Ceza HukukuDilekçeler

Takipsizlik Kararı (KYOK) Nedir?

CMK md. 172 - Takipsizlik Kararı (KYOK) Nedir?

Ceza yargılamasında; bir şüpheli hakkında yapılan bir şikayet veya alınan bir ihbarla soruşturma başlayabilir. Soruşturma aşamasında kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde savcılık makamı iddianame düzenlemelidir. Ancak bazı sebeplerin varlığı halinde (suçun oluşmaması, işlenen fiilin suç olmaması, suçun şüpheli tarafından işlendiğinin ispatlanamaması gibi) takipsizlik kararı (KYOK) verilmektedir. Bu yazımızda Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172 nci maddesinde düzenlenen Takipsizlik Kararı (KYOK) Nedir? Konusu, detaylı şekilde ele alınacaktır. Takipsizlik kararı (KYOK) sonrasında yapılabilecek işlemler ve itiraz konusunda da değerlendirmelere yer verilmiştir.

Takipsizlik Kararı (KYOK)

Takipsizlik Kararı (KYOK) Nedir?

Takipsizlik kararı, bir başka deyişle KYOK; şüpheli hakkındaki soruşturma dosyasının düşmesi anlamında gelir. Savcılık tarafından soruşturulan fiil, dava aşamasına geçmeden kapanır ve bu durum takipsizlik kararıyla mümkün olur. KYOK yani Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğinde; işlendiği iddia edilen suça ilişkin açılan dosyada iddianame düzenlenmeden kapatılmasına karar verildiği anlamına gelir. Şayet takipsizlik verilmezse iddianame düzenlenerek kovuşturma aşamasına geçilir.

Ceza muhakemesi hukukunda “Takipsizlik Kararı”, diğer adıyla “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK)”, Cumhuriyet savcısının yaptığı soruşturma sonucunda kamu davası açmaya yeterli şüphe bulunmadığı kanaatine varması durumunda verdiği karardır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 172. maddesinde düzenlenmiştir.

Savcı, soruşturma sonunda suçun işlendiğine dair yeterli şüphe oluşturacak delil elde edemezse veya kovuşturma imkânı bulunmuyorsa, mecburiyet ilkesi gereği KYOK verir. Bu karar, ceza muhakemesinin bir ön elemeye tabi tutulmasını sağlar. Yani her suç ihbarı otomatik olarak kamu davasına dönüşmez; süzgeçten geçirilerek yalnızca yeterli şüphe durumunda dava açılır​.

DMCA.com Protection Status

Takipsizlik Kararı (KYOK) Kanuni Düzenlemesi

Takipsizlik kararı (KYOK); Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172 nci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan  kanun hükmü şu şekildedir:

“(1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.

(2) (Değişik: 2/1/2017-KHK-680/10 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/9 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.

(3) (Ek: 11/4/2013-6459/19 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi veya bu karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır.”

Kanun metninden anlaşıldığı üzere; yürütülen soruşturmada, şüpheli hakkında yeterli şüphe elde edilemezse takipsizlik (KYOK) kararı verilmek zorundadır.

Takipsizlik kararı (KYOK) Hangi Durumlarda Verilir?

Takipsizlik kararı (KYOK) Hangi Durumlarda Verilir?

Takipsizlik kararı (KYOK), Cumhuriyet savcısının soruşturma evresini tamamlamasının ardından, kamu davası açmak için yeterli şüphenin oluşmadığı kanaatine varması halinde verilen bir karardır. Bu karar, CMK m.172 uyarınca düzenlenmiş olup, ceza yargılamasının başlamadan sona ermesini sağlar. Soruşturma sonucunda şüphelinin lehine veya suçun unsurlarının yokluğuna ilişkin değerlendirmeler, takipsizlik kararının temelini oluşturur. Savcı, yalnızca şüpheliyi suçlamak için değil, aynı zamanda şüpheli lehine olan delilleri de toplamak zorundadır. Bu kapsamda, KYOK verilmesi, yalnızca yetersiz delil varlığına değil, aynı zamanda muhakeme hukuku açısından kovuşturmanın mümkün olmadığı hallerin varlığına da dayanabilir.

