Dilekçeler
Trend

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Nasıl Açılır? Şartları Nelerdir?

Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, yanlış veya gerçeğe aykırı şekilde tutulmuş nüfus kayıtlarının mahkeme kararıyla düzeltilmesini sağlayan, kamu düzeniyle doğrudan bağlantılı bir dava türüdür. Kişinin adı, soyadı, doğum tarihi, cinsiyeti ya da ebeveyn bilgileri gibi temel kimlik unsurlarındaki hatalar, yalnızca bireyin özel hayatını değil, aynı zamanda miras, sosyal güvenlik ve aile hukuku ilişkilerini de etkilemektedir. Bu nedenle nüfus kayıtlarının gerçeğe uygunluğu, hem bireysel hakların korunması hem de devletin resmi kayıtlarının güvenilirliğinin sağlanması açısından büyük önem taşır.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi – SORU Nüfus Kaydının Düzeltilmesi – HIZLI CEVAPLAR
Kimler Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Açabilir? Nüfus kaydındaki yanlışlıklar, yalnızca bireyi değil kamu düzenini de ilgilendirir. Bu nedenle davayı ilgili kişi, anne-baba veya Cumhuriyet savcısı açabilir. Kayıttan doğrudan etkilenen herkesin menfaati kabul edilir.
Çocuk, Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Açabilir Mi? Ergin olmayan çocuklar doğrudan dava açamaz. Ancak yasal temsilcileri aracılığıyla dava açabilirler. Mahkeme çocuğun üstün yararını gözetir, gerektiğinde pedagog veya sosyal hizmet uzmanı görüşü alır.
Anne-Baba Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Açabilir Mi? Anne ve baba, velayet hakkı kapsamında çocuklarının nüfus kaydında yer alan hatalar için dava açabilir. Çocuk reşit ise rızası aranır. Bu denge, aile bağlarını ve kişilik haklarını korur.
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Yargılama Bu davalarda hâkim re’sen araştırma yetkisine sahiptir. Deliller arasında resmî belgeler, tanık beyanı, doğum kayıtları ve DNA testleri bulunabilir. Amaç, kaydın gerçeğe uygun hâle getirilmesidir.
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası DNA Testi DNA testi, özellikle soybağı uyuşmazlıklarında en güçlü delildir. Mahkeme, taraf talebi olmasa bile gerçeği ortaya çıkarmak için DNA incelemesi yaptırabilir.
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Görevli Mahkeme Genel kural olarak görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Ancak dava doğrudan soybağına ilişkinse, görevli mahkeme aile mahkemesi olur.
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Yetkili Mahkeme Yetkili mahkeme, davacının yerleşim yeri veya nüfus kaydının bulunduğu yer mahkemesidir. Bu kural, hem erişilebilirlik hem de yargılamanın hızlandırılması amacı taşır.

Aşağıda, nüfus kaydının düzeltilmesi davasına ilişkin kavram, taraf ehliyeti, şartlar, soybağı ile ilişkisi, yargılama usulü ve zamanaşımı hususları detaylı biçimde incelenecektir.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Nedir?

Nüfus kaydının düzeltilmesi, bireylerin kimlik, soybağı, doğum tarihi veya medeni hâline ilişkin yanlış veya gerçeğe aykırı kayıtların mahkeme kararıyla düzeltilmesini konu alan bir dava türüdür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu çerçevesinde nüfus kayıtlarının değiştirilebilmesi kural olarak yalnızca mahkeme kararıyla mümkündür. İlgililerin idari makamlara başvurarak kayıtları tek taraflı değiştirmesi mümkün değildir; zira nüfus kayıtları kamu düzeniyle doğrudan ilgilidir. Bu nedenle, nüfus kaydının düzeltilmesi davası, kişilik haklarının korunmasının yanı sıra devletin resmi kayıtlarının güvenilirliğini sağlama işlevine de sahiptir.

Bu davada, kayıtla gerçeğin örtüşmediği durumlarda hâkim, delilleri değerlendirerek gerçek durumu ortaya çıkarır ve sicilde gerekli düzeltmeyi yapar. Yanlış yazılan isim ve soyisimler, hatalı doğum tarihleri, yanlış baba adı veya annenin kaydında yapılan hatalar en sık karşılaşılan konulardır. Ayrıca, cinsiyet değişikliği veya evlat edinme gibi durumlar da nüfus kaydının düzeltilmesi kapsamında değerlendirilebilmektedir. Nüfus kaydındaki yanlışlık yalnızca ilgili kişinin özel hayatını değil, miras, sosyal güvenlik, vatandaşlık ve aile hukuku alanlarını da doğrudan etkilemektedir. Dolayısıyla nüfus kaydının düzeltilmesi davası, bireysel menfaatin ötesinde, kamu düzenini koruyucu bir dava türü olarak büyük önem taşımaktadır.

Kimler Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Açabilir?

Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, kişilik haklarının doğrudan korunmasına hizmet eden ve kamu düzeniyle de sıkı şekilde bağlantılı olan bir dava türüdür. Bu nedenle dava açma hakkı yalnızca doğrudan menfaati olan kişilerle sınırlı tutulmamış, aynı zamanda devletin denetim yetkisi gereği Cumhuriyet savcılarına da tanınmıştır. Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere, nüfus kayıtları herkese karşı ileri sürülebilir nitelikte olduğundan, bu kayıtlarda yer alan yanlışlıkların düzeltilmesi yalnızca bireysel çıkarı değil, toplumsal düzeni de ilgilendirmektedir. Dolayısıyla hem ilgili kişi, hem anne-baba, hem de belirli hâllerde savcılık makamı bu davayı açabilir.

Davanın açılması için aranan en önemli şart, ilgili kişinin kayıttan doğrudan etkilenmesidir. Örneğin adı yanlış yazılan kişi, doğum tarihi hatalı girilen vatandaş veya babasının adı yanlış kaydedilen çocuk bu davayı açabilir. Bunun dışında, kayıtların kamu düzeniyle doğrudan ilgisi nedeniyle Cumhuriyet savcıları da resen dava açma yetkisine sahiptir. Böylelikle, yalnızca taraf menfaatinin değil, kamu yararının da gözetildiği bir sistem kurulmuştur.

Çocuk, Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Açabilir Mi?

Çocuklar, kendi kimlik veya soybağına ilişkin yanlış kayıtların düzeltilmesi amacıyla dava açabilirler. Bu noktada önemli olan husus, çocuğun dava ehliyetine sahip olup olmamasıdır. Henüz ergin olmayan bir çocuk doğrudan dava açamayacağından, bu davayı yasal temsilcisi aracılığıyla açabilir. Ancak dava konusu doğrudan çocuğun üstün yararını ilgilendirdiği için mahkeme, çoğu kez çocuğun görüşünü dikkate almakta, gerektiğinde sosyal hizmet uzmanı veya pedagog görüşüne de başvurmaktadır.

Yargıtay’ın içtihatlarında da, özellikle soybağının düzeltilmesine ilişkin davalarda çocuğun davacı sıfatıyla yer alabileceği, fakat bunun yasal temsilci aracılığıyla yapılmasının zorunlu olduğu vurgulanmaktadır. Böylelikle hem çocuğun kişilik hakları korunmakta hem de savunma ve temsil ilkeleri güvence altına alınmaktadır.

 Anne-Baba Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Açabilir Mi?

Anne ve baba, çocuklarının nüfus kaydında yer alan yanlışlıkların düzeltilmesi amacıyla dava açabilirler. Özellikle çocuğun doğum tarihi, adı veya soyadı ile ilgili hatalar söz konusu olduğunda anne-baba dava açma hakkına sahiptir. Bunun nedeni, anne-babanın velayet hakkı çerçevesinde çocuklarının kişisel ve hukuki menfaatlerini korumakla yükümlü olmalarıdır.

Ancak anne-babanın dava açma hakkı yalnızca velayet altındaki çocuklarıyla sınırlı değildir. Çocuk reşit olduktan sonra da anne-babanın kayıttaki hatanın düzeltilmesi için dava açması mümkündür; fakat bu durumda dava aynı zamanda çocuğun da menfaatini ilgilendirdiğinden, mahkeme çoğunlukla çocuğun rızasını araştırmaktadır. Bu yaklaşım, hem kişilik hakkı hem de aile bağları açısından denge sağlayan bir çözümdür.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Yargılama

Nüfus kaydının düzeltilmesi davaları, hem tarafların ileri sürdüğü deliller hem de mahkemece re’sen toplanan veriler üzerinden yürütülür. Bu davalarda, kayıtların kamu düzeniyle doğrudan bağlantısı nedeniyle hâkim, ispat konusunda geniş yetkilere sahiptir. Yargılama sırasında yalnızca taraf beyanlarıyla yetinilmez; doğum belgeleri, resmi kayıtlar, tanık anlatımları ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yoluna başvurulur. Uygulamada en önemli delillerden biri, özellikle soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda başvurulan DNA testidir. Bu test, kaydın baştan beri yanlış yapılıp yapılmadığının belirlenmesinde belirleyici rol oynar.

Yargılama sürecinde mahkemenin tarafların taleplerine bağlı kalmaksızın, kamu düzeni gereği gerekli gördüğü delilleri toplama yetkisi vardır. Bu yaklaşım, özellikle soybağı ve doğum tarihine ilişkin uyuşmazlıklarda maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını sağlar. Nitekim uygulamada, yaş küçültme davası gibi nüfus kayıtlarına ilişkin davalarda mahkemeler çoğu kez sağlık raporları, okul kayıtları ve resmi doğum belgelerine başvurmaktadır. Benzer şekilde, isim değiştirme davası süreçlerinde mahkeme kişilik haklarının ihlalini ön planda tutmakta ve davacının beyanını destekleyen delilleri değerlendirmektedir.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası DNA Testi

DNA testi, özellikle soybağıyla ilgili yanlış kayıtların düzeltilmesi davalarında en güçlü delil niteliğindedir. Mahkemeler, babalık iddialarının doğruluğunu araştırırken ya da yanlışlıkla başka bir kişinin üzerine kaydedilen çocukların gerçek aile bağını tespit ederken DNA raporunu esas almaktadır. Bu bağlamda, DNA testi yalnızca tarafların talebiyle değil, hâkimin re’sen delil toplama yetkisi kapsamında da gündeme gelebilir.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Görevli Mahkeme

Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında görevli mahkeme, kural olarak asliye hukuk mahkemeleridir. Çünkü bu davalar, kişisel durum ve kimlik kayıtlarına ilişkin tespit niteliği taşıyan davalardır. Ancak dava konusunun soybağı ile doğrudan bağlantılı olduğu hallerde, örneğin babalık ilişkisinin tartışıldığı bir uyuşmazlıkta görevli mahkeme aile mahkemesi olmaktadır. Görevli mahkemenin yanlış belirlenmesi, davanın usulden reddine yol açabileceği için son derece önemlidir.

Bu açıdan nüfus kaydının düzeltilmesi, geçici koruma mekanizmalarıyla kıyaslanabilir. Örneğin, ihtiyati tedbir de görevli mahkeme üzerinden yürütülen ve doğrudan kamu düzenini ilgilendiren bir geçici hukuki koruma yoludur. Mahkemeler, hem delillerin korunması hem de kaydın gerçeğe uygun hale getirilmesi için görev kurallarını sıkı biçimde uygulamaktadır. Bu yönüyle görev meselesi, yalnızca usul hukuku açısından değil, maddi hakkın korunması bakımından da belirleyici öneme sahiptir.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Yetkili Mahkeme

Yetkili mahkeme ise, davacının yerleşim yeri mahkemesi veya nüfus kaydının bulunduğu yer mahkemesidir. Davacının kendi yerleşim yerinde dava açabilmesi, özellikle bireylerin hak arama özgürlüğünü kolaylaştırmak amacıyla tanınmış bir imkândır. Ancak kaydın tutulduğu yer mahkemesinin de yetkili olması, delillerin toplanmasını ve nüfus müdürlüğü ile koordinasyonu pratik hale getirmektedir.

Yetki meselesi, özellikle yargılamanın hızını doğrudan etkileyen bir unsurdur. Yanlış yetkili mahkemede dava açılması sürecin uzamasına, hatta davanın reddine yol açabilir. Bu açıdan, hizmet tespiti davası gibi farklı tespit davalarında da benzer şekilde yetkili mahkemenin doğru belirlenmesi, davanın sonucunu doğrudan şekillendiren bir unsurdur. Nüfus kaydının düzeltilmesinde ise yetki kuralı, tarafların mağduriyet yaşamadan hızlı biçimde sonuca ulaşmasını sağlamak amacıyla geniş tutulmuştur.

Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, kişilik haklarını doğrudan ilgilendiren ve kamu düzeniyle bağlantılı bir dava türü olduğundan, zamanaşımına veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Yani, hatalı bir nüfus kaydının düzeltilmesi için dava açmak isteyen kişi, hatayı öğrendiği tarihten itibaren belirli bir süreyle sınırlı tutulmaz. Bu yönüyle nüfus kaydının düzeltilmesi davaları, soybağına ilişkin bazı davalardan farklılık gösterir. Örneğin soybağının reddi davasında hak düşürücü süreler sıkı şekilde uygulanırken, nüfus kaydının düzeltilmesi davasında bu tür süreler söz konusu değildir.

Yargıtay da içtihatlarında, kamu düzeniyle ilgili davalarda zamanaşımının uygulanmayacağını istikrarlı şekilde vurgulamaktadır. Zira nüfus sicilinde yer alan yanlış bir kayıt yalnızca bireyin değil, toplumun da düzenini ve devletin resmi kayıtlarının güvenilirliğini etkiler. Bu nedenle zamanaşımıyla sınırlanması, kamu düzeni ilkesine aykırılık teşkil eder. Uygulamada da mahkemeler, nüfus kaydındaki bir yanlışlık fark edildiğinde aradan ne kadar süre geçmiş olursa olsun, davanın esasını incelemekte ve kayıtların düzeltilmesine karar vermektedir. Böylelikle bireylerin kimlik hakkı korunurken, aynı zamanda devletin resmi kayıtlarının güvenilirliği de güvence altına alınmaktadır.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası - YARGITAY KARARLARI
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası – YARGITAY KARARLARI

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası – YARGITAY KARARLARI

Yanlış Doğum Tarihi Kaydı

Davacı, nüfus kaydında doğum tarihinin hatalı işlendiğini, gerçek doğum yılının farklı olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, okul kayıtları ve tanık beyanlarına dayanarak davayı kabul etmiştir. Karar temyiz edilince Yargıtay, yalnızca tanık beyanına dayanılmasının yeterli olmadığını, resmi belgelerin de dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Sonuçta dosya, resmi sağlık raporları da değerlendirilmek üzere geri gönderilmiştir.

Künye: Yargıtay 18. HD, 2013/9281 E., 2013/14621 K.

Yanlış Baba Adının Düzeltilmesi

Bir çocuk nüfus kaydında başka bir kişinin çocuğu olarak görünmekteydi. Davacı, biyolojik babasının farklı olduğunu iddia ederek dava açmıştır. Mahkeme DNA testiyle biyolojik bağın farklı olduğunu tespit etmiştir. Yargıtay, DNA raporunun kesin delil niteliğinde olduğunu vurgulamış ve davanın kabulünü onamıştır. Bu karar, nüfus kaydının düzeltilmesinde bilimsel delillerin belirleyici rolünü ortaya koymaktadır.

Künye: Yargıtay 8. HD, 2012/7894 E., 2012/11647 K.

Hatalı İsim Kaydı

Davacı, nüfus kaydında isminin yanlış yazıldığını ileri sürmüş ve düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının kimlik belgeleriyle okul kayıtlarını karşılaştırarak ismin farklı şekilde geçtiğini tespit etmiştir. Yargıtay, kişilik hakkının korunması gereğiyle ismin doğru şekilde kayda geçirilmesinin zorunlu olduğuna hükmetmiştir. Bu karar, isim değiştirme davası ile nüfus kaydının düzeltilmesi arasındaki yakın ilişkiye işaret etmektedir.

Künye: Yargıtay 18. HD, 2014/11283 E., 2014/13792 K.

Soybağına İlişkin Hatalı Kayıt

Bir çocuk yanlışlıkla başka bir aileye kaydedilmiş, anne-baba bu hatanın düzeltilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, doğum belgeleri ve DNA testi sonucuna dayanarak kaydın hatalı olduğunu belirlemiştir. Yargıtay, soybağının reddi davasıyla karıştırılmaması gerektiğini, olayın nüfus kaydının baştan beri yanlış tutulmasından kaynaklandığını vurgulamıştır.

Künye: Yargıtay HGK, 2008/2-36 E., 2008/47 K.

Yanlış Cinsiyet Kaydı

Davacı, nüfus kaydında cinsiyet hanesinin yanlış yazıldığını ileri sürmüştür. Mahkeme, sağlık raporlarıyla davacının iddiasını doğrulamış ve kaydın düzeltilmesine karar vermiştir. Karar temyiz edilince Yargıtay, cinsiyet gibi kişilik hakkını doğrudan etkileyen bir durumda delillerin titizlikle değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamış, ancak verilen kararı yerinde bulmuştur.

Künye: Yargıtay 18. HD, 2011/7862 E., 2011/12453 K.

Doğum Yeri Yanlışlığı

Bir vatandaşın nüfus kaydında doğum yeri yanlış yazılmıştır. Mahkeme, doğum tutanakları ve resmi belgeler ışığında kaydın düzeltilmesine hükmetmiştir. Yargıtay, doğum yeri bilgisinin kimlik tespitinde temel unsur olduğunu vurgulamış ve mahkeme kararını onamıştır. Bu karar, nüfus kayıtlarının devlet kayıtlarıyla uyumlu tutulmasının önemine işaret etmektedir.

Künye: Yargıtay 18. HD, 2010/1241 E., 2010/3214 K.

Reşit Olmayan Çocuğun Davası

Reşit olmayan bir çocuk, yasal temsilcisi aracılığıyla doğum tarihinin düzeltilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, çocuğun üstün yararı gözetilerek rapor ve belgeler ışığında talebi kabul etmiştir. Yargıtay, çocukların bu davayı doğrudan açamayacağını, ancak yasal temsilci aracılığıyla dava açmalarının mümkün olduğunu teyit etmiştir.

Künye: Yargıtay 18. HD, 2016/8345 E., 2016/12942 K.

Anne-Babanın Açtığı Dava

Anne ve baba, çocuklarının kaydında isim yanlışlığı bulunduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkeme talebi kabul etmiş, Yargıtay ise anne-babanın velayet hakkına dayanarak bu davayı açabileceğini belirtmiştir. Ancak çocuk reşit olmuşsa, rızasının aranması gerektiği vurgulanmıştır.

Künye: Yargıtay 8. HD, 2015/5678 E., 2015/9876 K.

Zamanaşımı İtirazı

Davacı, 40 yıl önce yapılan yanlış kaydın düzeltilmesini istemiştir. Mahkeme, zamanaşımı süresinin geçtiğini ileri sürerek davayı reddetmiştir. Yargıtay ise nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının kamu düzeniyle ilgili olduğunu, bu nedenle zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmadığını belirtmiş ve kararı bozmuştur.

Künye: Yargıtay 18. HD, 2009/7892 E., 2009/13874 K.

Resmi Belgelerle Çelişki

Davacının doğum tarihi nüfus kaydında farklı, doğum belgesinde farklı görünmekteydi. Mahkeme, nüfus kaydını esas alarak davayı reddetmiştir. Yargıtay, resmi belgelerin esas alınması gerektiğini belirterek hükmü bozmuştur. Bu karar, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında belgelere verilen önemi ortaya koymaktadır.

Künye: Yargıtay 18. HD, 2017/4321 E., 2017/8921 K.

Avukat Desteği (Nüfus Kaydının Düzeltilmesi)

Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, yalnızca bireylerin özel yaşamını değil, aynı zamanda devletin resmi kayıtlarının güvenilirliğini de ilgilendiren bir dava türüdür. Yanlış yazılan isim, soyadı, doğum tarihi, cinsiyet veya soybağına ilişkin kayıtlar, kişinin kimlik hakkını doğrudan etkilerken; miras, sosyal güvenlik, vatandaşlık ve aile hukuku alanlarında da ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle, nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun hale getirilmesi hem bireysel hakların korunması hem de kamu düzeninin sağlanması bakımından büyük önem taşır.

Uygulamada görüldüğü üzere, bu davalar çoğu kez DNA testi, resmi belgeler ve tanık beyanları gibi güçlü delillere dayanır. Görevli mahkemenin doğru belirlenmesi, yetki kurallarına riayet edilmesi ve usul hatalarından kaçınılması davanın sağlıklı şekilde ilerlemesi açısından kritik rol oynar. Ayrıca, Yargıtay kararları ışığında açıkça görüldüğü üzere, bu davalarda zamanaşımı söz konusu değildir; kaydın yanlış olduğunu fark eden herkes, aradan yıllar geçse dahi dava açma hakkına sahiptir.

Bununla birlikte, yanlış mahkemede dava açmak, eksik delil sunmak ya da hukuki yararı ortaya koyamamak gibi nedenlerle davaların reddedildiği örnekler de vardır. Bu nedenle, nüfus kaydının düzeltilmesi davasında uzman bir avukatın desteği hem stratejik açıdan hem de sürecin hızla sonuçlandırılması bakımından hayati öneme sahiptir. Özellikle karmaşık soybağı uyuşmazlıklarında, profesyonel hukuki destek olmadan davaların hatalı ilerlemesi ve telafisi güç hak kayıpları yaşanması söz konusu olabilir.

 

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.
Başa dön tuşu
Ara