Makalelerimiz

İddianame Nedir?

Soruşturma sürecinin sonunda, elde edilen deliller suçun işlendiğini gösteriyorsa, Cumhuriyet savcısı iddianame hazırlar.

İddianamenin ana gayesi, şüphelinin sanık olarak yargılanmasını başlatmak ve mahkeme karşısında gerçeğin aydınlatılmasını sağlamaktır. Kamu davası açmak için “kuvvetli şüphe” aranmaz, “yeterli şüphe” yeterlidir.

İddianame, Cumhuriyet savcısının suç unsuru bulduğuna dair yeterince şüphelendiği bir olayı yargıya taşıma kararını ifade eden yazılı bir belgedir. Bizim hukuk sistemimizde, genellikle yazılı iddialar üzerinden hareket edilir.

Soruşturma süresince, Cumhuriyet savcısı tüm delilleri dikkatli bir şekilde değerlendirdikten sonra yeterli kanıta ulaşırsa, olayı bir mahkeme ya da yargıca taşımak için iddianameyi hazırlamalıdır. Eğer yeterli kanıtlar mevcutsa, savcının iddianame hazırlaması gerekir.

Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu Ankara Avukat ekibiyle, müvekkillerine ceza davalarında profesyonel destek vermektedir.

İddianame Nedir?

İddianame, soruşturma sonucunda toplanan kanıtlarla suç işlendiğine inanan Cumhuriyet savcısının, şüpheli hakkında dava başlatmak için oluşturduğu resmi belgedir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na uygun şartları taşımayan iddianameler için mahkeme, “iddianamenin iadesi” kararı alabilir.

Eğer savcılık tarafından hazırlanan iddianame, yasal şartlara tam olarak uygundur, mahkeme “iddianamenin kabulü” kararını verir. İddianamenin mahkeme tarafından onaylanmasıyla, soruşturma süreci sona erer ve yargılama aşaması başlar. Mahkeme, iddianameyi onayladıktan sonra “tensip zaptı” oluşturarak duruşma öncesi hazırlıklarını gerçekleştirir.

İddianame Düzenlenmesinin Önşartları Nelerdir?

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3 maddesi gereğince; Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;

a) Şüphelinin kimliği,

b) Müdafii,

c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,

d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,

e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,

f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,

g) Şikâyetin yapıldığı tarih,

h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,

i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,

j) Suçun delilleri,

k) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların sürelerinin gösterilmesi iddianamenin şartlarındandır.

İddianame Kim Tarafından Düzenlenir?

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/2 maddesi gereğince: “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler. “

İddianame Ne Kadar Sürede Hazırlanır?

İddianamenin hazırlanma süresi dosyanın delil durumu ve şüphelinin tutukluluk durumuna göre değişir. Tutuklu şüphelinin bulunduğu bir dosyada ortalama 2 ila 3 ay içerisinde iddianame hazırlanır.

İddianame Hangi Makama Hazırlanır?

Soruşturma kapsamındaki suça ilişkin yeterli şüpheye ulaşan Cumhuriyet Savcısı, hazırladığı iddianameyi bağlı bulunduğu Ceza Mahkemesi’ne sunar. İddianamedeki suçun vasfına göre sunulacak mercii Ağır Ceza Mahkemesi veya Asliye Ceza Mahkemesi’dir.

İddianame Hazırlandıktan Sonra Ne Olur?

Suç mağduru olduğunuzda, Cumhuriyet savcısının gerçekleştirdiği soruşturma sonucu topladığı deliller, suçun gerçekleştiğine dair yeterli şüphe uyandırıyorsa iddianame hazırlanır. Bu iddianame, ilgili mahkeme tarafından onaylandığında soruşturma süreci sona erer ve mahkeme süreci, yani kovuşturma başlar.

Mahkeme, iddianameyi onayladıktan sonra duruşma tarihini belirler ve duruşmada hazır olması gereken tarafları davet eder. Eğer ifadenizin alınmasına karar verilirse, duruşma tarihi ve saati hakkında bilgilendirme içeren davetiye adresinize iletilecektir.

Sanık İddianameye İtiraz Edebilir Mi?

İddianamenin incelenmesinden sonra ilgili Mahkeme herhangi bir eksiklik görürse iddianamenin iadesine karar verir. Sanık veya müdafii tarafından iddianameye itiraz edilmesi de mümkündür. İddianamede ileri sürülen iddiaların her birine sanık veya avukatı her aşamada itiraz edebilir.

Sanık İddianameyi Nasıl İnceler?

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 176 ncı maddesi gereğince: İddianame, çağrı kâğıdı ile birlikte sanığa tebliğ olunur. (Ek cümle:8/7/2021-7331/20 md.) Ayrıca, iddianameye ilişkin bilgiler ve duruşma tarihi; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin dosyada bulunması hâlinde bu araçlardan yararlanılmak suretiyle de bildirilir. Tutuklu olmayan sanığa tebliğ olunacak çağrı kâğıdına mazereti olmaksızın gelmediğinde zorla getirileceği yazılır. Tutuklu sanığın çağrılması duruşma gününün tebliği suretiyle yapılır. Sanıktan duruşmada kendisini savunmak için bir istemde bulunup bulunmayacağı ve bulunacaksa neden ibaret olduğunu bildirmesi istenir; müdafii de sanıkla birlikte davet olunur. Bu işlem, tutuklunun bulunduğu ceza infaz kurumunda cezaevi kâtibi veya bu işle görevlendirilen personel yanına getirilerek tutanak tutulmak suretiyle yapılır. Yukarıdaki fıkralar gereğince, çağrı kâğıdının tebliğiyle duruşma günü arasında en az bir hafta süre bulunması gerekir.

Görüldüğü üzere iddianame ilgili Ceza Mahkemesi tarafından sanığa tebliğ edilerek duruşma gününe kadar en az 1 haftalık sürede incelemesi için zaman tanınır. Şayet hakkınızda bir iddianame düzenlendiyse Ankara Ceza Avukatı desteği alarak savunma avukatından yararlanabilirsiniz.

Yeterli Şüphe Nedir? Yeterli Şüphenin Varlığına Kim Karar Verir?

Cumhuriyet savcısı, yürüttüğü soruşturma sonucunda, suça ilişkin fiil ile şüpheli arasında doğrudan bir sebep-sonuç ilişkisi kurulabilecek yeterli delillere eriştiğinde, bu kanıtların sadece mahkemece değerlendirilmesi için değil, fakat şüphelinin suçla ilgili olarak cezalandırılacağına dair kuvvetli bir inanca sahip olduğunda, CMK’nın 170. ve 174. maddelerine uygun bir iddianame hazırlamalı ve bu iddianameyi ilgili mahkemeye delilleriyle birlikte sunmalıdır.

“Yeterli şüphe” kavramı, yasa tarafından açıkça tanımlanarak netleştirilmelidir. Makul şüphe ile kuvvetli şüphe arasında yer alan bu şüphe derecesi, şüphelinin beraat etme olasılığının, mahkum olma olasılığından daha az olması şeklinde yorumlanmalıdır. Kamu davasının açılmasının ağır sonuçları olmayan koruma tedbirleri gibi kararlarla karşılaştırıldığında, Cumhuriyet savcısının bu “yeterli şüphe” derecesine varmış olmasının gerektiği kabul edilmelidir.

İddianame Düzenlenebilmesi İçin Şüphelinin Savunmasının Alınması Zorunlu Mudur?

Yargıtay’ın istikrarlı kararlarına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170 ve 174. maddeleri, iddianamenin hazırlanması sürecinde şüphelinin ifadesinin alınmasını zorunlu tutan bir hüküm içermemektedir. Bu nedenle, şüphelinin ifadesi alınmaksızın da iddianame hazırlanabilmektedir. Bunun yanında, yine aynı kanunun 247. maddesinin 3. fıkrasında, şüphelinin daha önce sorgulanmamış olması durumunda mahkumiyet kararının verilemeyeceği belirtilmiştir. Kanun kapsamında, şüphelinin ifadesinin alınmamış olmasına rağmen, diğer koşullar sağlandığında hakkında kamu davası açılabilir.

Ancak Yargıtay, bu hükmün her durumda savunma alınmaksızın dava açılabileceği şeklinde genelleştirilmemesi gerektiğini belirtmektedir. Eğer somut olayın şartları, şüphelinin ifadesinin alınmasını zorunlu kılarsa ya da şüphelinin ifadesini almak için herhangi bir pratik engel bulunmuyorsa, iddianameyi hazırlamadan önce şüphelinin savunmasının alınması gerektiğini vurgulamıştır. Fakat şüpheliye erişim sağlanamadığı durumlarda ve mevcut delillerin “yeterli şüphe”yi oluşturduğu durumlarda, savcı, şüphelinin ifadesini almadan da dava açma yetkisine sahiptir.

Hazırlanan İddianame Mahkeme Tarafından Kabul Edilmek Zorunda Mıdır?

İddianame, görevli ve yetkili mahkeme tarafından ya kabul edilir ya da iade edilir. Mahkemenin iddianameyi iade edebileceği durumlar kanunda belirtilmiştir ve bu durumlar iddianamenin kabul süresini değiştirebilir.

İddianamenin İadesi Sebepleri

CMK m. 174, iddianamenin iade edilme sebeplerini belirtir. Buna göre, mahkeme şu durumlarda iddianamenin iadesine karar verebilir:

İddianamenin CMK m. 170’e aykırı düzenlenmiş olması,

Bir suçun ispatında doğrudan etkisi olan bir delilin toplanmamış olması,

Ön ödeme, uzlaşma veya seri muhakeme usulüne tabi olan suçlar için bu usullerin uygulanmadan iddianame düzenlenmesi,

İzin veya talep gerektiren suçlarda bu iznin veya talebin olmadan iddianame düzenlenmesi.

İddianame İade Süresi Kaç Gündür?

İddianame, mahkemeye sunulduğu tarihten itibaren 15 gün içinde iade edilmelidir. Bu süre geçtikten sonra iddianame otomatik olarak kabul edilmiş sayılır. Yani, 15 gün sonrasında iddianameyi iade etmek mümkün değildir.

Mahkemenin İddianameyi İade Edemeyeceği Durumlar Nelerdir?

Bazı özel durumlar vardır ki mahkeme iddianameyi iade edemez:

  • Suçun hukuki tanımından kaynaklanan sebeplerle,
  • İddianamenin sunulmasının ardından 15 gün içerisinde iade edilmemiş olması,
  • Suçun türüne göre yetki sorunları oluşsa bile,
  • Yargıtay uygulamasında yetkisizlik sebebiyle.

İddianamenin İadesine İtiraz Hakkı Var Mıdır?

Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iade kararına itiraz edebilir. İtiraz reddedilirse, savcı kararı kanun yararına bozma yoluna götürebilir.

Eğer savcı itiraz etmezse ya da itirazı reddedilirse, iddianamedeki eksiklikleri tamamlayıp ya da hataları düzeltip mahkemeye yeni bir iddianame sunar.

İddianamenin Kabulüne Karşı Başvurulabilecek Kanun Yolu

İddianamenin kabulüne karşı özel bir kanun yolu bulunmamaktadır, bu yüzden bu karar kesindir. Ancak, sanığın veya mağdurun avukatı iddianamenin mahkemeye sunulmasının ardından iadesini talep edebilir.

İddianame Yazıldıktan Kaç Gün Sonra Mahkeme olur?

İddianame hazırlandıktan sonra Mahkemece 15 gün içerisinde kabul edilirse bir duruşma günü belirlenir. Halk arasında mahkeme günü olarak bilinen bu oturum, iddianamenin sanığa tebliğinden en erken 1 hafta sonra olur. Hakkınızdaki cezanın ne kadarının infaz edileceğini (yatar oranını) öğrenmek için İnfaz – Yatar ve Denetimli Serbestlik Hesaplama Programını kullanabilirsiniz.

İddianame Örneği

T.C.

ANKARA

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI

TUTUKLU

Soruşturma No: 2023

Esas No : 2023

İddianame No : 2023

İ D D İ A N A M E

ANKARA ASLİYE CEZA MAHKEMESİne

DAVACI : K.H.

MÜŞTEKİ :

ŞÜPHELİ :

MÜDAFİ : Av. Çağrı AYBOĞA

SUÇ : Tahsis Gereği Açıkta Bırakılmış Eşya Hakkında Hırsızlık

SUÇ TARİHİ VE YERİ : 11/05/2023 ANKARA/MERKEZ

TUTUKLAMA TARİHİ :

SEVK MADDESİ : Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle 142/1.e.2,

DELİLLER : Müşteki İfadeleri, Şüpheli İfadeleri, Whatsap Yazışmaları, Kamera Görüntüleri, Adli Sicil Kayıtları Ve Tüm Dosya Kapsamı

SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ:

Yukarıda kimlik bilgileri yazılı müştekilerden….’in Mahallesi Sanayi Sitesinde bulunan iş yerinden tarihinde saat 21:20 sıralarında 12 parça demir çelik malzemesi çalındığı, yapılan kamera incelemesinde hırsızlığın üzerinde plakalı kapalı kasa kamyon ile yapıldığının tespit edildiği, bahse konu araç sahibinin nakliye işi yapan olduğunun anlaşıldığı, ‘ın alınan beyanında bahse konu malzemeleri olay günü kendisini arayan’in bulunduğu yerden alınmasını istediği, kendisinin de arkadaşları’in attığı konuma giderek malzemeleri aldıktan sonra yine in belirtmiş olduğu konuma götürüp bıraktıklarını, Saray olarak bildiği konumda bulunan hobi bahçesine malzemeleri bıraktıklarını, burada kendilerine ismini Ahmet olarak bildiği’un karşıladığını, ‘un kendisine nakliye ücreti olarak 1855 TL para verdiğini beyan ettiği, ile birlikte malzemeleri taşıdıkları anlaşılan ‘ın da beyanlarının bu doğrultuda olduğu, şüpheliler beyanlarının çelişkili olup her iki şüphelinin birbirini suçladıkları, …. ayrıca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, yukarıda kimlik bilgileri yazılı şüphelilerin üzerine atılı suçu işledikleri hususunda kamu davası açılması için yeterli şüphenin hasıl olduğu anlaşılmakla;

Şüphelilerin yargılamasının mahkemenizce yapılarak dellilerin takdiri mahkemenize ait olmak üzere yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince CEZALANDIRILMASINA,

TCK madde 53 uyarınca BELİRLİ HAKLARI KULLANMAKTAN YOKSUN BIRAKILMASINA,

TCK 63 uyarınca gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin alacağı sonuç cezadan MAHSUBUNA, Karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur.

18/05/2023

Cumhuriyet Savcısı
e-imzalıdır

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara