İdare HukukuMakalelerimiz

Yürütmenin Durdurulması ve Şartları

İdare, kamu hizmetini, kamu gücü ayrıcalıkları dediğimiz, idare edilenlere göre üstün hak ve yetkilere sahip olarak yürütür. Kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, idarenin tek yanlı iradesiyle tesis ettiği ilgililerin hukukî durumunu etkileyecek nitelikteki işlemleri, hiçbir makamın onayına veya aracılığına gerek olmaksızın, kendiliğinden yürütülme özelliğine sahiptir.

Yürütmenin durdurulması kurumu, yargının denetim etkinliğini arttırıcı bir araç olarak dava hakkının bir parçası olduğu gibi kamu yararı amacının ve kamu düzeninin gerçekleşmesine hizmet etmektedir. Yürütmenin durdurulması kararı ile, dava konusu işlemin tesis edildiği andan önceki hukukî durumun geri gelmesi sağlanmakta, böylece kişiler dava sonuçlanıncaya kadar bu işlemin olumsuz etkilerinden korunmaktadırlar.

Yürütmenin Durdurulması Nedir?

Danıştay’ın istikrar kazanmış kararlarına göre yürütmenin durdurulması, dava konusu idarî işlemin uygulanmasını durduran; başka bir deyişle, icraîlik niteliğini askıya alan ve söz konusu işlemin tesisinden önceki hukukî durumun geri gelmesini sağlayan geçici nitelikte kararlardır. Başka bir deyişle yürütmenin durdurulması; idarî işlemin yürütülmesi zorunlu olma, icabında zor kullanarak uygulanma, hukuka uygun sayılma ve herkes tarafından uyulma zorunluluğuna ilişkin niteliklerini dava sonuna kadar askıya alan, başka bir ifadeyle idarî işlemlerin sözü edilen vasıflarını işlemez hale getiren bir müessesedir.

Yürütmenin Durdurulmasının Şartları

Yürütmenin durdurulmasının usule, esasa ve teminata ilişkin şartları mevcuttur.

Usule İlişkin Şartlar

Usule ilişkin şartlar başlıca, açılmış bir davanın bulunması, davacının yürütmenin durdurulmasını istemesi, yürütmenin durdurulması kararı için belirlenen harcın yatırılmış olması, yürütmenin durdurulması istemli dosyanın öncelikle incelenmesi ve yürütmenin durdurulması kararının gerekçeli olması olarak sıralanabilir.

Yürütmenin Durdurulmasında Teminat Şartı

Yürütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, yürütmenin durdurulması hakkında karar veren daire, mahkeme veya hâkim tarafından çözümlenir. İdareden ve adli yardımdan faydalanan kimselerden teminat alınmaz.

Esasa İlişkin Şartlar

Anayasa’nın 125. maddesinde, idarî işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinde de, idarî işlemin uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebileceği düzenlenmiştir.

Yürütmenin Durdurulması Kararının Uygulanması

IYUK m. 28’de iptal/yürütmeyi durdurma kararı ayrımı yapılmadan bütün kararların uygulanması zorunluluğu dile getirilmiştir. Esasen Anayasa m. 138 hükmü de kanun koyucunun bu şekilde bir ayrım yapmasını yasaklar. Bununla birlikte İYUK m. 28’e ayrıca ve açıkça “yürütmenin durdurulması” kararlarının da eklenmiş olduğu görülmektedir. Kanun koyucunun yürütmenin durdurulması kararlarının da uygulanmak zorunda olduğu şeklinde açık bir hüküm getirmesinin nedeni, bu kararların yerine getirilmesinin bir zorunluluk olmadığı, bu kararların iptal kararlarından farklı olduğu şeklindeki görüşlerin ileri sürülmüş olmasıdır. Bu görüşlerin altında; yürütmenin durdurulması kararlarının kesin hüküm niteliğinde olmadığı, koruyucu tedbir niteliğindeki bu ara kararların idareyi bağlamadığı, uygulama konusunda idarenin değerlendirme yetkisi bulunduğu gerekçeleri yatmaktadır.

Mahkemelerin bütün kararlarının uygulanması, Anayasal bir zorunluluktur. Ancak kararların nasıl uygulanacağı ayrı bir konudur. iptal ve yürütmenin durdurulması kararları, kararın gerekçesi ve işlemin mahiyeti göz önünde bulundurularak uygulanır. Bu uygulama başka bir işlem/eylem yapmayı gerektirmeyebileceği gibi idarenin işlemden önceki eski hali tesis etmesi için gerekli işlem ve eylemleri yapmasını da gerektirebilir.

Yürütmeyi Durdurma Kararı Örnekleri

Yürütmenin durdurulması kararına örnek olarak, kullanması zorunlu ilacı devlet tarafından karşılanmayan bir kanser hastasının ilacının SGK tarafından karşılanması için açılan iptal davası verilebilir. Ayrıca Bakanlık tarafından riskli yapı olması sebebiyle yıkım kararı alınan bir binanın yıkım kararının durdurulması için açılacak dava örnek olabilir.

Yürütmeyi Durdurma (YD) Kararının Etkisi Nedir?

Anayasa m. 138/sonda, yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini
geciktiremeyeceği belirtilmiştir.

IYUK m. 28’e göre de “Danıştay, Bölge idare Mahkemeleri, idare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare gecikmeksizin işlem tesisi etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiç bir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez: Aktarılan hükümlerden de görüleceği üzere bir hukuk devletinde mahkeme kararlarını yerine getirmek idare için bir yükümlülüktür.

Temyiz ve İstinaf Aşamasında Yürütmenin Durdurulması

İdari yargı yerlerince verilen kararlar aynen idari işlemler gibi yürütülmeleri durduruluncaya veya bozuluncaya kadar hukuka uygunluk karinesinden faydalanırlar. Temyiz veya istinaf yoluna başvurulmuş olması, yargı kararının yürütmesini durdurmaz. Ancak bu kararların yürütmesinin durdurulmasına teminat karşılığında istinaf başvurusunu incelemeye yetkili bölge idare mahkemesi, temyiz istemini incelemeye yetkili Danıştay’ın ilgili dava dairesi veya Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulu tarafından karar verilebilir.

Vergi Davalarında Yürütmenin Durdurulması Kararı

Vergi davalarında yürütmenin durdurulması kavramı, idari davalardan farklılık arz etmektedir. Genel olarak vergi anlaşmazlıklarından kaynaklanan davalar açıldığında, dava açılmasıyla birlikte tahsilat işlemi otomatik olarak durmaktadır; bu durum İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesi 4. fıkrasında düzenlenmiştir.

İdare tarafından gerçekleştirilen işlemler, hukuka uygunluk karinesinden yararlanır; bu nedenle genel olarak idarenin işlemlerine karşı yargı yoluna başvurulması, işlemin uygulanmasını otomatik olarak durdurmaz. İdarenin işlemleri, geri alınmadıkça veya bir mahkeme kararıyla iptal edilmedikçe etkili bir şekilde hüküm ve sonuçlarını sürdürmeye devam eder. Bunun istisnası vergi mahkemelerinde açılan davalardır. Vergi davalarında yürütmenin durdurulması talep edilmese bile davanın açılmasıyla yürütme otomatik olarak duracaktır.

Yürütmenin Durdurulması (YD) Kararı Verilemeyecek Haller

YD TALEP EDİLEMEYECEK DURUMLARAÇIKLAMALAR
İptal Davasına Konu Edilemeyecek İşlemlerİptal davasına konu edilmeyen idarî işlemler hakkında yürütmenin durdurulması kararı da verilemez.
Askeri ve Adli Yargının Görev Alanına Giren KonularKesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemlerin bir kısmı adli yargının görev alanına girdiğinden, iptal davasına konu olamazlar.
Yoklukla Malul İşlemlerYok sayılan işlemler hukuken hiç bir zaman var olmadıkları için, bunlara karşı iptal davası açılamaz, dolayısıyla yürütmelerinin durdurulması kararı da verilemez.
Yargı Denetimi Dışında Tutulan İşlemlerBuna göre, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun meslekten çıkarma dışındaki kararları, Yüksek Askeri Şura’nın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararları dışındaki kararları, Yüksek Seçim Kurulu Kararları, Sayıştay Kararları, idari yargı denetiminin dışında tutulduğundan bu işlemler hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilemez.
Usulüne Uygun Dava Açılmamış Olmasıİptal davası ön koşullar sebebiyle reddedilir ise iptal davasına sıkı sıkıya bağlı olan yürütmenin durdurulması istemi hakkında da karar verilemez.

Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz

Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara ancak davanın taraflarından birisi itiraz edebilir. Davaya müdahil olan kişinin, katıldığı tarafla birlikte hareket etme zorunluluğu olduğundan yalnız başına itiraz etmesi mümkün değildir.

İtiraz başvurusunda bulunabilmek için yürütmenin durdurulması istemi hakkında verilmiş bir kararın bulunması gerekmektedir. Zira Kanun’da yürütme istemi hakkında verilen kararının hukuka aykırı olduğunu düşünen ilgililer için itiraz yolu öngörülmüştür.

Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz Süresi Nedir?

2577 sayılı Kanun’un 27. maddesinin 7. fıkrası uyarınca, yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içerisinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz başvurusunda bulunulabilir.

2023’de İdare Dava Açma Ücretleri

İdari dava açmanın harç ve masraf maliyetleri mevcuttur. Bunlar;

  • Başvurma harcı: 269,85 TL
  • Maktu harç: 296,40 TL
  • Yürütmenin durdurulması itiraz harcı: 738,00 TL’dir.
  • Yürütmeyi Durdurma Harcı: 444,60 TL

Yürütmenin Durdurulması Kararını Kim Verebilir?

Yürütmenin durdurulması kararı, bir idari işlemin iptali kararıyla istenebileceğinden bu konuda Danıştay, Bölge İdare Mahkemesi veya İdare Mahkemesi’nce bir yürütmenin durdurulması verilebilir.

Yürütmeyi Durdurma Davası Ne Kadar Sürer?

Yürütmeyi durdurma talepli bir davada mahkeme en geç 1 ay içinde olumlu ya da olumsuz bir karar vermektedir.

Yürütmenin Durdurulması Kararı Adli Tatilde Verilebilir Mi?

Yürütmenin durdurulması kararı adli tatilde görülebilen işlerden olduğu için Mahkemece adli tatil süreleri içinde de yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.

Ankara İdare Hukuku Avukatı Ücretleri

İdari davalarda avukat desteği almak oldukça önemlidir. Bu durumda akla gelen ilk soru Ankara İdare Hukuku Avukatı ücretleri olacaktır. 2023 yılı Ankara İdare Avukatı ücretleri de dava konusuna göre değişmekle birlikte ortalama olarak 20.900,00 TL’dir.

Yürütmeyi Durdurma Kararına İtiraz Dilekçesi

ADANA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

Gönderilmek Üzere

ADANA 3. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

DOSYA NO : 2023 / … E.

İTİRAZ EDEN (Davacı) : Ali …..

VEKİLİ : Av. Çağrı AYBOĞA

KARŞI TARAF

(Davalı) : Çukurova Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …..

Çukurova Belediyesi Hukuk İşleri Müdürlüğü

TEBLİĞ TARİHİ : 22.01.2023

KONU : Adana 3. İdare Mahkemesi’nin 2018/…. E. sayılı dosyasında yürütmenin durdurulması talebimizin reddine dair 09.01.2019 tarihli kararına itirazlarımızın sunulması ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi talebimizdir.

AÇIKLAMALAR

Adana 3. İdare Mahkemesi’nin 2018/… E. sayılı dosyasında dava dilekçemizde belirttiğimiz yürütmenin durdurulması talebinin mahkemece reddedilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil etmektedir. Şöyle ki;

Davalı belediyenin düzenlemiş olduğu tutanak dahi haksızdır. Müvekkilimin maliki olduğu davaya konu apartmanda ikamet eden her kiracı, apartmandaki stüdyo daire vasfındaki daireleri yıllık olarak kiralamaktadır ve kiracılar ile müvekkilimiz arasında imzalanmış olan kira kontratları dava dilekçemiz ekinde dosyaya sunulmuştur. Dairenin günlük kiralanması veya kullanılması gibi bir durum söz konusu olmadığından, apartmanın umuma açık eğlence yeri sayılabileceği düşüncesi izahtan uzaktır.

Müvekkilimizin geçim kaynağı, maliki olduğu apartmanın dairelerinnden elde ettiği kira bedelleridir. Müvekkilimiz apartman dairelerin, uygun fiyatlı olacak şekilde öğrencilere veya çalışanlara kiralamaktadır. Bu kira ilişkisi kira akitleri ile belgelenerek her yıl yenilenmektedir ve müvekkilimiz tarafından vergileri ödenmektedir. Dairelerin günübirlik kiraya verildiğine ilişkin hiçbir somut delile rastlanmadığı gibi, bu olguyu doğrulayacak herhangi bir gerekçe bulunmayan, haksız bir tutanakla, müvekkilimizin apartmanı mühürlenmek suretiyle kapatılmıştır.

Söz konusu kapatılma kararı sonucunda geçimini bu yolla sağlayan müvekkilimiz ve apartmanda yıllık kira sözleşmeleri bulunan kiracılar oldukça mağdur duruma düşmüşlerdir. Müvekkilimiz, kiracılarına karşı da fazlasıyla mahçup olmuş, onlara karşı da zor bir duruma düşmüştür. Kapatılma kararının devamı halinde ve hatta yargılama sonucu iptal kararı verilmesi durumunda dahi, aradaki süre zarfında müvekkilimiz ve kiracılar yönünden telafisi güç veya imkansız zararlar doğacaktır. Müvekkilimizin, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve eşya hukuku, imar hukuku, borçlar hukuku, idare hukuku gibi neredeyse bütün hukuk disiplinleri ile kendisine tanınan, mutlak ve ayni bir hak olan mülkiyet hakkı, geçerli ve somut bir delile dayanmaksızın sınırlandırılmaktadır.

Davalı Belediyenin müdahalesi hukukla veya kanunlarla öngörülememektedir ve ölçülülük ilkesinden oldukça uzaktır. Müvekkilimizi mağdur eden bu mühürleme işleminin iptalini istediğimiz devam etmekte olan yargılama süresince, yürütmenin durdurulması gerektiği, durdurulmadığı takdirde telafisi güç zararlar doğacağı kanaatindeyiz. Bu nedenlerle yürütmenin durdurulmasını talebinin reddi kararına itiraz zorunluluğumuz doğmuştur.

TALEP : Kısaca arz ve izah edilen nedenlerle, Adana 3. İdare Mahkemesi’nin 2018/… E. sayılı, 09.01.2019 tarihli yürütmenin durdurulması talebimizin reddine dair kararının iptaline ve dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini saygıyla talep ederiz.

23.01.2023

İtiraz Eden

Vekili Av. Çağrı AYBOĞA

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara