Usulsüz Tebligat Nedir? 2026 | İtiraz, Şikayet ve Yargıtay Kararları
Usulsüz tebligat halleri, şikayet süreci, itiraz yolları ve emsal Yargıtay kararları hakkında kapsamlı rehber
Usulsüz tebligat, Tebligat Kanunu’nda belirlenen usul ve esaslara uyulmadan yapılan tebligatları ifade eder. Usulsüz yapılan bir tebligat, hukuki sonuç doğurmaz ve tebligatın muhatabı olan kişi bu tebligatı öğrenmediği sürece herhangi bir süre işlemez.
Tebligat, hukuki süreçlerde kritik öneme sahiptir çünkü sürelerin başlaması, takiplerin kesinleşmesi ve itiraz haklarının kullanılması tebligatın geçerli şekilde yapılmasına bağlıdır. Usulsüz tebligat durumunda, muhatap haklarını kullanma fırsatından mahrum kalır ve bu durum ciddi hak kayıplarına yol açabilir.
Bu kapsamlı rehberde, usulsüz tebligat nedir, hangi hallerde usulsüz sayılır, nasıl itiraz edilir, şikayet süreci nasıl işler ve Yargıtay’ın emsal kararlarını detaylı olarak inceleyeceğiz.
İçindekiler

Usulsüz Tebligat Nedir?
Usulsüz tebligat, 7201 sayılı Tebligat Kanunu‘nda öngörülen usul ve esaslara aykırı olarak yapılan tebligatlardır. Tebligat, hukuki işlemlerin muhatabına iletilmesi işlemidir ve hak arama özgürlüğünün temel unsurlarından biridir.
Usulsüz tebligat durumunda:
- Tebligat hukuki sonuç doğurmaz
- Süreler işlemeye başlamaz
- Takip kesinleşmez
- Hacizler geçersiz sayılır
- Muhatap öğrenmediği sürece sorumlu tutulamaz
Temel İlke
Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre: “Usulsüz tebligat, muhatap tarafından öğrenilmedikçe hukuki sonuç doğurmaz. Öğrenme tarihi, fiili tebliğ tarihi olarak kabul edilir.”
Bu ilke, Tebligat Kanunu m. 32 ve Yargıtay’ın sayısız kararıyla teyit edilmiştir.
Usulsüz Tebligat Halleri
Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü’ne aykırı olarak yapılan tebligatlar usulsüz sayılır. En sık karşılaşılan usulsüz tebligat halleri şunlardır:
| Usulsüz Tebligat Hali | Açıklama | Yasal Dayanak |
|---|---|---|
| Haber Kağıdı Yapıştırılmaması | Muhatap adreste bulunmadığında kapıya haber kağıdı yapıştırılmamış | TK m. 21/1 |
| Komşuya Bilgi Verilmemesi | Muhtara tebligat bırakılırken komşuya bilgi verilmemiş | TK m. 21/1 |
| Vekile Tebligat Yapılmaması | Vekil varken doğrudan asile tebligat yapılmış | TK m. 11 |
| Yetkisiz Kişiye Tebligat | Tebligat almaya yetkisi olmayan bir kişiye tebligat yapılmış | TK m. 16, 17 |
| Muhatap Araştırması Yapılmaması | Muhatabın adreste oturup oturmadığı araştırılmadan tebligat yapılmış | TK m. 20, 21 |
| Tutanakta Eksiklik | Tebligat mazbatasında zorunlu bilgiler bulunmuyor veya eksik | Tebligat Tüzüğü |
| Yanlış Adrese Tebligat | Muhatabın güncel adresi değil eski veya yanlış adrese tebligat yapılmış | TK m. 19 |
Detaylı Usulsüz Tebligat Halleri
1. Haber Kağıdı Kapıya Yapıştırılmadan Muhtara Tebligat:
Muhatap adreste bulunmadığında, tebligat muhtara bırakılabilir. Ancak bu durumda mutlaka kapıya haber kağıdı yapıştırılması gerekir. Haber kağıdı yapıştırılmadan yapılan tebligat usulsüzdür.
2. Komşuya Bilgi Verilmeden Muhtara Bırakma:
Muhtara tebligat bırakılırken komşulardan birine bilgi verilmesi zorunludur. Mazbatada bu işlemin yapıldığına dair kayıt yoksa tebligat usulsüzdür.
