Ceza Hukuku

Resmi Belgede (Evrakta) Sahtecilik Suçu, Cezası ve Şartları

Resmi belgede sahtecilik suçuyla toplumda bu nevi belgelerin geçerliliğine olan inanç ve güven korunmak istendiğinden bu suç 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun sistematiği açısından “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmın “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” isimli dördüncü bölümünde düzenlenmiştir. Bu doğrultuda, resmi belgede sahtecilik suçuyla uygulamada sıklıkla karşılaşılması ve suçun teknik ayrıntılara sahip olması nedenleriyle, makalemizde, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun açıklamalarına ve doktrindeki yaklaşımlara yer verilerek, Yargıtay kararları ışığında konunun aydınlatılmasına katkı sağlanmak istenilmiştir.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Nedir?

5237 sayılı TCK’nın “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” bölümünde; “Resmi belgede sahtecilik” (m. 204), “Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” (m. 205), “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” (m. 206), “Özel belgede sahtecilik” (m. 207), “Özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” (m. 208) ve “Açığa imzanın kötüye kullanılması” (m. 209) suçları yer almıştır.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Unsurları Nelerdir?

  1. Resmi Belgeyi Sahte Olarak Düzenlemek

Resmi belgede sahtecilik suçunun ilk maddi unsuru, resmi belgeyi sahte olarak düzenlemektir. Bu hareketle, esasen resmi belge mevcut olmadığı halde, mevcutmuş gibi sahte olarak üretilmektedir. Başka bir ifadeyle, bu seçimlik harekette; esasında mevcut olmayan bir resmi belgenin, sahte olarak üretilmesi, oluşturulması, meydana getirilmesi durumu söz konusudur.

  1. Gerçek Bir Resmi Belgeyi Başkalarını Aldatacak Şekilde Değiştirmek

Resmi belgede sahtecilik suçunun ikinci seçimlik hareketi gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmektir. Kanuni ifadeden de anlaşıldığı üzere, bu nevi sahteciliğin söz konusu olabilmesi için öncelikle gerekli bütün unsurları haiz gerçek bir belgenin varlığı şarttır. Kanun sahte bir belgeyi korumadığından, daha önce üzerinde sahtecilik yapılmış olan, dolayısıyla zaten sahte olan belge üzerinde yapılan değiştirme fiilleri suçu oluşturmaz. Bu seçimlik hareketle, esasında mevcut olan resmi belge üzerinde silmek veya ilaveler yapmak suretiyle değişiklik yapılmaktadır.

  1. Sahte Resmi Belgeyi Kullanmak

Resmi belgede sahtecilik suçunun herkes tarafından işlenebilen üçüncü maddi unsuru veya üçüncü seçimlik hareketi “sahte resmi belgeyi kullanmak”tır.

  1. Gerçeğe Aykırı Belge Düzenlemek

TCK’nın 204’üncü maddesinin kinci fıkrası; “Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmî bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmî belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.

  1. Manevi Unsur

Resmi belgede sahtecilik suçu zorunlu olarak bir zarar olasılığını gerektirmektedir. Failin, sahtecilik yaptığı nesnenin resmi belge olduğunu ve sahteciliği neticesinde bir zararın doğabileceğini bilmesine rağmen isteyerek hareketine devam etmesi halinde zarar verme bilinci de var demektir. Esasen zarar verme bilincinin aranması keyfiyeti, zarar verme özel kastının aranmasına da yol açmamalıdır. Zira suç genel kastla işlenmekte, özel kast aranmamaktadır.

  1. Hukuka Aykırılık Unsuru

Belgede sahtecilik suçlarında hukuka uygunluk sebeplerinin rolü özellikle TCK’nın 25’inci maddesinde düzenlenen meşru savunma ve zorunluluk hali (ıztırar hali) ile 26’ncı maddesinde düzenlenen ilgilinin rızası hallerinde önem taşır.

“Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı, 19.04.2005 gün ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılmaz ise de failde belgede sahtekarlıkta bulunmak kastına etki yapabileceği…”

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Şartları Nelerdir?

Resmi belgenin; yazılı, anlaşılabilir hukuki içeriği olan ve düzenleyicisi belirlenebilir nitelikte olması gerekir. Bunun yanı sıra resmi belgeyi herhangi bir belgeden ayırt eden en önemli niteliği ise, belgenin yetkili kamu görevlisi tarafından ve kamu görevlisinin görevi gereği düzenlenmiş olmasıdır. İşte bu özellikleri haiz bir belge, kamunun güvenine mazhar bir mahiyette olduğundan kanunkoyucu da bu şartlara sahip bir resmi belge üzerinde gerçekleştirilen ve gerçeğe aykırı bir sonuç oluşturma amacıyla yapılan her türlü, düzmece ve dolanlı hareketi sahtecilik olarak kabul etmiştir.

Türk Ceza Kanununda “resmi belgede sahtecilik suçu”, failin sivil kişi ve kamu görevlisi olması ayrımına göre düzenlenmiştir. Kanunkoyucu resmi belgede sahtecilik suçunun; “resmi belgeyi sahte olarak düzenlemek”, “resmi belgeyi gerçeğe aykırı olarak değiştirmek” ve “sahte resmi belgeyi kullanmak” olmak üzere her iki fail bakımından da ortak seçimlik hareketlerin yanı sıra sadece kamu görevlisi tarafından işlenebilen “gerçeğe aykırı olarak sahte resmi belge düzenlemek” olarak dört seçimlik hareketten birinin veya bir kaçının gerçekleşmesi şartıyla oluşacağını hüküm altına almıştır.

Resmi belge üzerinde yapılan sahtecilik fiillerinin aldatıcı nitelikte olması, suçun şartlarının oluşması bakımından önem taşımaktadır. Resmi belge üzerinde yapılan hileli hareketlerin, başkalarını aldatıcı özellik taşımaması halinde suçun varlığından bahsedilemeyecektir. Kanunun lafzında, resmi belge üzerinde sahtecilik fiillerinden sadece değiştirme eylemine ilişkin olarak aldatma kabiliyetinden bahsedilmiş ise de, bu unsur belgede sahteciliğin tüm seçimlik hareketlerinde ortak unsurdur. Belgenin aldatma kabiliyetini haiz olup olmadığını takdir yetkisi de öncelikle hâkime aittir. Ancak özel uzmanlık gerektiren hallerde bilirkişinin görüşünden de faydalanılması gerekir.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Cezası Nedir?

Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Resmi belgede sahtecilik suçu, yüz kızartıcı suçlardandır.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçuna Teşebbüs Mümkün Müdür?

Resmi belgede sahtecilik suçu resmi belgenin düzenlenmesi, değiştirilmesi veya kullanılması ile tamamlanır. Bu bakımdan kural olarak resmi belgede sahtecilik suçuna teşebbüs mümkün değildir. Ancak icra hareketlerinin kısımlara bölünebilmesi halinde teşebbüs mümkün olur. Başka bir ifadeyle, resmi belgede sahtecilik suçu, neticesi harekete bitişik (şekli) suçlardan olduğundan suçun icra hareketlerinin bölümlere ayrılamaması halinde teşebbüs uygulanamayacaktır.

Resmi Belgede Sahtecilik ile Başka Bir Suç İşlenirse Ne Olur?

5237 sayılı TCK ile, bu konuda uygulamada oluşan tereddütleri ortadan kaldıran bir düzenleme yapılmış ve 212’nci maddede; “Sahte resmî veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması hâlinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.” denilerek resmi veya özel belgenin başka bir suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde gerçek içtima gereğince her iki suçtan da ayrı ayrı ceza verileceği hüküm altına alınmıştır. Bu durumda resmi belgede sahtecilik suçu ile birlikte, ihaleye fesat karıştırma, zimmet, rüşvet, dolandırıcılık veya başka bir suçun işlenmesi halinde fail her iki suçtan ayrı ayrı cezalandırılacaktır.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Soruşturulması Ne Şekilde Gerçekleşir?

Resmi belgede sahtecilik suçunun soruşturulup kovuşturulması, mağdurun veya herhangi bir kişinin şikayeti olmasını gerektirmez. Bu suçun mağduru, zarar gören veya üçüncü bir şahıs tarafından yetkili kurumlara yapılan bir ihbar, savcının soruşturma başlatması için yeterlidir. Ayrıca, yetkili kurumların herhangi bir yolla bu suçu fark etmeleri de soruşturma başlatmak için yeterli sebeptir. Resmi belgede sahtecilik suçu, uzlaşmayla çözülecek bir suç kategorisine de girmez.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunda Görevli Mahkeme Neresidir?

Resmi belgede sahtecilik suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir. Ceza dava dosyalarıyla ilgili detaylı bilgi için yazılarımıza göz atabilirsiniz.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunda Zamanaşımı Ne Kadardır?

Resmi belgede sahtecilik suçu için belirlenen dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Bu nedenle, savcılığın bu tür bir suç için soruşturma ve kovuşturma işlemlerini suçun işlenmesinden itibaren sekiz yıl içerisinde tamamlaması gerekmektedir. İlgili kişiler, bu suçu yetkili makamlara bildirme hakkına her zaman sahiptir, ancak bu hakkın kullanımı suçun işlenmesinden itibaren sekiz yıl içinde gerçekleşmelidir. Öte yandan, eğer resmi belgede sahtecilik suçu bir kamu görevlisi tarafından işlenmişse, bu durumda dava zamanaşımı süresi on beş yıla uzamaktadır.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçuna İlişkin Yargıtay Kararları

 

FOTOKOPİ BELGENİN KULLANILMASI DURUMUNDA RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU OLUŞMAZ

“Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık yeteneği bulunmadığı, getirtilerek dosya içine alınan suça konu lise diploması üzerinde Dairemizce yapılan gözlemde, belgenin onaysız fotokopiden ibaret olması nedeniyle aldatma kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanıkların beraati yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,” (Y. 11. CD, 22.01.2015 – E. 2015/261, K. 2015/933)

RESMİ BELGENİN ALDATMA KABİLİYETİNİN BULUNMASI GEREKTİĞİ

Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgenin nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma yeteneğinin varlığını göstermeyeceği cihetle…” (Y. 11. CD. 22.01.2014 – E. 2012/17723, K. 2014/1298)

BONO VASFINI TAŞIMAYAN BELGEDE RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU OLUŞMAZ

Sahte olarak tanzim edildiği iddia olunan suça konu bononun iki ayrı vade tarihi taşıması nedeniyle “bono” vasfını taşımadığı göz önüne alınarak, sanığın eyleminin “özel belgede sahtecilik” suçunu oluşturacağı gözetilmeden hüküm tesisi …yasaya aykırıdır.’ (11. CD., 13.10.2011 – E. 2011/7318, K. 2011/20771)

RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDA ZİNCİRLEME SUÇ

Sanıklardan H.’ın Kuzey Irak Zaho kenti doğumlu olan diğer sanık R. M.’u kaçak olarak yurda soktuktan sonra oğlu ile evlendirmek için sanıklardan H.’in 1973 yılında ölen ve nüfus kaydı düşülmeyen kızı N. gibi gösterip, İdil Nüfus Müdürlüğüne yenileme müracaatında bulundurarak çıkarttıkları sahte nüfus cüzdanı ile resmi nikah yapıp adı geçene pasaport çıkarttıklarının iddia olunması karşısında; eylemlerinin zincirleme biçimde resmi evrakta sahtecilik ve buna iştirak suçunu oluşturduğu…’ (11. CD., 30.10.2007 – 11452/7270).

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara