İdare Hukuku

2024 Adli Tatil

2024 Adli Tatil Ne Zaman Başlıyor?

2024 Adli Tatil Ne Zaman Bitiyor ?

2024  Adli Tatil  Türkiye’de mahkemeler her yıl 20 Temmuz’dan 31 Ağustos’a kadar adli tatil nedeniyle kural olarak yargılama faaliyetlerine ara verirler. Nöbetçi yargı mensupları adli tatil süresi boyunca ancak kanunda yazan dava ve işlerle sınırlı olmak üzere yargısal faaliyetlerine devam edebilir. Tez çalışmamız, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda adli tatili düzenleyen m.102, m.103 ve m.104 ile sınırlıdır. Adli Tatil , 20 Temmuz’da başlıyor ve 1 Eylül’de bitiyor. 

2024 Adli Tatil
2024 Adli Tatil

2024 Adli Tatil Ne Zaman Başlıyor ve Bitiyor?

Türkiye’de her sene 20 Temmuz’dan 31 Ağustos’a kadar adli tatil sebebiyle yargılama faaliyetleri askıya alınmakta ve kural olarak yargısal işlem yapılmamaktadır. 20 Temmuz’dan 31 Ağustos’a kadar yargılama faaliyetlerinin durdurulmasını ifade etmek için mevzuatta “tatil” ve “çalışmaya ara verme” ifadeleri tercih edilmekte, ancak ortak bir terim kullanılmamaktadır. 2013’ten günümüze kadar, adli tatil her yıl 20 Temmuz’dan 31 Ağustos’a kadar uygulanmakta, adli yıl 1 Eylül’de başlamaktadır.

Adli Tatilde Dava ve İcra Açılabilir mi?

Çeşitli kanunlarda ivedi olduğu belirtilen davalar adli tatile tabi değildir. Örneğin, icra mahkemesine arz edilen hususların ivedi işlerden sayıldığı kanunda açıkça ifade edilmiştir (İİK m.18/1). İcra mahkemeleri icra ve iflas takibi sırasında doğan uyuşmazlıkları biçimsel olarak incelemekle yetkilidir ve kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. İcra ve iflâs dairelerinin işlemlerine karşı yapılan itiraz (İİK m.68-68/a, 147, 150/a, 269/c, 275) ve şikâyetler (İİK m. 16-18) ivedi işlerdendir. İcra mahkemesinin görevine giren, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden kararların alındığı yargılamaların adli tatile tabi olup olmadığı değerlendirilmelidir. İstihkak davası genel hükümlere göre görülür ve alınan kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. Basit yargılama usulüne tabi davaların adli tatile tabi olmadığı (HUMK m.176) dönemde Yargıtay’ın, istihkak davasının adli tatile tabi olmadığını belirten kararları vardır. Kanımızca, istihkak davası ayrık tutularak icra mahkemelerinin görevine giren davaların adli tatile tabi olmadığı kabul edilmelidir.

Adli Tatilde Duruşma Olur mu?

Duruşma, hem mahkemenin tahkikat aşamasındaki yargılama işlemlerini hem de uyuşmazlığı çözmek amacıyla taraflarla birden fazla kez gerçekleştirdiği, günü ve saati belli olan celseyi ifade etmektedir. Kanunda sayılı istisnalar haricinde adli tatilde duruşma yapılamaz. Adli tatilde duruşma yapılamaması ise adli tatile tabi davalarda hem tahkikat aşamasına ilişkin işlemler yapılamamasını hem de celse gerçekleştirilmemesini ifade etmektedir.

Adli Tatilde İcra Takibi Yapılabilir Mi?

Adli tatile tabi olmayan dava ve işler kanunda sayılmıştır. İcra dairelerinin yapacağı işler ve icra hukuk mahkemelerinin görev alanına giren davalar adli tatil süresince görülmeye devam edilecektir. Sonuç olarak adli tatil süresince icra takibi yapılabilecektir. 

 Adli Tatilde Savcılığa Suç Duyurusu

Ceza işlerini gören makam ve mahkemeler her yıl 1 Eylül’de başlamak üzere, 20 Temmuz’dan 31 Ağustos’a kadar çalışmaya ara verirler (CMK m.331/1). Mahkemeler adli tatil süresi boyunca genel hükümlere göre açılan davalara bakamazlar. Soruşturmalar ile tutuklu işlere ilişkin kovuşturmaların ve ivedi sayılacak diğer hususların tatil süresi içinde ne suretle yerine yetirileceği HSK tarafından belirlenir (CMK m. 331/2). 

Soruşturma evresi adli tatile tabi değildir.  Savcılık işlemleri de soruşturma evresindeki işlerden olduğu için adli tatilde savcılık nezdinde işlemler yapılabilmektedir. Dolayısıyla adli tatil süresince savcılığa suç duyurusu yapılabilecektir.

Kovuşturma evresinde olan dosyaların adli tatilde işlem görmesi ise tutukluluk hali olması veya ivedi sayılan bir iş olmasına bağlıdır. İşin ivedi kabul edilebilmesi için Kanunda açıklık bulunması gerekir. İvedi sayılmayan veya sanığın tutuklu olmadığı davalara adli tatilde bakılması bozma sebebidir. Ancak, adli tatilde görülemeyen dava ve işlere ilişkin işlem esasa ilişkin değilse veya hüküm verilmemişse bozma sebebi oluşturmaz.

 Adli Tatilde Boşanma Olur mu?

İç hukukumuzda Anayasa ve çeşitli kanunlarda çocuğun üstün yararı ilkesi yer almıştır. 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle Anayasa m. 41; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu m. 4’te, TMK m. 366’da çocuğun üstün yararı özellikle vurgulanır. Yargıtay da birçok kararında ana ve babanın yararlarının, ahlaki değer yargılarının, sosyal konumlarının, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde bulundurulabileceğini ifade etmektedir. Çocuğun üstün yararı, çocuğun menfaatini ilgilendiren davaların adli tatile tabi olmamasının sebebi olarak gösterilebilir. Nitekim her biri kamu düzeni ile ilgili olduğu halde boşanma davası adli tatile tabiyken, velayet, vesayet, soybağı ve nafakaya ilişkin davalar adli tatile tabi değildir. Kanun koyucu, çocuğun yararını adli tatilin uygulanma gerekçesi olan “kamu düzeni” düşüncesinden üstün tutarak, çocukları ilgilendiren davaların adli tatile tabi olmadığını düzenlemiştir. Dolayısıyla adli tatilde boşanma davaları görülmeyecektir. 

Adli Tatilde Evden Uzaklaştırma Kararı

 HMK madde 103/1-a düzenlemesine göre, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi geçici hukuki korumalara ilişkin talep, itiraz ve başvurular adli tatile tabi olmayan işlemlerdendir. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlemesine Dair Kanun kapsamında adli tatile tabi olmayan, geçici hukuki koruma niteliğinde düzenlemeler mevcuttur. 6284 sayılı kanun kapsamında hükmedilen evden uzaklaştırma kararı da adli tatil süresinde verilebilir. 

Adli Tatilde Süreler

Yargılamanın usûl ekonomisine uygun olarak yürütülebilmesi için usûl işlemlerinin belirli süreler içinde yapılması gerekir. Davanın en kısa sürede sonuçlandırılması hem tarafların hem kamunun menfaatinedir. “Sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa” (HMK m. 104) ifadesinden anlaşılacağı üzere usûl işlemleri için öngörülen sürelerin adli tatilde işlemeye devam ettiği hususunda tereddüt yoktur. Zira ancak işleyen süreler bitebilir. Adli tatilin hukuk yargılamasında, ceza muhakemesinde olanın aksine, süreleri durdurucu bir etkisi bulunmaması usûl ekonomisi ilkesine hizmet etmektedir. Adli tatilin süreleri durdurmaması hali hazırda uzun süren yargılamaların daha da uzamaması için önem teşkil eder.

 Adli Tatilde Yapılan Tebligatlar

Tatilden önce işlemeye başlayan kanuni süreler tatilde bittiği takdirde, sürelerin tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzayacağı kabul edilmektedir. Bkz. Yargıtay 4. CD E. 2015/28680 K. 2020/1383 Sürelerin, işlemeye başlamasını gerektiren olayın tatil süresinde gerçekleşmesi veya tebligatın adli tatilde yapılması halinde ise sürelerin tatilin bittiği günden itibaren başlayacağı kabul edilmektedir. 

 Adli Tatilde Zamanaşımı Süreleri Durur mu?

Adli tatilin sürelere etkisinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda öngörülen sürelere mahsus olduğu “bu Kanunun tayin ettiği sürelerin“ ifadesiyle açık bir şekilde düzenlenmiştir (HMK m.104). Yaygın görüşe göre, adli tatilin diğer kanunlarda düzenlenen süreler üzerinde bir etkisi yoktur. Bu görüş, kanun lafzında açıkça düzenlendiği için sürenin niteliğini değil düzenlendiği kanunu esas almaktadır. Diğer bir ifadeyle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu dışında herhangi bir kanunda öngörülen sürenin niteliğine bakılmaksızın, usule ilişkin süre olsa dahi adli tatil içinde sona ermesi halinde ek süreden faydalanamayacaktır. Örneğin, Türk Medenî Kanunu’nda düzenlenen maddi hukuka ilişkin zamanaşımı sürelerinin veya İcra ve İflâs Kanunu’nda öngörülen usûli sürelerin adli tatilde bitmesi, söz konusu sürelerin kendiliğinden durması sonucunu doğurmaz. Ancak bunun dışında HMK kapsamında yer alan sürelerin tamamı adli tatilde durur.

Adli Tatilin Temyiz ve İstinaf Sürelerine Etkisi

Adli tatile tabi olmayan dava ve işler ile yapılabilecek işlemler HMK m. 103’te sayılmaktadır. Adli tatil süresince; dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçeleri ve dosyası işlemden kaldırılan davaların yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın bir başka mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a gönderilmesi işlemleri yapılır. Dolayısıyla adli tatil süresince temyiz ve istinaf dilekçelerinin sunulması işlemleri yapılır.

Adli Tatilde ve Resmi Tatillerde Adliye Personeli ve Mahkemeler – Savcılıklar ve Avukatlar Çalışır mı?

Hâkim ve savcıların yıllık ara verme veya izin haklarından yararlanma esasları Hâkimler Savcılar Kanunu m. 55 ilâ 56’da düzenlenmiştir. Hâkim ve savcılar haftalık çalışma süresi ve günlük çalışma saatleri yönünden Devlet Memurları Kanunu’ndaki düzenlemelere tabi olsalar da yargı görevinin özellikleri ve gerekliliklerinden dolayı mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde nöbet tutarlar (Hâkimler ve Savcılar Kanunu m. 54). Hâkim ve savcılar yıllık izin hususunda da devlet memurlarından ayrı düzenlemelere tabi tutulmaktadır. Hâkim ve savcılar, kendileri için düzenlenen 43 günlük kesintisiz adli tatil imkânından yararlanmakta veya adli tatilde nöbetçi kalmayı tercih ederek yıl içinde diğer devlet memurları gibi parçalar halinde alabilecekleri toplamda 30+2 günlük izin haklarını kullanabilmektedir. Hâkim ve savcılara seçimlik hak tanınarak, adli tatilden faydalanma veya yıllık izin kullanma imkânı tanınmaktadır. Adli tatilden yararlanan hâkim ve savcılara aynı yıl için ayrıca yıllık izin verilmemektedir.

 Adli Tatilde Görevli ve Yetkili Mahkeme Değişir mi?

Adli tatile tabi olmayan istisnai davalar belirlenirken yargılama usûlü veya görevli mahkeme esas alınmamış; davaya konu olan uyuşmazlığın niteliği göz önünde bulundurulmuştur. Adli tatilde görevli ve yetkili mahkeme değişmeyecektir. 

Adli Tatilde Görülecek Davalar Nelerdir? 

HMK’nın adli tatilde görülecek dava ve işler başlıklı 103’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında adli tatilde bakılacak dava ve işlerin bir kısmı sınırlı olmayacak şekilde sayılmıştır. Özel kanun hükümleri ile de adli tatilde görülebilecek dava işlerde bulunmaktadır. Adli tatilde ancak aşağıdaki dava ve işler görülür; 

  •  İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi,
  •  Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler,
  •  Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları,
  •  Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar,
  •  Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri,
  •  İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar,
  •  Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler,
  •  Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler
  •  Çekişmesiz yargı işleri,
  •  Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkeme tarafından ivedi olarak bakılmasına karar verilen dava ve işler adli tatilde görülür. 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara