Tahliye Taahhütnamesi Örneği – Word PDF İndir
Kiracı Tahliye Taahhütnamesi Nedir?
Kiracının tahliye taahhüdü, Türk Borçlar Kanunu’nun 352. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmektedir. Buna göre kiracı, kiralananın belirli tarihte boşaltılmasını kiraya verene karşı yazılı olarak taahhüt etmiş ve fakat taahhüt edilen tarihte kiralananı boşaltmamışsa, taahhüt ettiği tarihten itibaren bir ay içinde kiraya veren kiralananın tahliyesi için icra veya dava yoluna başvurabilmektedir. Ayboğa Partners olarak kaleme alınan bu yazıda, kiracının tahliye taahhüdü bütün yönleriyle, Yargıtay uygulaması da dikkate alınarak incelenmektedir. Ayrıca tahliye taahhüdüne dayanılarak tahliye için başvurulacak yollar üzerinde durulacaktır. Aynı zaman aşağıdaki linkleri tıklayarak “Kiracı Tahliye Taahhütnamesi Örneği” dosyasını ücretsiz bir şekilde indirebilirsiniz.
Tahliye Taahhütnamesi Örneği Nedir?
Türk Borçlar Kanunu’nun 352. maddesinin birinci fıkrasına göre kiracı, kiralananın belirli tarihte boşaltılmasını kiraya verene karşı yazılı olarak taahhüt etmiş ve taahhüt edilen tarihte kiralanan tahliye edilmemişse, kiraya veren taahhüt edilen tarihten itibaren bir ay içinde kiralananın tahliyesi için dava yoluna başvurabilir.
Konut ve çatılı işyerlerini konu alan kira sözleşmeleri süreli sözleşmeler ise, sürenin sonunda sözleşme sona ermemekte olup, aynı şartlarla bir yıl daha uzamış olur. Kiracı, yazılı tahliye taahhüdü vererek kira sözleşmesinin aynı şartlarla uzamasını sağlamak konusundaki serbestiyi sınırlandırmaktadır. Tahliye taahhütnamesinin hukuki şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmesine ise tahliye taahhütnamesi örneği denir.
Tahliye Taahhütnamesi Nedir?
Tahliye taahhüdü, kiracı tarafından taşınmazı belirli tarihte boşaltılacağına ilişkin tek taraflı bir beyan olup, kiracı aleyhine hüküm doğurulabilmesi için kiraya veren tarafından kabul edilmesi gerekir. Tahliye taahhüdü kiraya veren ve kiracı arasında yapılan bir sözleşmedir. Doktrindeki bir görüşe göre, tahliye taahhüdü ve bunun kiraya veren tarafından kabul edilmesi sözleşmenin ikalesi olarak kabul edilmiştir. Diğer görüş ise, tahliye taahhüdünün kiracıya, taahhüt edilen tarihte kiralananı tahliyeyi yükleyen, tahliye gerçekleşmezse kiraya verene tahliyeyi talep etme yetkisi veren bir sözleşmedir.
Tahliye Taahhütnamesinin Geçerlilik Şartları
Tahliye taahhüdünün geçerli olabilmesi için kanun bazı şartlar aramıştır. Bu şartların eksikliği tahliye taahhüdünün geçersizliğine yol açar. Tahliye taahhütnamesinin birinci geçerlilik şartı taahhüdün yazılı olması, ikinci şart, taahhüdün kiracı tarafından verilmiş olması, üçüncü şart, tahliye tarihinin yer alması ve son şart taahhüdün kiralama tarihinden sonra verilmiş olması gerekir. Şimdi bu şartlara detaylı olarak bakalım;
1. Tahliye Taahhüdünün Yazılı Şekilde Yapılmış Olması
Türk Borçlar Kanunu’nun 352. maddesinin birinci fıkrası uyarınca tahliye taahhüdünün yazılı olması gerekir. Kira sözleşmesinin yapılmasına ilişkin kanunda bir şekil şartı öngörülmüş olmamasına rağmen, kira sözleşmesi sözlü de olsa yazılı da olsa tahliye taahhüdünün yazılı şekilde yapılması şarttır. Buradaki şekil, tahliye taahhüdünün geçerlilik şartıdır. Adi yazılı şekil yeterli olup, taraflar noter huzurunda da tahliye taahhüdünü yapabilirler. Taahhüdün noterde yapılmış olması ise kiraya veren tarafından önem arz edebilir. Şöyle ki; noterde düzenlenmemiş veya imzası noter tarafından tasdik edilmemiş bir tahliye taahhüdünde kiracı imza inkarında bulunursa kiraya veren itirazın kaldırılmasını icra tetkik merciinden isteyemez, mahkemede bir tahliye davası açması gerekir. Önemle belirtmek gerekir ki tahliye taahhütnamesinin, noter huzurunda yapılması gerekmez.
2. Taahhüdün Kiracı veya Temsilci Tarafından Verilmesi
Tahliye taahhüdü, kiracı veya temsilcisi tarafından verilmelidir. Kiracıların birden çok olması durumunda tahliye taahhüdünün bütün kiracılar tarafından verilmiş olması gerekir.
Tahliye taahhüdünün bizzat kiracı tarafından verilmesi gerekliliği dolayısıyla aynı kiralananda oturan eş, anne, baba gibi yakınların verdiği taahhütler geçerli olmamaktadır.
Kiracının bir tüzel kişi olması durumunda taahhüdün tüzel kişinin yetkili organı tarafından verilmesi gerekir.
Tahliye taahhüdünü veren kiracıyla birlikte kiralananda oturan eş, çocuk, anne, baba gibi yakınlar da kiracının verdiği taahhüt kapsamında konutu tahliye etmekle yükümlüdür. Zira bu kişiler kiracıya tabi olarak kiralananda oturmaktadır.
Aile Konutunun Tahliye Taahhütnamesinin Geçerliliğine Etkisi
Tahliye taahhüdüne konu kiralanan aile konutu ise taahhüt verenin, eşinin rızasını alması gereklidir. Nitekim TMK’nın 194. maddesinin birinci fıkrasında aile konutu ile ilgili diğer eşin açık rızası bulunmadıkça kiracı eşin kira sözleşmesini feshedemeyeceği hükme bağlamıştır. Tahliyenin de fesihle aynı sonuçları doğurduğu göz önüne alındığında, tahliye taahhüdünde de diğer eşin açık rızası aranmalıdır. Eşin rızası şekle tabi değildir.
3. Tahliye Taahhüdünde Tahliye Tarihinin Yer Alması
Türk Borçlar Kanunu’nun 352. maddesinin birinci fıkrasında “kiralananın belli bir tarihte boşaltma” ifadesinin yer alması, tahliye tarihinin belli olması gerektiğini göstermektedir.
Tahliye tarihi, açıkça belirlenmiş bir tarih olabileceği gibi basit bir hesaplamayla bulunacak bir tarih de olabilir. Örneğin belirli bir bayram günü veya sözleşme tarihinden yüz gün sonra gibi tarihler de kolayca belirlenebilir tarihlerdir. Açık veya anlaşılabilir bir tarihi içermeyen taahhütler geçerli sayılmaz. Kiraya veren geçerli olmayan bir taahhüde dayanarak tahliye talep edemez.
Tarihin yalnızca ay ve yıl olarak belirtilmesi durumunda taahhüdün geçerli olup olmayacağına ilişkin doktrinde farklı görüşler bulunmaktadır. Bir görüş, tarihin sadece ay olarak belirtildiği taahhütlerden ayın son gününün anlaşılacağı ve bu taahhütlerin geçerli olacağını savunurken; diğer bir görüş, sadece ay olarak tarih belirtilen taahhütlerin kanunun açık düzenlemesi karşısında geçerli olmayacağını savunmuştur. Kanaatimizce kanunun “… belli bir tarihte…” ibaresinden tarihin karışıklığa mahal vermeyecek şekilde gün, ay, yıl olarak belirli olması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle sadece ay olarak tarih belirtilen taahhütleri geçersiz kılan görüşe katılmaktayız.
Tahliye taahhüdünde tahliye tarihi kira dönemi sonuna ilişkin bir tarih olabileceği gibi dönem içerisinde veya kira döneminden sonraki bir tarih de olabilir.
4. Tahliye Taahhüdünün Kiralananın Tesliminden Sonra Verilmiş Olması
Tahliye taahhüdünün kiralananın tesliminden sonra verilmesi gereği TBK’nın 352. maddesinde açıkça yer almaktadır. Konut veya işyeri ihtiyacı dolayısıyla taşınmazı kiralayan kiracının, kiraya verenin tahliye taahhüdü imzalama talebini kabul etmesi ihtiyacını gidermek için kiracıyı zorlayan bir durum olarak görülmektedir.
Mülga 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun’da tahliye taahhüdünün ne zaman verilmesi gerektiğine ilişkin bir açıklık bulunmaması dolayısıyla Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kira ilişkisi kurulmadan veya kira ilişkisi kurulurken alınan tahliye taahhütlerinin kiracının serbest iradesi bulunmaması nedeniyle geçerli olmayacağına hükmetmiştir.
Tahliye taahhüdünün sözleşme kurulurken henüz taşınmaz teslim edilmeden yapılması halinde tahliye taahhüdünün, taahhüt tarihinden daha ileri bir tarihi içermesi veya taahhüt tarihinin boş bırakılması durumunda da taahhüt geçerli olmamaktadır. Taahhüdün ileri tarihli veya boş tarihli alındığının ispatı çoğu zaman güç olmaktadır. Yargıtay’a göre taahhüdün ileri tarihli veya tarih kısmının boş olarak imzalatıldığı iddiası yazılı delille ispatlanmalıdır. Doktrin ise kişilik hakkının ihlalinin ispatı söz konusu olduğundan bu durumun her türlü delille ispatlanabileceğini, senede karşı senetle ispat kuralının burada uygulanmaması gerektiğini savunmaktadır. Bu görüşün dayanağı, hukuki işlemlerde irade bozuklukları senede karşı senetle ispat kuralının istisnası oluşturmasıdır. Kiracı kira sözleşmesini imzalarken tahliye taahhüdünü imzalamışsa burada kiracının baskı altında olduğu, özgür iradesiyle bu işlemi yapmadığı kabul edilir. Bu durumun da tanık dahil her türlü delille ispatlanması gerekir.
Tahliye taahhüdünün yalnızca sözleşmenin yapılmasından sonra değil, taşınmazın tesliminden sonra yapılması gerekir. Bu sebeple, kira sözleşmesinden sonraki senelerde aynı taşınmaz için imzalanan kira sözleşmelerindeki tahliye taahhütleri veya bağımsız olarak imzalanan tahliye taahhütleri geçerli olur. Sonradan yenilenen kira sözleşmelerinde artık kiracının bir baskı altında olmadığı kabul edilir. Yine Yargıtay, taahhüt metninden taşınmazın teslim edildiği ve taahhüdün teslimden sonra yapıldığının anlaşılması durumunda taahhüt tarihi içermeyen tahliye taahhütlerinin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Tahliye Taahhüdüne Dayanılarak Tahliye için Başvurulacak Yollar
Kiracı, belirli bir tarihte kiralananı tahliye etmeyi taahhüt ettiği halde taahhüdünü gerçekleştirmemişse kiraya veren tahliye taahhüdüne dayanarak bazı yollara başvurabilir. Kiracının taahhüt edilen tarihte kiralananı tahliye etmesini kiraya veren, icra takibi başlatarak veya tahliye davası açarak talep edebilir.
İcra Takibine Başvurulması
Kiracı tarafından geçerli bir tahliye taahhüdü verilmiş olmasına rağmen taahhüt edilen tarihte kiracı tarafından tahliyenin gerçekleştirilmemesi durumunda kiraya veren bu taahhüde dayanarak taahhütte belirtilen tahliye tarihinden itibaren bir ay içinde kiracı aleyhine icra takibi başlatabilir.
İcra İflas Kanunu’nun 272. maddesi gereğince kiraya verenin başvurusu üzerine icra müdürlüğü tarafından kiracıya kiralananın on beş gün içinde tahliye ve teslimini emreden bir tahliye emri gönderilir. Kiracı tahliye emrini tebliğ aldıktan itibaren yedi gün içinde itiraz hakkını kullanırsa, kiraya veren icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep edebileceği gibi genel mahkemelerde itirazın iptali davası da açabilir. Kiraya veren yedi günlük sürede itiraz hakkını kullanmaz veya itirazı reddedilirse taşınmaz icra müdürlüğü tarafından zorla tahliye ettirilir.
Tahliye taahhüdü adi yazılı şekilde düzenlenmiş ve taahhütteki imza inkar edilmemişse icra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açılmasına bir engel yokken; imzanın inkar edilmesi durumunda icra hukuk mahkemesinde değil sulh hukuk mahkemesinde dava açılması gerekir.
Dava Yoluna Başvurulması
Kiracı tarafından usulüne uygun verilen tahliye taahhüdüne rağmen kiralananın tahliye edilmemesi durumunda tahliye edilmesi gereken tarihten itibaren bir ay içinde sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası açılabilir. Kiraya veren TBK’nın 353. maddesi gereği dava açması gereken süre içinde dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava açma süresi bir kira yılı için uzamış sayılır.
Dava sonunda tahliyeye karar verilir ise ilamının icrası sonucu icra müdürlüğü tarafından gönderilen icra emrinde kiracıdan yedi gün içinde taşınmazı tahliye etmesi istenir. Tahliye kararının kesinleşmesi aranmaz. Ancak kiracı icranın geri bırakılması yoluna başvurarak yatıracağı üç aylık kira tutarındaki teminatla kararın icrasını geciktirebilir.
Kiralananın Tahliyesini Talep Etme Hakkı Olanlar ve Hak Düşürücü Süre
1. Tahliye Taahhütnamesi Kapsamında Tahliyeyi Talep Etme Hakkı Olanlar
Kiralananın tahliyesini kiraya veren talep edebilir. Malikin kiraya veren sıfatı yoksa kiralananın tahliyesini talep edemez. Kiralananın devri durumunda devralan, kiraya verenin cüzi halefi olacağından, kiraya verenin kira sözleşmesindeki tüm hakları devralana geçer ve devralan önceki dönemde düzenlenen tahliye taahhüdüne dayanarak kiralananın tahliyesini talep edebilir.
Kira sözleşmesinde birden fazla kiraya veren varsa, kiraya verenler mecburi dava arkadaşı olduğundan tahliye davasını beraber açmaları şarttır. Birden çok kiracının olduğu kira ilişkisinde tahliye talebinin bütün kiracılara yöneltilmesi gerekir.
Kiraya verenin ölmesi durumunda kiracı ile kiraya veren arasında geçerli bir tahliye taahhüdü bulunuyor ise mirasçılar tarafından bu taahhüde dayanılarak tahliye davası açılabilir. Kiracının ölümü durumunda geçerli olarak verilmiş tahliye taahhüdü kiracının mirasçılarını bağlar.
Kiralananın kiracı tarafından alt kiraya verilmesi durumunda, kiraya veren ancak asıl kiracıya karşı tahliye taahhüdüne ilişkin taleplerini ileri sürebilir. Tahliye taahhüdüne dayanarak açılan dava veya icra takibinin muhatabı taahhüdü veren asıl kiracı olmaktadır. Asıl kiracının verdiği tahliye taahhüdü alt kiracıyı bağlamaz ancak tahliye kararı alt kiracıyı bağlar. Dolayısıyla alt kira ilişkisi tahliyeyle sona erer.
2. Tahliye Taahhütnamesinde Zamanaşını
Dava yoluna başvuru için TBK’nın 352. maddesinde öngörülen bir aylık süre hak düşürücü zamanaşımı süresidir. Bu süre içinde tahliye davası açılmazsa kiraya veren artık taahhüde dayanarak tahliye davası açamaz. Bu sürenin geçmesinden sonra tahliye davası açılmışsa hâkim hak düşürücü süreyi resen dikkate alır.
Kanun tarafından öngörülen bir aylık süre içinde dava açmadan önce kira bedelini çekincesiz alan kiraya veren yalnızca bir aylık kira bedelini almışsa zımni olarak tahliye talebinden feragat etmiş sayılmayacaktır. Ancak örneğin altı aylık kira bedelinin peşin alınması tahliye talebinden zımnen feragat ettiği anlamına gelecektir.
Kiracı Tahliye Taahhütnamesi Örneği – Güncel 24.07.2024
Güncel ve doğru tahliye taahhütnamesi kullanımı için yazımızı okuyabilirsiniz. Avukat, emlakçı ve ev sahiplerinin kolaylıkla kullanabilecekleri tahliye taahhütnamesi örneğini indirin!
TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİ
TAAHHÜT EDEN(KİRACI) :
MAL SAHİBİ (KİRALAYAN):
TAHLİYE EDİLECEK MECURUN ADRESİ:
TAHLİYE TARİHİ :
Halen kiracı olarak kullanmakta olduğum yukarıda yazılı adresteki taşınmazı hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmadan kayıtsız ve şartsız olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 352/1 gereğince yukarıda belirtilen tarihte boş ve sağlam olarak tahliye edeceğimi işbu taahhüde uymamam halinde adı geçen mal sahibinin icrai takibata geçerek yapacağı bilumum masrafları ve tahliyeyi geciktirmemden dolayı uğrayacağı zarar ve ziyanları hiçbir ihtar, ihbar ve hükme gerek kalmadan derhal nakden ve peşinen ödeyeceğimi beyan kabul ve taahhüt ederim. İşbu tahliye taahhüdü kira sözleşmesi yapıldıktan, kiralanan teslim edildikten sonra serbest irademle, herhangi bir baskıya maruz kalmaksızın verilmiştir.
TAAHHÜT TARİHİ:
TAAHHÜT EDEN:
İMZASI:
Kira Tahliye Davalarında Avukat Desteğinin Önemi
Türk Borçlar Kanunu kapsamında kurulan kira sözleşmelerinin sona ermesi halinde ortaya birçok farklı uyuşmazlık çıkmaktadır. Gerek kiracı gerekse kiraya veren tarafında hakların bilinmesi ve yargısal yollarda ileri sürülmesi büyük önem taşır. Ankara Kira Avukatı Çağrı AYBOĞA, kira hukuku alanında dava çözümlemelerinizde hukuki destek sunmaktadır.
