İcra HukukuMakalelerimiz

Borçtan Kurtulma Davası

Borçtan Kurtulma Davası

Günümüzde icra takip dosya sayısı oldukça artmakta olup halk arasında takip, itiraz ve dava işlemleri yaygın ancak belirsiz bir hal almıştır. Bir kimseye karşı başlatılan icra takibinin, genellikle bir avukat ile çalışmaması sebebiyle, kesinleşmesi sonucu borçtan kurtulmak için özel bir menfi tespit dava türü olan Borçtan kurtulma davası açılabilmektedir.

İcra ve iflas hukuku alanında yoğun şekilde çalışan Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu bu dava türünde yetkin ve deneyimli bir ekip ile çalışmaktadır.

Borçtan Kurtulma Davası
Borçtan Kurtulma Davası

Borçtan Kurtulma Davası Nedir?

Bir borcun olmadığının tespiti amacıyla açılan ve bu bakımdan da olumsuz (menfi) tespit davası niteliği taşıyan borçtan kurtulma davası, bir kişinin borcu olmadığı halde borçlu olduğu iddia edilerek aleyhine işlem başlatılması halinde, aksini ispatlamak ve borçtan kurtulmak amacıyla açtığı bir davadır.

Borçtan kurtulma davasının asıl amacı itirazın geçici olarak kaldırılması durumunun itirazın kesin olarak kaldırılmasına dönüşmesini engellemek olup bu sebeple yalnızca itirazın geçici kaldırılması halinde açılabilecek bir davadır.

Borçtan Kurtulma Davası Nasıl Açılır?

Borçtan kurtulma davası, borçlu bu kararın yani geçici kaldırılma kararının tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süresi içerisinde genel mahkemeye (Asliye Hukuk Mahkemesine) yazılı bir dilekçe ile başvurarak açılır.

Bu noktada dava dilekçesinin bu alanda profesyonel bir avukat tarafından hazırlanmış olması oldukça önemlidir. Çünkü borçtan kurtulma davası sonuçları itibariyle borçluyu çok daha büyük bir borç altına sokabilir; bu durum da borcundan kurtulmak isteyen bir borçluyu çok daha büyük bir borç altına sokmak suretiyle mağduriyetin boyutunu büyütecektir.

Borçtan Kurtulma Davasında Taraflar

Borçtan kurtulma davasında davacı borçludur; davalı taraf ise alacaklıdır. İspat yükü ise davalı olan alacaklının üzerindedir.

Alacaklının başlatmış olduğu icra takibi üzerine borçlu icra takibine itiraz eder, daha sonra alacaklı itirazın geçici kaldırılması yoluna başvurursa aksiyon sırası borçluya geçecek olup davayı borçlu olmadığını iddia eden borçlu kişi, alacaklı olduğunu iddia eden alacaklıyı hasım gösterek açmalıdır.

Borçtan Kurtulma Davasında Zamanaşımı

Borçtan kurtulma davası, itirazın geçici olarak kaldırılması kararının borçluya tefhim veya tebliğden itibaren 7 günlük hak düşürücü süreye tabiidir. Borçtan kurtulma davası 7 gün içerisinde genel mahkemede açılmak zorundadır.

Her ne kadar halk arasında zamanaşımı tabiri yaygın olsa da borçtan kurtulma davasında süre hak düşürücü süre olup zamanaşımından farklıdır.

Zamanaşımının ihlali halinde bunu taraflar ileri sürmesi gerekirken hak düşürücü sürenin ihlalinde mahkeme bu ihlali re’sen dikkate alacaktır. Dolayısıylsa hak düşürücü sürenin olduğu hallerde taraflar çok daha dikkatli olmalı ve profesyonel yardım almalılardır.

Borçtan Kurtulma Davasında Teminat Gösterme Zorunluluğu

Borçtan kurtulma davasında, genel dava şartları dışında, bir de ek olarak özel bir dava şartı aranmaktadır. Davayı açan borçlu dava konusu miktarın %15’ine eş değer bir teminat ile ilk duruşma gününe kadar mahkeme veznesine depo etmez ise dava özel dava şartı yokluğundan usulden reddedilecektir.

Bu teminatın amacı davanın reddedilmesi ihtimaline karşı alacaklı olduğu kesinleşen alacaklanın hakkını %15’lik tutarda koruma altına almaktır.

Borçtan Kurtulma Davasının Olası Sonuçları

Ödeme emrinin gönderilmesinin ardından 7 günlük itiraz süresi vardır. Bu süre içerisinde borçlu imzaya itiraz edebilir, borçlu imzaya itiraz ettiğinde itirazın geçici kaldırılması yoluna gidilir.

  1. İtirazın geçici kaldırılması yolunda söz konusu verilen karar borçlunun aleyhine olur ise borçlunun aleyhine olmasından dolayı %10’luk para cezası ile %20’lik haksız icra inkar tazminatına hükmedildi. Borçlu bunları ödemek istemez ise 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde borçtan kurtulma davası açabilir. Bu dava süresince %10’luk para cezası ile %20’lik haksız icra-inkar tazminatı bekletildi. Ancak borçlu bu borçtan kurtulma davasını da kaybederse bir daha %20 haksız icra-inkar tazminatına mahkum olur. Ayrıca itirazın geçici kaldırılması da itirazın kesin kaldırılmasına döner.
  2. İtirazın geçici kaldırılması yolunda söz konusu verilen karar borçlunun lehine olur ise borçlu hakkında itirazın geçici kaldırılması sonucu hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kaldırılır. Bunun üzerine borçlu talep ederse alacaklı bu sefer %20’den aşağı olmayacak şekilde bir icra-inkar tazminatına mahkum edilir.

Borçtan Kurtulma Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Borçtan kurtulma davası genel mahkemelerde görülen bir davadır. Genel mahkemeden kasıt ise asliye hukuk mahkemesidir.

Bir icra takibinden doğan uyuşmazlık olmasına rağmen icra hukuk mahkemesinde değil; asliye hukuk mahkemesinde açılır. Yetkili mahkeme takibin yapıldığı yer veya davalının yerleşim yeri mahkemesidir yani alacaklının yerleşim yeri mahkemesidir.

Borçtan Kurtulma Davası Dilekçe Örneği

…  SAYIN HAKİMLİĞİNE

İCRA DOSYA NO :

DAVACI :

VEKİLİ : Av. Çağrı AYBOĞA

DAVALI :

DAVA KONUSU : Borçtan kurtulma davası.

DAVA DEĞERİ :

AÇIKLAMALAR :

  1. Müvekkil borçlu aleyhine davalı alacaklı tarafından … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapılmıştır. Takibin dayanağı … vade tarihli senettir.
  2. ……………………..
  3. Müvekkil borçlu değildir. Söz konusu senetteki imza müvekkile ait değildir. Senetteki imzanın müvekkile ait olmadığının tespitine karar verilmesi için mahkemenize başvurmak zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER :

İİK. md. 69 ve ilgili mevzuat

DELİLLER :

Senet, İcra takip dosyası, Mahkeme kararı, Keşif, Tanıklar, Bilirkişi incelemesi vs. diğer yasal deliller

SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda açıklanan nedenlerle ve duruşmalar sırasında re’sen nazara alınacak sair nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla;

  1. Davanın kabulü ile takip konusu senet altındaki imzanın müvekkile ait olmadığının tespitine,
  2. Takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılacağından, %20’den az olmayacak oranda kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline,
  3. Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygı ile vekil eden adına arz ve talep ederim.

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara