çalışanlarda bu faaliyetin tespiti zor olmakla birlikte bağımlı çalışanlar bakımından işsizliğin tespiti daha kolaydır.

Bağımlı çalışanın bir iş sözleşmesinin tarafı olup olmadığına bakılarak kişinin işsizlik durumuna da karar verilebilir. Ancak iş sözleşmesi açık bir biçimde feshedilmedikçe işçinin sözleşmeye uygun bir biçimde iş görmeye hazır olduğu ancak işverenin iş görme edimini haklı bir neden göstermeksizin kabulden kaçındığı halde kişinin işsiz sayılıp sayılmayacağına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine bakılması gerekecektir. Buna göre edimi kabulden kaçınan işveren temerrüde düşmüş sayılacağından işçinin iş akdi devam edecek ve bu durumda kişinin işsizliği söz konusu olmayacaktır. Zira iş sözleşmesi halen hüküm doğurmaya devam etmektedir.

İş akdinin feshinde ihbar sürelerinde kişinin işsiz olarak kabul edilip edilemeyeceğinin de irdelenmesi gerekmektedir. Belirsiz süreli iş akitlerinde, haklı nedenle derhal fesih hakkı dışında ihbar sürelerine uyularak fesih yapma imkânı da bulunmaktadır. Ancak işverenlere bu ihbar sürelerini beklemeksizin sürelere ilişkin bedeli peşin olarak işçiye ödenmesi suretiyle fesih seçeneği de sunulmuştur. Peşin ödeme yolu ile fesih istisnai bir yöntem olup burada amaçlanan iş sözleşmesi sona erdirilecek kişinin ihbar süresi boyunca iş yerinde herhangi bir huzursuzluk çıkarmasının önüne geçmektir. İhbar sürelerinin sonuna kadar çalışma yapılması halinde kişinin işsiz sayılamayacağı aşikardır. Peşin ödeme yolu ile yapılan fesihlerde de her ne kadar ilgili süreye ait ücret işçiye peşin olarak verilse ve kişi peşin ödemeden sonra iş görme edimini yerine getirmese dahi fesih hüküm ve sonucunu ihbar süresi sonunda doğuracağından işsizlik hali de ihbar sürelerinin bitiminde meydana gelecektir. Bir başka deyişle kişinin ihbar süresi içerisinde işsiz olduğu kabul edilemeyecek olup ilgili bu süre boyunca işsizlik maaşından faydalanamayacaktır.

İşsizlik Maaşından Yararlanmak İçin Sigortalının Türkiye İş Kurumu’na Başvurması Şartı

Şartları sağlayan sigortalının ödenekten yararlanabilmesi için İŞKUR’a başvuru yapması gerekmektedir. İSK’nin 48 inci maddesi uyarınca sigortalı işsizin, ödenekten faydalanabilmesi için işten ayrılma bildirgesi ile birlikte hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren otuz gün içinde Kuruma doğrudan veya elektronik ortamda başvurması gerekmektedir. Elektronik ortamlarda yapılmayacak başvurularda işsizlik maaşından yararlanacak olan kişinin şahsen Kurum’a başvurması gerekmektedir. Bununla birlikte çalışmaya hazır olduğunun belirtilmesi şartının yerine getirilmesi bakımından da şahsen başvuru önem taşımaktadır. Ancak posta ile yapılan başvurular İŞKUR tarafından şahsen başvuru olarak kabul edilmemektedir. Elektronik ortamda ise kişi www.iskur.gov.tr adresine üye olarak ödenekten faydalanmak için başvuruda bulunabilmektedir. Ödenekten yararlanmak için mücbir sebepler dışında Kurum’a başvuru süresi otuz gün olarak belirlenmiştir. Ancak bu süre hak düşürücü nitelikte olmayıp başvuruda gecikilen süre işsizlik maaşı almaya hak kazanılan toplam süreden düşülmektedir. Örneğin iş akdinin 09/03/2020 tarihinde sona erdiği varsayılacak olursa kişinin Kurum’a başvurması gereken otuz günlük süre 08/04/2020 tarihinde dolacaktır. Kişinin 20/04/2020 tarihinde herhangi bir mücbir sebebe bağlı olmaksızın Kurum’a başvuruda bulunduğu düşünülecek olursa aradaki 12 günlük süre kişinin işsizlik maaşı alacağı toplam süreden düşülecektir.

İşsizlik Maaşına Başvuru Şartındaki Sürenin Aşılması Halinde Neler Yapılabilir?
İşsizlik Maaşına Başvuru Şartındaki Sürenin Aşılması Halinde Neler Yapılabilir?

İşsizlik Maaşına Başvuru Şartındaki Sürenin Aşılması Halinde Neler Yapılabilir?

Ödeneğe başvuru süresi mücbir sebepler dışında otuz gün olarak belirlenmiş olmakla birlikte İSK’de hangi hallerin mücbir sebep sayılacağı belirtilmemiştir. Ancak 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Uygulanmasına İlişkin 3 Numaralı Tebliğ’in 5 inci maddesinde mücbir sebepler örnekleyici olarak sayılmıştır. Buna göre sigortalı işsizin;

  1. Eş, çocuk, anne, baba veya kardeşlerinden birinin vefatı ya da resmi kurum veya kuruluşlardan alınacak doktor raporu ile kanıtlanmak kaydıyla kendisinin veya bu maddede sayılanlardan birinin hastalık hali sebebiyle işsizlik maaşına başvuru süre şartını yerine getiremeyen,
  2. Yangın, yer sarsıntısı, sel baskını gibi doğal afetler sebebiyle işsizlik maaşına başvuru süre şartını yerine getiremeyen,
  3. Herhangi bir nedenle ulaşımın imkânsız hale gelmesi sebebiyle işsizlik maaşına başvuru süre şartını yerine getiremeyen,
  4. Kanuni bir ödevin yerine getirilmesi sebebiyle işsizlik maaşına başvuru süre şartını yerine getiremeyen
  5. Muvazzaf askerlik hizmetinin yerine getirilmesi sebebiyle işsizlik maaşına başvuru süre şartını yerine getiremeyen,
  6. Gözaltına alınma hali sebebiyle işsizlik maaşına başvuru süre şartını yerine getiremeyen,
  7. Hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali sebebiyle işsizlik maaşına başvuru süre şartını yerine getiremeyen,
  8. Savaş, sıkıyönetim, olağanüstü hâl gibi durumlar sebebiyle işsizlik maaşına başvuru süre şartını yerine getiremeyen,
  9. Salgın hastalık nedeniyle karantina, gibi mücbir sebeplerle Kurum’a geç başvurusu halinde işsizlik maaşı şartlarında hak kaybı söz konusu olmayacaktır.

İşsizlik Maaşı Şartını Sağlayan Kişinin Alacağı Maaş Miktarı Nedir?

İşsizlik maaşı şartlarını sağlayan kişinin aklındaki ilk soru ne kadar işsizlik maaşı alacağıdır. ILO’nun 102 sayılı sözleşmesinin 67 nci maddesinde maaşın kişiyi tembelliğe itecek kadar fazla olmaması ancak yine kişiyi yoksulluğa düşürecek kadar da az belirlenmemesi ve ödenecek maaşın ilgilinin aldığı son aylığın yüz kırk beşinin altında olmaması gerektiği ifade edilmiştir.

Ülkemiz bakımından ise İSK’nin 50’nci maddesine göre ödenecek olan günlük işsizlik maaşı, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkı olarak tespit edilmiş olup sabit orantılı bir yöntem benimsenmiştir. Ülkemizde maaşın miktarı kişinin yaşına, medeni durumuna, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısına bağlı olarak değişkenlik göstermemektedir. Bununla birlikte ülkemizde ödenecek ödeneğe bir üst sınır getirildiği görülmektedir. Buna göre maaşı miktarı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39 uncu maddesi uyarınca onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde sekseninden fazla olamayacaktır. Üst sınır belirlenmesinde amaç işsizlik maaşının kişilerin yeni bir iş aramasını engelleyecek kadar refah içinde olmalarının önüne geçmektedir. Ancak burada en üst seviyeden prim ödeyenler için hakkaniyete aykırı bir durum meydana gelecek, nimet-külfet dengesi kurulamayacaktır.

İşsizlik Maaşı Şartlarını Sağlayan Kişi Ne Kadar Süre İşsizlik Maaşı Alır?

İşsizlik maaşının süresiz olarak verilmesi kişileri hem çalışmamaya sevk edecek hem de fonun finansmanının olumsuz bir biçimde etkilenmesine sebebiyet verecektir. Bu sebeple maaşın belirli sürelerle verilmesi uygun görülmüştür. Sürenin belirlenmesinde en sık karşılaşılan yöntem olan çalışma süresi ve prim ödeme gün sayısının tespiti ülkemizde de uygulanmaktadır. İSK’nin 50’nci maddesinin ikinci fıkrasına göre son üç yıl içinde;

  1. 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün, • 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün,
  2. 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün süre ile işsizlik maaşı verilmektedir.

İşsizlik maaşı başvuruları başvuruyu izleyen ayın sonuna kadar sonuçlandırılmakta ve kişinin işsizlik maaşına hak kazandığına karar verilmesi halinde her ayın beşinde aylık olarak ödenmektedir. Sigortalının kusurundan kaynaklanan fazla ödemeler kendisinden faizi ile birlikte tahsil edilmektedir. Ancak sigortalının vefatı halinde ilgili aleyhine ölümden önce icra takibi başlatılmış olsa dahi fazla ödenen işsizlik ödenekleri tahsil edilmemektedir.

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara