Aile HukukuHMK

Vesayet Davası ve Vasi Tayini (Atanması)

Vasilik Kararı Nedir? Nasıl Alınır?

Vesayet davası ve vasi tayini; uzun yıllardır mahkemeleri ve vatandaşları meşgul eden bir hukuki kurumdur. Vesayet kurumu, 4721 sayılı TMK’ya , İsviçre Medeni Kanunu’ndan iktibas edilerek mevzuatımızdaki yerini almıştır. TMK’nın Aile hukuku kitabının adını verdiği vesayet, dar anlamda, velayet altında bulunmayan küçükler ile kanunda belirlenen sebeplerle kısıtlanması gereken şahısların menfaatlerini korumayı amaçlayan bir kurumdur. Geniş anlamda vesayet hukukuna dair düzenlemelerden kast edilen ise TMK’nın dışında diğer tüm yasalarda vesayet organlarına ilişkin yer alan düzenlemelerdir. Vesayet, TMK’nın, Aile hukuku kitabının üçüncü kısmında, 396-494. maddelerinde düzenlenmiş olup; vesayet düzeni, vesayetin yürütülmesi ve vesayetin sona ermesi olmak üzere üç bölümden oluşmuştur.

Vesayet Davası ve Vasi Tayini (Atanması)
Vesayet Davası ve Vasi Tayini (Atanması)

Vesayet Ne Demektir?

Vesayet kelimesi , Arapçada wşy kökünden gelen “waşaya” kelimesinin karşılığı olup Adalet Bakanlığı Hukuk Sözlüğünde “Küçük veya kısıtlıların haklarının korunması amacıyla özel hukuk tarafından düzenlenen ve bir kamu hizmeti niteliğini taşıyan kurum” olarak tanımlanmıştır. Akıntürk’e göre, velayet altında bulunmayan küçükleri, ayrıca çeşitli sebepler yüzünden kendi kendilerini ve mallarını yönetmekten aciz olan kişilerin kendilerini ve mallarını korumaya ve onları temsil etmeye yönelik kuruma verilen ada “vesayet” denilmektedir.

DMCA.com Protection Status

Vesayet Altına Alınabilecek Kişiler Kimlerdir?

Gerçek kişiler için vesayet altına alınma halleri tahdidi olarak sayılmıştır. Velayet altında bulunmayan her küçüğün vesayet kapsamında olup, bunun dışında zihinsel veya bedensel engelleri nedeniyle gerek hukuksal işlemlerini sürdüremeyen gerek bakım, korunma ve eğitim gibi ihtiyaçları yönünden korunmaya muhtaç olan ya da ekonomik olarak mal varlıklarının idare edilmesi zaruri olan kişiler vesayet hukukunun uygulama alanını oluşturmaktadır.

Vasi Ne Demektir?

TMK 403. maddede vesayet organlarını oluşturan vasi ve kayyımların görev alanları düzenlenmiş olup, maddenin birinci fıkrasında vasi, “vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlanan kişinin, kişiliği ve malvarlığı ile ilgili menfaatlerini korumak ayrıca hukuki işlemlerde onları temsil etmekle” mükellef kişi olarak tanımlanmıştır. Vasinin vesayet hukukundan doğan hak ve görevleri Medeni Kanunun 438-457 maddeleri arasında detaylı olarak düzenlenmiştir. Vasinin görevi, vesayeti altında bulunan kişinin haklarını korumak, onların menfaatlerini gözetmek, gerektiğinde resmi işlemleri bu kişiler adına yürütmektir. Vasi, vesayeti altında bulunan kişinin menfaatine aykırı, onun zararına olacak şekilde işlemler yapamaz. Vasinin kanunen sahip olduğu hakları, yükümlülükleri ve ayrıca sorumlulukları vardır.

Vasilikten Kaçınma ve İtiraz

Medeni Kanunun 417. maddesinde vasilikten kaçınma sebepleri sıralanmış olup bu kişiler vasiliği kabul etmeyebilirler:

1. “Altmış yaşını doldurmuş olanlar,

2. Bedensel engelleri veya sürekli hastalıkları sebebiyle bu görevi güçlükle yapabilecek olanlar,

3. Dörtten çok çocuğun velisi olanlar,

4. Üzerinde vasilik görevi olanlar,

5. Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar, hâkimlik ve savcılık mesleği mensupları” Vasilikten kaçınma sebebi olan ancak vasi olarak atanan kişi bu durumun kendisine tebliğinden itibaren on gün içerisinde itiraz edebilecektir.

Kısıtlama Davası ve Kısıtlanma Sebepleri Nelerdir?

Kısıtlanma sebepleri, TMK m. 432’de sınırlı olarak sayılmış olup, bunlar akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır ve tehlike arzeden bulaşıcı hastalık veya serseriliktir. Kısıtlama davası diye bir kavram olmamakla birlikte bu kurum “vesayet davası” olarak yazımızda detaylıca incelenmiştir.

Vesayet Davası Nedir?

Vesayet davası, kanun gereği; velayet altında bulunmayan küçükler veya kısıtlanma sebeplerinden en az bir tanesini şahsında bulunduran kimselerin kısıtlanması ve vasi tayini için mahkemeye müracaat edilmesini konu alan davadır. Vesayet davası, Sulh Hukuk Mahkemeleri’nde görülür ve vasi tayini dilekçesi verilmek suretiyle açılır.

Vesayet davası, niteliği itibariyle kişinin, kişi olması sebebiyle kullanmakta olduğu hakları elinden aldığı için oldukça önemli bir davadır. Bu tür davalar kesinleşmeden icra edilemez. (Kaynak: https://ayboga.av.tr/kesinlesmeden-icraya-konulamayacak-kararlar/)

Vasi atanması veya vesayetin kullanılması konusundaki tüm usul ve esaslar Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından belirlenir. Vasi, vesayet altına alınan kişinin haklarını ve menfaatlerini korumakla görevlidir.

Vesayet Davasının Amacı Nedir?

Vesayet davası, hukuki ehliyeti sınırlı olan ya da tamamen ortadan kalkmış bireylerin haklarının korunması amacıyla açılan bir dava türüdür. Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen vesayet, genellikle bir kişinin kişisel veya malvarlığıyla ilgili haklarının korunmasını sağlamak için mahkeme kararıyla başlatılan bir süreci ifade eder. Akıl hastalığı, akıl zayıflığı, yaş küçüklüğü, özgürlüğü bağlayıcı cezanın infazı veya kötü alışkanlıklar gibi sebeplerle bireylerin vesayet altına alınması gerekebilir. Vesayet, hem kişinin fiil ehliyetine yönelik sınırlamalar getirirken hem de onun menfaatlerini korumayı amaçlayan bir hukuki mekanizmadır.

Kimler Vesayet Davası Açabilir?

Vesayet davasını açma hakkı, kişinin yakın akrabaları, sosyal hizmet kuruluşları, savcılık ve kamu görevlileri gibi ilgili kişi ve kurumlara tanınmıştır. Vesayet altına alınması gerektiğini düşünen bireyler veya bu durumu fark eden kamu otoriteleri, kişinin korunmaya muhtaç olduğunu belirlediğinde vesayet davası açabilir. Ayrıca kişinin yakın çevresi, örneğin ailesi ya da bakımını üstlenen kişiler, bu süreci başlatma hakkına sahiptir. Türk Medeni Kanunu’na göre, bu başvuru hem bireyin menfaatlerinin korunması hem de toplum düzeninin sağlanması için önem arz eder.

Vesayet Davası Nasıl Açılır?

Vesayet davası, vesayet altına alınacak kişinin yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesinde açılır. Dava dilekçesi hazırlanırken, vesayet altına alınmasını gerektiren durumlar ayrıntılı olarak açıklanmalı ve gerekli belgeler mahkemeye sunulmalıdır. Bu belgeler genellikle, akıl hastalığı ya da zayıflığını ispatlayan sağlık raporları, kişisel bilgiler ve davacı ile vesayet altına alınacak kişi arasındaki ilişkiyi gösteren resmi evraklardan oluşur. Mahkeme süreci, durumun incelenmesi, gerekli raporların alınması ve tanıkların dinlenmesi gibi aşamaları içerir. Vesayet kararı verilmeden önce, mahkeme kapsamlı bir araştırma yaparak kişinin gerçekten vesayet altına alınmaya ihtiyacı olup olmadığını değerlendirir.

Vesayet Davası Ne Kadar Sürer?

Vesayet davasının süresi, mahkemenin iş yüküne, sunulan delillerin ve raporların hazırlanma sürecine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle bu tür davalar birkaç ay içerisinde sonuçlandırılmaktadır. Ancak akıl hastalığı veya benzeri durumlarda sağlık raporlarının hazırlanması uzun sürebileceği için süreç uzayabilir. Davanın daha hızlı ilerleyebilmesi için, başvuru sırasında tüm belgelerin eksiksiz bir şekilde sunulması önemlidir. Mahkeme, vesayet kararını verdikten sonra, kişinin menfaatlerini en iyi şekilde koruyacak bir vasi ataması yapar.

Vasi Tayini Nedir?
Vasi Tayini Nedir?

Vasi Tayini Nedir?

Vasi tayini, hukuki ehliyeti sınırlı veya tamamen ortadan kalkmış bireylerin, hem kişisel hem de malvarlığı ile ilgili haklarının korunması amacıyla bir vasi atanmasını ifade eder. Türk Medeni Kanunu’na göre vesayet kurumu, kişinin kendi haklarını kullanma veya menfaatlerini koruma konusunda yetersiz kaldığı durumlarda devreye girer. Vasi, mahkeme kararıyla atanan ve vesayet altındaki kişinin kişisel işlerini ve malvarlığına ilişkin işlemlerini yürütme yetkisi verilen kişidir. Vesayet, hem koruyucu hem de denetleyici bir hukuki mekanizma olarak tasarlanmıştır.

Vasi tayini, küçükler veya kısıtlı bireyler için gerçekleştirilir. Küçükler için, anne ve babanın velayet hakkı bulunmaması halinde vasi atanır. Velayet Davası konusunda detaylı bilgilendirme için tıklayınız. Kısıtlılar için ise akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya madde bağımlılığı, yaşlılık, özgürlüğü bağlayıcı ceza ya da kötü yaşam alışkanlıkları gibi sebeplerle vesayet gerekliliği doğabilir. Vasi tayini, vesayet altına alınacak kişinin yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesi tarafından yapılır ve bu süreçte, vasi atanacak kişinin yeterlilikleri, vesayet altına alınacak bireyin ihtiyaçları ve diğer hukuki koşullar dikkatle değerlendirilir.

Vasi Tayini İçin Ne Yapmak Gerekir?

Vasi tayini için öncelikle kişinin yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine başvuru yapılması gereklidir. Başvuru sırasında mahkemeye bir dilekçe sunulmalı ve vasi atanmasını gerektiren durumlar açık bir şekilde belirtilmelidir. Bu süreçte, vasi atanacak kişiyle ilgili belgeler (nüfus kayıt örneği, sağlık raporu, malvarlığı bilgileri) ve vesayet altına alınacak kişinin durumunu ispatlayan evraklar (örneğin, akıl hastalığı için sağlık kurulu raporu) dosyaya eklenmelidir. Mahkeme, başvuruyu değerlendirirken genellikle sosyal hizmetler raporu hazırlar, ilgili kişileri dinler ve ihtiyaç halinde tanıkların ifadelerine başvurur. Mahkeme kararıyla uygun bir kişi veya kurum vasi olarak atanır.

Vasi Olma Şartları Nelerdir? Kimler Vasi Olabilir?

Vasi, Türk Medeni Kanunu’na göre, vesayet altındaki kişinin hem kişisel hem de malvarlığıyla ilgili haklarını korumak için atanan kişidir. Vasi olabilmek için belirli niteliklere sahip olunması gereklidir. Genel olarak, vasi atanacak kişinin, vesayet altındaki kişinin menfaatlerini koruyabilecek bir ahlaki yapıya, yeterli bir ekonomik ve sosyal statüye sahip olması beklenir. Vasi olabilecek kişiler genellikle vesayet altındaki kişinin yakın akrabalarıdır. Eş, anne, baba, kardeş veya yetişkin çocuklar gibi yakın aile bireyleri, mahkemenin uygun görmesi halinde vasi olarak atanabilir.

Vasi atanacak kişinin medeni haklarını kullanmaya ehil olması ve vesayet görevini yerine getirebilecek durumda bulunması gereklidir. Akıl hastalığı, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı gibi nedenlerle kendi işlerini yönetemeyen kişiler vasi olarak atanamaz. Ayrıca, vesayet makamının denetiminden kaçınmak isteyen veya vesayet altındaki kişiyle çıkar çatışması bulunan kişiler de vasi olarak atanamaz.

Bazı durumlarda, vesayet makamı, vesayet altındaki kişinin yakın akrabaları yerine bir kamu kurumu ya da sosyal hizmetler görevlisini vasi olarak atayabilir. Özellikle yakın akrabaların bulunmadığı ya da bu görevi yerine getirebilecek durumda olmadığı hallerde, devletin yetkili kurumları devreye girer. Vasi atanacak kişi, mahkemenin yaptığı değerlendirme ve incelemeler sonucunda belirlenir. Mahkeme, vesayet altındaki kişinin ihtiyaçlarını ve vesayet adayının niteliklerini dikkate alarak en uygun kişiyi görevlendirir.

Hangi Hallerde Vasi Tayin Edilir?

Vasi tayini, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen belirli hallerde gerçekleştirilir. Bunlar arasında akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı gibi nedenlerle kişinin kendi haklarını koruyamaması durumları yer alır. Ayrıca, bir yıl veya daha uzun süre özgürlüğü bağlayıcı ceza alanlar, yaş küçüklüğü nedeniyle velayeti bulunmayan çocuklar ya da anne ve babasının velayet hakkı kaldırılan bireyler için de vasi tayin edilir. Vesayet, kişilerin hem kişisel hem de malvarlığı haklarını koruma amacı taşır ve mahkeme kararıyla uygulanır.

65 Yaş Üstü Vasilik Nasıl Alınır?

65 yaş üstü bireyler için vasi atanması genellikle kişinin kendi ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz hale gelmesi durumunda söz konusu olur. Bu süreçte, yaşlı bireyin sağlık durumunu gösteren bir sağlık kurulu raporu alınmalı ve kişinin vesayet altına alınması gerektiği açıkça belirtilmelidir. Yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine yapılacak başvuruda, rapor ile birlikte kişinin korunmaya muhtaç olduğunu açıklayan dilekçe sunulmalıdır. Mahkeme, kişinin sağlık durumunu ve ihtiyaçlarını değerlendirerek vasi tayini yapar. Bu süreçte, mahkeme sosyal inceleme raporları ve tanık beyanlarını da dikkate alır.

Vasi Maaşı Ne Kadar 2025?

2025 yılı itibarıyla vasi maaşı, vesayet altındaki kişinin malvarlığı durumuna ve mahkeme kararına göre değişiklik gösterir. Eğer vesayet altına alınan kişinin malvarlığı bulunuyorsa, mahkeme tarafından vasinin görevine karşılık belirli bir ücret ödenmesine karar verilebilir. Bu ücret ortalana 3.000 ila 5.000 TL arasında değişir. Ancak vasinin maaşı, vesayet altındaki kişinin gelirinden karşılanır ve genellikle kişinin maddi durumuna göre belirlenir. Devlet tarafından ödenen doğrudan bir vasi maaşı bulunmamaktadır. Maaş tutarı ve ödeme detayları mahkeme tarafından her dosya özelinde belirlenir. Vesayetle ilgili sosyal yardım veya maaş uygulamaları konusunda detaylı bilgi almak için yerel sosyal hizmetler birimlerine başvurulması tavsiye edilir.

Vasi Davası Dilekçe Örneği (DOC)

Vasi atanması için açılacak dava dilekçesi örneği aşağıda paylaşılmıştır. Detaylı bilgi için avukat (Ankara ve Ceza) desteği almanız önem taşır.

VASİ DAVA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

    ANKARA NB. SULH HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

 

DAVACI (VASİ ADAYI) :

VEKİLİ                         : Av. Çağrı AYBOĞA

KISITLI ADAYI             :

DAVA   KONUSU        : Müvekkil ’in, annesi vasi olarak atanmasına karar verilmesi talebidir.

A Ç I K L A M A L A R      :

Müvekkil  ’in annesi   ileri derecede Alzheimer hastasıdır. Fiilen ve hukuken kendi sorumluluğunu taşıyacak medeni ve yasal haklarını kullanabilecek durumda değildir. Kendi ihtiyaçlarını tek başına giderememekte, resmi işlerini görememektedir. Muhakeme yeteneği zayıflamıştır. Kanunen kısıtlanması gerekir niteliktedir.

Vasi olarak tayinini istediğimiz müvekkil vesayet altına alınması istenilen’in oğlu olup, annesi ile iyi ilişkiler içindedir. Bu durum çevresi, yakınları, komşuları ve akrabaları tarafından da bilinmektedir. Müvekkilin vasiliğe engel herhangi bir hali yoktur. Hali hazırda annesinin ihtiyaç ve gözetimini de sağlayan müvekkilin, vasi olarak atanmasına karar verilmesinde yarar bulunduğu gibi bu durum fiili bir durumun hukuki bir zemine oturtulması anlamını da taşıyacaktır.

Kısıtlı adayının ileri derecede Alzheimer hastası olması ve durumun aciliyeti gereği … Abdülkadir Yüksel Devlet Hastanesi’nden heyet raporu alınması için randevu da alınmıştır. Bu nedenle … Abdülkadir Devlet Hastanesi’ne müzekkere yazılarak müvekkile vasi tayini gerekip gerekmediği hususunun sorulmasını sayın mahkemeden arz ve  talep ederiz.

Yukarıda anlatılan nedenlerle ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayan ve muhakeme yeteneği azalan ’e vasi tayin edilebilmesi için istemde bulunma zarureti doğmuştur. Belirtilen nedenlerle müvekkilin annesi ’in kısıtlanarak,  müvekkil ’in annesine vasi olarak tayinini talep ediyoruz.

HUKUKİ NEDENLER    : TMK, HMK ve ilgili yasa hükümleri.

KANITLAR                               : Sağlık Kurulu Raporu, Nüfus Kayıt Örneği, bilirkişi

incelemesi, kolluk araştırması, tanık, yemin, keşif ve sair tüm

yasal deliller.

S O N U Ç                                : Yukarıda sunulan nedenlerle;

Müvekkil ’in, annesi ’e

vasi olarak atanmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.

22.12.2025

                                                                                                                 Avukat Çağrı AYBOĞA

Davacı Vekili

EK       : Vekaletname sureti.

Vasi Davalarında Avukat Desteğinin Önemi

Vasi davaları, hukuki açıdan karmaşık ve detaylı bir süreci içerir. Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen vesayet kurumu, kişinin haklarının korunmasını sağlarken, bu süreçte yasal prosedürlerin doğru şekilde takip edilmesi hayati önem taşır. Avukat desteği, hem başvuru aşamasında hem de mahkeme sürecinde hak kayıplarını önlemek ve işlemleri hızlandırmak açısından kritik bir rol oynar.

Vasi tayini süreçlerinde, mahkemeye sunulması gereken dilekçenin hukuki gerekçelerle hazırlanması, gerekli belgelerin eksiksiz bir şekilde toplanması ve delillerin etkili bir biçimde sunulması gerekir. Bu süreçte bir avukat, yasal prosedürleri titizlikle takip ederek, mahkemenin talep ettiği tüm bilgi ve belgeleri düzenli bir şekilde sunar. Ayrıca, vesayet altına alınacak kişinin haklarını en iyi şekilde koruyacak bir vasi atanması için hukuki argümanlar geliştirilmesi, avukatın uzmanlık alanına girer.

Avukat desteği, aynı zamanda itiraz veya çekişmeli durumların olduğu davalarda daha da önem kazanır. Örneğin, vasi olarak atanmak isteyen birden fazla kişi arasında anlaşmazlık yaşanıyorsa ya da vesayet altına alınacak kişinin durumu tartışmalıysa, avukat sürecin yasal çerçevede ilerlemesini sağlar. Ayrıca, mahkeme tarafından talep edilen sağlık raporları ve sosyal inceleme raporları gibi belgelerin hukuka uygun şekilde değerlendirilmesi ve itirazların yapılması noktasında avukatın bilgi birikimi büyük bir avantaj sunar.

VASİ DAVASI VASİ TAYİNİ
VASİ DAVASI VASİ TAYİNİ

 

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara