Ceza Hukuku

TCK 53

TCK Madde 53 Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma

TCK Madde 53 – Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma

Türk Ceza Kanunu, bireylerin toplumsal uyumu sağlama, caydırıcılığı güçlendirme ve adaleti sağlama hedefleri doğrultusunda çeşitli cezaları ve güvenlik önlemlerini içerir. Bu önlemlerden bir tanesi, Kanun’un TCK 53. maddesinde açıklanan bazı haklardan mahrum bırakılma tedbiridir. Bu makale, adı geçen yasa maddesinin kapsamını detaylı bir şekilde inceleyerek, bazı haklardan mahrum bırakılma tedbirinin hukuki temellerini, amaçlarını, uygulanış biçimini ve bu uygulamanın sonuçlarını tartışacaktır.

TCK 53 Nedir?

TCK 53 Nedir
TCK 53 Nedir

TCK 53 maddesi, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmak demektir. TCK’nın 53 üncü maddesi başka bir deyişle belli hakları kullanmaktan bırakılma, bir bireyin işlediği suç sebebiyle toplumla olan güven ilişkisinin zarar görmesi sonucunda, o kişinin belirli haklarını belirli bir süre boyunca kullanmasının engellenmesi sürecidir (TCK 53. Madde). Bu, örneğin, sürücü lisansının iptali ya da belirli bir meslek veya sanatı icra etme yetkisinin bir süre için askıya alınması gibi durumları içerir.

Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma Nedir?

Türk Ceza Kanunu’nun 53. Maddesinde düzenlenen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma, bir güvenlik tedbiridir. Şayet bir ceza yargılaması neticesinde bir kişi kasten işlenmiş bir suçtan dolayı hapis cezası alırsa bu hapis cezasının infaz süresi içerisinde belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılabilir.

Hak Yoksunlukları Türleri Nelerdir?

5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesindeki düzenlemeye göre, mahkûmiyetin kanunî bir sonucu olarak uygulanabilecek veya hükmedilebilecek hak yoksunlukları, birinci fıkrada sayma yöntemiyle ve tahdidi (sınırlı) olarak belirlenmiştir. Bu hak yoksunlukları şunlardır:

a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılma,

b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan yoksun bırakılma,

c) Velâyet hakkından; vesayet veya kayyım lığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma,

d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan yoksun bırakılma,

e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun bırakılma.

Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma Tedbirinin Hukuki Niteliği Nedir?

Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma hükümleri sınırlıdır ve genişletilemez.

Hak mahrumiyeti, verilen hapis cezasının infaz süresiyle sınırlıdır ve süresiz bir hak mahrumiyeti söz konusu değildir. Hak mahrumiyeti, hakimin takdirine bağlı değildir (TCK 53/3’ün son cümlesi hariç). Bu, ceza kararının bir parçası olarak otomatik olarak gerçekleşir ve iddianamede bunun talep edilmesi zorunlu değildir.

Belirli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma Önemli Bilgiler

TCK 53
TCK 53

Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılmanın Şartları Nelerdir?

TCK md. 53 kapsamındaki güvenlik tedbirlerinin uygulanabilmesi için gerekli şartlar:

Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılmanın Şartları Nelerdir?
Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılmanın Şartları Nelerdir?

1- Kasten İşlenen Bir Suçtan Dolayı Hapis Cezasına Mahkûmiyet Şartı

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesindeki düzenlemeye göre; bir kişinin, mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan, c) Velâyet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun bırakılabilmesi için, mahkûmiyetinin, kural olarak, “kasten işlemiş olduğu bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyet şeklinde gerçekleşmesi gerekir (m.53/1); hapis cezasının süresi önem taşımaz. Dolayısıyla, taksirle işlenen bir suçtan dolayı hapis cezasına ya da işlenen bir suç nedeniyle yalnızca adlî para cezası na mahkûmiyet, kural olarak, yukarıda sayılan hak yoksunluklarının uygulanmasını veya bunlara karar verilmesini gerektirmez.

2- Hâkimin Hak Yoksunluğuna İlişkin Hüküm Kurmasının Gerekli Olmaması Şartı

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen haklardan yoksun bırakma, mahkûmiyetin kanunî bir sonucu olarak uygulanacak olup, hâkimin buna ilişkin hüküm kurması gerekmemektedir. Başka bir deyişle, buradaki hak yoksunluğu hapis cezasına mahkûmiyetin kanunî bir sonucu olarak “kendiliğinden” ortaya çıkar; bu konuda hükümde bir açıklık bulunması gerekmez; hükümde gösterilmemesi, sanığa (veya hükümlüye) herhangi bir hak bahşetmez.

3- Hak Yoksunluğu Cezanın İnfazının Tamamlanmasına Kadar Devam Etmesi Şartı

Yeni Türk Ceza Kanunu’nda benimsenen yaptırım sisteminde, belli bir suçu işlemekten dolayı cezaya mahkûmiyetin sonucu olarak, ömür boyu devam edecek bir hak yoksunluğu öngörülmemiş; bunlara belirli bir süre sınırı getirilmiştir.

Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz (m. 53/2). Buradaki “infazın tamamlanması”ndan kasıt, şartlı tahliye (koşullu salıverilme) (5275 s. CGTİHK. m.107) tarihi değil, bihakkın tahliye (hak ederek salıverilme) tarihidir.

Kabul edilen yeni sistemde, söz konusu hak yoksunluklarının, mahkûm olunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörülmüştür. Böylece, kişi mahkûm olduğu cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, infazın gereklerine uygun davranmak suretiyle, kendisinin tekrar güven duyulan bir kişi olduğu konusunda topluma da bir mesaj verdiği düşünülmektedir. Bu bakımdan, hak yoksunluklarının en geç cezanın infazının tamamlanması aşamasına kadar devam etmesi, suç ve ceza politikasıyla güdülen amaçlara daha uygun düşmektedir.

Bu sistemde, mahkûmiyete bağlı hak yoksunlukları, mahkûmiyetin kesinleşmesiyle başlayıp, mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edecektir.

Hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar devam edecek olan söz konusu hak yoksunlukları , infazın tamamlandığı tarih itibariyle, hiçbir işleme gerek bulunmaksızın kendiliğinden ortadan kalkar. Diğer bir deyişle, yoksun kalınan haklar, hapis cezasının infazının tamamlandığı anda kendiliğinden avdet eder.

Kanuni Netice Olarak İnfaz Süresiyle Sınırlı Bir Şekilde Uygulanan Hak Yoksunluğunun Şartları

Ceza mahkûmiyetinin kanuni sonucu olan hak yoksunluklarının uygulaması hükmedilen cezaya bağlı olarak değişmektedir. Bu mahkûmiyetlere bağlanan kanuni neticeleri şu başlıklar altında sırlayabiliriz.

1- Hapis Cezası Ertelenmemişse: (Kısa süreli veya uzun süreli olması önemli değil)

Kanun kişinin kasten işlemiş olduğu suçlardan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olarak 53/1. maddenin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerindeki hak yoksunluklarından mahrum edilmesini öngörüyor. Mahkûmiyet halinde bu hak yoksunluklarının gösterilmemesi kazanılmış hak oluşturmaz.

Bununla beraber hak yoksunlukları gösterilecekse şu şekilde formüle edilebilir:

a– “Sanığın hapis cezasının mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nın 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına

veya

b- “Sanık hakkında TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (d) ve (e) bentlerindeki haklardan hapis cezasının infazına kadar (Bihakkın tahliye tarihine kadar) (c) bendindeki haklardan ise koşullu salıvermeye kadar yoksun bırakılmasına.”

2- Uzun Süreli (Bir yıldan fazla olanlar) Hapis Cezası Ertelenmişse

Kanunun 51. maddesinde hapis cezasının ertelenmesi müessesi düzenlenmiştir. Bu maddeye göre bir yıldan fazla hapis cezasının ertelenmesi halinde, (genel kural üst sınır iki yıl olmasına rağmen 65 yaşını dolduranlar bakımından bu üç yıla kadar uzamaktadır.) 53. madde bu ertelemeye hak yoksunluğu bakımından farklı sonuçlar yüklemektedir.

Bu çeşit hükümlerde de kısıtlamalar şu başlık altında da gösterilebilir:

a– “Sanığın TCK’nın 53/1. maddesindeki (a), (b), (d) ve (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına.”

veya

b– “Sanığın TCK’nın 53/1. maddesindeki (a), (b), (d) bentlerindeki hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına ve sanık hakkında (e) bendindeki hak yoksunluğunun uygulanmamasına

veya

c– “Sanık hakkında TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (d) ve (e) bentlerindeki haklardan cezanın infazına kadar (Denetim süresi yükümlülüklerine uygun veya iyi halli olarak geçirdiği tarihe kadar) yoksun bırakılmasına

veya

d– “Sanık hakkında TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), ve (d) bentlerindeki haklardan cezanın infazına kadar (Denetim süresi yükümlülüklerine uygun veya iyi halli olarak geçirdiği tarihe kadar) yoksun bırakılmasına ve sanık hakkında (e) bendindeki hak yoksunluğunun uygulanmamasına. (Örneğin; avukat olan sanığın avukatlık mesleğini yapmaya devam etmesine.)”

3- Kısa Süreli (Bir yıldan az olanlar) Hapis Cezası Ertelenmişse:

  1. maddenin 4. fıkra ilk cümlesine göre kısa süreli hapis cezası ertelenenler hakkında maddenin birinci fıkrasında söz konusu olan hak yoksunlukları uygulanmayacaktır.

Bu gibi durumlar da kararda şu şekilde gösterilebilir.

a- “Sanığın kasten işlemiş olduğu suç nedeniyle hükmedilen kısa süreli hapis cezası ertelendiğinden sanık hakkında TCK’nın 53/1. maddedeki hak yoksunluklarının uygulanmasına aynı kanunun 53/4. maddesi gereğince yer olmadığına.”

veya

b- Hak yoksunluğu ile ilgili bir karar verilmez.

4- Sanık 18 Yaşından Küçük İse: (Hapis cezasının kısa süreli veya uzun süreli, ertelenmiş veya ertelenmemiş olması önemli değil):

Yine 53. maddenin 4. fıkrasının ikinci cümlesine göre fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış kişiler hakkında maddenin birinci fıkrasında söz konusu olan hak yoksunlukları uygulanmayacaktır.

Bu gibi durumlarda karara şu şekilde yazılabilir:

a- “Sanık suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğundan TCK’nın 53/4. maddesi gereğince hak yoksunluğunun uygulanmasına yer olmadığına.”

veya

b- “Hak yoksunluğu ile ilgili hiçbir karar verilmez.”

Cezanın İnfazından Sonra Belli Bir Süreyle Uygulanabilen Hak Yoksunluğunun Şartları

Cezanın İnfazından Sonra Belli Bir Süreyle Uygulanabilen Hak Yoksunluğunun Şartları

Yeni Türk Ceza Kanunu’nda benimsenen yaptırım sisteminde, söz konusu hak yoksunluklarının, kural olarak, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam etmesi öngörülmüştür (m. 53/2). Bu kuralın da istisnaları vardır. Bu istisnalar şunlardır:

a) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddenin birinci fıkrasında sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla;

aa) Hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, ayrıca, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar,

bb) Sadece adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar,

bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu kararlara konu yasaklılık süreleri, hapis veya adlî para cezasının infazından itibaren işlemeye başlayacaktır (m. 53/5). Burada, belli bir hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen kasıtlı suçlar dolayısıyla mahkûmiyet hâlinde, mahkûm olunan cezanın infazından sonra da etkili olmak üzere bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına ayrıca hükmedilmesi öngörülmüştür. Bu durumda mahkemenin belli bir hak ve yetkiyle ilgili olarak vereceği yasaklama kararı bir güvenlik tedbiri niteliği taşımaktadır.

b) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca verilecek, belli bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına dair kararlara konu olan yasaklama ve geri alma, hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre (yani belli bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanması ya da sürücü belgesinin geri alınması süresi), cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar (m.53/6).

TCK 53. Maddenin beşinci fıkrasına göre kasten Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar” bakımından mahkûmiyet kararı verildiğinde cezanın infazından sonra da bu hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanması kabul edilmiştir.

Madde bu suçlardan dolayı verilen cezalarda ikili bir ayırıma gitmiş ve sonuç cezanın hapis (hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar) veya adli para cezası (hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar) olmasına göre hak yoksunluklarını farklı düzenlemiştir. Buna göre:

TCK 53. maddenin Beşinci Fıkrası Gereğince Hapis Cezasına Mahkûmiyet Halinde: “TCK’nın 53/1. maddesinin (…) bendinde yazılı hak ve yetkilerin kötüye kullanılmasından hapis cezasına mahkûm olduğundan sanığın hapis cezasının infazından sonra işlemek üzere … süresince, bu hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına.”

TCK 53. maddenin Beşinci Fıkrası Gereğince Adli Para Cezasına Mahkûmiyet Halinde: TCK’nın 53/1. maddesinin (…) bendinde yazılı hak ve yetkilerin kötüye kullanılmasından adli para cezasına mahkûm olduğundan sanığın adli para cezasının infazından sonra işlemek üzere … gün, bu hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına.

TCK 53. maddenin Altıncı Fıkrası Gereğince Hapis Cezasına Mahkûmiyet Halinde:

Kanun altıncı maddesiyle de taksirle işlenen suçlardan dolayı hapis cezasına mahkûmiyet halinde, hapis cezasının infazından sonra işlemek üzere, bir kısım hak ve yetkilerin kullanılmasında hak kısıtlılığını kabul etmiştir.

Anılan bu hükmün uygulanabilmesi için işlenen suçun;

a- Belli bir meslek ve sanatın gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılması,

b- Trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak suç işlenmesi

unsurları aranacaktır. Yasaklama üç aydan az ve üç yıldan çok olamayacaktır.

Hükümde bu yasaklamalar şu şekilde gösterilebilir.

a- “Sanık … taksirli suçtan mahkûm olduğundan … süresince bu meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmasına. Yasaklamanın hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girmesine ve sürenin cezanın infazından itibaren işlemesine.”

b- “Sanık … taksirli suçtan mahkûm olduğundan … süresince sürücü belgesini kullanmaktan yasaklanmasına. Geri almanın hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girmesine ve sürenin cezanın infazından itibaren işlemesine.”

Taksirli Suçlarda Hak Yoksunluğunun Şartları

Taksirli Suçlarda Hak Yoksunluğunun Şartları
Taksirli Suçlarda Hak Yoksunluğunun Şartları

Taksirle işlenen bir suçtan dolayı hapis cezasına ya da işlenen bir suç nedeniyle yalnızca adlî para cezasına mahkûmiyet, kural olarak, TCK madde 53 kapsamında sayılan hak yoksunluklarının uygulanmasını veya bunlara karar verilmesini gerektirmez.

Ancak belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, yine güvenlik tedbiri olarak, belli bir süre için bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği öngörülmüştür. Örneğin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 85. (taksirle öldürme) veya 89. (taksirle yaralama) maddelerinden mahkûmiyet hâlinde, mahkemece, 53. maddenin altıncı fıkrası uyarınca (üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere), sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilecektir.

TCK 53 Hak Yoksunluğu Ne Zaman Sona Erer?

TCK 53 Hak Yoksunluğu Ne Zaman Sona Erer?
TCK 53 Hak Yoksunluğu Ne Zaman Sona Erer?

TCK madde 53 kapsamındaki bir hak mahrumiyetinin sona ermesi için özel bir karar gerekmez; belirlenen sürenin dolmasıyla otomatik olarak sona erer. Ancak, TCK’nın 53. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen durumlar varsa, mahkumun aile üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık gibi yetkileri kaldırılmaz ve belli haklardan yoksun bırakılmama kararı verilebilir.

Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma Yargıtay Kararları

  1. Sanık hakkında 765 sayılı TCK’nın 31. maddesi yerine 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanması yasaya aykırı ise de; sonuçları itibariyle sanığın lehine olup temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır” (Yargıtay 10. CD., 27.3.2007/7988-3697).
  2. “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1 maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbiri uygulanırken maddede yazılı bulunan hangi haklardan yoksun bırakıldığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi…” (Yargıtay 2. CD., 20.11.2006/4255-18667)
  3. “5237 sayılı Yasanın 53/-a, b, d, e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan ceza tamamlanıncaya kadar 53/3 bendine göre 53/1/(c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini kullanmaktan ise şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi…” (Yargıtay 3. CD., 7.3.2007-15392-2078).
  4. “Hapis cezası na mahkûmiyetin sonucu olarak 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesindeki belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma kararı verilebileceği gözetilmeden, haklarında para cezasına hükmolunan sanıkların belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden … 5271 sayılı Kanun’un 309/4(d) maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık C.D. hakkındaki hürriyeti bağlayıcı ceza adli para cezasına çevrildiğinden ve 5237 sayılı Kanun’un 53/1 maddesinde öngörülen hakları kullanmaktan yoksun bırakılma kararı kişinin hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak verilebileceğinden, adı geçen sanık hakkında uygulanamayacağı diğer sanık F.D. hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezası 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmiş olup, aynı yasanın 53/4 maddesinde “kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz” şeklindeki amir hükme göre TCK’nın -53/1. maddesinin a, b, c ve d bentlerinde öngörülen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına dair paragrafın hüküm fıkrasından ÇIKARTILMASINA, hükmün sair yönlerinin aynen bırakılmasına…” (Yargıtay 3. CD., 31.01.2007 2007/601-623).
  5. “Suçun 5237 sayılı TCK’nın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmiş olmasına rağmen, sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması…” (Yargıtay 5. CD., 01.06.2006/4713-4767).
  6. “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçta dolayı hapis cezasına mahkûm edildiği, bu nedenle hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasındaki tüm hakları kullanmaktan yoksun bırakılması gerektiğinin nazara alınmaması…” (Yargıtay 9. CD., 30.05.2006/1032-2943).
  7. “5237 sayılı TCK’nın 53/6. maddesinde belirtilen ehliyetin geri alınmasına dair güvenlik tedbirinin sadece taksirle işlenen suçlarda uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
    Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbiri uygulanırken, maddede yazılı bulunan hangi haklardan yoksun bırakıldığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirtilmesi gerektiğinin düşünülmemesi…” (Yargıtay 2. CD., 21.09.2006/268-14973).
  8. “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uygulanırken; 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkrada düzenlenen “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma”sına ilişkin güvenlik tedbirinin koşullu salıverilmesi halinde kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından sona ereceğinin gözetilmemesi…” (Yargıtay 10. CD., 28.3.2007/8256-3744).
  9. “5237 sayılı TCK’nın 53/1 ve 53/2. maddeleri hükümlerinin taksirli suçlarda uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması…” (Yargıtay 9. CD., 18.10.2006/300-5390).

Hak Yoksunluklarına İlişkin Kararların Adlî Sicile Kaydedilmesi

TCK 53 Hak Yoksunluklarına İlişkin Kararların Adlî Sicile Kaydedilmesi
TCK 53 Hak Yoksunluklarına İlişkin Kararların Adlî Sicile Kaydedilmesi

Adlî sicile hangi bilgilerin kaydedileceği, 25.5.2005 tarihli ve 5352 sayılı yeni Adlî Sicil Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu 4. maddenin birinci fıkrasında, “Türk mahkemeleri tarafından vatandaş veya yabancı hakkında verilmiş ve kesinleşmiş mahkûmiyet hükümleri adlî sicile kaydedilir.” denildikten sonra, aynı fıkranın (e) bendinde, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma ile ilgili olarak;

  1. Kasten işlenen bir suç nedeniyle hapis cezasına mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak yoksun kalınan haklara cezanın ertelenmesi dolayısıyla getirilen istisnaya ilişkin karar ile,
  2. Mahkûmiyet hükmüyle bağlantılı olarak verilen, belli bir hak ve yetkinin kullanılmasının veya belli bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin kararların; keza, (f) bendinde de, “Türk vatandaşı hakkında yabancı mahkemeden verilmiş ve kesinleşmiş olan mahkûmiyet kararının Türk hukuku bakımından doğurduğu hak yoksunluklarına ilişkin olarak Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkemece verilen karar”ın, adlî sicile kaydedileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma ile ilgili olarak, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi ile beşinci ve altıncı fıkralarında belirtilen ve hükümde açıkça gösterilmesi gereken (hak yoksunluğunun uygulanmaması, belli bir hak ve yetkinin kullanılmasının veya belli bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin) kararlar ile TCK’nın 17. maddesi uyarınca yabancı mahkemelerden verilen cezaların doğurduğu hak yoksunlukları bakımından, Türk kanunlarındaki sonuçlarının geçerliliği konusundaki kararlar, adlî sicile kaydedilecektir.

TCK 53. maddenin 6. Fıkrası Gereğince Hapis Cezasına Mahkûmiyet Halinde:

Kanun altıncı maddesiyle de taksirle işlenen suçlardan dolayı hapis cezasına mahkûmiyet halinde, hapis cezasının infazından sonra işlemek üzere, bir kısım hak ve yetkilerin kullanılmasında hak kısıtlılığını kabul etmiştir.

Anılan bu hükmün uygulanabilmesi için işlenen suçun;

a- Belli bir meslek ve sanatın gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılması,

b- Trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak suç işlenmesi

unsurları aranacaktır. Yasaklama üç aydan az ve üç yıldan çok olamayacaktır.

Hükümde bu yasaklamalar şu şekilde gösterilebilir.

a- “Sanık … taksirli suçtan mahkûm olduğundan … süresince bu meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmasına. Yasaklamanın hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girmesine ve sürenin cezanın infazından itibaren işlemesine.”

b- “Sanık … taksirli suçtan mahkûm olduğundan … süresince sürücü belgesini kullanmaktan yasaklanmasına. Geri almanın hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girmesine ve sürenin cezanın infazından itibaren işlemesine.”

Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma TCK 53 Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

TCK 53 maddesi cezası nedir?

TCK 53 üncü maddenin üçüncü fıkrasında mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesa­yet ve kayyımlık yetkilerini kullanabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, dördüncü fıkrada, kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında mahkum oldukları cezaya bağlı herhangi bir hak yoksunluğunun doğmadığı hüküm altına alınmıştır.

TCK 53 üncü  maddenin beşinci fıkrasında, belli bir hak ve yetkinin kötüye kulla­nılması suretiyle işlenen kasıtlı suçlar dolayısıyla mahkumiyet halinde, mahkum olunan cezanın infazından sonra da etkili olmak üzere bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına ayrıca hükmedilmesi öngörülmüş­tür. Bu durumda mahkemenin belli bir hak ve yetkiyle ilgili olarak vereceği yasaklama kararı bir güvenlik tedbiri niteliği taşımaktadır.

TCK 53 üncü  maddenin Altıncı fıkrasında, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin ge­rektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde, yine güvenlik tedbiri olarak, belli bir süre için bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği öngörülmüştür.”

TCK 53/1-2-3 nedir?

TCK 53/1-2-3:

1- Bir kişi kasıtlı olarak suç işlerse kendisine verilen ceza tamamıyla infaz edilene kadar yukarıda sayılan haklardan hiçbirini kullanamayacaktır.

2- Hak yoksunluklarının kalıcı olmadığını, cezanın infazı tamamlanana kadar geçerli olduğunu ifade etmektedir.

3- Kişiler kasıtlı olarak bir suç işlediklerinde velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri bakımından da haklarında hak yoksunluğu kararı verilir.

TCK 53/1 a, d, e nedir?

TCK 53/1 a, d, e:

  1. Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yasaklanma,
  2. d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan yasaklanma
  3. e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yasaklanmaktır.

TCK 53 maddesinin 1 ve 2. fıkraları nedir?

TCK 53 maddesinin 1 ve 2. fıkraları nedir
TCK 53 maddesinin 1 ve 2. fıkraları nedir

Ankara Ceza Avukatı olarak faaliyet gösteren Ayboğa + Partners Ankara Avukat Bürosu avukatlarının hazırladığı içerik kapsamında TCK 53 üncü maddesinin 1 ve 2. fıkraları şu şekildedir.

(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;

  • Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
  • Seçme ve seçilme ehliyetinden,
  • Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
  • Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
  • Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,yoksun bırakılır.

(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.

TCK 53/1 memuriyete etkisi var mı?

Bir kişi kasıtlı işlenen bir suç nedeniyle mahkum edildiğinde, ceza infaz edilinceye kadar kamu görevinde bulunamaz (TCK 53. Madde 1. Fıkra a). Ancak cezanın infazı tamamlandığında, bu tür bir hak mahrumiyeti sona erer. Yine de tüm suçlar eşit değildir ve bazı suçlar nedeniyle verilen mahkumiyet kararlarının kesinleşmesi durumunda, kişi devlet memurluğundan kalıcı olarak men edilir.

Devlet Memurları Kanunu’nun (657 sayılı) 48. maddesinin 5. fıkrası, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde belirtilen sürelerin dolmuş olmasına rağmen, bir yıl veya daha uzun süre hapis cezasına çarptırılan ya da devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı işlenen suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas gibi ekonomik suçlar, ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma, kara para aklama veya kaçakçılık gibi suçlardan dolayı mahkum olanların devlet memurluğundan men edilmesini öngörür.

TCK 53/6 nedir?

TCK md. 53/6:  Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.

TCK 53 adli sicil kaydına işler mi?

Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma ile ilgili olarak, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi ile beşinci ve altıncı fıkralarında belirtilen ve hükümde açıkça gösterilmesi gereken (hak yoksunluğunun uygulanmaması, belli bir hak ve yetkinin kullanılmasının veya belli bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin) kararlar ile TCK’nın 17. maddesi uyarınca yabancı mahkemelerden verilen cezaların doğurduğu hak yoksunlukları bakımından, Türk kanunlarındaki sonuçlarının geçerliliği konusundaki kararlar, adlî sicile kaydedilecektir.

TCK 53. madde gerekçesi nedir?

TCK 53 madde gerekçesi olarak aşağıdaki satırlara yer verilmiştir:

İşlediği suç dolayısıyla toplumda kişiye karşı duyulan güven sarsılmaktadır. Bu nedenle, suçlu kişi özellikle güven ilişkisinin var­lığını gerekli kılan belli hakların kullanmaktan yoksun bırakılmaktadır. Madde metninde, işlediği suç dolayısıyla kişinin hangi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacağı belirlenmiştir.

Ancak, bu hak yoksunluğu süresiz değildir. Cezalandırılmakla güdü­len asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağ­layıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksun­luklarının da belli bir süreyle sınırlandırılması gerekmiştir. Bu nedenle, madde metninde söz konusu hak yoksunluklarının mahkum olunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörülmüştür. Böylece, kişi mahkum olduğu cezanın infazının gereklerine uygun davranarak bunun ta­mamlanmasıyla kendisinin tekrar güven duyulan bir kişi olduğu konusunda topluma da bir mesaj vermektedir. Bu bakımdan hak yoksunluklarının en geç cezanın infazının tamamlanması aşamasına kadar devam etmesi, suç ve ceza politikasıyla güdülen amaçlara daha uygun düşmektedir.

 

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara