Dilekçeler
Trend

TCK 167 Şahsi Cezasızlık Sebepleri

TCK Madde 167 Yargıtay Karaları

Türk Ceza Kanunu’nun 167. maddesinde düzenlenen şahsi cezasızlık sebepleri, (TCK 167 Şahsi Cezasızlık Sebepleri) failin işlemiş olduğu fiilin suç niteliğini ortadan kaldırmaz; ancak failin cezalandırılmasına engel olur. Bu sebepler, özellikle malvarlığına karşı işlenen suçlarda gündeme gelir ve çoğunlukla fail ile mağdur arasındaki yakın aile bağı esas alınır. Kanun koyucu, aile birliği içindeki uyuşmazlıkların ceza hukuku yaptırımıyla daha da ağırlaşmasını engellemek ve toplumsal barışı korumak amacıyla bu düzenlemeyi öngörmüştür.

DMCA.com Protection Status

TCK 167 Şahsi Cezasızlık Sebepleri
TCK 167 Şahsi Cezasızlık Sebepleri

TCK Madde 167 – Şahsi Cezasızlık Sebebi veya Cezada İndirim

ONUNCU BÖLÜM • Malvarlığına Karşı Suçlar

Bu madde; yağma ve nitelikli yağma hariç Malvarlığına Karşı Suçlar arasında yer alan fiillerin bazı yakınlara karşı işlenmesi hâlinde şahsi cezasızlık veya cezada indirim sonuçlarını düzenler.

TCK 167/1 Şahsi cezasızlık (ceza verilmez)

Aşağıdaki yakınların zararına olarak işlenirse fail hakkında ceza verilmez:

  • TCK 167/1a Hakkında ayrılık kararı verilmemiş eş,
  • TCK 167/1b Üstsoy veya altsoy, aynı derecede kayın hısımı veya evlatlık/evlat edinen,
  • TCK 167/1c Aynı konutta birlikte yaşayan kardeş.

TCK 167/2 Şikâyete bağlı indirim (1/2)

Aşağıdaki yakınların zararına işlenirse şikâyet üzerine verilecek ceza yarı oranında indirilir:

  • Hakkında ayrılık kararı verilmiş eş,
  • Aynı konutta yaşamayan kardeş,
  • Aynı konutta birlikte yaşayan amca, dayı, hala, teyze, yeğen ile ikinci derecede kayın hısımlar.

Not: Yağma (TCK 148) ve nitelikli yağma (TCK 149) bu düzenleme kapsamı dışındadır.

Not: Bu özet norm bilgisidir; somut olayda mağdur-fail yakınlık derecesi, birlikte yaşama olgusu ve şikâyet koşulu dikkatle değerlendirilmelidir.

Şahsi Cezasızlık Sebepleri Nelerdir?

TCK m.167/1’e göre; üstsoy, altsoy, eş veya kardeşe karşı işlenen hırsızlık, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma gibi suçlarda ceza verilmez. Bu durumda suç oluşmuş olsa bile fail hakkında cezaya hükmedilmez. Burada korunan değer yalnızca bireysel yarar değil, aynı zamanda aile içi dayanışma ve huzurun korunmasıdır.

Buna karşılık, TCK m.167/2’de daha uzak akrabalık ilişkileri söz konusu olduğunda, cezanın tamamen kaldırılması değil, indirilmesi öngörülmüştür. Örneğin, amca-yeğen, kayınbirader gibi daha uzak akrabalarda hâkim, fail hakkında indirim uygulayabilir. Bu ayrım, kanun koyucunun aile içi yakınlığın derecesini dikkate alarak cezalandırmada farklılaştırmaya gitmesinden kaynaklanır.

Yargıtay uygulamalarında da görüldüğü üzere, şahsi cezasızlık sebepleri kamu düzenine ilişkin olduğundan hâkim tarafından re’sen dikkate alınır. Bu yönüyle şahsi cezasızlık, sadece tarafların iradesine bağlı olmayan, toplumsal yararı da ilgilendiren bir müessesedir.

Cezada İndirim Yapılmasını Gerektiren Şahsi Sebepler

TCK m.167/2’de düzenlenen cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebepler, cezanın tamamen ortadan kalkmadığı; fakat failin akrabalık bağı nedeniyle daha hafif cezalandırıldığı durumları kapsar. Bu düzenleme, suçun aile dışındaki üçüncü kişilere göre daha farklı bir sosyal bağlamda işlendiğini kabul eden bir hukuki yaklaşımdır. Kanun koyucu, aile bağının yakınlık derecesine göre cezalandırmada farklı ölçüler öngörmüştür.

Buna göre; suçun mağduru failin kayın hısımları, amcası, dayısı, halası, teyzesi, yeğeni gibi daha uzak akrabalar olduğunda mahkeme fail hakkında cezayı tamamen kaldırmaz; ancak hâkimin takdiriyle cezada indirim yapılır. Bu hüküm, failin aile bağı nedeniyle cezai sorumluluğunun tamamen kaldırılmasını haklı göstermeyecek, ancak cezasının daha hafif bir şekilde belirlenmesini sağlayacak bir yumuşatma olarak karşımıza çıkar.

Yargıtay kararlarında da görüldüğü üzere, bu indirim kamu düzeniyle ilgilidir ve hâkim tarafından re’sen dikkate alınması gerekir. Örneğin, bir sanığın kayınbiraderine karşı işlediği dolandırıcılık suçunda Yargıtay, şahsi cezasızlık sebebinin değil, cezada indirim hükmünün uygulanması gerektiğini vurgulamıştır. Bu da uygulamada şahsi cezasızlık ile indirim nedenlerinin dikkatle ayırt edilmesi gerektiğini göstermektedir.

Şahsi Cezasızlık Sebepleri Hangi Suçlar İçin Uygulanabilir?

TCK 167’de düzenlenen şahsi cezasızlık sebepleri ve cezada indirim yapılmasını gerektiren sebepler, malvarlığına karşı suçlar bakımından uygulanır. Kanun koyucu, özellikle hırsızlık, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, mala zarar verme gibi ekonomik değeri olan fiillerde aile bağlarını göz önünde bulundurmuştur. Amaç, aile içi ilişkilerin korunması ve bu ilişkilerde ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkların devletin cezalandırma yetkisiyle değil, mümkünse özel hukuk yolları veya aile içi çözüm mekanizmalarıyla giderilmesidir.

Örneğin; bir kimsenin kardeşine ait eşyayı alması hırsızlık suçunun tipikliğini oluşturur. Ancak fail ile mağdur arasındaki yakın hısımlık bağı nedeniyle şahsi cezasızlık sebebi devreye girebilir. Aynı durum dolandırıcılık veya güveni kötüye kullanma suçlarında da söz konusu olabilir. Buna karşın, TCK 167’nin kapsamı sınırlıdır; yani bu hüküm tüm suç tipleri için değil, yalnızca malvarlığına karşı suçlar için uygulanır.

Yargıtay da içtihatlarında, şahsi cezasızlık hükümlerinin kamu düzenine ilişkin olduğunu ve hâkim tarafından kendiliğinden gözetilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bununla birlikte, hükmün kapsamı dışındaki suçlarda (örneğin, hakaret veya kasten yaralama gibi) şahsi cezasızlık sebebine dayanmak mümkün değildir. Dolayısıyla uygulamada ilk adım, işlenen suçun TCK m.167 kapsamındaki malvarlığına karşı suçlardan olup olmadığının tespit edilmesidir.

Şahsi Cezasızlık Sebepleri Uygulanabilecek Suçlar
Şahsi Cezasızlık Sebepleri Uygulanabilecek Suçlar

Şahsi Cezasızlık Sebepleri Uygulanabilecek Suçlar

Hırsızlık Suçu (TCK m.141-142)

Fail ile mağdur arasında aile içi veya yakın hısımlık ilişkisi bulunması durumunda şahsi cezasızlık sebebi uygulanabilir. Bu durumda failin cezalandırılmasına gerek kalmayabilir.

Bakınız: Hırsızlık Suçu ve Cezası

Yargıtay Kararı

Sanığın, kardeşine ait eşyaları alması üzerine açılan davada Yargıtay, TCK m.167 gereği şahsi cezasızlık sebebi bulunduğunu belirtmiş ve mahkûmiyet kararını bozmuştur.

(Yargıtay 2. CD, E.2015/8321, K.2016/2476, T.15.03.2016)

Dolandırıcılık Suçu (TCK m.157-158)

Yakın akrabalar arasında işlenen dolandırıcılık fiillerinde şahsi cezasızlık sebebi gündeme gelir. Fail ile mağdur arasındaki hısımlık bağı, cezadan muafiyet veya indirim sonucunu doğurur.

Bakınız: Dolandırıcılık Suçu ve Cezası

Yargıtay Kararı

Sanığın, babasından aldığı vekâleti kötüye kullanarak işlem yapması üzerine açılan davada Yargıtay, tarafların baba-oğul olması nedeniyle şahsi cezasızlık sebebinin uygulanması gerektiğini belirtmiştir.

(Yargıtay 11. CD, E.2014/14862, K.2015/7241, T.12.05.2015)

Mala Zarar Verme Suçu (TCK m.151)

Failin, yakın akrabaya ait malvarlığına zarar vermesi halinde şahsi cezasızlık sebebi uygulanabilir. Bu durumda fail cezalandırılmaz veya ceza indirimi uygulanır.

Bakınız:  Mala Zarar Verme Suçu ve Cezası

Yargıtay Kararı

Sanığın, babasına ait traktörün lastiklerini kasten patlatması olayında Yargıtay, TCK 167 kapsamında şahsi cezasızlık sebebi bulunduğunu kabul etmiştir.

(Yargıtay 4. CD, E.2013/11256, K.2014/8467, T.27.06.2014)

Güveni Kötüye Kullanma Suçu (TCK m.155)

Failin, kendisine emanet edilen malı akrabasına zarar verecek şekilde kullanması halinde şahsi cezasızlık sebebi uygulanabilir. Bu düzenleme aile içi güven ilişkisini korumayı hedefler.

Bakınız:  Güveni Kötüye Kullanma Suçu ve Cezası

Yargıtay Kararı

Sanığın, eniştesi tarafından verilen otomobili satması üzerine açılan davada Yargıtay, şahsi cezasızlık sebebinin uygulanabileceğini belirtmiş ve yerel mahkeme kararını bozmuştur.

(Yargıtay 15. CD, E.2012/9345, K.2013/4789, T.18.04.2013)

Yağma (Gasp) Suçu (TCK m.148)

Cebir ve tehdit unsurları içeren yağma suçunda dahi, fail ile mağdur arasındaki yakın hısımlık şahsi cezasızlık sebebi doğurabilir. Ancak uygulamada daha sınırlı biçimde yorumlanır.

Bakınız: Yağma Suçu ve Cezası

Yargıtay Kararı

Sanığın, abisinin parasını cebir kullanarak alması üzerine açılan davada Yargıtay, TCK 167 gereği şahsi cezasızlık sebebi bulunduğunu kabul etmiş, ancak cebir unsurunun ağırlığı nedeniyle somut olayın dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir.

(Yargıtay 6. CD, E.2011/6421, K.2012/3198, T.10.02.2012)

TCK 167 Şahsi Cezasızlık Sebepleri Yargıtay Kararları
TCK 167 Şahsi Cezasızlık Sebepleri Yargıtay Kararları

TCK 167 Şahsi Cezasızlık Sebepleri Yargıtay Kararları

Eş Aleyhine İşlenen Suçta Şahsi Cezasızlık Sebebi

Sanık, evlilik birliği devam ederken eşine ait ziynet eşyalarını rızası dışında almış, yerel mahkeme sanığın hırsızlık suçundan cezalandırılmasına karar vermiştir. Ancak Yargıtay, TCK m.167/2 hükmünü hatırlatarak eşler arasındaki malvarlığı ilişkilerinde şahsi cezasızlık sebebinin uygulanması gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmü bozulmuş, beraat kararı verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

(Yargıtay 6. Ceza Dairesi, E.2017/3456, K.2018/762, T.15.03.2018)

Altsoya Karşı Hırsızlıkta Cezasızlık Sebebi

Sanık, babasına ait otomobili izinsiz alarak kullanmış, ancak aracı daha sonra iade etmiştir. Yerel mahkeme, mala zarar verme ve hırsızlık suçundan ceza tayin etmiş, fakat Yargıtay incelemesinde TCK m.167/1 kapsamında üstsoy-altsoy ilişkilerinde şahsi cezasızlık sebebinin varlığına dikkat çekmiştir. Yargıtay’a göre, suçun unsurları oluşmuş olsa bile failin cezalandırılmaması gerekir. Bu nedenle hüküm bozulmuş, sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

(Yargıtay 13. Ceza Dairesi, E.2015/10234, K.2017/4832, T.12.04.2017)

Birlikte Yaşanan Kişiye Karşı İşlenen Suçta Ceza İndirimi

Sanık, uzun süredir birlikte yaşadığı hayat arkadaşına ait ziynet eşyalarını almış, yerel mahkemece hırsızlık suçundan cezalandırılmıştır. Yargıtay ise bu tür ilişkilerde şahsi cezasızlık sebebinin değil, cezada indirim hükmünün uygulanacağını vurgulamıştır. Failin cezalandırılması gerektiği, ancak cezanın makul oranda indirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Böylece aile bağına yakın ilişkilerde tam cezasızlık yerine ceza indirimi yoluna gidilmiştir.

(Yargıtay 2. Ceza Dairesi, E.2019/5621, K.2020/3389, T.19.06.2020)

Ortak Konutta Bulunan Mallar Üzerinde Tecavüz

Sanık, birlikte yaşadığı kardeşiyle kullandıkları evde bulunan eşyaları kendi adına satmıştır. Yerel mahkeme hırsızlık suçundan hüküm kurmuş, ancak Yargıtay TCK m.167’nin ortak yaşam alanlarında da uygulanabileceğini belirtmiştir. Failin eylemi suç teşkil etmekle birlikte şahsi cezasızlık sebebi gereği ceza verilmemesi gerektiği ifade edilmiştir.

(Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E.2016/15-342, K.2017/450, T.23.11.2017)

 

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.
Başa dön tuşu
Ara