DilekçelerMakalelerimiz

Temyiz Dilekçesi

Ceza Hukuku; Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku vs. konularıyla alakalı uyuşmazlıklar dava şartlarını sağlamaları halinde ilgili kişilerce dava konusu yapılabilir.

Ceza veya hukuk uyuşmazlığı olup olmadığına bakılmaksızın, bazı istisnalar hariç olmak üzere, bütün uyuşmazlıklar öncelikle Asliye Ceza Mahkemesi, Asliye Hukuk Mahkemesi gibi ilk derece mahkemelerinde görülür.

Her ne kadar ilk derece mahkemelerince uzun süren yargılamalar yapılsa da gerek tarafların doğru hukuki argümanları kullanmamaları gerek mahkemece yapılan usul veya esasa ilişkin hataları sebebiyle verilen kararların denetimi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince verilen kararın niteliğine göre kanun yolu denetimi açık ise ilgili karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.

Türk Hukuk Sistemindeki ilk kanun yolu denetimi İstinaf yoludur. Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin kararı esas ve usul bakımından incelenir.

İstinaf kanun yolu sürecinde de Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın hatalı olması ihtimaline karşı Temyiz kanun yoluna başvurulabilir.

Temyiz Kanun yolu, ilgili kararın ceza veya hukuk dosyası olma niteliğine göre Yargıtay’ın Ceza veya Hukuk dairelerince esasa girilmeden yalnızca hukuki denetiminin yapılmasıdır.

Temyiz Dilekçesi Nasıl Yazılır?

Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın hatalı olduğunu düşünen taraf temyiz kanun yoluna başvurmak için bir dilekçe yazmalıdır. Bu dilekçe Yargıtay incelemesinden geçecek olup usule uygun olarak yazılmalıdır.

Temyiz incelemesinde esasa girilmeden yalnızca hukuki denetim yapılır. Bunun anlamı, Yargıtay temyiz konusu edilen kararı yalnızca hukuka uygunluk açısından değerlendirir; daha önce ileri sürülmemiş vakıa veya olaylara ilişkin bir inceleme yapmaz.

Hukukun yanlış uygulandığı bir durum olmadığı sürece temyiz incelemesine konu karar onanacaktır. Bu sebeple temyiz dilekçesi yazım aşaması oldukça önemlidir. Taraflar temyiz başvurusu esnasında doğru hukuki argümanları yerinde kullanamazlar ise haklarına ulaşamaz ve mağduriyetleri büyüyebilir.

Son aşama olan temyiz kanun yoluna başvururken tarafların profesyonel avukat desteği almaları çok önemli olup telafisi mümkün olmayan sonuçların önüne geçilmesini sağlar.

Temyiz dilekçesi yazılırken açıkça temyiz sebepleri bildirilmelidir. Yargıtay ilgili dairesi hukuki denetim gerçekleştirirken yalnızca bildiren temyiz sebepleriyle bağlı olacaktır.

Bildirilen sebeplerin dışında bir hukuka aykırılık olsa dahi Yargıtay, hukuka aykırılık doğuran sebep temyiz dilekçesinde bildirilmediği için bu hususa dayanarak inceleme yapamayacaktır.

Temyiz Dilekçesi Nereye Verilir?

Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama sonucu nihai bir karar verilir. Bu nihai kararın temyiz kanun yoluna başvurmak isteyen tarafa tebliğinden itibaren; hukuk davalarında 2 hafta, ceza davalarında 15 gün içerisinde nihai kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine verilecek bir Temyiz Dilekçesi ile başvuru yapılmaktadır.

Aşağıda VI. numaralı başlık altında düzenlenen temyiz dilekçesi örneğinde bölge adliye mahkemesine verilen temyiz dilekçesinin Yargıtay’ın ilgili dairesine “gönderilmek üzere” yazıldığı belirtilmiştir.

Temyize Giden Dava Ne Zaman Sonuçlanır?

Son kanun yolu olan Temyiz incelemesi Yargıtay tarafından yapılmaktadır. Türkiye’deki her mahkemenin, kanun yolu açık olması halinde, vermiş olduğu nihai kararların son inceleme mercii olan Yargıtay’ın bu sebeple iş yükü oldukça fazladır.

Somut olayın şartları, temyiz sebepleri ve incelemeyi gerçekleştirecek Yargıtay dairesinin iş yüküne göre sürecin uzunluğu değişmekte olup ortalama 1-3 yıl arası sürmektedir.

Temyiz Yoluna Başvurulamayacak Durumlar

Temyiz kanun yoluna, bir mahkeme kararının son inceleme mercii olması sebebiyle yoğun bir şekilde başvurulmaktadır.

Türkiye sınırları içerisinde verilmiş hemen hemen bütün mahkeme kararlarına karşı başvurulacak mercii olması sebebiyle olası bir yığılmanın önüne geçmek, baş edilemez iş yükünü engellemek ve alt mahkemelerin güvenirliğini korumak amacıyla temyiz yoluna başvuruda belli şartlar aranmaktadır. Bu şartları taşımayan kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamaz.

Temyiz kanun yolunun kapalı olduğu kararlar:

  • Adli para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddi kararı,
  • Konusu alacak olan davalar için alacak miktarının 107.090TL’nin altında olması,
  • 5 yıl veya daha az hapis cezasına karşı istinaf başvurusunun esastan reddi kararı,
  • İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
  • Aynı hükümde yer alan hapis cezalarının toplamı 5 yılı geçse dahi, istinaf mahkemesinin bu kararları,
  • On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararlarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddi kararı,
  • Eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddi kararı,
  • Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlara karşı istinaf başvurusunun esastan reddi kararı temyiz kanun yoluna gidilemez.

İstinaf ve Temyiz Arasındaki Farklar

İstinaf kanun yolu ve temyiz kanun yolu olağan kanun yollarıdır. Temyiz yolu açık olan bir davada istinaf kanun yolu evleviyetle açıktır ve temyiz kanun yoluna başvurulabilmesi için istinaf kanun yoluna başvurunun gerçekleştirilmiş olması gerekir.

İki kanun yolu arasındaki farklar ise şunladır:

  • İstinaf kanun yolunda bölge adliye mahkemesi ilgili dava dosyasını esasa girerek olayları inceler, delil toplayabilir, daha önce ileri sürülmemiş hususları dikkate alabilir. Bununla birlikte hukuki denetim de gerçekleştirir. Bütün bu işlemlerin sonucunda yerel mahkeme kararını hatalı bulursa dava konusu olay hakkında yeniden karar verebilir
  • Temyiz kanun yolunda ise davaya ilişkin esasa girilmeden yalnızca bölge adliye mahkemesinin somut olayda yer alan vakıalara hukuku doğru uygulayıp uygulamadığı denetlenir. İstinaf kanun yolunun aksine temyiz kanun yolunda delil incelenmesi, keşif vb. işlemler yapılamaz. Yargıtay incelemesinde ilgili karar hakkında yalnızca bozma veya onama kararı verilebilir. Bozma kararı sonucu dava dosyayı kararı veren mahkemeye, yeni bir karar verilmek üzere geri gönderilir.

Temyiz Dilekçesi Örneği

YARGITAY İLGİLİ HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA

Gönderilmek üzere

ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ XX. HUKUK DAİRESİ’NE

YEREL MAHKEME

DOSYA NO :

BÖLGE ADLİYE

MAHKEME’Sİ

DOSYA NO :

TEMYİZ YOLUNA
BAŞVURAN DAVALI :

VEKİLİ : Av. Çağrı AYBOĞA

TALEBİN KONUSU : Ankara XX. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin XX.XX.2022 tarihli, 20XX/XXX Esas, 20XX/2XXX Karar sayılı usul ve yasaya aykırı kararının BOZULMASI, söz konusu karar icra takibine konu edildiğinden temyiz incelemesi sonuçlanıncaya kadar TEHİR-İ İCRA’ya karar verilmesi istemidir.

KARARIN
TEBLİĞ TARİHİ : XX/XX/2022

AÇIKLAMALAR :

Ankara XX. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin vermiş olduğu sayılı XX/XX/2017 tarih, 20XX/XXX E., 20XX/2XX K. Sayılı kararı ile davacı yanın davasının kısmen kabulü ile müvekkilin davacı yana xxx TL tazminat ödemesine hükmedilmiş olup, tarafımızca istinaf yoluna başvurulmuştur. Bunun neticesinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi XX. Hukuk Dairesi XX.XX.2018 tarihli, 20XX/XXX Esas, 20XX/XX Karar nolu kararı ile istinaf başvurumuzun reddine karar vermiştir. Açıklayacağımız sebeplerle tarafımızca bu hükmü kabul etmek mümkün değildir. Yapılacak inceleme ile davanın haksız olduğu açıkça görülecektir. Söz konusu ilam usul ve yasaya aykırı olup, bozulması gerekmektedir. Şöyle ki;

USUL YÖNÜNDEN İTİRAZLARIMIZ:

1-ZAMANAŞIMI YÖNÜNDEN İTİRAZIMIZ:

Dava sürecinde cevap ve beyan dilekçelerimizde de açıklamış olduğumuz üzere, öncelikli olarak dava süresi içerisinde açılmamış olup davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddi gerekmekteyken Yerel Mahkeme davayı kısmen kabul etmiştir. Davacının dava dilekçesinde delil olarak dayandığı XX.XX.2010 tarihli belge göz önüne alındığında davacının yasal süresi içerisinde iş bu huzurdaki davayı ikame etmediği açıkça görülmektedir. Sayın mahkemenizin öncelikle zamanaşımı yönündeki itirazımı incelemesini talep ediyoruz.

2-HMK 107-109 MADDEYE AYKIRILIK NEDENİYLE İTİRAZIMIZ:

Huzurdaki dava belirsiz alacak davası şeklinde açılmış olup HMK 107-109 madde gereği davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün değildir. Zira davacının tacir olan bir tüzel kişilik olduğu da göz önüne alındığında davacı şirketin kendi ortağından ne kadar alacaklı veya borçlu olduğunu bilmemesi, hesaplamayı, yargılamayı gerektiren bir unsur olduğunun düşünülmesi şüphesiz ki mümkün değildir. Kaldı ki davacı da dava dilekçesinin 3. Bendinde uğradığını iddia ettiği zararın miktarını da açıkça belli etmiştir. Şu halde davacı tarafın işbu davayı bu rakama göre açması gerekirken kısmi-belirsiz alacak davası şeklinde açması ve dava devam ederken de, belirsiz alacak davalarında dava değerinin ıslahı mümkün olmadığı halde dava değerini ıslah etmiş olması, bilindiği üzere ve açıkça usul ve yasaya aykırıdır.

Açıklanan nedenlerle davanın usul eksikliği yönünden reddi gerekmekteyken Yerel Mahkeme usuli itirazımızı göz ardı etmiştir. Sayın Mahkemenizin bu usuli itirazımızı incelemesini talep ediyoruz.

ESAS YÖNÜNDEN İTİRAZLARIMIZ:

  1. Yukarıda yapılmış olan tüm bu açıklamalar ışığında Ankara XX. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin XX.XX.2022 tarihli, 20XX/XXX Esas, 20XX/XX Karar sayılı kararının müvekkil lehine bozulmasını talep etmekteyiz.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah olunan tüm gerekçeler göz önünde bulundurularak

  1. Usul ve yasaya aykırı olarak verilmiş olan Ankara XX. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin XX.XX.20XX tarihli, 20XX/XX E. ve 20XX/2XX K. Sayılı karara ilişkin temyiz dilekçemizin sunulması ile müvekkil lehine oluşan müktesep hakların korunmasına, usul ve yasaya aykırı Yerel Mahkeme kararının müvekkil lehine BOZULMASINA,
  2. Ankara XX. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin XX.XX.2022 tarihli, 20XX/XX E. ve 20XX/XX K. Sayılı kararı icra takibine konu edildiğinden temyiz incelemesi sonuçlanıncaya kadar TEHİR-İ İCRA’ya karar verilmesini,
  3. Her türlü temyiz başvuru giderleriyle avukatlık vekâlet ücretinin karşı yan üzerine yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. XX.XX.2022

Temyiz Kanun Yoluna Başvuran
 Davalı Vekili


Av. Çağrı AYBOĞA

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. İstanbul Sultangazi Malkoçoğlu mahallesi 306 sok no 22 adresinde kurulu fırın Gaziosmanpaşa ikinci sulh mahkemesi tarafından kapatılmasına hükmetti temyiz karar yazısı verildi
    Mahkeme başlık olarak mimari proje ye yapılan aykırılık olarak tanımladı daireler tapuda 98 metre kare olarak gösterilmektedir bu konuda nasıl bir işlem yapılmalı fırın belediyenin 12 defa mühürlemesine rağmen çalışmaktadır

Başa dön tuşu
Ara