Ceza HukukuMakalelerimiz

Kanun Yararına Bozma Dilekçesi

Hakim veya mahkemece verilen kararlara karşı kanun yolları düzenlenmiştir. Olağan kanun yolları olarak sınıflandırılan ve halk arasında da ismem bilinen kanun yolları itiraz, istinaf ve temyiz yollarıdır.

Olağan kanun yolları kesinleşmemiş kararlara karşı başvurulabilen yollardır. Diğer yandan kesinleşmiş kararlara karşı, eğer bir hukuka aykırılığın varlığı düşünülüyorsa, başvurulabilecek kanun yolları, olağanüstü kanun yollarıdır.

Bunlar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın İtirazı, kanun yararına bozma ve yargılanmanın yenilenmesidir. Bu yazımızda kanun yararına bozma (CMK m.309) olağanüstü kanun yolu açıklanacaktır.

Kanun Yararına Bozma Nedir?

Mahkeme tarafından verilen bir kararda maddi hukuka ya da usul hukukuna aykırılıklar bulunabilir.

Hukuka aykırılık içeren bu kararın istinaf veya temyiz kanun yolu incelemesi geçirmeksizin kesinleşmesi halinde başvurulabilecek olağanüstü kanun yolu, kanun yararına bozma yoludur.

Kanun Yararına Bozma Nedenleri Nelerdir?

Kanun koyucu, kanun yararına bozma yolunun nedenlerini sınırlı tutmamıştır; yani kesinleşmiş bir kararda maddi veya usul hukukuna aykırılık bulunması halinde kanun yararına bozma yoluna başvurulabilir.

Usule uygun tebligat yapılmaması veya suç tipinin hatalı tespiti, usul ve maddi hukuka aykırılık oluşturmakta olup bu gibi durumlarda kanun yararına bozma yoluna başvurulabilir. Ancak mahkemenin takdir yetkisi kapsamında olan hususlara karşılık bu yola başvurulamaz.

Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma yoluna başvurabilmek için hukuka aykırılığın ciddi boyutlara ulaşması gerekir; aksi halde kesin hükmün güvenilirliği ve otoritesi sarsılmış olur.

Kanun Yararına Bozma Dilekçesi Örneği

ADALET BAKANLIĞI’ NA

Gönderilmek üzere

CUMURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA;

KANUN YARARINA

BOZMA İSTEYEN SANIK :

VEKİLİ : Av. Çağrı AYBOĞA

KONU : Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağına İlişkin Kayıtların Kaldırılması Talebimizdir.

AÇIKLAMALAR :

1) Konya 4.Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen…………. E. Ve ……………K. Sayılı karar gereğince müvekkilim hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına hükmedilmiştir. Müvekkilim her ne kadar 06/10/2015 tarihinde verdiği dilekçe ile çek yasağının kaldırılmasını talep etmişse de bu talep reddedilmiş; müvekkilim bu karara itiraz etmiş ve dosya Konya 1. Ağır Ceza mahkemesine gönderilmiş; 06.11.2015 tarih ve 2015/1198 D.iş sayılı kararla müvekkilimin söz konusu itirazı reddedilmiştir. Bu kararın BOZULMASI için CMK 309. Maddesine göre “kanun yararına bozma” istemimizi bildirmek gerekmiştir.

2) …………………………………………………………………….

3) …………………………………………………………………….

4) 5941 Sayılı Kanunun 6. Maddesinin 3. Fıkrasına göre; “Kişi, mahkûm olduğu adlî para cezası tamamen infaz edildikten veya bu cezayı ödemediği için hakkında hapis uygulanıp serbest bırakıldıktan itibaren üç yıl ve her hâlde yasağın konulduğu tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilir; mahkemenin vereceği karara itiraz edebilir.” Denilmiştir. 6273 sayılı Kanunla birlikte hapis cezası kalktığından bu ibare de kaldırılmış ve “Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına ilişkin kayıt, kaydın girildiği tarihten itibaren her hâlde on yıl geçmesiyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından resen silinir ve bu işlem ilân olunur.” Şeklini almıştır. Dolayısıyla itiraz için alt sınır olan 3 yıl kaldırılarak öncesinde de bu yasağın kaldırılmasının yolu açılmıştır. Müvekkilimin itirazının tek ret nedeni 10 yıllık sürenin henüz dolmadığı olarak gösterilmiştir. Fakat kanun koyucu 10 yıllık süreyi emredici hüküm olarak göstermemiş, her halde bu yasağın 10 yıl sonra kalkacağını ifade etmiştir.

Belirtmek gerekir ki; Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2008/2863 E. 2010/563 K. Ve 19.01.2010 tarihli kararında; 5941 sayılı Çek Kanunu ile 3167 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları yeniden düzenlenmiş olduğundan, sanığın hukuki durumu tekrar değerlendirilmesine ve lehe kanunun uygulanmasına karar vermiştir. 5941 Sayılı Kanun ile 6273 Sayılı Kanun da farklılık gösterdiğinden lehe olan kanunun uygulanarak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekir.

5) Avrupa Topluluğu Adalet Divanı’nın (ATAD) ölçülülük ilkesinin açıklamasında; “alınan önlem beklenen amacı gerçekleştirmeye uygun olmalıdır”, “alınan önlemin beklenen amacı gerçekleştirmesi şarttır” ve “alınan önlem, ulaşılmak istenen amacın ötesinde kişiye yük getiren önlem olmamalıdır” hususlarını dikkate almaktadır. Anayasamızca da korunan bu ilkeye göre; izlenen hedefler ve kullanılan araçlar tartılmalı ve vatandaşın aşırı yüklere maruz bırakılmaması için, bunları uygun bir dengede tutmaya gayret edilmelidir.

Müvekkilimin daha fazla mağdur olmaması ve ticarette daha etkin rol oynaması için hakkındaki çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılması gerekmektedir.

HUKUKİ SEBEPLER : 6273 Sayılı Kanun, TTK, HMK ve Her Türlü Mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER : Banka Kayıtları, Çek Fotokopileri ve Her Türlü Yasal Delil.

İSTEM SONUCU : Yukarıda açıklana ve re’sen incelenip tespit edilecek nedenlerle;

Talebimizin kabulü ile Konya 4.Asliye Ceza Mahkemesi’nin …………sayılı ek kararına itirazımız üzerine, hiç gerekçe gösterilmeksizin ve inceleme yapılmaksızın tüm dosyalar için hazırlanmış bulunan matbu şekildeki itirazımızı reddine dair Konya 1.Ağır Ceza Mahkemesinin …………….tarihli ve ……………sayılı kararlarının,

CMK 309.maddesine göre KANUN YARARINA BOZULMASI ve kararın ortadan kaldırılması için Yargıtay’a başvuruda bulunulmasını, sanık adına en derin saygılarımızla arz ve talep ederiz.

Talepte Bulunan Sanık Vekili

Av. Çağrı AYBOĞA

Kanun Yararına Bozma İnfazı Durdurur mu?

Kanun yararına bozma yolu kesinleşmiş kararlara karşı başvurulan olağanüstü bir kanun yoludur. Aleyhine başvuruda bulunulan karar kesinleştiği için bu kanun yoluna başvurmak infazı kendiliğinden durdurmaz. İnfazın durdurulmasını sağlamak için ayrıca başvuruda bulunulan mahkemeden talep edilmesi gerekmektedir.

Kanun Yararına Bozma Süreci Ne Kadardır?

Kesinleşen bir karara karşı başvurulabilecek olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma yolu için herhangi bir süre sınırlaması belirlenmemiştir. Kararın kesinleşmesinden itibaren başvurulabilir.

Kanun Yararına Bozma Dilekçesi Nereye Verilir?

Kanun yararına bozma yoluna başvuru yetkisi aslen Adalet Bakanlığı’na ait olup yargılama sürecindeki diğer özneler olan sanık, şikayetçi, hakim, müdahil, cumhuriyet savcısı kanun yararına bozma yoluna başvurulması için Adalet Bakanlığı’ndan talepte bulunabilir.

Adalet Bakanlığı başvurunun gerekçeleri ve içeriğiyle bağlı olmamakla birlikte talepte bulunan tarafın, talebini kabul ettirebilmesi bakımından gerekçelerini detaylı ve yeterli olacak şekilde açıklaması oldukça önemlidir. Bu dilekçe kararına karşı kanun yolu talebinde bulunulacak mahkemeye, “Adalet Bakanlığı’na Gönderilmek Üzere” başlığıyla yazılarak verilir.

Kanun Yararına Bozma Başvurusu Nasıl Yapılır?

Adalet Bakanlığı kendisine yapılan başvuru talebinde açıklanan nedenler ile bağlı değildir. Eğer başvuru konusu kararı gerek gösterilen gerekçeler gerek kendi incelemesi sonucu hukuka aykırı bulursa nedenleriyle birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılı olarak bildirir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kendisine yapılan bildiriyi aynen Yargıtay’ın ilgili Ceza Dairesine gönderir. Yargıtayca istemin yerinde görülmesi halinde karar bozulacak; görülmemesi halinde istem reddedilecektir.

Bu içerik, Av. Çağrı AYBOĞA ve Stj. Av. Yavuz Baturhan YILDIRIM tarafından oluşturulmuştur.

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara