Devremülk İptali Davası
Devremülk ve Devretatil Sözleşmesi İptali Davası ve Süresi
Devremülk iptali davası, devremülk sisteminin son yıllarda tatil amaçlı taşınmaz ediniminde sıkça tercih edilen bir yöntemdir. Ancak tüketiciler için cazip görünen bu sistem, beraberinde birçok hukuki sorun ve mağduriyet de getirebilmektedir. Yanıltıcı vaatlerle tüketicilerin devremülk satın almaya yönlendirilmesi, sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi veya eksik bilgilendirme yapılması gibi durumlar, devremülk iptali davalarının artmasına neden olmuştur. Bu yazıda, devremülk sistemine dair temel kavramlar, cayma hakları ve devremülk iptali davalarıyla ilgili yasal süreçler detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Devremülk Nedir?
Devremülk, bir taşınmazın belirli dönemlerde kullanılmak üzere birden fazla kişi arasında paylaşıldığı, tüketicilere hem kullanım hem de mülkiyet hakkı sunan bir sistemdir. Kat Mülkiyeti Kanunu’nda düzenlenen bu hak, yılın belirli haftalarında mülkü kullanma imkânı verir ve genellikle tatil amaçlı taşınmazlar için tercih edilir. Devremülk hakkı, resmi tapu ile tescil edilerek mülk sahibine hukuki bir güvence sağlar.
Devremülk, sahiplerine düşük maliyetle tatil yapma imkânı sunarken, yanlış bilgilendirme veya vaatlerin yerine getirilmemesi gibi nedenlerle tüketiciler arasında mağduriyetler de yaşanmaktadır. Özellikle, sözleşme şartlarının eksik düzenlenmesi veya uygulamada karşılaşılan sorunlar nedeniyle birçok kişi, devremülk iptali için hukuki süreç başlatmak zorunda kalmaktadır.
Devremülk İptali Davası Nedir?
Devremülk iptali davası, devremülk satın alan tüketicilerin, sözleşmenin yasal şartlara uygun olmaması, hileli satışlar, vaatlerin yerine getirilmemesi gibi nedenlerle devremülk sözleşmesinin feshedilmesi ve ödenen bedellerin iadesini talep ettiği bir hukuki süreçtir. Devremülk sistemleri, genellikle tatil amacıyla kullanılan mülkiyet haklarını kapsayan ve tüketiciye belirli bir dönem için kullanım hakkı tanıyan bir düzenlemedir. Ancak bu sistemdeki satışlar, sıklıkla tüketici mağduriyetlerine yol açmaktadır. Hileli satış yöntemleri, eksik bilgilendirme ve vaatlerin yerine getirilmemesi gibi sebeplerle tüketiciler devremülk iptali davalarını açmak zorunda kalmaktadır.
Bu davalar genellikle, devremülk sözleşmesinin şekil şartlarına uygun olmaması, sözleşmede belirtilen hakların sağlanmaması veya tüketicinin cayma hakkını kullanamaması gibi gerekçelerle açılır. Ayrıca, satıcı firmaların eksik ya da yanıltıcı bilgilendirme yapması ve vaat edilen hizmetlerin sağlanamaması durumunda tüketiciler devremülk iptali davası ile haklarını arayabilir. Bu dava sürecinde, tüketicinin ödediği bedellerin iadesi talep edilebilir ve mahkeme kararına bağlı olarak tapu iptali de sağlanabilir.
Hangi Durumlarda Devremülk İptali Davası Açılır?
- Sözleşmenin Şekil Şartlarına Aykırılığı: Devremülk sözleşmesinin tapu sicilinde tescil edilmemesi veya noter onayı alınmadan düzenlenmesi gibi durumlar, sözleşmenin geçersiz olmasına neden olabilir.
- Eksik veya Yanıltıcı Bilgilendirme: Tüketicinin, devremülk hakkında eksik bilgilendirilmesi veya yanıltıcı vaatlerle sözleşme imzalaması durumunda dava açılabilir.
- Cayma Hakkının Kullanılamaması: Tüketici, sözleşmeden 14 gün içinde cayma hakkını kullanamazsa veya bu hak kendisine bildirilmemişse dava yolu açıktır.
- Vaatlerin Yerine Getirilmemesi: Satıcı firmanın, tanıtım sırasında vaat ettiği hizmetleri sunmaması durumunda devremülk iptali davası açılabilir.
- İfa İmkansızlığı: Satılan devremülklerin aşırı sayıda hissedara bölünmesi nedeniyle kullanımın imkansız hale gelmesi, iptal gerekçesi olabilir.
Devremülk iptali davası, tüketicinin korunması ve haklarının güvence altına alınması için önemli bir hukuki süreçtir. Tüketicinin, hukuki prosedürlere uygun hareket ederek uzman bir avukat eşliğinde bu davayı yürütmesi, başarılı bir sonuç elde etmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Devre Tatil Nedir?
Devre tatil, devremülkten farklı olarak sadece kullanım hakkı sunan bir sistemdir. Bu sözleşmelerde tüketiciye herhangi bir mülkiyet hakkı devredilmez; bunun yerine belirli dönemlerde konaklama hakkı tanınır. Genellikle belirli sürelerle geçerli olan devre tatil sözleşmeleri, tüketicilere uzun vadeli bir tatil alternatifi olarak sunulur.
Devre tatil, özellikle otel veya tatil köyü gibi yapılarda tercih edilir ve tatil masraflarını azaltmayı hedefler. Ancak vaat edilen hizmetlerin sağlanmaması veya sözleşme şartlarının ihlali gibi durumlarda, devre tatil sözleşmelerinin iptali gündeme gelebilir. Bu tür durumlarda tüketici, haklarını korumak için dava yoluna başvurabilir.
Ön Ödemeli Devre Tatil Nedir?
Ön ödemeli devre tatil, tüketicinin belirli bir tatil dönemini önceden satın almasını içeren bir sistemdir. Bu sözleşmeler, tüketiciden belirli bir bedelin peşin alınmasını gerektirir. Ancak, tapu devri yapılmadığı için tüketiciye yalnızca kullanım hakkı tanınır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre, bu tür sözleşmelerde tüketicinin cayma hakkı olduğu gibi satıcının da ön bilgilendirme yapma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Bu tür sözleşmelerde tüketici mağduriyeti sıklıkla yaşanır. Vaat edilen devre tatilin teslim edilmemesi, cayma hakkının kullandırılmaması gibi durumlar, bu sözleşmelerin iptalini gerektirebilir. Tüketici, ödediği bedeli geri almak için dava açabilir.
Devremülk Sözleşmesinin Şartları Nelerdir?
Devremülk sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için bazı yasal şartların sağlanması gerekir. Bu şartlar arasında en önemlisi, sözleşmenin Tapu Sicil Müdürlüğü’nde resmi olarak düzenlenmesidir. Ayrıca, tüketiciye sözleşme öncesinde yazılı bir bilgilendirme yapılması zorunludur.
Devremülk sözleşmesinde taşınmazın kullanım süresi, dönemleri ve tüketicinin hakları açıkça belirtilmelidir. Eğer bu şartlara uyulmazsa, sözleşme geçersiz sayılabilir ve tüketici bu sözleşmenin iptali için dava açabilir. Tüketici mağduriyetlerini önlemek için bu şartlara dikkat edilmesi büyük önem taşır.
Devre Tatil Sözleşmelerinin Şartları Nelerdir?
Devre tatil sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a uygun olarak düzenlenmelidir. Bu sözleşmelerin geçerliliği için yazılı olarak yapılması ve tüketiciye bir örneğinin verilmesi gereklidir. Ayrıca, cayma hakkının ve bu hakkın nasıl kullanılacağının açıkça belirtilmesi şarttır.
Devre tatil sözleşmelerinde vaat edilen hizmetlerin nasıl sağlanacağı detaylı bir şekilde yazılmalıdır. Eğer sözleşmede bu bilgiler yer almazsa veya vaat edilenler yerine getirilmezse, tüketici devre tatil sözleşmesinin iptali için yasal yollara başvurabilir.
Devremülk Sözleşmesi Cayma Hakkı
Tüketici, devremülk sözleşmesini imzaladığı tarihten itibaren 14 gün içinde hiçbir gerekçe göstermeksizin cayma hakkını kullanabilir. Bu hak, tüketicinin ekonomik ve hukuki çıkarlarını korumak amacıyla düzenlenmiştir. Cayma hakkını kullanan tüketicilerden herhangi bir cezai bedel talep edilemez.
Cayma hakkı genellikle noter kanalıyla veya yazılı bir bildirimle kullanılır. Ancak uygulamada, satıcı firmaların bu hakkı kısıtlamaya çalışması tüketiciler için sorun oluşturabilir. Bu tür durumlarda, cayma hakkının usulüne uygun şekilde kullanıldığını kanıtlamak önemlidir.
Devre Tatil ve Ön Ödemeli Devre Tatil Sözleşmelerinde Cayma Hakkı
Devre tatil ve ön ödemeli devre tatil sözleşmelerinde cayma hakkı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Tüketiciler, sözleşmeyi imzaladıkları tarihten itibaren 14 gün içinde cayma hakkını kullanabilir ve bu süre içinde herhangi bir gerekçe sunmak zorunda değildir.
Eğer cayma hakkı tüketiciye bildirilmemişse, bu süre 1 yıla kadar uzayabilir. Tüketiciler, bu hakkı kullanarak ödedikleri bedelin iadesini talep edebilir. Cayma hakkı konusunda dikkat edilmesi gereken, bu sürecin yazılı ve noter onaylı belgelerle gerçekleştirilmesidir.a
Devremülk Cayma Hakkının Süresi ve Bildirimi
Cayma hakkı süresi, devremülk ve devre tatil sözleşmelerinde 14 gündür. Bu süre, tüketicinin sözleşmeyi imzaladığı tarihten itibaren başlar. Ancak, cayma hakkının tüketiciye bildirilmemesi durumunda bu süre 1 yıla kadar uzayabilir.
Cayma bildirimi, noter aracılığıyla veya yazılı olarak yapılmalıdır. Bu bildirimin belgelenebilir bir şekilde gerçekleştirilmesi, tüketicinin haklarını koruması açısından büyük önem taşır. Cayma hakkının usulüne uygun olarak kullanılması durumunda, tüketici ödemelerinin iadesini talep edebilir.
SÜRESİ | DEVREMÜLK İPTALİ YOLLARI |
---|---|
Sözleşme imzalandıktan sonra 14 gün içinde | Noterden ihtar yoluyla |
14 günlük süre geçtikten sonra (satıcı kanuni yükümlülüklerine uymamışsa) | 14 gün + 1 yıl içinde noterden ihtar yoluyla |
Noter ihtarı sonrası senetler ve ödemeler iade edilmezse | Senetlerin iadesi için dava, ödemenin iadesi için icra takibi |
14 gün + 1 yıllık süre geçtikten sonra (satıcı vaatlerine uymamışsa, zamanında işi tamamlamamışsa) | Dava yolu ile |
Devremülk Sözleşmesi 14 Günlük Süre Dışında Cayma Hakkı ve Sözleşmenin İptali
14 günlük süre dışında da devremülk sözleşmesinin iptali mümkün olabilir. Eğer satıcı, tüketiciye eksik veya yanlış bilgi vermişse, sözleşmede belirlenen yükümlülükleri yerine getirmemişse, tüketici haklı gerekçelerle sözleşmenin iptali için dava açabilir.
Bu tür davalarda, tüketici genellikle ödediği bedelin iadesini ve sözleşmenin geçersizliğinin tespitini talep eder. Tüketici Mahkemesi’nde açılan bu davalar, mağduriyetin giderilmesi açısından önemlidir.
Devremülk Sözleşmesi Mağdurları Hangi Yollara Başvurabilir?
Devremülk sözleşmelerinde mağduriyet yaşayan tüketiciler, haklarını korumak için birkaç farklı yola başvurabilir. İlk olarak, sözleşmenin iptali için satıcı firmaya noter aracılığıyla bir ihtarname gönderilebilir. Bu, cayma hakkının veya sözleşmenin feshedilmesi talebinin resmileştirilmesi açısından önemlidir. Eğer tüketici cayma süresini kaçırmışsa, sözleşmede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmediğini ispat ederek devremülk iptal davası açabilir.
Tüketiciler, haklarının ihlali durumunda Tüketici Hakem Heyetleri’ne veya Tüketici Mahkemesi’ne başvurabilir. Ayrıca, mağduriyetin maddi boyutu büyükse, tapu iptali ve tescili için Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmak gerekebilir. Bu süreçte, hukuki destek almak, tüketicinin hak kaybını önlemek açısından önemlidir.
Devremülk İptal davası ve önceki sürece ilişkin rehber şu şekildedir:
Devremülk Sözleşmesi İptali Dava Dilekçesi Örneği
ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
DAVACI :
DAVALI :
DAVA DEĞERİ : 25000TL (faiz ve masraflar hariç)
KONU : Fazlaya dair her tür hak ve alacağımız saklı kalmak kaydıyla, davalı-borçlunun takibe, borca, faize ve tüm ferilerine yaptığı haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına ve % 20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesidir.
AÇIKLAMALAR :
1-Müvekkil ile davalı TARAKLI TERMAL TURİZM A.Ş arasında 29/05/2016 tarihli Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesi akdedilmiş ve sözleşmeye istinaden müvekkilimiz tarafından 25.000,00 TL ödeme yapılmıştır. (Ek-1: Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesi, )
2-Müvekkil tarafından yapılan ödemeye rağmen davalı şirket tarafından sözleşmede belirtilen süre ve ek sürelere rağmen devremülk teslim edilmemiş olup müvekkil tarafından davalıya 22/05/2018 tarihli —— no.lu Gebze 1–. Noterliğinden ihtarname gönderilerek sözleşmenin fesh edildiği ve borcunu ödemesi ihtarında bulunulmuştur. (Ek-2: İhtarname )
3-İşbu ihtarnameye rağmen borcunu ödemeyen borçlu hakkında Sakarya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/——. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır.
4-Borçlu tarafından 28/09/2018 tarihindeSakarya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/—– E. sayılı dosyasında takibe, borca, faize ve tüm ferilerine haksız ve mesnetsiz itirazda bulunulmuş olmakla takibimiz durmuştur.
5-Her ne kadar müvekkil sözleşmeden haklı nedene dayalı olarak fesh etmiş olsa bile aslında Müvekkil ile davalı tarafından yapılan sözleşme resmi şekilde yapılmaması sebebiyle geçersiz olup bu geçersiz sözleşmeye dayalı olarak yapılan ödemenin de müvekkile faizi ile iadesi gerekmektedir.
Ayrıca belirtmek isteriz ki; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2009/… E. – 2010/2396 K. sayılı ve 01.03.2010 tarihli ilamı huzurdaki işbu dava bakımından örnek mukabilinde olup, şu hususları içermektedir;
Somut uyuşmazlıkta davacı haricen düzenlenen ve resmi şekilde yapılmayan devre mülk sözleşmesine dayanmaktadır. Ancak mülkiyetin devrini içeren devre mülk sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye dayanılarak açılan davanın Tüketici mahkemesinde değil genel mahkemede görülmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri istenip toplanarak hasıl olacak sonuca uygun hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 1.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2014/27680E. – 2015/… K. sayılı ve 08.10.2015 tarihli ilamında ise ;
4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK’nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu 23/09/2011 tarihli sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır.
Davacı devremülk hakkını kullanmadığını belirtmekte olup, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. O halde, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 08/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
6- Yukarıda kısaca arz ve izah olunan veçhile huzurdaki işbu davanın açılması zorunluluğu hâsıl olmuştur.
YASAL NEDENLER : İcra İflas Kanunu ilgili hükümleri
KANITLAR : Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesi, ihtarname, hesap ekstresi, banka kayıtları, Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/—– E. sayılı dosyası, Mezkur olaya ilişkin yargıtay içtihatları ,bilirkişi incelemesi ve sair kanıtlar
NETİCE-İ TALEP : Yukarıda arz ve izah edilenler muvacehesinde; huzurdaki haklı davamızın kabulü ile davalı/borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini saygıyla bilvekale arz ve talep ederim. 08.03.2024.
DAVACI VEKİLİ
Eki: Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesi, ihtarname, hesap ekstresi, banka kayıtları ve vekaletname
Devremülk Sözleşme İptali Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkemeler
Devremülk iptali davalarında görevli mahkeme genellikle Tüketici Mahkemesi’dir. Ancak, devremülk sözleşmesi taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık barındırıyorsa, Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olabilir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereği, bu tür davalar taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmelidir.
Yetkili mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Örneğin, devremülk Antalya’da bulunuyorsa, davanın Antalya’da açılması zorunludur. Mahkemeler yetkisizlik durumunda davayı reddedebilir, bu nedenle doğru mahkemeye başvuru yapmak büyük önem taşır.
Devremülk Sözleşme İptal Örnek Yargıtay Kararları
Yargıtay, devremülk sözleşmesi davalarında tüketiciyi koruyucu yönde birçok karar vermiştir. Örneğin, bir kararda, sözleşmede vaat edilen hizmetlerin sağlanmaması ve tüketiciye eksik bilgi verilmesi nedeniyle sözleşme geçersiz sayılmıştır. Yargıtay, eksik bilgilendirme ve vaatlerin yerine getirilmemesini tüketicinin cayma hakkını destekleyen gerekçeler olarak değerlendirmiştir.
Bir başka Yargıtay kararında, tapuya tescil edilmemiş devremülk sözleşmeleri geçersiz sayılmış ve tüketicinin ödediği bedelin faiziyle iadesine hükmedilmiştir. Bu emsal kararlar, tüketicinin mağduriyetini gidermek açısından oldukça önemli olup, devremülk davalarında hukuki süreçte rehber niteliğindedir.
Devremülk Satış Sözleşmesi Örneği
Devremülk satış sözleşmesi, taraflar arasında imzalanan ve mülkiyet veya kullanım hakkını düzenleyen resmi bir belgedir. Bu sözleşme, Kat Mülkiyeti Kanunu’na uygun olarak düzenlenmeli ve tapu devrini içermelidir. Sözleşmede; mülkün kullanım süresi, kullanım şartları, ödemelerin detayları ve cayma hakkı açıkça belirtilmelidir.
Sözleşmede yer alan şartların eksik veya muğlak olması, iptal için bir sebep oluşturabilir. Örneğin, kullanım sürelerinin net belirtilmediği veya vaat edilen sosyal tesislerin sağlanmadığı durumlarda, sözleşmenin iptali talep edilebilir. Bu nedenle, sözleşme detaylarının dikkatle incelenmesi önemlidir.
Devremülk Sözleşmesi Cayma Formu Örneği
Devremülk cayma formu, tüketicinin cayma hakkını kullanmasını sağlayan bir belgedir. Bu form, satıcı tarafından sözleşme esnasında tüketiciye sunulmalı ve cayma süresi içinde yazılı olarak kullanılmalıdır. Formda, tüketicinin bilgileri, sözleşmenin tarihi ve cayma talebine ilişkin detaylar yer alır.
Cayma formu, cayma hakkının hukuki bir dayanağıdır ve noter aracılığıyla satıcıya ulaştırılması tavsiye edilir. Eğer satıcı bu formu tüketiciye sunmamışsa, cayma süresi 14 gün yerine 1 yıl olarak uzar. Bu durumda, tüketicinin hukuki haklarını arayabilmesi kolaylaşır.
Devremülk Sözleşmesi Cayma İhtarname Örneği
Devremülk sözleşmesinin iptali için kullanılan ihtarname, cayma hakkını veya sözleşmenin feshedilmesi talebini içerir. Bu belge, noter aracılığıyla satıcıya gönderilir ve sürecin hukuki olarak başlamasını sağlar. İhtarnamede, tüketicinin cayma talebini açıkça belirtmesi ve ödediği bedelin iadesini talep etmesi gereklidir.
Cayma ihtarnamesi, tüketicinin haklarını korumak açısından büyük önem taşır. Satıcı, ihtarnameye rağmen ödeme yapmazsa, tüketici dava açarak haklarını talep edebilir. Bu süreçte hukuki destek almak, tüketicinin işlemlerini doğru bir şekilde yürütmesine yardımcı olur.
ANKARA (. ) NOTERLİĞİ’NE
İHTAR EDEN
KEŞİDECİ :
MUHATAP :
KONUSU :DEVRE TATİL VE UZUN SÜRELİ TATİL HİZMETİ SÖZLEŞMELERİ YÖNETMELİĞİ m.10 ve Türk Borçlar Kanunu m.36-39 uyarınca … tarihinde tarafınızla akdedilmiş olan “Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi’nden cayma ve sözleşme ile senetlerin iadesi talebine ilişkin ihtardır.
İHTARLARIMIZ :
Sayın Muhatap, Tarafım ile şirketiniz arasında … tarihinde Sözleşme No:…. olan “Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi” imzalamış bulunmaktayız.
Sözleşmeye göre hissesi satılan dairenin bilgileri; … ili …, … …Pafta, … Ada … parsellerinden birinin üzerinde kurulu bağımsız bölümlerden birinin 7/3650 hissesinin satışına ilişkindir. Sözleşmeye konu konutun 29.750,00 TL olan satış bedelinin ödenmesi için tarafıma senet de imzalatılmıştır.
Öncelikle belirtmek isterim ki ben okuma yazma bilmememe rağmen şirketiniz yetkililerince iradem yanıltılıp kandırılarak bu sözleşme ve senetler imzalatılmıştır, üzerinde yazan ”Gezdim, Gördüm, Okudum, Kendi İsteğimle aldım.” yazıları kesinlikle bana ait değildir, İleride dava açılması durumunda bu yazıların benim elimin ürünü olmadığı da Adli Tıp Kurumu raporuyla ispatlanması muhtemeldir. Dolayısıyla tarafım şirket yetkililerinizce yanıltılarak okuma yazmam olmadığı halde iradem olmaksızın bu sözleşme yapılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Aldatma başlıklı 36. Maddesinde: ” Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir.” denmektedir. Yine m. 39’da ” Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.” denmektedir.
Gümrük Ve Ticaret Bakanlığından Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği m.10’da–‘’ (1) Satıcı veya sağlayıcının 5 inci maddenin birinci ve üçüncü veya 6 ncı maddenin birinci ya da 8 inci maddenin ikinci fıkralarında belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket etmesi durumunda, tüketici cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer.’’denmektedir. tarafım yanıltılarak iradem olmaksızın bu sözleşme imzalanmıştır.
Sözleşmede yer alan cayma hakkının kullanılabilmesi için ödenmesi gereken toplam bedelin % 20’si tutarındaki bedel ile ilgili düzenleme de kanuna, yasaya, hukuka aykırıdır ve tüketici aleyhinde kanunun amir hükümlerine aykırı olduğundan hükümsüzdür.
Bu belirtmiş olduğum sebeplerle 29.09…. tarihli sözleşmeyi kanuna ve ilgili yönetmeliğe dayanarak yasal cayma hakkımı kullanarak feshettiğimi bildirir, işbu ihtarnamenin tarafınıza tebliği tarihinden itibaren 3 gün içerisinde imzalamış olduğum SÖZLEŞMENİN FESHEDİLEREK, sözleşme aslı ve imzalanan tüm evrakları, tarafımca imzalanan SENETLER İLE BİRLİKTE TARAFIMA İADE etmenizi; Aksi takdirde hakkınızda Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulunacağımı, senetlerin icra takibine konu edilmesi halinde ise açacağım “menfi tespit davası” sonucunda dava masrafları ve ücreti vekaletin tarafınıza yükletileceğini ihtaren bildiririm.
KEŞİDE EDEN
Sayın Noter; üç nüshadan ibaret olan iş bu ihtarnamenin bir nüshasının muhataba tebliğini, bir nüshasının dairenizde saklanmasını ve bir nüshasının da tarafıma verilmesini rica ederim. 07/11/…
KEŞİDE EDEN
Devremülk Sözleşmesi Hakkında Sık Sorulan Sorular
- Devremülk sözleşmesi nasıl iptal edilir?
Devremülk sözleşmesi, cayma hakkı süresi içinde noter aracılığıyla yapılan bir bildirimle iptal edilebilir. Cayma hakkı süresi geçtikten sonra ise hukuki gerekçelerle dava açılması gerekir. - Cayma hakkı süresi ne kadardır?
Tüketici Kanunu’na göre cayma hakkı süresi 14 gündür. Ancak, satıcının eksik bilgilendirme yaptığı durumlarda bu süre 1 yıla kadar uzayabilir. - Hangi mahkemeye başvurulmalıdır?
Devremülk iptali davalarında görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi’dir. Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi ise yetkilidir.