3. Vekil Varken Asile Tebligat Yapılması:
Takipte veya davada vekil varsa, tebligat öncelikle vekile yapılmalıdır. Vekil varken doğrudan asile yapılan tebligat TK m. 11’e aykırı olup usulsüzdür.
4. İşyerinde Yetkisiz Kişiye Tebligat:
İşyerinde yapılan tebligatlarda, tebligatı alan kişinin “memur veya müstahdem” olup olmadığı araştırılmalıdır. Yetkisiz birine tebligat yapılması usulsüzlük nedenidir.
5. Muhatap Araştırması Yapılmadan Tebligat:
Mernis adresi olsa bile, muhatabın gerçekten orada oturup oturmadığı somut olarak araştırılmalıdır. Bu araştırma yapılmadan tebligat usulsüzdür.
⚠️ Önemli Uyarı
Tebligat memurunun tutanağı resmi belge niteliğindedir ancak bu, tutanağın her durumda doğru olduğu anlamına gelmez. Somut delillerle aksinin ispatı mümkündür.
Usulsüz Tebligat Nasıl İtiraz Edilir?
Usulsüz tebligata karşı itiraz ve şikayet yolları, tebligatın konusuna göre değişiklik gösterir. En yaygın itiraz yolları:
1. İcra Takibinde Usulsüz Tebligat İtirazı
- 7 gün içinde: Ödeme emrine itiraz (İİK m. 62)
- 7 gün içinde: Usulsüz tebligat şikayeti (İİK m. 16)
- Gecikmiş İtiraz: Usulsüz tebligat öğrenildikten sonra 7 gün içinde
2. Dava Dosyalarında Usulsüz Tebligat
- 2 hafta içinde: İtiraz dilekçesi (HMK m. 127)
- Dava devam ederken: Usulsüz tebligat itirazı her zaman yapılabilir
- Kesinleşmiş karar: Yargılamanın iadesi talebi (HMK m. 375)
3. İdari İşlemlerde Usulsüz Tebligat
- 30-60 gün içinde: İdari yargıda dava açma (İYUK)
- Usulsüz tebligat öğrenilince: Süre tekrar işlemeye başlar
İtiraz Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?
Dilekçede bulunması gerekenler:
- Tebligatın usulsüz olduğu iddiası
- Usulsüzlük nedeninin açık ve net belirtilmesi
- Tebligatı hangi tarihte öğrendiğinizin beyanı
- Varsa usulsüzlüğü kanıtlayan belgeler
- Tanık isimleri ve adresleri
| Durum | İtiraz Mercii | İtiraz Süresi |
|---|---|---|
| İcra Takibi Ödeme Emri | İcra Müdürlüğü / İcra Mahkemesi | Öğrenmeden itibaren 7 gün |
| Hukuk Davası Tebligatı | Davaya Bakan Mahkeme | Öğrenmeden itibaren 2 hafta |
| Ceza Davası Tebligatı | Davaya Bakan Mahkeme | Öğrenmeden itibaren 7 gün (temyiz için) |
| İdari İşlem Tebligatı | İlgili İdari Yargı Mahkemesi | Öğrenmeden itibaren dava açma süresi |
Usulsüz Tebligat Şikayet Süreci
Usulsüz tebligat şikayeti, İcra ve İflas Kanunu m. 16 kapsamında icra mahkemesine yapılan bir başvurudur. Bu şikayet yolu, özellikle icra takiplerinde önemlidir.
Şikayet Dilekçesi İçeriği
- Taraflar: Şikayetçi (borçlu) ve karşı taraf (alacaklı)
- İcra Dosya No: Takibin dosya numarası
- Usulsüzlük İddiası: Hangi tebligatın usulsüz olduğu
- Usulsüzlük Nedeni: Detaylı açıklama
- Öğrenme Tarihi: Tebligatı ne zaman öğrendiğiniz
- Talep: Usulsüz tebligatın tespiti ve sonuçlarının kaldırılması
- Deliller: Tanık, belge vb.
Şikayet Süreci Adımları
1. Dilekçe Hazırlama:
Usulsüz tebligat şikayet dilekçesi avukat vasıtasıyla veya şahsen hazırlanabilir. Dilekçede usulsüzlük nedenleri detaylı açıklanmalıdır.
2. Mahkemeye Başvuru:
Dilekçe, icra müdürlüğünün bulunduğu yer icra mahkemesine verilir. Harç ve masraf peşin yatırılır.
3. Karşı Tarafın Cevabı:
Mahkeme, alacaklı tarafa dilekçe tebliğ eder ve cevap süre verir.
4. Delillerin İncelenmesi:
Mahkeme, tebligat mazbatası, tanık beyanları ve diğer delilleri inceler.
5. Karar:
Mahkeme, usulsüzlük iddiasını kabul veya reddeder. Karar kesin olup temyiz edilemez.
⚠️ Kritik Not
İcra mahkemesi kararları kesindir ve verildikleri anda hüküm ifade ederler. Yani kararın kesinleşmesi beklenmez, hemen sonuç doğurur. Usulsüz tebligat kabulü halinde hacizler derhal kalkar.

Usulsüz Tebligat Şikayet Süresi
Usulsüz tebligat şikayet süresi, tebligatın türüne ve konusuna göre değişir. Ancak genel kural şudur:
| Tebligat Türü | Şikayet/İtiraz Süresi | Sürenin Başlangıcı |
|---|---|---|
| İcra Takibi Ödeme Emri | 7 gün | Öğrenme tarihinden itibaren |
| İcra Takibi Haciz | 7 gün (şikayet yolu) | Öğrenme tarihinden itibaren |
| Hukuk Davası (Dilekçe, Karar) | 2 hafta (14 gün) | Öğrenme tarihinden itibaren |
| Ceza Davası (Duruşma, Karar) | 7 gün (temyiz için) | Öğrenme tarihinden itibaren |
| İdari İşlem Tebligatı | 30 veya 60 gün | Öğrenme tarihinden itibaren |
💡 Önemli İlke: Öğrenme Tarihi
Usulsüz tebligatta süreler öğrenme tarihinden itibaren işler. Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre:
- Borçlu/muhatap, tebligatı hangi tarihte öğrendiğini beyan ederse, aksi ispat edilmedikçe o tarih esas alınır
- Öğrenme tarihi beyanının çürütülmesi için somut delil gerekir
- Usulsüz tebligat öğrenilmediği sürece hiçbir süre işlemez
Gecikmiş İtiraz (Geç Öğrenme)
Usulsüz tebligatı geç öğrenen kişi, öğrendiği tarihten itibaren belirlenen süre içinde itiraz edebilir. Bu duruma “gecikmiş itiraz” denir.
Örnek:
- 1 Ocak’ta usulsüz tebligat yapılıyor
- Muhatap bunu 15 Şubat’ta öğreniyor
- 15 Şubat’tan itibaren 7 gün içinde itiraz edebilir
- 22 Şubat’a kadar itiraz hakkı vardır
Usulsüz Tebligat Nasıl İspat Edilir?
Usulsüz tebligatı ispat etmek için somut deliller sunmak gerekir. Tebligat mazbatası resmi belge niteliğinde olduğundan, aksinin ispatı için denk güçte delil veya mazbatadaki çelişkiler gösterilmelidir.
İspat Yöntemleri
1. Tebligat Mazbatasındaki Eksiklikler:
- Haber kağıdı yapıştırılmadığının belirtilmemesi
- Komşuya bilgi verildiğine dair kayıt olmaması
- Muhatap araştırması yapılmadığının anlaşılması
- Tutanakta zorunlu bilgilerin eksik olması
2. Tanık Beyanları:
- Komşu tanıkları (kapıya kağıt yapıştırılmadığını görenler)
- Aile fertleri (evde olduğu halde tebligat yapılmadığını söyleyenler)
- İşyeri çalışanları (yetkisiz kişiye tebligat yapıldığını belgeleyen)
3. Resmi Belgeler:
- Nüfus kaydı (başka yerde ikamet ettiğini gösteren)
- Kira sözleşmesi (farklı adreste oturduğunu kanıtlayan)
- İş kayıtları (o tarihte başka yerde çalıştığını gösteren)
- Seyahat belgeleri (yurt dışında olduğunu belgeleyen)
4. Keşif:
- Mahkemeden adrese keşif yapılması talebi
- Kapıda haber kağıdı olup olmadığının tespiti
- Muhatabın adreste oturup oturmadığının belirlenmesi
Yargıtay’a Göre İspat
Yargıtay, tebligat memurunun tutanağını resmi belge kabul eder ancak şu durumlarda ispat kolaylaşır:
- Mazbatada açık eksiklik veya çelişki varsa
- Muhatabın beyanı somut delillerle destekleniyorsa
- Tebligat usulüne açıkça aykırılık varsa
Usulsüz Tebligatın Sonuçları
Usulsüz tebligatın kabul edilmesi durumunda önemli hukuki sonuçlar doğar:
Usulsüz Tebligatın Sonuçları
- 1. Süreler İşlemez: Usulsüz tebligat nedeniyle hiçbir süre işlemeye başlamaz
- 2. Takip Kesinleşmez: İcra takibi kesinleşmez, ödeme emri hükümsüz kalır
- 3. Hacizler Kalkar: Usulsüz tebligata dayalı hacizler kendiliğinden geçersiz olur
- 4. İtiraz Hakkı Doğar: Muhatap, öğrenme tarihinden itibaren itiraz edebilir
- 5. Yeni Tebligat Gerekir: Usulüne uygun yeni tebligat yapılmalıdır
- 6. Kesinleşme Beklenmez: İcra mahkemesi kararı verildikten hemen sonra sonuç doğurur
| Durum | Usulsüz Tebligat Kabul Edilirse | Usulsüz Tebligat Red Edilirse |
|---|---|---|
| İtiraz Süresi | Öğrenme tarihinden itibaren işler | Tebligat tarihinden itibaren işler (süre kaçırılmış olabilir) |
| Takip Durumu | Kesinleşmez, yeni tebligat gerekir | Kesinleşir, haciz devam eder |
| Hacizler | Derhal kalkar (kararın kesinleşmesi beklenmez) | Devam eder |
| İtiraz Hakkı | Yeniden kazanılır | Kullanılamaz (süre geçmiş kabul edilir) |
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Usulsüz tebligat kabul edildikten sonra:
- Yeni tebligat yapılacaktır, bu tebligata karşı süresinde itiraz etmeyi unutmayın
- Hacizler kalksa da takip sona ermez, yeni tebligatla devam eder
- Usulsüz tebligat şikayeti kabul edilse de borç ortadan kalkmaz
- Sadece usule aykırılık giderilir, esasa ilişkin itiraz ayrıca yapılmalıdır

Usulsüz Tebligat Emsal Yargıtay Kararları
Aşağıda Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin usulsüz tebligat konusundaki emsal kararları yer almaktadır. Bu kararlar, benzer davalarda içtihat niteliği taşır ve savunma stratejilerinde kullanılabilir.
Usulsüz Tebligat Öğrenilmedikçe Süreler İşlemez ve Takip Kesinleşmez
Mahkeme, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu borçlunun beyanına rağmen dikkate almayarak itirazı süre yönünden reddetmiştir. Yargıtay, Tebligat Kanunu m. 32 gereğince borçlunun tebligatı hangi tarihte öğrendiğini beyan ettiği anda bu tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Dosyada borçlunun beyanını çürütecek nitelikte hiçbir somut delil bulunmadığı hâlde mahkemece süre hesabının yanlış yapıldığı belirtilmiştir. Usulsüz tebligat öğrenilinceye kadar hukuki sonuç doğurmayacağından, ödeme emrinin kesinleşmesinin de mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Bu nedenle Yargıtay, süre yönünden reddi hukuka aykırı bularak kararı bozmuştur.
Haber Kağıdı Kapıya Yapıştırılmadıysa 21/1 Uyarınca Yapılan Tebligat Usulsüzdür
İcra müdürlüğünce gönderilen ödeme emri, muhatap adreste bulunmadığı gerekçesiyle komşuya bilgi verilerek muhtara teslim edilmiştir. Ancak tebligat mazbatasında Tebligat Kanunu m. 21/1 gereği zorunlu olan “haber kâğıdının kapıya yapıştırılması” işleminin hiç belirtilmediği tespit edilmiştir. Yargıtay, kapıya haber kâğıdı yapıştırılmasının tebliğin geçerlilik şartı olduğunu, yapılmadığı takdirde tebligatın usulsüz olacağını belirtmiştir. Mahkemenin buna rağmen “tebliğ geçerlidir” şeklinde hüküm kurması hukuka aykırı bulunmuştur. Yargıtay, usulsüz tebligat nedeniyle borçlunun itirazının süresinde kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararı bozmuştur.
Vekille Takip Edilen Dosyada Asile Yapılan Tebligat Usulsüzdür ve Süreyi Başlatmaz
Takip vekil aracılığıyla yürütülmesine rağmen ödeme emri doğrudan borçluya tebliğ edilmiştir. Yargıtay, vekil varken asile tebligat yapılmasının Tebligat Kanunu m. 11’e açık aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğunu belirtmiştir. Mahkemece borçlunun süresinde itiraz etmediği kabul edilerek red kararı verilmişse de Yargıtay, usulsüz tebligatın ancak borçlu öğrenince geçerlilik kazanacağını vurgulamıştır. Dosyada borçlunun tebliği öğrendiği tarih beyanının çürütülemediği için süre hesabının yanlış yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle Yargıtay kararı bozmuştur.
Mernis Adresine Tebligatta “Muhatabın Adreste Oturmadığı” Araştırılmadıysa Tebligat Usulsüzdür
Tebligat mazbatasında muhatabın adreste bulunmadığı belirtilmiş ancak muhatabın gerçekten orada yaşayıp yaşamadığına dair hiçbir araştırma yapılmamıştır. Yargıtay, mernis adresi tebligatında dahi muhatabın adreste bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerektiğini, aksi hâlde tebligatın usulsüz kalacağını ifade etmiştir. Mahkemenin, borçlunun “orada oturmuyordum” beyanını araştırmadan reddetmesi isabetsiz bulunmuştur. Usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin kesinleşmeyeceği, bu nedenle hacizlerin de hukuken geçersiz olduğu vurgulanmıştır. Yargıtay şikâyetin kabulü gerekirken reddine karar verilmesini bozma nedeni saymıştır.
Tebligat Tutanakları Resmi Belgedir; Aksinin İspatı Denk Güçte Belgeyle Yapılmadıysa Usulsüzlük İddiası Red Edilemez
Borçlu, tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürmüş; mahkeme, memur tutanağındaki işlemleri doğru kabul ederek şikâyeti reddetmiştir. Ancak Yargıtay, borçlunun sunduğu belgelerin tebligat mazbatasına denk güçte olmadığını belirtmesine rağmen, mahkemenin hiç araştırma yapmaksızın tutanağı doğru kabul etmesini hatalı bulmuştur. Yargıtay’a göre tebligat memuru tutanağı resmi belge niteliğinde olsa da borçlunun iddiası soyut değilse araştırma yapılması zorunludur. Bu yapılmadan verilen ret kararı usulsüzdür. Yargıtay, şikâyetin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek kararı bozmuştur.
Usulsüz Tebligat Tespit Edildiğinde Hacizler Kendiliğinden Geçersizdir; Kararın Kesinleşmesi Gerekmez
Mahkeme, usulsüz tebligatın varlığını kabul etmiş fakat hacizlerin kaldırılması için kararın kesinleşmesini beklemeye karar vermiştir. Yargıtay, icra mahkemesi kararlarının verildikleri anda sonuç doğurduğunu ve kesinleşme şartının bulunmadığını açıkça belirtmiştir. Usulsüz tebligat nedeniyle takip kesinleşmediği için haciz isteme hakkı doğmayacağından, daha önce konulan bütün hacizlerin hukuken geçersiz olduğu vurgulanmıştır. Bu nedenle hacizlerin derhal kaldırılması gerekirken aksi yönde verilen karar hukuka aykırı bulunmuştur.
Tebligat Mazbatasında Muhatabın Adreste Bulunmama Nedeni Yazılmadıysa Tebligat Usulsüzdür
Ödeme emri tebligatında, muhatabın adreste bulunmadığı belirtilmiş ancak bunun sebebine dair hiçbir açıklama yapılmamıştır. Yargıtay, Tebligat Kanunu m. 21 uyarınca memurun “neden bulunamadığını” açıkça yazmasının zorunlu olduğunu, bu unsur eksikse tebligatın geçerlilik kazanamayacağını vurgulamıştır. Mahkemece borçlunun beyanı araştırılmadan tebligat geçerli kabul edilmiş, süre yönünden ret kararı verilmiştir. Yargıtay, tebligatın usulsüz olduğunu, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihinin esas alınması gerektiğini belirterek kararı bozmuştur.
Muhtara Bırakılan Tebligatta Komşuya Bilgi Verilmediği Tespit Edilirse Tebligat Usulsüzdür
Mahkeme, muhtara bırakılan tebligatı geçerli saymış ancak Yargıtay, TK m. 21/1 gereği tebligatın muhtara bırakılması durumunda memurun komşuya bilgi vermesinin zorunlu olduğunu hatırlatmıştır. Dosyada komşuya bilgi verildiğine dair mazbatada hiçbir kayıt bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu eksiklik nedeniyle tebligat usulsüz sayılmalı iken mahkemece tebligat geçerli kabul edilerek süre yönünden ret kararı verilmesi isabetsiz bulunmuştur. Yargıtay usulsüzlük nedeniyle kararın bozulmasına hükmetmiştir.
Tebligat Yetkisiz Kişiye Yapılmışsa Öğrenme Tarihi Tebliğ Tarihi Sayılır
Ödeme emri muhatabın soyut akrabasına tebliğ edilmiş, ancak bu kişinin “tebligatı almaya yetkili” olduğu belgelenememiştir. Yargıtay, TK m. 16 gereğince tebligatın ancak yetkili kişilere yapılabileceğini, aksi hâlde tebliğin usulsüz olacağını vurgulamıştır. Borçlunun tebligatı öğrendiği tarihi açıklaması üzerine mahkemenin bu beyanı araştırmaksızın ret kararı vermesi hukuka aykırı bulunmuştur. Yargıtay, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi gerektiğini belirterek hükmü bozmuştur.
İşyerinde Yapılan Tebligatta “Tebligatı Kabul Yetkisi” Araştırılmadıysa Tebligat Usulsüzdür
İşyerinde bulunan bir çalışan, tebligatı almış ancak bu kişinin “tebligatı almaya yetkili memur veya müstahdem” olup olmadığı araştırılmamıştır. Yargıtay, TK m. 17 gereğince işyerinde tebligatın yalnızca belirli nitelikteki kişilere yapılabileceğini, bu şartların mazbatada somut olarak gösterilmesinin zorunlu olduğunu belirtmiştir. Yetkisiz kişiye tebligat yapılmış olma ihtimali araştırılmadığından mahkemenin kararı hatalı bulunmuştur. Usulsüz tebligat nedeniyle borçlu beyan ettiği öğrenme tarihine göre süresinde itiraz etmiş sayılmalıdır.
Tebligat İadeli Taahhütlü Yapılmışsa Posta Memurunun İşlemleri Eksiksiz Tutanağa Yazılması Şarttır
Dosyada posta memurunun tebligatı muhatabın adresine götürdüğüne dair açıklama bulunmadığı, yalnızca “muhatap adreste yok” ibaresi yazıldığı görülmüştür. Yargıtay, Tebligat Tüzüğü uyarınca memurun kapıyı çalıp muhatabı aradığını ve komşuya bilgi verip vermediğini açıkça yazması gerektiğini vurgulamıştır. Eksik tutanak nedeniyle tebliğ geçersiz sayılırken, mahkemenin borçlunun şikâyetini reddetmesi hukuka aykırı bulunmuştur. Karar usulsüz tebligat nedeniyle bozulmuştur.
Muhtara Yapılan Tebligatta Bildirim Kağıdı Kapıya Yapıştırılmadıysa Takip Kesinleşmez ve Hacizler Geçersizdir
Ödeme emri muhtara bırakılmış ancak kapıya yapıştırılması gereken bildirim kâğıdı fiilen yapıştırılmamıştır; mazbatada da bu işleme dair kayıt yoktur. Yargıtay, TK m. 21/2’ye göre bu işlem yapılmadan tebligatın hüküm doğuramayacağını belirtmiştir. Usulsüz tebligat nedeniyle takip kesinleşmediğinden, daha sonra yapılan tüm hacizlerin hukuki dayanağı ortadan kalkmıştır. Mahkemenin hacizleri kaldırmayıp şikâyeti reddetmesi hukuka aykırı bulunmuştur. Yargıtay kararı bozmuştur.
❓ Sık Sorulan Sorular
Usulsüz Tebligat Konusunda Profesyonel Hukuki Destek
Ayboga Hukuk Bürosu olarak, usulsüz tebligat şikayeti, itiraz dilekçesi hazırlama ve davalarınızı takip konusunda size profesyonel destek sağlıyoruz.
✓ Usulsüz Tebligat Tespiti
✓ Şikayet Dilekçesi Hazırlama
✓ İtiraz ve Dava Takibi
✓ Haciz Kaldırma İşlemleri



