Ceza HukukuMakalelerimiz

İrtikap Suçu (TCK md. 250)

İrtikap Suçu Nedir?

Kamu görevi icra etmekte olan bir kamu görevlisinin, göreviyle alakalı yetkisini ve nüfuzunu yarar sağlamak veya yarar sağlamak amacıyla vaatte bulunmak yönünde kullanması, irtikap suçudur.

İrtikap Suçunun Şartları

İrtikap suçu özgü bir suç olup ancak kamu görevliler tarafından işlenebilecektir. Dolayısıyla ilk şart, failin kamu görevlisi olmasıdır.

Kamu görevlisi olma bakımından kişinin bir kamu kurum ve kuruluşuna bağlı çalışması zorunlu değildir; kişi geçici bir süreliğine kamu görevi görüyor olması halinde de irtikap suçunu işleyebilecektir. Bununla birlikte irtikap suçu üç şekilde işlenebilir: zorlama(icbar), ikna ve hatadan yararlanma suretiyle.

İcbar Suretiyle İrtikap Suçu

İrtikap suçunun en çok işlenen hali olan icbar(zorlama) suretiyle halinde kişi kamu görevinin kendisine vermiş olduğu yetki ve nüfuzu kullanarak diğer kişileri kendisine yarar sağlamaya veya yarar vaadinde bulundurmaya mecbur bırakır.

İrtikap suçunun en ağır cezayı gerektiren hali olan icbar suretiyle irtikabın ceza aralığı TCK m.250/1 gereğince 5 ila 10 yıl arasındadır.

İkna Suretiyle İrtikap Suçu

İrtikap suçunun işleniş biçimlerinden biri olan ikna suretiyle irtikap, kişinin kamu görevinin sağladığı güveni kullanarak diğer kişiler üzerinde bir güven oluşturması ve bu güvene dayalı olarak yarar sağlaması veya yarar sağlayacağı bir vaatte bulunmasıdır.

İcbar halinden daha az, hatadan yararlanma halinden daha fazla cezayı gerektiren ikna suretiyle irtikap suçunun ceza aralığı TCK m.250/2 gereğince 3 yıl ila 5 yıl arasıdır.

Hatadan Yararlanmak Suretiyle İrtikap Suçuu

İrtikap suçunun işleniş biçimlerinden bir diğeri de hatadan yararlanma suretiyle irtikaptır. Bu halde kişi bir hataya düşer ancak kişinin düştüğü bu hatada kamu görevlisi olan failin bir rolü olmaz.

Bu halde kamu görevlisi kişinin kendi başına düştüğü hatayı fark eder ve bundan fayda sağlar. Diğer hallere nazaran en az cezayı gerektiren hatadan yararlanmak suretiyle irtikap suçunun ceza aralığı TCK m.250/3 gereğince 1 yıl ila 3 yıl arasıdır.

Denetim Görevinin İhmali Nedeniyle İrtikap Suçu

Denetimle görevli kamu görevlisi, eğer ki irtikap suçunun işlendiğini görür ancak göz yumarsa kendisi de aynı suçu işlemiş gibi cezalandırılır.

Bu halde göz yumulan irtikap suçunun hangi suretle işlendiği önemlidir. Denetim görevini ihmal eden kamu görevlisi de işlenen irtikap halinden ceza alır.

İrtikap Suçunda Cezanın Ertelenmesi

Cezanın ertelenmesi kurumu TCK’nın 51. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre cezanın ertelenebilmesi üç şarta bağlanmıştır: hükmedilen cezanın 2 yıl veya daha az olması, kişinin daha önce kasten işlenmiş bir suçtan mahkûm olmaması, yargılama sırasında sanığın mahkemede olumlu bir kanaat oluşturması.

İrtikap suçu bakımından ise; icbar suretiyle işlenen irtikap suçunun alt sınırı 3 yıl olması sebebiyle cezanın ertelenmesi kurumunun uygulanma ihtimali oldukça düşüktür. Ancak ikna ve hatadan yararlanma suretiyle irtikap suçlarında sonuç cezanın 2 yıldan az olması ve sanığın diğer şartları da sağlaması halinde cezanın ertelenmesi mümkün olabilir.

İrtikap Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme

İrtikap suçu bakımından görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi olup yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.

İrtikap Suçunda Zamanaşımı Kavramı

İrtikap suçu şikâyete bağlı bir suç olmayıp 6 aylık şikayet zamanaşımına tabi değildir. Bu suç bakımından zamanaşımı süresi suçun işlendiği tarihten itibaren 15 yıldır.

Rüşvet ve İrtikap Arasındaki Fark

İrtikap suçunun işlenebilmesi için kişinin kamu görevlisi olması yanında kanunda sayılan 3 halden birini de gerçekleştirmesi gerekmektedir. Bunlar icbar, ikna ve hatadan yararlanmadır.

Kişinin kamu görevi sebebiyle olumlu veya olumsuz hareketi sonucu hukuka aykırı olarak menfaat elde etmesi ancak icbar, ikna veya hatadan yararlanma hallerinin gerçekleşmediği hallerde rüşvet suçu meydana gelmektedir.

Bu içerik, Av. Çağrı AYBOĞA ve Stj. Av. Yavuz Baturhan YILDIRIM tarafından oluşturulmuştur.

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara