Dilekçeler

Miras Paylaşımı Davası (2025)

Miras Paylaşım Davasının Açılma Şartları 2025

Miras paylaşımı davası, mirasbırakanın vefatının ardından terekenin mirasçılar arasında paylaşımı konusunda uzlaşma sağlanamaması halinde açılan, sulh hukuk mahkemesinin yetkisine tabi olan özel nitelikli bir davadır. Bu dava, miras ortaklığının sona erdirilmesi amacıyla açılmakta olup, taraflar arasında terekenin aynen veya satış suretiyle paylaştırılmasını sağlamaktadır. Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) açıkça düzenlenmiş bu dava türü, miras hukukunun en karmaşık alanlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Doktrindeki yazarlar tarafından vurgulandığı üzere, miras paylaşım davası, mirasçılar arasında doğan uyuşmazlıkları çözmek için başvurulan nihai bir hukuki yoldur. Mahkeme, mirasçılar arasında anlaşma sağlanamaması durumunda terekenin bütününü veya bir kısmını paylaştırır. Bu bağlamda, dava açılmadan önce miras ortaklığı, mirasçılar arasında elbirliği esasına dayalı olarak kurulmakta; ancak paylaşım yapılmadığı sürece hukuki belirsizlikler ve uyuşmazlıklar devam etmektedir.

DMCA.com Protection Status

Miras Paylaşım Davası
Miras Paylaşım Davası

Miras Ortaklığı ve Elbirliği Mülkiyeti

Miras ortaklığı, miras bırakanın ölümüyle birlikte birden fazla mirasçının bulunması halinde, mirasçılar arasında kendiliğinden doğan bir elbirliği ortaklığıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesinde düzenlenen bu yapı, tüzel kişiliği olmayan geçici bir hukuki ilişkidir. Elbirliği mülkiyeti niteliğinde olan bu ortaklıkta, mirasçılar terekeye ilişkin haklarını birlikte kullanmak zorundadır. Bu durum, mirasçıların bağımsız tasarruf hakkını ortadan kaldırmakta ve onları birlikte hareket etmeye zorlamaktadır.

Doktrindeki birçok yazar, bu yapının İsviçre Medeni Kanunu’ndan iktibas edildiğini ve ortaklığın sona erdirilmesi için paylaşmanın kaçınılmaz olduğunu belirtmektedir. Nitekim miras ortaklığı, hukuki güvenliğin sağlanması açısından sürekli bir yapı değildir; geçici olup, asıl amacı paylaşımı gerçekleştirmektir. Mirasçıların anlaşarak paylaşım yapmamaları halinde, dava açılarak bu ortaklık sona erdirilir. Bu nedenle, miras paylaşım davası yalnızca bir hak arama aracı değil, aynı zamanda miras hukukunun işleyişini tamamlayan kritik bir kurumdur.

Miras Paylaşımı Hukuki Niteliği

Paylaşma, terekenin mirasçılar arasında paylara bölünmesi işlemidir. TMK m. 642’ye göre, paylaşmanın asıl amacı, ortaklık ilişkisinin sona erdirilerek mirasçıların bağımsız mülkiyet hakkına kavuşmalarını sağlamaktır. Bu bağlamda paylaşma, bir aynî hak kazandıran işlemdir. Miras paylaşımı tamamlandığında, mirasçılar artık tereke üzerinde münferit mülkiyet hakkına sahip olur; miras ortaklığı ise sona erer.

Doktrindeki değerlendirmelerine göre, paylaşma işlemi yenilik doğurucu bir mahiyet taşır. Bu, paylaşımın ancak mahkeme kararıyla veya geçerli bir paylaşım sözleşmesi ile sonuç doğuracağı anlamına gelir. Özellikle tarafların anlaşamaması halinde mahkemeye başvurulması, paylaşmanın sadece fiili bir durum değil, aynı zamanda hukuki bir dönüşüm olduğu gerçeğini ortaya koyar. Paylaşım kararı, terekedeki malların değerinin belirlenmesi ve her mirasçıya düşen payın açıkça tespit edilmesi sürecini içerir.

Miras Paylaşımı Davasının Açılma Şartları

Miras paylaşım davasının açılabilmesi için bazı hukuki şartların gerçekleşmiş olması gerekir. İlk olarak, terekenin paylaşılmamış olması ve miras ortaklığının sona ermemiş bulunması gerekir. Bu ortaklık, kanun gereği ölüm anında başlar ve paylaşma ile sona erer. Dolayısıyla, henüz paylaşılmamış bir tereke mevcutsa, herhangi bir mirasçı paylaşma davası açma hakkına sahiptir.

İkinci şart ise tüm mirasçıların belirlenmiş olmasıdır. TMK m. 642’ye göre paylaşma davası, ancak mirasçıların kimliklerinin netleşmesiyle açılabilir. Mirasın reddi süresi geçmiş olmalı ve varsa cenin doğmuş olmalıdır. Ayrıca paylaşmanın ertelenmesini gerektiren bir sebep (örneğin, sağ kalan eşin konut özgülemesi talebi) bulunmamalıdır. Tüm bu şartların gerçekleşmesi halinde, dava açılarak mahkemenin müdahalesi sağlanabilir

Miras Paylaşımı Davası Nasıl Açılır? (2025)

Miras bırakan kişiden kalan mal varlığının bölüştürülmesi, mirasçılar arasında tam uzlaşma sağlanırsa dava sürecine gerek kalmaksızın, noter aracılığıyla gerçekleşmektedir. Fakat mirasçılar arasında uyuşmazlık mevcutsa, mal paylaşımı davası açılması zorunlu hale gelir. Dava sürecine ilişkin hukuki esaslar aşağıda yer alır:

  • Davayı açma hakkı, mirasçılardan herhangi birine aittir. Dava açan mirasçı, diğer tüm mirasçıları davalı sıfatıyla gösterebilir. Davalı olarak gösterilen mirasçılar, haklarını yargılama sürecinde beyan etme hakkına sahiptir.
  • Açılan davada mahkeme, vasiyetname mevcutsa vasiyetnameyi inceler. Tereke üzerindeki paylaşım, yasal ve atanmış mirasçıların sahip olduğu oranlar doğrultusunda gerçekleştirilir.
  • Paylaşım işlemlerine yalnızca mal varlığı dahil edilmez; miras bırakan kişinin borçları da dava kapsamında yer alır.
  • Dava süresi, davanın içeriğine göre değişiklik gösterir. Dava yalnızca mal paylaşımı üzerine kuruluysa kısa sürede sonuçlanır. Ancak başka dava türleriyle bağlantılı içerik barındırıyorsa, yargılama süresi uzar.

Dava süreci yukarıda açıklanan yapıda ilerler. Fakat miras hukukuna ilişkin açılan dava türleri farklılık göstermektedir. Bu nedenle sürecin sağlıklı şekilde yürütülmesi için miras hukuku konusunda uzman miras avukatından profesyonel destek alınması gerekir.

Kaynak: Miras Paylaşımı

Terekenin Tespiti ve Kapsamı

Paylaşımın sağlıklı biçimde yapılabilmesi için terekenin kapsamının doğru şekilde tespit edilmesi gerekir. Bu kapsamda, terekenin hem aktifleri (hak ve alacaklar) hem de pasifleri (borçlar) belirlenmelidir. Terekenin net değeri, paylaşılacak malvarlığının esasını oluşturur. Bu tespit, hem paylaşımın şekli hem de miras paylarının belirlenmesi açısından elzemdir.

Doktrindeki yazarların belirtildiği üzere, terekenin kapsamını belirlemek davacının yükümlülüğündedir. Tereke unsurlarının tek tek tespiti, değerleme yapılması ve varsa borçların düşülmesi gereklidir. Bu süreçte bilirkişi raporlarından, veraset ilamından ve diğer resmi belgelerden yararlanılır. Böylece mahkeme tarafından adil ve dengeli bir paylaşım sağlanması mümkün olur.

Payların Oluşturulması ve Özgülenmesi

Mahkemece paylaşım yapılırken, öncelikle mirasçıların pay oranları belirlenir. Ardından her mirasçı için birer “miras payı” oluşturulur. Bu paylar oluşturulurken eşitlik ilkesi gözetilmekle birlikte, mirasçılar arasında anlaşma varsa bu dikkate alınır. Aynen paylaşma ilkesi uygulanabildiği ölçüde esas alınır.

Payların özgülenmesi aşamasında ise hakim, hangi miras payının hangi mirasçıya tahsis edileceğine karar verir. Mirasçılar arasında bu konuda anlaşma varsa, hakim buna uymak zorundadır. Anlaşma yoksa, kura yoluyla paylaşım yapılır. Bu yöntem, özellikle taşınmazların veya bölünmesi mümkün olmayan malların paylaşımında önem arz eder. Aynen paylaşmanın mümkün olmadığı durumlarda satış ve bedel paylaşımı yoluna gidilir.

Aynen Paylaşma İlkesinin Uygulanması

Miras hukukunda öncelikli hedef, tereke mallarının aynen mirasçılara özgülenmesidir. Bu, her mirasçının miras payına düşen malların aynısını alması anlamına gelir. Örneğin, bir evin doğrudan bir mirasçıya verilmesi, aynen paylaşma kapsamındadır. Ancak bu yöntem her zaman uygulanabilir değildir.

Doktrindeki görüşlere göre, aynen paylaşma sadece tereke mallarının nitelikleri buna elverişli ise uygulanabilir. Aksi halde, satış ve bedel paylaşımı gündeme gelir. Aynen paylaşma, hem mirasçılar arasında denge sağlar hem de değer kaybını önler. Özellikle tarımsal işletmelerde veya manevi değeri olan aile mallarında bu ilke büyük önem taşır.

Satış Yoluyla Paylaşım ve Karma Paylaşma

Aynen paylaşmanın mümkün olmadığı hallerde, mahkeme, tereke mallarının satışına karar verir. Bu satış, açık artırma yoluyla gerçekleştirilir ve elde edilen bedel mirasçılar arasında paylaştırılır. Satış yoluyla paylaşma, özellikle taşınmazlar ve bölünmesi ekonomik açıdan uygun olmayan mallar için uygulanır.

Karma paylaşma ise, aynen paylaşma ve satış yoluyla paylaşmanın birlikte uygulanmasıdır. Örneğin, bazı mallar aynen paylaştırılırken, diğerleri satılıp bedeli paylaştırılabilir. Bu yöntem, adil bir paylaşımı mümkün kılarken mirasçılar arasında çıkan anlaşmazlıkların çözümüne de katkı sağlar.

Sağ Kalan Eşe Konut ve Ev Eşyasının Özgülenmesi

TMK m. 240 ve devamı hükümleri uyarınca, sağ kalan eşe birlikte yaşanılan konut ve ev eşyasının özgülenmesi mümkündür. Bu düzenleme, eşin sosyal yaşamının ve önceki hayat standardının korunmasını amaçlamaktadır. Özgüleme, eşin talebi üzerine mahkeme kararıyla yapılır.

Doktrindeki yazarların da belirttiği gibi, özgüleme yapılabilmesi için ilgili malvarlığının mülkiyetinin miras bırakana ait olması ve eşin bu konut ve eşyaya gerçekten ihtiyaç duyması gerekmektedir. Özgüleme, mülkiyet hakkı, intifa hakkı ya da oturma hakkı şeklinde olabilir. Bu düzenleme, paylaşım davasında özel önem taşıyan hallerden biridir.

Tenkis ve Denkleştirme Taleplerinin Etkisi

Miras paylaşım davası sırasında, bazı mirasçılar tarafından tenkis veya denkleştirme taleplerinde bulunulabilir. Tenkis, saklı paylı mirasçıların haklarının ihlal edilmesi halinde başvurulan bir dava türüdür. Denkleştirme ise, mirasbırakanın sağlığında yaptığı kazandırmaların miras paylarına etkisini dengelemek amacıyla uygulanır.

Bu talepler, paylaşım sürecini doğrudan etkiler. Zira mahkeme, öncelikle bu talepleri değerlendirerek mirasçılar arasında adil bir paylaşım sağlamak durumundadır. Avcı’nın tezinde de belirtildiği gibi, bu tür ek taleplerin varlığı paylaşımın şekil ve kapsamını belirlemede önemlidir.

Paylaşma Kararının Hukuki Sonuçları

Mahkemenin verdiği paylaşma kararı, hem kurucu hem de aynî sonuç doğurur. Kurucu etkiyle miras ortaklığı sona erer, aynî etkiyle ise mirasçılar, özgülenen mallar üzerinde mülkiyet hakkı kazanırlar. Bu karar, mahkeme ilamı niteliğinde olup, icra edilebilirlik özelliği taşır.

Paylaşma kararıyla birlikte, mirasçılar arasında doğabilecek sorumluluk ilişkileri de belirlenmiş olur. Özellikle zapta karşı garanti, ayıba karşı sorumluluk ve tereke borçlarından doğan yükümlülükler paylaşım kararının ardından uygulama alanı bulur. Mahkeme masrafları da taraflar arasında paylaştırılır.

Paylaşma Davasında Mahkemenin Rolü

Sulh hukuk mahkemesi, miras paylaşım davasında aktif bir rol oynar. Hakim, terekeye ilişkin tüm bilgileri dikkate alarak, mirasçıların beyanlarını ve delillerini değerlendirir, tereke mallarının niteliklerini belirler ve en adil paylaşımı hedefler. Hakim, tarafların anlaşamaması halinde kura çekilmesi ya da satış yoluyla paylaşım yapılması gibi yöntemlere başvurabilir.

Doktrindeki yazarların da belirttiği gibi, mahkemenin takdir yetkisi, mirasçıların menfaatlerini dengelemekle sınırlıdır. Bu bağlamda hâkimin müdahalesi, hem usul ekonomisi hem de paylaşımın etkinliği açısından elzemdir. Paylaşım kararında isabet sağlanması, mirasçılar arasında çıkabilecek olası yeni uyuşmazlıkların da önüne geçer.

Miras Paylaşım Davasının Süresi

Miras paylaşım davaları, birçok etkenin birleşimiyle uzun sürebilmektedir. Terekenin büyüklüğü, mirasçı sayısı, dava sürecinde ortaya çıkan itirazlar, ek talepler (tenkis, denkleştirme, vs.) ve bilirkişi incelemeleri davanın süresini doğrudan etkiler. Ortalama bir miras paylaşım davası, uygulamada 18 ay ile 36 ay arasında tamamlanmaktadır.

Doktrindeki yazarlar, davanın makul sürede sonuçlanabilmesi için tarafların eksiksiz belge sunması ve işbirliği yapmasının büyük önem taşıdığını vurgular. Yargı sürecinde özellikle bilirkişi raporlarının hazırlanma süresi ve terekenin değerlendirilmesi süreci uzamaya neden olabilir. Bu nedenle, hazırlıklı ve sistematik bir dava yürütümü esastır.

Miras Paylaşımında Harç ve Masraflar

Miras paylaşım davası, yargılama giderlerini ve avukatlık ücretlerini içeren çeşitli mali yükümlülükleri beraberinde getirir. 2024 yılı için asgari avukatlık ücreti 17.400 TL’den az olamaz. Harç ve masraflar, dava açan tarafça karşılanmakla birlikte, yargılama sonucuna göre bu giderlerin paylaşımı mümkündür.

Avcı’nın tezinde de açıkça belirtildiği gibi, davalı tarafın ağır kusurunun bulunması veya tazminat yükümlülüğü doğuran bir davranışı mevcutsa, masrafların tamamının davalıya yükletilmesi mümkündür. Bu durum, hak kaybını önlemek adına önem taşır. Miras paylaşımı davası açarken ekonomik planlama yapılması kaçınılmazdır.

Paylaşma Sözleşmesi ile Davadan Feragat

Taraflar paylaşım davası devam ederken anlaşma sağlayabilirler. Bu durumda, paylaşma sözleşmesi düzenlenerek dava sona erdirilir. Miras paylaşma sözleşmesi yazılı olmak zorundadır ve tüm mirasçıların imzasını içermelidir. Aksi takdirde geçerlilik kazanmaz. Bu sözleşme, paylaşma kararının mahkemece hüküm altına alınmasına gerek kalmadan taraflar arasında paylaşımı gerçekleştirebilir.

Doktrindeki yazarların da vurguladığı gibi, anlaşmaya dayalı çözümler, hem aile bağlarının zedelenmesini önlemekte hem de yargı sürecini hızlandırmaktadır. Bu bağlamda paylaşma sözleşmesi, uzlaşma kültürünün ve miras hukukunun en önemli araçlarındandır.

Miras Paylaşım Davasının Sonuçları

Paylaşım kararı ile birlikte miras ortaklığı sona erer ve her bir mirasçı kendi payı oranında bağımsız mülkiyet hakkı kazanır. Bu karar kesindir ve ilam niteliğindedir. Mirasçılar, kendi adlarına tescil işlemlerini yaptırabilirler. Böylece tereke üzerindeki müşterek mülkiyet sona ermiş olur.

Doktrindeki yazarlar, paylaşım kararının ardından doğabilecek diğer davaların (örneğin alacak, ecrimisil, tasfiye) bu kararın sonuçları doğrultusunda şekillendiğini belirtir. Dolayısıyla paylaşım davası, sadece bir bölüştürme işlemi değil; aynı zamanda mirasçılar arasındaki hukuki ilişkinin sınırlarını çizen temel bir aşamadır.

Miras Paylaşımı Yargıtay Kararları
Miras Paylaşımı Yargıtay Kararları

Miras Paylaşımı Yargıtay Kararları 2025

Mirasçı Tarafından Elbirliği Mülkiyetindeki Taşınmazın Tek Taraflı Satışı Geçersizdir

Özet: Yargıtay, mirasçılardan birinin, elbirliği mülkiyetindeki taşınmazı tek başına satamayacağını, bu tür işlemlerin geçersiz olduğunu belirtmiştir. Elbirliği mülkiyetinde tasarruf işlemleri tüm mirasçıların birlikte iradesini gerektirir.

Künye: Yargıtay 1. HD, 06.12.2011, E. 2011/5562, K. 2011/13210

Birlikte Yaşanan Konutun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi Mümkündür

Özet: Sağ kalan eşin birlikte yaşadığı konut ve ev eşyasının, miras payına mahsuben kendisine mülkiyet olarak özgülenebileceği veya bazı durumlarda intifa ya da oturma hakkı tanınabileceği karara bağlanmıştır.

Künye: Yargıtay 2. HD, 08.10.2014, E. 2013/24513, K. 2014/21520

Mirasçılar Arasında Anlaşma Olmadığında Kura Yöntemiyle Paylaşım Yapılabilir

Özet: Yargıtay, paylaşımda anlaşma sağlanamadığında, sulh hukuk mahkemesinin malları kura yöntemiyle paylaştırmasına hukuken engel bulunmadığını belirtmiştir. Bu usul, paylaşımın tarafsız biçimde yapılmasını sağlar.

Künye: Yargıtay 1. HD, 20.03.2007, E. 2006/13165, K. 2007/3312

Mirasbırakanın Sağlığında Yapmış Olduğu Karşılıksız Kazandırmalar Denkleştirmeye Tâbidir

Özet: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı karşılıksız kazandırmalar, miras payına mahsup edilmek üzere terekeye geri verilmelidir. Aksi açıkça belirtilmediği sürece bu kazandırmalar denkleştirme kapsamında değerlendirilir.

Künye: Yargıtay 8. HD, 28.04.2009, E. 2008/10753, K. 2009/3513

Miras Paylaşımı Avukat Desteğinin Önemi

Miras paylaşımı sürecinde bir avukatın önemi, hem maddi hem de usuli hukuka ilişkin karmaşık meselelerin etkin biçimde yönetilebilmesi açısından son derece büyüktür. Özellikle elbirliği mülkiyeti, tenkis, denkleştirme, vasiyetnamenin yorumlanması, tereke borçlarının tasfiyesi gibi özel uzmanlık gerektiren konular, avukatlık desteği olmadan hatalı işlemlere veya telafisi zor hak kayıplarına yol açabilir.

İlgili Makaleler:

  1. https://ayboga.av.tr/izale-i-suyu/ (İzale-i Şuyu)
  2. https://ayboga.av.tr/miras-intikali-nasil-yapilir/ (Miras İntikali Nasıl Yapılır?)
  3. https://ayboga.av.tr/mirastan-mal-kacirma/ (Mirastan Mal Kaçırma)
  4. https://ayboga.av.tr/tereke-nedir/ (Terake Nedir?)

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.
Başa dön tuşu
Ara