Takipsizlik kararı (KYOK), yalnızca delil yetersizliğiyle sınırlı değildir. Ceza muhakemesi sistemimizde, savcının belirli durumlarda takdir yetkisi bulunmaktadır. Bu bağlamda cezayı ortadan kaldıran şahsi nedenlerin (etkin pişmanlık, şahsi cezasızlık halleri gibi) varlığı, şikayetin geri alınması, dava zamanaşımının dolması, genel af ilan edilmesi, şüphelinin ölmesi, diplomatik dokunulmazlık gibi kovuşturmayı imkânsız kılan hallerde de KYOK verilebilir. Aynı şekilde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi şartlarının oluşması ve uzlaşma veya ön ödeme kurumlarının başarıyla tamamlanması da KYOK sebebidir. Bu karar, hukuki belirlilik ve muhakeme ekonomisi ilkelerine hizmet eden önemli bir kurumdur.

Takipsizlik Kararı (KYOK) Sebepleri Nelerdir?

Ceza muhakemesinde takipsizlik kararı (KYOK), soruşturma evresinde elde edilen bulguların kamu davası açılmasını haklı kılacak düzeyde olmaması durumunda verilen hukuki bir karardır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172. maddesinde düzenlenen bu karar, yalnızca şüphe düzeyine değil, aynı zamanda kovuşturma yapılabilme imkânına da bağlıdır. Takipsizlik kararının verilmesinin arkasında ya maddi unsurlar bakımından yetersizlik ya da hukuki veya teknik nedenlerle davanın açılamayacağına ilişkin değerlendirmeler yatar. Her iki durumda da, savcının amacı hem maddi gerçeğe ulaşmak hem de adil yargılama hakkını ihlal etmemektir. Bu nedenle KYOK kararı sadece “delil yok” gerekçesiyle değil, bazen de “dava açmak mümkün değil” gerekçesiyle gündeme gelir. Aşağıda en sık karşılaşılan iki temel KYOK sebebi açıklanmıştır:

Yeterli Şüphe Bulunmaması Nedeniyle KYOK Kararı Verilmesi

Cumhuriyet savcısı, soruşturma neticesinde topladığı delillerin kamu davası açmaya yetecek düzeyde “yeterli şüphe” oluşturmadığı kanaatine varırsa, takipsizlik kararı verir. Burada aranan şüphe seviyesi, yalnızca bir kişinin suç işlemiş olabileceğini düşündüren basit şüpheden fazlasıdır. Yargıtay kararları ve CMK m.170 ışığında kamu davası açılması için gerekli şüphe seviyesinin, objektif bir değerlendirme ile elde edilen bulgulara dayanması gerekir. Eğer deliller soyut, zayıf ya da çelişkili ise, savcı dava açmak yerine KYOK kararı vererek soruşturmayı sonlandırır. Bu karar, hem adil yargılamayı güvence altına almakta hem de yargının gereksiz yere meşgul edilmesini önlemektedir.

Kovuşturma Olanağının Bulunmaması Nedeniyle KYOK Kararı Verilmesi

Bazen yeterli şüphe mevcut olsa dahi, kovuşturma olanağı yasal veya teknik engeller nedeniyle mümkün olmaz. Bu duruma örnek olarak; suçun şikâyete bağlı olup şikâyet süresinin geçmiş olması, şikâyetin geri alınması, failin ölmesi, dava zamanaşımı süresinin dolması, genel af çıkması ya da yargılamanın yapılabilmesi için gerekli soruşturma izninin alınamaması verilebilir. Ayrıca diplomatik dokunulmazlık, yabancı askerlerin yargılanamaması gibi uluslararası hukukla bağlantılı durumlar da bu kapsamdadır. Bu gibi durumlarda kamu davası açmak hukuken mümkün olmadığından, savcı KYOK kararı vererek dosyayı kapatır. Bu, sadece soruşturma açısından değil, sanık ve müşteki bakımından da hukuki güvenliğin sağlanmasına hizmet eder.

Takipsizlik kararı (KYOK) Hangi Durumlarda Verilir?

Takipsizlik Kararını (KYOK) Kim ve Nasıl Verir?

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK), ceza muhakemesinin soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı tarafından verilir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172. maddesine göre savcı, kendisine ulaşan suç ihbarı ya da şikâyet üzerine yürüttüğü soruşturma sonucunda, kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşmadığı kanaatine varırsa, KYOK kararıyla dosyayı kapatır. Bu karar, savcının hem lehe hem de aleyhe delilleri toplaması, tanıkları dinlemesi ve varsa kamera görüntüleri, HTS kayıtları gibi teknik incelemeleri değerlendirmesi sonucunda alınır. Karar, yazılı şekilde düzenlenir ve şikayetçiye tebliğ edilir. Eğer şikâyetçi karara katılmıyorsa, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. KYOK kararı, sadece savcı tarafından ve CMK’da öngörülen usule uygun olarak verilebilir; herhangi bir idari merci ya da başsavcı bu kararı veremez ya da doğrudan değiştiremez. Bu yönüyle KYOK kararı, hem hukuki bir değerlendirme hem de adli bir takdir yetkisi ürünüdür.

Takipsizlik Kararına (KYOK) Karşı Nereye İtiraz Edilir? (CMK md.173)

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara (KYOK), yani takipsizlik kararına karşı yapılacak itiraz, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 173. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, KYOK kararına karşı, suçtan zarar gören kişi kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine başvurarak itiraz edebilir. İtiraz süresi, kararın tebliğinden itibaren 15 gündür ve bu süre hak düşürücüdür. İtiraz dilekçesinde açıkça hangi gerekçeyle kararın yerinde olmadığı ve hangi hususlarda soruşturmanın eksik veya hatalı olduğu açıklanmalıdır. Sulh ceza hâkimi, dosyayı inceleyerek kararı onaylayabilir, kaldırabilir ya da soruşturmanın genişletilmesini talep edebilir. Bu nedenle, itirazın usulüne uygun yapılması, somut ve hukuki gerekçeler içermesi büyük önem taşır.

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara (Takipsizlik Kararına) İtirazın Sonuçları

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın sonucu, sulh ceza hâkiminin vereceği karara göre şekillenir. Eğer hâkim itirazı reddederse, KYOK kararı kesinleşir ve dosya kapatılır. Ancak hâkim itirazı kabul ederse, iki yoldan biri tercih edilir: Ya KYOK kararı doğrudan kaldırılır ve savcı kamu davası açmakla yükümlü hale gelir ya da soruşturmanın eksik yapıldığı tespit edilerek soruşturmanın genişletilmesi yönünde Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat verilir. Bu durumda savcı, eksik görülen delilleri tamamlayarak tekrar değerlendirme yapar. Ayrıca, KYOK kararına ilişkin verilen hâkim kararı da taraflara tebliğ edilir ve karar, bu haliyle yargısal denetimden geçmiş sayılır. Bu süreç, hem şüpheli hem de müşteki açısından adil yargılama ilkesi gereği önemli bir güvencedir.

Takipsizlik (KYOK) Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği

 

…… NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNE

Gönderilmek Üzere

……. CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

….. Cumhuriyet Başsavcılığı

Dosya No: …… Soruşturma

İTİRAZ EDEN

MAĞDUR                : …….

VEKİLİ                     : Av. Çağrı AYBOĞA

ŞÜPHELİ                  : ……..

İTİRAZ KONUSU : ….. Cumhuriyet Başsavcılığınca ….. sayılı numara ile yürütülen soruşturmada şüpheli ….. hakkında verilen ….. tarihli ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı itirazlarımızın sunulması talebinden ibarettir.

TEBLİĞ TARİHİ    : ……

AÇIKLAMALAR    :

 Yukarıda tarih ve sayısını belirttiğimiz … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen şüphelinin hakaret ve tehdit suçundan dolayı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara itiraz ediyoruz. Şöyle ki;

Başsavcılıkça verilen takipsizlik kararında mağdur ve müştekinin soyut iddiaları dışında şüphelinin üzerine atılı suçları işlediğine dair kamu davasının açılmasını gerektirecek nitelikte ve yeterlilikte delil elde edilemediği gerekçe gösterilmiştir ancak dosyada yer alan ve mağdurun karakolda vermiş olduğu ifade tutanağından da anlaşılacağı üzere mağdur söz konusu ifadesinde şüphelinin kendisine karşı gerçekleştirdiği tehdit ve hakaret suçlarını işlerken komşularından birçoğunun bunu gördüğünü açıkça bu komşularının isimlerini de vermek suretiyle ifadesinde belirtmiştir. Ancak söz konusu tanıkların ifadesine başvurulmaksızın takipsizlik kararı verilmesi hukuka aykırıdır. Dolayısıyla mağdurun ifadesinde belirttiği olaya ilişkin tanıkların da dinlenilmesi gerekmektedir. Ne var ki olaya ilişkin tanık isimleri de mevcutken takipsizlik kararında mağdur ve müştekinin soyut iddiaları dışında yeterli delil olmadığı gerekçesi isabetli olmamıştır. Bu nedenle takipsizlik kararının kaldırılması ve tanıkların da dinlenilmesiyle şüpheli hakkında kamu davası açılması gerekmektedir.

SONUÇ         :           Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı itirazlarımızın kabulü ile şüpheli hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılarak tekrar yapılacak soruşturma neticesinde elde edilecek tanık beyanları ile yeni deliller doğrultusunda şüpheli hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.

İTİRAZ EDEN MAĞDUR VEKİLİ

           Av. Çağrı AYBOĞA

Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (Takipsizlik Kararı) – Yargıtay Kararları

Başsavcı Takipsizlik Kararını İade Edemez

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Cumhuriyet Başsavcısının, savcının verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı iade ederek iddianame düzenlenmesini isteyemeyeceğine hükmetmiştir. Takipsizlik kararları, CMK m.172 kapsamında verilmekte olup, ancak yeni delil bulunması ve sulh ceza hâkimi kararı ile kaldırılabilir. Başsavcının itiraz hakkı dahi yokken, bu kararı ortadan kaldırma veya savcıya yeniden soruşturma emri verme yetkisi bulunmamaktadır (YCGK 2020/399).

Aynı Fiilden Hem KYOK Hem İddianame Verilemez

Yargıtay, aynı olayla ilgili hem takipsizlik kararı hem de iddianame düzenlenmesini hukuken geçersiz bulmuştur. Savcı tarafından verilen KYOK kararı ile açılan kamu davasında fiilin aynı olduğu sabitse, takipsizlik kararının geçerli olduğu kabul edilir. Bu durumda iddianamenin hukuki değeri yoktur ve usule aykırıdır. Aynı eyleme ilişkin çelişkili kararlar verilemez (YCGK 2019/264).

Eksik Soruşturmaya Dayalı KYOK Verilemez

Yargıtay 18. Ceza Dairesi, olayın önemli delilleri değerlendirilmeden, yüzeysel bir soruşturma neticesinde KYOK verilmesini hukuka aykırı bulmuştur. Dosyada kamera kayıtları, adli raporlar ve müşteki beyanları gibi deliller detaylı incelenmemişse, sulh ceza hâkimliği soruşturmanın genişletilmesine karar verebilir. Etkili soruşturma yapılmadan verilen KYOK kararları geçersizdir (Y18CD 2017/2172).

KYOK Kararı Hukuk Mahkemesini Bağlamaz

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, ceza mahkemesince verilen takipsizlik kararlarının, hukuk mahkemelerinde kesin delil etkisi taşımadığını belirtmiştir. Hukuk hakimi, ceza yargılamasında verilmiş KYOK kararına rağmen, maddi olguları yeniden değerlendirerek farklı bir sonuca varabilir. Ceza ve hukuk yargılamalarının kusur ve zarar değerlendirmeleri birbirinden bağımsızdır (Y3HD 2018/2790).

Eksik Soruşturmada Savcılık Yeniden Delil Toplamalıdır

Yargıtay 2. Ceza Dairesi, delil toplanmadan soyut gerekçeyle verilen KYOK kararlarını hukuka aykırı bulmuştur. Sulh ceza hâkimi, böyle dosyalarda savcılıktan soruşturmanın genişletilmesini talep edebilir. Örneğin, kamera kayıtları, telefon sinyalleri ve tanık ifadeleri araştırılmadan verilen KYOK kararı kaldırılmalı ve deliller yeniden değerlendirilmelidir (Y2CD 2018/6733).

KYOK Sonrası Dava Açmak İçin Sulh Ceza Hakimi Kararı Şarttır

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, kesinleşmiş KYOK kararına rağmen sulh ceza hâkimliği kararı alınmadan kamu davası açılmasını hukuka aykırı bulmuştur. CMK m.172/2 gereği, önceki KYOK kararı geçerli olduğu sürece, sadece yeni delil ve mahkeme kararıyla dava açılabilir. Aksi durumda açılan dava usulden reddedilmelidir (Y12CD 2022/10710).

Yeni Delil Yoksa KYOK Kaldırılamaz

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, takipsizlik kararı verildikten sonra kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturan yeni delil ortaya çıkmadıkça KYOK kararının kaldırılamayacağını vurgulamıştır. Savcının eldeki mevcut bilgilerle tekrar dava açması mümkün değildir. Yeni delil yoksa KYOK geçerliliğini korur (Y10CD 2021/14131).

Dosyada Olup Değerlendirilmeyen Delil de Yeni Delildir

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, daha önce dosyada bulunan ancak savcı tarafından değerlendirilmemiş delilleri de “yeni delil” olarak kabul etmiştir. Bu tür deliller suçun işlendiğini kuvvetle gösteriyorsa, KYOK kararı kaldırılabilir ve yeniden dava açılabilir. Delilin yeni olması kadar güçlü olması da şarttır (Y5CD 2022/8269).

KYOK Kaldırılmadan Cumhuriyet Savcısı Yeniden Dava Açamaz

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, KYOK kararına itiraz reddedildikten sonra savcının kendiliğinden iddianame düzenleyemeyeceğine hükmetmiştir. Yeniden dava açılabilmesi için yeni delil ortaya çıkması yetmez; ayrıca daha önce itirazı inceleyen merciin, tekrar kamu davası açılmasına izin vermesi gerekir. Bu şart sağlanmadan açılan davalar geçersiz sayılır (YCGK 2023/450).

Başsavcının KYOK’a Müdahale Yetkisi Yalnızca Dosya Görüldü İşlemidir

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Başsavcılığın KYOK kararlarını “görüldü” işleminden geçirme yetkisinin, dosya içeriğine müdahale anlamına gelmediğini belirtmiştir. Başsavcı, sadece değerlendirme amacıyla dosyayı savcıya iade edebilir. Bu işlem, kararı ortadan kaldırmaz veya geçersiz kılmaz (Y11CD 2024/12000).

Takipsizlik Kararı (KYOK) Hakkında Sık Sorulan Sorular

Takipsizlik kararı (KYOK) ne anlama gelmektedir?

Takipsizlik kararı (KYOK), Cumhuriyet savcısının yaptığı soruşturma sonucunda, elde edilen delillerin kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşturmadığı kanaatine varması durumunda verdiği karardır. Bu karar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172. maddesinde düzenlenmiştir ve dava açılmadan dosyanın kapatılması anlamına gelir.

Takipsizlik kararı verilen dosya ne olur?

Takipsizlik kararı verilen dosya, savcılık aşamasında kapatılır ve kamu davası açılmaz. Ancak bu karar kesin hüküm değildir. Dosya arşive alınır fakat yeni deliller ortaya çıkarsa tekrar açılabilir. Dosyada verilen KYOK kararı hem adli hem idari yollarla denetlenebilir.

Takipsizlik kararı ne kadar sürer?

Soruşturmanın ve takipsizlik kararının verilme süresi olayın karmaşıklığına bağlıdır. Genel olarak bu süreç 6 ay ile 1 yıl arasında sonuçlanmaktadır. Ancak bu süre, delillerin toplanması ve şüphelilerin tespitine göre uzayabilir.

Takipsizlik kararı ne demek?

Takipsizlik kararı, savcının kamu davası açmaya gerek görmediği ve yeterli şüphe bulunmadığı dosyalar için verdiği karardır. Bu karar, dosyanın mahkemeye hiç ulaşmadan kapanmasını sağlar.

Takipsizlik kararı kaldırıldı ne demek?

Takipsizlik kararı sulh ceza hâkimi tarafından yapılan itiraz sonucu kaldırılabilir. Bu durumda savcı, soruşturmayı yeniden değerlendirerek kamu davası açabilir. Yani KYOK kararı kaldırıldığında dava süreci başlatılabilir.

Takipsizlik kararını nasıl öğrenebilirim?

Takipsizlik kararı, şikayetçinin veya şüphelinin adresine tebliğ edilir. Ayrıca savcılığa başvurularak dosyanın durumu hakkında bilgi alınabilir. E-Devlet’te her zaman görünmeyebilir; UYAP veya doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan bilgi alınması daha sağlıklıdır.

Takipsizlik kararı e-Devlette görünür mü?

Takipsizlik kararı çoğu zaman e-Devlet üzerinden görüntülenemez çünkü ceza soruşturmaları gizlilik ilkesine tabidir. Ancak taraflar, UYAP Vatandaş Portal üzerinden veya savcılığa giderek süreci öğrenebilir.

Takipsizlik kararı ne zaman kesinleşir?

KYOK kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde sulh ceza hâkimliğine itiraz edilebilir. Bu sürede itiraz edilmezse karar kesinleşmiş olur. İtiraz kabul edilirse dosya yeniden incelenir.

Takipsizlik alan dosya tekrar açılır mı?

Evet, KYOK kararı kesin hüküm doğurmaz. Dosya, yeni ve somut delillerin ortaya çıkması halinde tekrar soruşturmaya konu edilebilir. Bu durumda savcı yeniden değerlendirme yaparak dava açabilir.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ne demek?

Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, takipsizlik kararının diğer adıdır. Savcı kamu davası açacak yeterli delil görmezse, bu kararı verir ve dosya kapanır. Ancak yukarıda belirtildiği gibi yeni delil durumunda tekrar gündeme gelebilir.

İcrada takipsizlik ne anlama gelir?

İcra takipsizlik kararı, alacaklının başlattığı icra takibinin alacaklı tarafından takip edilmemesi veya işlem yapılmaması nedeniyle dosyanın kapanması anlamına gelir. Bu durum ceza hukukundaki KYOK ile karıştırılmamalıdır; tamamen icra hukukuna özgü bir süreçtir.

İcra takipsizlik kararı nedir?

İcra takipsizlik kararı, alacaklının talebi üzerine başlatılan takibin, borçluya karşı işlemler yapılmadan veya süresi içinde gerekli adımlar atılmadan dosyanın işlemden kaldırılmasıdır. Bu karar, icra takibinin düşmesini ifade eder ancak aynı alacak için tekrar takip başlatılabilir.

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara