Dilekçeler

Müdahale Talep Dilekçesi

Müdahale talebi; ceza, idare ve hukuk davalarında karşımıza çıkan ve kelime anlamı olarak “Bir dava sonucu verilecek olan kararın, dolaylı olarak etkileyeceği üçüncü kişilerin davaya katılmaları” şeklinde tanımlanabilir.

Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu, müvekkillerine müdahale talebinde bulunma konusunda ve dolayısıyla davaya katılma konusunda uzman kadrosuyla hukuki destek sunmaktadır.

Müdahale Talebi Nedir?

Müdahale talebi, hukukun farklı dava alanlarında yürütülen davalarda taraf olarak yer almayan ancak yargılama neticesinden verilecek kararlardan etkilenecek kişilerin davaya katılma talebi şeklinde tanımlanabilir.

Müdahale talebi karşımıza ceza davalarında müştekinin (şikayetçinin) idari davalarda üçüncü kişilerin, hukuk davalarında ise fer’i veya asli müdahillerin katılması şeklinde çıkmaktadır.

Müdahale Talebinin Gerekçesi

Gerek hukuk gerek ceza gerekse idare yargılamasında davanın asıl süjeleri taraflarıdır. Ancak davaya taraf sıfatı olmaksızın verilecek kararın etkilemesi ihtimal dahilinde olan üçüncü kişiler mevcut olabilir.

Bu kişilerin taraf olmadığı ancak davada karar verilmesi halinde hukuki durumlarında değişiklik meydana gelecek ise davaya katılmalarında hukuki yarar vardır.

Gerçekten de yargılamalarda hukuki bir yararı olmayan tarafların müdahale (katılma) talepleri kabul edilmez. Zira kimse tarafı olmadığı ve sonucunda etkilenmeyeceği bir yargılamada bulunamaz. Özellikle ceza davalarında katılma kurumu üzerinde durmak gerekir.

Ceza Davalarında Müdahale (Katılma) Talebi

Türk Ceza hukukunda, kamu yani halk adına dava açma ve bu davaları yürütme yetkisi Cumhuriyet Savcılarına verilmiştir. Bu nedenle; kural olarak ceza davalarını yönetmek ve işlemleri temin etmek savcılarına, istisnai olarak ise üçüncü kişilere tanınmıştır.

Ceza Muhakemesi Kanunu’muzun 234 üncü maddesine göre mağdur ile şikâyetçinin hakları şunlardır:

a) Soruşturma evresinde;

  • Delillerin toplanmasını isteme,
  • Soruşturmanın gizlilik ve amacını bozmamak koşuluyla Cumhuriyet savcısından belge örneği isteme,
  • Vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçlarında ve alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme,
  • 153 üncü maddeye uygun olmak koşuluyla vekili aracılığı ile soruşturma belgelerini ve elkonulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceletme,
  • Cumhuriyet savcısının, kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararına kanunda yazılı usule göre itiraz hakkını kullanma.

b) Kovuşturma evresinde;

  • Duruşmadan haberdar edilme,
  • Kamu davasına katılma,
  • Tutanak ve belgelerden örnek isteme,
  • Tanıkların davetini isteme,
  • Vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçlarında ve alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme,
  • Davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurmadır.

Ceza Muhakemesi Kanunu’muzun 237 nci maddesinde ise

(1) Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler.

(2) Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır. Hükümleri yer almaktadır. Görüldüğü üzere ceza muhakemesinde savcının sahip olduğu yetkilerin bir kısmına ve en önemlisi kanun yoluna başvurma hakkı katılma talebiyle kazanılmaktadır.

Ceza davalarındaki katılma talepleriniz için Ankara ceza avukatı desteği almanız tavsiye edilmektedir.

Hukuk Davalarında Müdahale (Katılma) Talebi

Ceza ve İdare Mahkemelerinde görülen davaların dışında özel hukuk alanında yer alan ve tazminat, aile hukuku, iş hukuku, sigorta hukuku ve benzeri hukuk dallarında görevli Asliye Hukuk Mahkemesi, Asliye Ticaret Mahkemesi, Sulh Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi, Tüketici Mahkemesi, İcra Mahkemesi’nde yürütülmekte olan yargılamalarda davanın taraflarının yanında davaya müdahale etmek (katılmak) mümkündür. Bu tür davalarda müdahale talebi ikiye ayrılır.

Kural olarak bir dava salt taraflarını etkiler, üçüncü kişiler yönünden ise kesin hüküm teşkil etmez.’ Hüküm, lehine müdahale edilen taraf hakkında ona muzaf (izafeten-bağlı-yönelik) olarak verilir. Yani, müdahil davada tarafmış gibi, müdahil hakkında müdahile muzaf olarak hüküm verilemez. Fakat, üçüncü kişi bir dava sırasında davaya, taraflardan birinin yardımcısı olarak katilmis ise, bu takdirde dava sonucunda verilen hüküm, davada taraf olmayan üçüncü kisinin hukuki durumunu da dolayistyla etkiler. İşte bunu sağlayan müessese fer’ i müdahaledir. Su halde, fer’i müdahale, taraflar arasında görülmekte olan davaya, onlardan birinin kazanmasında hukuki menfaatinin bulunması sebebiyle üçüncü kisinin yardım için dahil olması demektir.

Asli müdahale ise, bu konuda, Usul Kanunu’nda hüküm bulunmamakla birlikte, gerek ilmi gerek yargısal içtihatlar da bu çeşit bir müdahalenin varlığı kabul edilmiş ve uygulamada da asli müdahaleye cevaz verilmiştir.

Asli müdahale, bir kisinin açılmış bir davada kendi yararına bir hakkin tespit ve korunmasını istemesiyle olur. Baka bir ifade ile asli müdahale, bir davada, bir kimsenin kendi hakkini korumak için fer’i müdahalede olduğu gibi taraf-Tara bağlı olmaksızın iddiada bulunması demektir.

Bu itibarla, müdahale edilmek istenilen davanın hasımlı veya hasımsız olmasının önemi bulunmadığı gibi, hak ya da borcun doğumunun, taraflardan birine iltihak etmeksizin ilgilinin, kendi serbest iradesi ile dava ikame etmek suretiyle talep etme ve tek başına usulü işlemleri gerçekleştirebilme hakkına haiz olduğu için Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 53. ve sonraki maddelerinde fer’i müdahile yönelik olarak öngörülen şartlar da aranmaz.

Asli müdahil tıpkı bir davacı gibi hareket etmek hakkını haizdir. Hüküm ona müessir şekilde verilir. Hükmü başlı başına temyiz etme hakkini da haizdir.

Böylece, müdahalede bulunmak isteyenin hukuki yararı ile, o davanın taraflarının hukuki yararları çatışır. İşte bu gibi durumlarda bir kimse açılmış bir davaya asli müdahil olarak katılabilir

Davaya Asli Müdahale

Asli müdahil, kendi yararına bir hakkin tespiti için mevcut bir davaya müdahil olarak katılabilir. Bu takdirde müdahil, davanın tarafı gibi hareket etmek hakkını haiz olup, hüküm de kendisini ilzam edici şekilde tesis olunur. Açıktır ki, bu halde asli müdahil hükmü temyiz edebilir.

Kural olarak asli müdahil, müdahale etmek istediği davanın konusu olan şey veya hak üzerinde kısmen veya tamamen bir hak sahibi olduğunu iddia eder.

Asli müdahale davasının, ilk davanın davacısına ve davalısına karşı birlikte açılması zorunludur. Çünkü, ancak bu halde mahkeme asli müdahilin talebini haklı görürse, onun lehine bir karar verebilir.

Bu halde, ilk davanın davacısı ve davalısı, asli müdahale davasının, davalı tarafında mecburi dava arkadaşı durumundadırlar. Bu dava arkadaşlığı, sekli bakımdan mecburi dava arkadaşlığıdır.

Asli müdahale davası bağımsız, ayrı bir dava olduğundan, bununla dava açılmasının bütün sonuçları doğar; mesela, asli müdahale davası ile de zamanaşımı kesilir.

Asli müdahale davası hakkında verilen mahkeme kararı, asli müdahil ile ilk davanın taraflar olan asli müdahale davasının davalıları arasındaki ilişkide kesin hüküm teşkil eder.

Buna karşılık, asli müdahale davası hakkında verilen mahkeme kararı, ilk davanın taraflar için ilk davanın davacısı ile davalısı arasndaki ilişkide kesin hüküm teşkil etmez. Çünkü, ilk davanın tarafları, asli müdahale davasında karşılıklı taraf olarak değil, davalı tarafta mecburi dava arkadaşı olarak bulunmuşlardır. Böyle bir hüküm ise, dava arkadaşlarının asli müdahale davasının davalılarının, ilk davanın taraflarının sonradan birbirlerine karşı açacakları yeni bir davada kesin hüküm teşkil etmez.

Davaya Fer’i Müdahale

Müdahale kurumuna dair esaslar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 65 ve 66. maddelerinde düzenlenmiştir.

Anılan düzenlemeler dikkate alındığında; hakki veya borcu bir davanın neticesine bağlı olan üçüncü şahsın, açılmış olan bir davada, iki taraftan birine katılabileceği; müdahalenin, muhakemenin bitmesi aşamasına kadar talep edilebileceği; müdahale talebine taraflarca itiraz edebileceği; müdahale talebinin, mahkemece kabulü halinde müdahilin davayı bulunduğu noktadan itibaren takip edebileceği ve müdahilin katıldığı tarafla birlikte hareket edeceği ve hükmün, katlanılan tarafa yönelik olarak verileceği sonucuna ulaşılmaktadır.

Fer’i müdahil, katıldığı tarafın netice-i talebini destekleyecek usul hukuku araçları ile esasa ilişkin iddia ve savunmalarda bulunabileceği gibi çekişmeli olgulara (münazaali vakıalara) ait deliller de ikame edebilir; çünkü o, katıldığı tarafın bir yardımcısı olur; davanın bir tarafı ya da onun temsilcisi olmaz.

Yardımcı olması nedeniyle de ancak katıldığı tarafın görüsüne uygun olduğu oranda ileri süreceği istekler göz önüne alınır; katıldığı tarafın görüşüne aykırı bir beyanı (mesela ikrar) göz önünde bulundurulmaz.

Müdahale talebinin kabulüne karar verilen üçüncü kişi (fer’i müdahil), bununla taraf veya bir tarafın temsilcisi olmaz. Müdahil, sadece lehine müdahalede bulunduğu tarafın yardımcısıdır. Yani, müdahil lehine katıldığı tarafla birlikte hareket eder.

Buna göre, müdahil, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebilir. Kendisinden önce yapılmış olan usul işlemlerinin tekrarlanmasını isteyemez.

Davada taraf olmaması itibariyle, lehine katıldığı tarafla birlikte hareket etmek zorunda olan fer’i müdahil, lehine müdahale ettiği tarafın iradesine uygun olan usul işlemlerini yapabilir.

Fer’i müdahilin, lehine katıldığı tarafın gerçekleştirdiği usul hukuku tasarrufları ile ilişmeyen usul hukuku işlemleri, lehine katıldığı taraf için de geçerli sonuç doğurur. Bu sınırlama ile fer’i mü-dahil, lehine katıldığı tarafın iddia veya savunmasını tamamlayabilir; lehine katıldığı tarafın yetkisi bulunduğu ölçüde, fer’i müdahil delil de gösterebilir.

Fer’i müdahil, lehine katıldığı: taraf ile birlikte hazır bulunduğu duruşmada yalnız başına yapmasına imkân bulunmayan bir usul işlemini yapar ve lehine katıldığı taraf da buna itiraz etmezse, bu işlemlerin geçerli olarak yapılmış olduğu sonucuna varılabilir. Zira, bu durumda, lehine müdahale edilen tarafın, müdahilin kendi huzurunda yapmış olduğu ve itiraz etmediği usul işlemlerini zımnen benimsemiş olduğu kabul edilir.

Fer’i müdahil, lehine katıldığı tarafın da hazır olduğu duruşmada davayı veya savunmayı değiştirir veya genişletir şekilde beyanlarda bulunur ve lehine müdahale edilen taraf da buna itiraz etmezse, bu beyanlar lehine müdahale edilen tarafça yapılmış sayılır.

Karşı taraf, müdahilin yaptığı ve müdahale edilen tarafın da zımnen benimsediği bu davayı değiştirme veya savunmayı genişletme talebine zımnen veya açıkça muvafakat ederse, bu halde dava değiştirilmiş veya savunma genişletilmiş olur.

Davaya Asli ve Fer’i Müdahale Arasındaki Fark Nedir?

Fer’i müdahil, yalnız başına davayı değiştirme veya savunmayı genişletme hakkına sahip değildir. Başka bir ifade ile fer’i müdahil, lehine müdahale ettiği tarafın hazır olduğu duruşmada, davayı: değiştirme ve savunmayı: genişletme hakkini kullanabilir. Fakat katıldığı tarafın hazır olmadığı duruşmada, davayı: değiştirme veya savunmayı genişletme talebinde bulunmasına ise imkân yoktur.

Fakat fer’i müdahil, lehine katıldığı, tarafça yetkili kılınmadıkça, dava konusu üzerinde tasarrufta bulunamaz; mesela davadan feragat edemez, davayı kabul edemez, sulh olamaz, müddeabihi başkasına temlik edemez, yalnız başına karşı tarafa yemin teklif edemez; fer’i müdahile de yemin teklif edilemez.

Fer’i müdahil ıslah yoluna başvuramaz. Ayrıca onun ikrahı, lehine katıldığı tarafı bağlamaz. Öte yandan, fer’i müdahil, yalnız başına temyiz, karar düzeltme ve yargılamanın iadesi gibi taleplerde bulunamaz. Kısaca, fer’i müdahilin sayılan hukuki tasarruflar tek başına gerçekleştirmesine imkan yoktur.

Ayrıca fer’i müdahil, yalnız başına hükmün icrasını da isteyemez.

Müdahale Talep Dilekçesi Örneği

CEZA DAVASI MÜDAHALE (KATILMA) DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

ANKARA 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE

DOSYA NO : 2023/ XXX ESAS

MÜDAHALE TALEBİNDE

BULUNAN MÜŞTEKİ : ……….,TC: ……………. Adres: …………..

VEKİLİ : Av. Çağrı AYBOĞA

Emek Mah. Bişkek Cad. 26/3 Çankaya/ANKARA

DAVACI : K.H.

SANIK : ………………..,TC:…………………

SUÇ : Hakaret, Sesli Yazılı veya Görüntülü Bir İleti İle Hakaret, Basit Yaralama

KONU : Müdahale talebimizin sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR :

Mahkemenizde yukarıda numarası yazılı dosyayla görülmekte olan davada müvekkilim ……………müşteki konumunda olup, huzurda bulunan dava sonucu, müvekkilimi etkileyeceğinden ve müvekkilimin uğramış olduğu haksızlığın giderilmesinde ve maddi gerçeklerin ortaya çıkarılmasında müvekkilimin de menfaati bulunması ve vuku bulan dava konusu olaylar hakkında Sayın Mahkemenize de yardımcı olunması açısından davaya müdahil olarak kabul edilmemizi istemek zaruri hasıl olmuştur.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebepler ışığında;

  1. Müvekkil ………….’un açılan kamu davasına Mahkemenizce katılan olarak, bizim de katılan vekili olarak duruşmalara kabulümüze,
  2. Bilahare arz ve izah edeceğimiz iddialarımıza göre sanığın cezalandırılmasını müvekkilim adına vekaleten arz ve talep ederim. Saygılarımla.

Müdahale Talebinde Bulunan Müşteki

Vekili

Avukat Çağrı AYBOĞA

Hukuk Davası Müdahale (Katılma) Dilekçesi Örneği

İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE

DOSYA NO : 2023/XXX ESAS

MÜDAHALE TALEBİNDE BULUNAN

ALACAKLI : G….F…A.Ş.

VEKİLİ : Av. Çağrı AYBOĞA

Emek Mah. Bişkek Cad. 26/3 Çankaya/ANKARA

DAVACI : A…….. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.

KONU : Müdahale talebimizin sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR :

  1. Davacı Şirket aaa….SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.,Sayın Mahkemeniz ’in yukarıda numarası belirtilen dosyası ile görülmekte olan davada iflas erteleme talebinde bulunmuş ve erteleme talep eden davacı ile ilgili olarak mahkemenizin İhtiyati tedbir kararı verdiği tarafımızca haricen öğrenilmiştir.
  2. Müvekkilimiz ……..keşide tarihli, Ş….bank T.A.Ş. ……çek nolu TR IBAN nolu, çekin ödenmemesi sonucu …….. TL alacaklı olup, borçlu şirket aleyhine tarafımızca fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak koşuluyla ihtiyati haciz talepli olarak takibe geçilmiştir.Söz konusu takibe ilişkin dosya İstanbul…….. İcra Müdürlüğü’nün …………..Esas sayılı dosyasıdır(Ek2,Ek3-Takip talebi ve dayanak çek).
  3. Borçlu şirket hakkındaki iflas erteleme kararından dolayı muaccel alacağı ödenmeyen, ödenmesi için herhangi girişimde de bulunulmayan müvekkilimiz zarara uğratılmaktadır. Bu sebeple Sayın Mahkemeniz ’deki duruşmalara müdahiliyeti talep etme zorunluluğumuz doğmuştur.
  4. Bilirkişi raporları, iyileştirme projesi ve kayyum raporları dosyaya sunulmakla bu raporlar incelendikten sonra yapacağımız beyan ve itiraz hakkımız saklı kalmak kaydıyla borçlu hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının iptali ile iflas erteleme davasının reddini talep ederiz.

HUKUKİ SEBEP : TTK, İİK ve ilgili mevzuat

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle müdahale talebimizin kabulünü talep ve arz ederiz.

Müdahale Talebinde Bulunan

Alacaklı Vekili

Av. Çağrı AYBOĞA

Ek1- XXX TL bedelli çek

İdare Mahkemesi Müdahale (Katılma) Dilekçesi Örneği

ANKARA 1. İDARE MAHKEMESİ’ NE

DOSYA NO : 2023/ XXX ESAS

MÜDAHALE TALEBİNDE

BULUNANLAR :

VEKİLİ : Av. Çağrı AYBOĞA

Emek Mah. Bişkek Cad. 26/3 Çankaya/ANKARA

DAVALI : T.C. Adalet Bakanlığı

KONU : Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 2023/XX numaralı dosyasındaki …… tarihli “Soruşturma İzni Verilmesine Yer Olmadığına Dair Karar”ın iptali istemiyle açılan davada verilen 05/01/2023 tarihli ara karara istinaden davalı idare yanında davaya müdahil olma ve davanın reddi taleplerimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR :

Davacı yanın haksız ve mesnetsiz olarak ikame ettiği işbu iptal davasında hukuki yararı bulunan müvekkillerin davaya katılma talebini ibraz etme zarureti hasıl olmuştur. Yukarıda numarası yazılı Mahkemeniz dosyasında ele alınan iptal davası, davacı yanın haksız ve mesnetsiz iddiaları sonucunda vuku bulmuş bir dava olma niteliğini haiz olmaktan ileriye gidememekte başka bir deyişle, işbu davanın ikamesi hukuka ve yüksek mahkemenin yerleşik içtihatlarına aykırıdır.

HUKUKİ SEBEPLER : İYUK, TBK, 4483 s. K., 1136 s. K. ve ilgili mevzuat

HUKUKİ DELİLLER : Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 2023/XX numaralı dosyasındaki …… tarihli “Soruşturma İzni Verilmesine Yer Olmadığına Dair Karar”ın iptali istemiyle açılan davada verilen 05/01/2023 tarihli ara karar, tüm dosya kapsamı, bilirkişi, tanık beyanları, tüm dosya kapsamı, yasal her türlü delil ve resen tespit edilecek deliller.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda izah edilen sebepler ve resen göz önüne alınacak nedenlerle birlikte; aleyhte hususları kabul etmediğimizi beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalı yanında davaya katılma talebimizin kabulüne, akabinde davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini saygılarımla bilvekale talep ederim.

Katılma Talebinde Bulunanlar Vekili

Av. Çağrı AYBOĞA

Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu olarak müdahale talepli dilekçe yazımı ve dava takibinde uzman avukatlarla hukuki hizmet sunmaktayız. Ankara avukat hizmetinden faydalanmak için bize ulaşabilirsiniz.

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara