Nafaka artırım davası, mahkeme tarafından hükmedilen mevcut nafaka miktarının ekonomik ve sosyal koşullardaki değişiklikler doğrultusunda artırılması için açılan bir dava türüdür. Bu dava, nafaka alacaklısının mevcut nafaka miktarının yetersiz kalması durumunda nafaka borçlusundan nafaka miktarının artırılmasını talep etmesine olanak tanır. Türk Medeni Kanunu’nun 176. maddesinin 4. fıkrasında, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın artırılabileceği belirtilmiştir.
Özellikle ekonomik kriz, enflasyon ve artan yaşam maliyetleri nedeniyle, nafaka miktarları zaman içinde yetersiz hale gelebilir. Bu durumda nafaka alacaklısı, nafaka artırım davası açarak nafakanın yeniden belirlenmesini talep edebilir. Dava sürecinde, her iki tarafın ekonomik ve sosyal durumları detaylı bir şekilde incelenir ve mahkeme hakkaniyete uygun bir karar verir.
Nafaka Artırım Davası Şartları
Nafaka artırım davasının açılabilmesi için bazı koşulların yerine getirilmesi gereklidir. Öncelikle, mevcut nafakanın yetersiz hale geldiğinin ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarının arttığının ispat edilmesi gerekmektedir. Örneğin, çocuğun eğitim giderlerinin artması, sağlık harcamalarının yükselmesi veya nafaka borçlusunun gelirinde belirgin bir artış olması bu davanın temel gerekçeleri arasında yer alır.
Ayrıca, nafaka artırım talebi, tarafların mali durumlarındaki değişikliklere dayandırılmalıdır. Mahkeme, hem nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını hem de nafaka borçlusunun ödeme gücünü değerlendirerek hakkaniyete uygun bir karar verecektir. Bu süreçte tarafların mali durumlarının araştırılması ve delillerle desteklenmesi büyük önem taşır.
Nafaka Artırım Davasını Açabilecek Kişiler
Nafaka artırım davası, genel olarak nafaka alacaklısı tarafından açılabilir. Bu kişi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası veya tedbir nafakası alan taraf olabilir. Özellikle çocukların velayet hakkını elinde bulunduran ebeveyn, artan eğitim, sağlık ve sosyal giderler nedeniyle iştirak nafakasının artırılmasını talep edebilir.
Nafaka borçlusu ise nafaka artırım davasına itiraz edebilir veya nafakanın azaltılması için karşı dava açabilir. Ancak nafaka artırım davasını açma hakkı yalnızca nafaka alacaklısına aittir. Bu davada tarafların mali durumlarındaki değişiklikler somut delillerle ispat edilmelidir.
Nafaka Artışı Neye Göre Belirlenir?
Boşanma davası sürecinde veya boşanmanın kesinleşmesinden sonra mahkeme, maddi sıkıntıya düşecek eşe veya varsa müşterek çocuklara nafaka bağlayabilir. Mahkeme, nafaka miktarını belirlerken tarafların sosyo-ekonomik durumlarını, çocukların ihtiyaçlarını ve zamanın ekonomik koşullarını dikkate alır. Ancak nafaka miktarı, ekonomik kriz, enflasyon veya tarafların maddi durumlarında meydana gelen değişiklikler gibi nedenlerle yetersiz kalabilir. Bu durumda nafaka alan taraf, nafaka yükümlüsüne nafaka artırım davası açma hakkına sahiptir.
Nafaka artış talepleri, somut gerekçelere dayanmalıdır. Örneğin, çocuğun eğitim ve sağlık harcamalarındaki artış, nafaka borçlusunun gelirinde meydana gelen belirgin yükselmeler veya ekonomik koşullardaki bozulmalar gibi haklı gerekçelerle nafaka artışı talep edilebilir. Bu süreçte mahkeme, her iki tarafın ekonomik ve sosyal durumlarını detaylı bir şekilde inceler ve hakkaniyete uygun bir karar verir.
Nafaka Artışında Hakimin Değerlendireceği Kriterler
Hakim, nafaka artış talebini değerlendirirken aşağıdaki unsurları göz önünde bulundurur:
1. Eşlerin Maddi Durumu: Nafaka alacaklısının gelir durumu, çalışma koşulları ve ihtiyaçları ile nafaka borçlusunun ödeme gücü incelenir.
2. Çocukların Giderleri: Çocukların eğitim masrafları (okul, kurs, özel ders gibi), sağlık harcamaları ve günlük yaşam ihtiyaçları dikkate alınır.
3. Ekonomik ve Sosyal Koşullar: Ülke genelindeki enflasyon oranı, paranın alım gücündeki değişim ve ürün fiyatlarındaki artış gibi ekonomik koşullar göz önüne alınır.
4. Yeni İhtiyaçların Ortaya Çıkması: Çocukların veya nafaka alacaklısının ortaya çıkan yeni masrafları, örneğin özel okul ücretleri veya tedavi giderleri.
5. Nafaka Borçlusunun Gelirindeki Artış: Nafaka borçlusunun ekonomik durumunun iyileşmesi, yeni bir iş bulması veya gelirinde kayda değer bir artış yaşanması.
Türk Medeni Kanunu ve Nafaka Artışı
Nafaka artışının yasal dayanağı, Türk Medeni Kanunu’nun 176. maddesinin 4. fıkrasıdır. Kanun hükmü şu şekilde düzenlenmiştir:
“Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir.”
Bu hüküm, nafaka miktarının sabit olmadığını ve değişen koşullara uyum sağlayacak şekilde artırılabileceğini veya azaltılabileceğini ifade etmektedir. Nafaka artışının talep edilebilmesi için, tarafların mali durumlarında değişiklik meydana gelmesi veya hakkaniyetin bunu gerektiren bir durumun ortaya çıkması gereklidir.
Nafaka Artışı Davasında ÜFE ve TÜFE Oranlarının Rolü
Mahkemeler, nafaka artış oranını belirlerken genellikle Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranlarını dikkate alır. Ancak bu oranlar, sadece bir rehber olarak kullanılır. Hakim, nafaka artış miktarını belirlerken tarafların sunduğu delilleri, ekonomik koşulları ve çocukların ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurur.
Sonuç olarak, nafaka artışının belirlenmesinde tarafların ekonomik koşullarındaki değişiklikler, artan ihtiyaçlar ve ülkedeki ekonomik veriler birlikte değerlendirilir. Nafaka artırım talebinde bulunacak taraf, iddialarını somut delillerle desteklemelidir. Bu süreçte uzman bir aile hukuku avukatından destek almak, sürecin etkin ve hak kaybı yaşanmadan ilerlemesini sağlar.
Çocuğun İştirak Nafakasında Artırım Davası
İştirak nafakası, çocuğun eğitim, sağlık ve genel bakım giderlerini karşılamak amacıyla ödenen bir nafaka türüdür. Çocuğun büyümesi, eğitim ihtiyaçlarının artması veya yaşam standartlarındaki değişiklikler nedeniyle iştirak nafakasının artırılması talep edilebilir. Çocuğun velayetini elinde bulunduran taraf, nafaka artırım davası açarak bu talebini mahkemeye iletebilir.
Mahkeme, iştirak nafakasının artırılması talebini değerlendirirken çocuğun ihtiyaçlarını ve nafaka borçlusunun ödeme gücünü dikkate alır. Çocuğun özel okul masrafları, kurs ücretleri veya sağlık harcamaları gibi artan giderler, nafaka artışının gerekçesi olarak sunulabilir.
Nafaka Artışı Neye Göre Belirlenir?
Nafaka artışı, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) gibi ekonomik göstergelere göre belirlenir. Bunun yanı sıra, tarafların maddi durumlarındaki değişiklikler ve nafaka alacaklısının artan ihtiyaçları da mahkeme tarafından dikkate alınır.
Mahkeme, nafaka miktarını belirlerken nafaka borçlusunun gelir durumunu, nafaka alacaklısının yaşam standartlarını ve çocuğun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurur. Örneğin, nafaka alacaklısının sağlık harcamalarının artması veya nafaka borçlusunun gelirinin yükselmesi, nafaka artış oranını etkileyen temel faktörlerdir.
Nafaka Artırım Miktarının Hesaplanması
Nafaka artırım miktarı, mahkeme tarafından tarafların mali durumları ve ekonomik koşullar dikkate alınarak hesaplanır. Genellikle ÜFE ve TÜFE oranları, nafaka artırım oranlarının belirlenmesinde temel alınır. Bunun yanı sıra, nafaka alacaklısının artan ihtiyaçları ve nafaka borçlusunun ödeme gücü de dikkate alınır.
Hakim, tarafların sunduğu belgeler ve deliller doğrultusunda nafaka miktarını artırır. Örneğin, nafaka alacaklısının sağlık giderlerindeki artış veya nafaka borçlusunun maaşındaki yükselme gibi durumlar, nafaka artırım miktarının hesaplanmasında belirleyici unsurlar arasında yer alır.
Boşanma Davası Devam Ederken Nafakanın Artırılması
Boşanma davası devam ederken tedbir nafakasının artırılması talep edilebilir. Tedbir nafakası, boşanma sürecinde eşlerden birinin maddi sıkıntıya düşmemesi için hükmedilen geçici bir nafaka türüdür. Ekonomik koşulların değişmesi veya tarafların ihtiyaçlarının artması durumunda bu nafakanın artırılması talep edilebilir.
Bu talep, boşanma davasını gören mahkemeye yapılır. Mahkeme, tarafların maddi durumlarını ve artış talebini değerlendirerek nafaka miktarını yeniden belirler. Bu süreçte, nafaka talebinin haklı gerekçelere dayanması ve delillerle desteklenmesi önemlidir.
Nafaka Artırım Davasında Yetkili Mahkeme Neresidir?
Nafaka artırım davalarında yetkili mahkeme, nafaka alacaklısının yerleşim yerindeki aile mahkemesidir. Eğer aile mahkemesi yoksa, asliye hukuk mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla bu davalara bakar. Yetkili mahkemenin belirlenmesi, dava sürecinin hızlı ve etkili bir şekilde ilerlemesini sağlar.
Davacı, nafaka artırım talebini içeren dava dilekçesini yetkili mahkemeye sunmalıdır. Mahkeme, tarafların mali durumlarını inceleyerek hakkaniyete uygun bir nafaka artışına karar verir.
Nafaka Artırım Davasında Yargılama Usulü
Nafaka artırım davaları, basit yargılama usulüne tabidir. Bu yargılama usulünde dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve en fazla iki duruşma ile dava sonuçlandırılır. Mahkeme, tarafların sunduğu deliller ve beyanlar doğrultusunda karar verir.
Hakim, tarafların ekonomik durumlarını araştırmak için gerekirse bilirkişi raporu talep edebilir. Tarafların mali durumlarının değiştiğini kanıtlayan belgeler, yargılama sürecinde büyük önem taşır. Mahkeme, nafaka artırım talebini bu belgeler ışığında değerlendirir.
Nafaka Artırım Davası Süreci
Nafaka artırım davası süreci, davacının dava dilekçesini mahkemeye sunmasıyla başlar. Dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra mahkeme, tarafların delillerini değerlendirir ve gerekirse duruşma yaparak karar verir. Basit yargılama usulü, davanın hızlı bir şekilde sonuçlanmasını sağlar.
Taraflar, dava sürecinde ekonomik durumlarına ilişkin belgeler sunarak iddialarını desteklemelidir. Bu belgeler arasında maaş bordroları, kira kontratları ve sağlık harcamalarına ilişkin faturalar yer alabilir.
Nafaka Artırım Davasında İspat
Nafaka artırım davasında ispat, tarafların sunduğu delillere dayanır. Nafaka alacaklısı, artan ihtiyaçlarını ve mevcut nafakanın yetersiz kaldığını belgelerle ispat etmelidir. Eğitim harcamaları, sağlık giderleri ve diğer masrafları gösteren faturalar, nafaka artırım talebini destekleyen önemli delillerdir.
Nafaka borçlusu ise ekonomik durumunun kötüleştiğini veya nafaka alacaklısının taleplerinin haksız olduğunu kanıtlamak için delil sunabilir. Mahkeme, sunulan delilleri değerlendirerek nafaka artırım talebi hakkında karar verir.
Nafaka Artırım Davası Ücreti ve Zamanaşımı Süresi
Nafaka artırım davası, konusu para ile ölçülebilen bir dava türüdür. Bu nedenle, dava açan taraf, artırılmasını talep ettiği nafaka miktarının bir yıllık toplamı üzerinden hesaplanan nispi harcı ödemekle yükümlüdür. 492 Sayılı Harçlar Kanunu’na göre bu harç, talep edilen tutara oranla belirlenir ve mahkemeye başvuru sırasında yatırılması gerekir. Nafaka artırım davasında dava harcı, diğer yargılama giderleriyle birlikte hesaplanır ve ödeme yükümlülüğü davacıya aittir.
Örneğin, 2024 yılı için aylık nafaka artış talebi 6.000 TL ise yıllık toplam nafaka artışı 72.000 TL olarak hesaplanır ve bu tutar üzerinden nispi harç ödenir. Buna ek olarak, başvuru harcı, gider avansı, tebligat masrafları, vekalet pulu gibi diğer giderler de hesaplamaya dahil edilir.
Nafaka artırım davasında herhangi bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Nafaka alacaklısı, nafakanın devam ettiği süre boyunca, değişen ekonomik koşullar veya yeni ortaya çıkan ihtiyaçlara dayanarak her zaman nafaka artırım talebinde bulunabilir. Ancak bu taleplerin süreklilik arz eden değişikliklere dayanması ve somut gerekçelerle desteklenmesi gerekir.
Anlaşmalı Boşanmanda Nafaka Artırım Davası Açılabilir Mi?
Anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen nafaka miktarı, koşulların değişmesi halinde artırılabilir. Nafaka artırım talebi, ekonomik koşulların değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda her zaman gündeme gelebilir.
Örneğin, nafaka borçlusunun ekonomik durumundaki iyileşme veya nafaka alacaklısının artan ihtiyaçları, anlaşmalı boşanma sonrasında nafaka artırım talebinin gerekçesi olabilir. Bu tür durumlarda, tarafların taleplerini somut delillerle desteklemesi gerekir.
Nafaka Artırım Davası Masraf
Aşağıdaki tablo, nafaka artırım davasında ortaya çıkabilecek olası yargılama giderlerini ve masraflarını göstermektedir:
Gider Türü | Tutar (TL) |
---|---|
Başvuru Harcı | 269,85 |
Gider Avansı | 1.120,00 |
Peşin Harç | 269,85 |
Tebligat Gideri | 700,00 |
Vekalet Pulu ve Harcı | 98,90 |
Bilirkişi Ücreti (Bilirkişi deliline dayanıyorsanız) | 770,00 |
Keşif Gideri (Keşif deliline dayanıyorsanız) | 1.912,35 |
Tanık Gideri | 80,00 |
Diğer İş ve İşlemler | 150,00 |
Toplam | 5.370,95 |
Nafaka Artırım Davası Dilekçesi Örneği
ANKARA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’ NE
DAVACI :
VEKİLİ : Av. Çağrı AYBOĞA
DAVALI :
KONU : 2.500-TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 750- TL arttırılarak (fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla), aylık 3.250-TL’ ye çıkartılmasına yönelik HMK m. 331 “Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” hükmü uyarınca nafaka artırım davasıdır.
HARCA ESAS DEĞER : 9.000-TL
AÇIKLAMALAR :
1. Müvekkil _____________ile davalı _____________ın _____________ Aile Mahkemesi’ nin _____________K. Sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verilmiştir. İşbu ilamın boşanmaya dair kısmı 23.09.2017 tarihinde kesinleşmiş olup, ekte Mahkemenize sunmaktayız. (Ek – 1, _____________K. Sayılı ilamı ve kesinleşme şerhi)
2. Yerel Mahkeme’ nin 18.07.2017 tarihli ilamı ile müvekkil lehine hükmedilen aylık 2.000-TL yoksulluk nafakası, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi _____________ K. Sayılı ilamı ile “Dava tarihi olan 04.01.2016 tarihinden başlamak ve boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar devam etmek üzere aylık 2.000-TL tedbir, boşanma kararının kesinleştiği tarihten başlamak üzere aylık 2.500-TL yoksulluk nafakasının ödenmesine” karar verilmiştir. (Ek – 2, _____________ K. Sayılı ilamı)
3. Ancak aşağıda izah edeceğimiz nedenlerle müvekkil lehine hükmedilen işbu nafaka miktarı fazlası ile düşüktür. Takdir edersiniz ki ülkenin içinde bulunduğu yüksek enflasyon ortamı ve paranın alım gücündeki düşüş nedeniyle müvekkilin aylık 2.500-TL yoksulluk nafakası ile geçinmesi imkânsız hale gelmiştir.
Kaldı ki müvekkil boşanma kararının kesinleştiği tarihten sonra ameliyat olarak kanser şüphesi ile rahmi alınmış ve düzenli olarak 3 ayda bir kontrollerinin yapılması gerekmektedir. (Yargıtay _____________Sayılı dosyasına tarafımızca sunulan 16.01…. dilekçemiz ekinde hastane kayıtları ve doktor raporları mübrezdir.)
Müvekkil mevcut nafaka miktarı ile bırakınız pek çok ihtiyacını karşılamayı, hastalığı sebebiyle kontrolleri için dahi özel doktora gidememekte, kamu hastanelerinde iyi bir doktordan randevu almaya çalışmaktadır. Kanser teşhisi sonrası tedaviye özel ihtimam gösterilmesi zaruriyettir. Ancak müvekkil hastalığı, tedavisinin zorluğunun psikolojik etkisinin yanı sıra bir de daha iyi tedavi görebilmek için çaba sarf etmek durumunda bırakılmaktadır.
4. Müvekkil lehine hükmedilen nafaka miktarları yetersiz kalmakla birlikte, davalının ekonomik durumu taleplerimizi fazlasıyla karşılayacak güce haizdir. Davalı yan _____________’ in en büyük SMMM şirketlerinden olan _____________firmasının sahibidir. Yerel Mahkeme tarafından celp edilen kayıtlarla davalının ortağı olduğu şirketin elde ettiği karın milyonların üzerinde olduğu, davalının salt kullandığı otomobilin değerinin dahi milyonun üzerinde olduğu sübuta ermiştir. Yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince bağlanan yoksulluk nafakasının eşin evlilikte sağlanan koşulları sağlamaya yakın olması gerekmekte iken hâlihazırda davalının malvarlığı göz önünde bulundurulduğunda müvekkil bakımından hükmedilen nafaka miktarı adeta SEMBOLİKTİR. Kaldı ki davalı yan, 20 yıl önce boşandığı eşine dahi aylık 3.500-TL nafaka vermektedir.
5. Türk Medeni Kanunu’nun 331. maddesinde durumun değişmesi halinde hâkim, talep üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır hükmü haizdir. İrat şeklinde ödenmesine karar verilen (dönemsel olarak ödenen) yoksulluk nafakasının hükmedildiği zamanki koşulların önemli ölçüde değişmiş olması halinde nafakanın artırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
23.09.2017 ile işbu dava tarihimiz arasında geçen dönemde dahi TCMB verilerine göre enflasyonda toplam değişim %28,33 olmuştur. (Ek – 3) Bu itibarla en azından (en az belirlenen enflasyon verisine göre dahi) aylık yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 3.250-TL olarak ödenmesi (nafakanın aylık 750-TL artırılması) için işbu davanın açılması zarureti hâsıl olmuştur.
HUKUKİ SEBEPLER : MK, HMK ve ilgili yasal mevzuat.
DELİLLER :
1. Taraflara Ait Aile Nüfus Kayıt Örnekleri,
2. İzmir _____________ K. Sayılı dosyası (Gerektiği takdirde celbi talep olunur.)
3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’ nin 2017/3142 E. – 2018/412 K. Sayılı dosyası, (Gerektiği takdirde celbi talep olunur.)
4. Sosyal Ekonomik Durum Araştırması,
5. Tapu Kayıtları,
6. Vergi Dairesi Kayıtları,
7. Banka Kayıtları
8. Resmi Daireler Nezdinde Tutulan Kayıtlar,
9. Tanık, (İsim ve adresleri bilahare bildirilecektir.)
10. Bilirkişi,
11. Yemin,
12. Sair Yasal Deliller.
NETİCE VE TALEP : Yukarıda izah ettiğimiz ve Sayın Mahkemece re’ sen nazara alınacak sebeplerle;
1. Davalının ekonomik durumu, enflasyon karşısında paranın alım gücündeki düşüş göz önünde bulundurularak; müvekkil lehine hükmedilen aylık 2.500-TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 750- TL arttırılarak, AYLIK 3.250-TL’ YE ÇIKARTILMASINA (fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla,
2. Hükmedilen nafakaya her yıl, yıllık ÜFE oranından az olmamak üzere hakkaniyete uygun oranda ARTIŞ UYGULANMASINA,
3. Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline,
Karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.05.05….
Davacı _____________Vekili
Av. Çağrı AYBOĞA