Çalışma Alanlarımız

Boşanma Davası

Boşanma Davası

Ankara Boşanma Avukatı

Boşanma davası, yasal olarak evlilik birliğinin sona ermesini sağlayan bir davadır. Çeşitli sebeplerle evlilik birliğini devam ettiremeyen çiftler, boşanma davası açarak evliliklerini sonlandırmaktadırlar. Her evliliğin evlilik birliği içerisindeki kişiler üzerinde, olumlu etkileri olduğu gibi olumsuz etkileri de bulunmaktadır.

Günümüzde aldatmaların artması, evlilik birliğine olan sadakat yükümlülüğünün azalması, sosyal medya kullanımının aşırı ölçüde olması gibi sebepler; eşler arasında anlaşmazlıklara yol açmaktadır. Bu sebepler yüzünden evlilikler sonsuza dek sürmemekte ve taraflardan her ikisinin veya birinin açacağı boşanma davasıyla sona ermektedir.

Ülkemizde son zamanlarda boşanma oranları, sayılan nedenler dolayısıyla artış göstermektedir. Bu durumda evlilik birliğini devam ettiremeyen kişiler bir boşanma avukatına başvurarak süreci mahkeme önüne taşıyıp evlilik birliğine yasal olarak son verebilirler.

Boşanma davası sonucunda boşanma kararının verilmesiyle beraber boşanmış olan eşler arasında yeni hukuki sorunlar meydana gelebilmektedir. Bu sorunların başında nafaka, velayet, maddi ve manevi tazminat, ortak eşyaların paylaştırılması gibi hususlar yer almaktadır.

Boşanma Avukatı Masraf ve Ücretlendirilmesi; 2024 Yılı Aile Mahkemelerinde Görülen Boşanma Davası (Çekişmeli Boşanma Davası) Avukat Ücreti alt sınırı 17.900 TL‘dir. 2024 Aile Mahkemelerinde Görülen Anlaşmalı Boşanma Davası Avukat Ücreti alt sınırı 10.000 TL‘dir. Boşanma davalarında avukatın Resmi gazetede yayımlanan bu asgari miktarların altında avukatlık ücreti alması yasaktır.

Boşanma Davası Nedir?

Boşanma davası, kanunda sayılan şartların ve sebeplerin mevcut olması durumunda, eşlerden birinin veya her ikisinin aile mahkemesinden boşanmayı talep ettiği davadır. Boşanma davası açma hakkı, bozucu yenilik doğuran bir haktır. Boşanma hükmü, ancak dava ile kurulabilir.

Boşanma davasının açılabilmesi için gerekli olan şartlar; geçerli bir evlilik birliğinin kurulmuş olması ve bu birlikteliğin dava açma anında devam ediyor olması, Türk Medeni Kanunda sayılan özel ve genel boşama sebeplerinden en az birinin gerçekleşmiş olması, eşlerin boşanma davasının açıldığı anda yaşıyor olması ve davayı eşlerden birinin veya her ikisinin açmış olması olarak sayılabilmektedir. Bu bağlamda boşanma davasını eşler açabilir, üçüncü kişilerin bu davayı açmaları mümkün değildir. Ancak istisnai olarak bazı durumlarda şartların varlığı halinde yasal temsilciler de boşanma davası açabilmektedirler.

Boşanma davası sonucunda verilen hüküm sadece boşanma hükmünden ibaret değildir. Hâkim, boşanma kararıyla beraber velayet, velayet verilmeyen tarafın çocukla olan ilişkisi, maddi ve manevi tazminat, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası hakkında da hüküm kurulacaktır. Mal paylaşma durumu ise boşanma davasından açılacak ayrı bir dava ile ve boşanma davası ile birlikte veya boşanma davasından sonra görülebilir.

Boşanma davası açma hakkı olan kişi ayrılık davası da açabilir. Boşanma kararı evlilik birliğini sona erdirirken ayrılık kararı evlilik birliğini sona erdirmez. Açılan boşanma davasında hâkim evlilik birliğinin devam etmesine kanaat getirirse ayrılık kararı verebilir.

Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Boşanma davası kanunda sayılan sebeplerden en az birinin gerçekleşmesi durumunda açılabilir. Boşanma sebepleri kanunda, genel ve özel boşanma sebepleri olarak sayılmaktadır. Özel boşanma sebeplerinin varlığı halinde tarafların sadece bu sebebi ispat etmeleri yeterli olup kusuru ispatlamalarına gerek yoktur. Genel boşanma sebeplerinin varlığı halinde ise iddia eden tarafın kusuru ispatlama yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Özel Boşanma Sebepleri

Özel boşanma sebepleri Türk Medeni Kanununda sınırlı olarak düzenleme alanı bulmaktadır. Buna göre özel boşanma sebeplerini; zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı olarak saymak mümkündür.

  • Zina Sebebiyle Boşanma Davası (TMK. M. 161)
  • Hayata Kast Sebebiyle Boşanma Davası (TMK. M. 162)
  • Pek Kötü Davranış Sebebiyle Boşanma Davası (TMK. M. 162)
  • Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma Davası (TMK. M. 162)
  • Suç İşleme Sebebiyle Boşanma (TMK. M. 163)
  • Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebiyle Boşanma (TMK. M. 163)
  • Terk Sebebiyle Boşanma Davası (TMK. M. 164)
  • Akıl Hastalığı Sebebiyle Boşanma Davası (TMK. M. 165)
  • Evlilik Birliğinin Ekonomik Şiddet Yüzünden Sarsılması Sebebiyle Boşanma Davası (TMK. M. 166)
  • Evlilik Birliğinin Cinsel Şiddet Yüzünden Sarsılması Sebebiyle Boşanma Davası (TMK. M. 166 F. I)
  • Evlilik Birliğinin Fiziksel Şiddet Yüzünden Sarsılması Sebebiyle Boşanma Davası

Genel Boşanma Sebepleri

Genel boşanma sebepleri ise sınırlı sayıda sayılmamıştır. Başlıca genel boşanma sebepleri; evlilik birliğinin temelden sarsılması (şiddetli geçimsizlik), ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebiyle boşanma ve anlaşmalı boşanma olarak sayılabilir. Bunlara ek olarak hakaret, güven eksikliği, geçimsizlik gibi sebepler de genel boşanma sebeplerini oluşturmaktadır.

Boşanma Davası Türleri

Türk Medeni Kanununa göre boşanma davası, çekişmeli ve anlaşmalı boşanma davası olarak ikiye ayrılmaktadır. Daha iyi anlaşılması açısından bu boşanma türleri ayrı ayrı ele alınacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Davası

Anlaşmalı boşanma davası, en az bir yıl süren evliliklerde eşlerin anlaşarak birlikte açtıkları veya bir eşin açtığı boşanma davasının diğer eş tarafından da kabul edildiği durumunda açılan boşanma davası türüdür.

Anlaşmalı boşanma, genel boşanma sebepleri arasında yer almaktadır. TMK madde 166/3’e göre anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için evlilik birliğinin en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir.

Aynı zamanda eşlerin mahkemeye birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi gerekmektedir. Taraflar boşanma iradelerini hâkim huzurunda bizzat ifade etmelidirler.

Hâkimin, tarafların anlaşma sağlayarak kabul ettikleri ortak şartları inceledikten sonra boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.

Anlaşmalı boşanma davaları genelde tek celsede sonuçlanmaktadır. Ancak hâkim, taraflarca hazırlanan protokolde eksiklikler görürse ve bu eksikliklerin giderilmesine karar verirse davanın birkaç celseye uzaması mümkündür. Taraflar arasında düzenlenen protokol, hâkim boşanmaya karar verdiği andan itibaren mahkeme ilamı gibi bağlayıcıdır.

Çekişmeli Boşanma Davası

Çekişmeli boşanma davası; eşlerin boşanma konusunda veya mal paylaşımı, velayet ve nafaka gibi konularda anlaşmazlık yaşamaları üzerine mahkemeye başvurarak söz konusu anlaşmazlığın mahkeme tarafından verilen hükümle çözüme kavuşmasının amaçlandığı boşanma davası türüdür. Çekişmeli boşanma davası genel ve özel boşanma sebeplerine dayanabilir.

Çekişmeli boşanma davası için yargılama aşamaları; dilekçeler aşaması, ön inceleme aşaması, tahkikat aşaması, sözlü yargılama ve karar olarak ayrılmaktadır.

Çekişmeli boşanma davasında taraflar iddialarını ispat ederlerken hukuka aykırı olmayan her delili kullanabilirler. Bu delillerin özel hayatın gizliliğini ihlal etmemesi ve hukuka uygun olması gerekir. Bu hususta hâkim, tarafların talep ve iddialarını değerlendirir. Bu iddiaları değerlendirirken taraflar tarafından ileri sürülmeyen hiçbir talebi veya delili re’ sen incelemeye konu edinemez.

Tarafların anlaşmalı boşanma üzerinde varmış oldukları şartlara uymamaları, anlaşmalı boşanmadan caymaları gibi durumlarda anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönebilir. Bunun sonucunda tarafların anlaşmalı boşanma davasında talep ettikleri hususlar değişebilir.

Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Boşanma sebepleri değerlendirildikten sonra çekişmeli ya da anlaşmalı boşanma davalarından hangisinin açılacağı belirlenir. Bu belirleme yapıldıktan sonra boşanma dilekçesi hazırlanır. Hazırlanan dilekçe, eşlerden birinin yerleşim yerindeki ya da boşanma davasının açılmasından önce son defa altı aydır birlikte oturdukları yerdeki Aile Mahkemesi’ne verilir. Harçların da yatırılması ile birlikte boşanma davası açılmış olur.

Boşanma davasının açılması için avukat desteğinin alınması şart değildir. Kişiler avukata başvurmadan da boşanma davası açabilirler. Ancak internette bulunan hazır dilekçelerle açılan boşanma davaları hukuki yönden eksik olabilme ihtimalini barındırmakla beraber hak kaybına da sebep olabilmektedir.

Boşanma davasının başarıya ulaşması, taraf menfaatlerinin sağlanması; boşanma dilekçesinin özenli, dikkatli ve hukuki açıdan tam olmasına bağlıdır. Bu sebeple boşanma davası sürecinin bir avukat aracılığıyla yürütülmesi kişiler açısından faydalı olacaktır.

Boşanma Davasıyla İlişkili Dava Süreçleri

Boşanma davası dilekçeler aşaması ile başlamaktadır. Davacı tarafından düzenlenen dava dilekçesinin davalıya ulaşması üzerine davalı cevap dilekçesini düzenler.

Davalının yazmış olduğu cevap dilekçesine karşı davacı cevaba cevap dilekçesini yazar. Son olarak davalı ikinci cevap dilekçesini yazarak boşanma davasında dilekçeler aşaması son bulur. Dilekçelerin mahkemeye sunulma süresi iki haftadır.

Dilekçeler aşamasından sonra ön inceleme aşaması ve duruşması gelmektedir. Ön inceleme duruşmasında davanın konusu tespit edilir. Diğer duruşmalarda deliller değerlendirilir.

Mahkeme, gerekli değerlendirmeleri yaptıktan sonra karar duruşmasında karar verilir. Akabinde 1 ay içerisinde gerekçeli olarak kararını yazar. Bu karar taraflara tebliğ edilir. Karar karşı kanun yolları açıktır. Taraflar, ancak boşanma kararı kesinleştikten sonra boşanmış sayılırlar.

Boşanma davasının açılmasıyla beraber yalnızca tarafların evlilik birliğinin sona ermesi değil maddi ve manevi tazminat, nafaka, çocuğun velayeti, mal paylaşımı gibi hususlar da gündeme gelmektedir. Boşanma davası sonucunda verilen kararla birlikte mal paylaşımı dışındaki tüm konuların sonuçlanması gerekmektedir. Mal paylaşımı ise boşanma davasından sonra veya aynı anda açılan bir davayla bağımsız olarak ele alınmalıdır. Bu yazı kapsamında nafaka ve velayet konusunu ayrıca incelemeyi daha faydalı buluyoruz.

Velayet, çocuğun üstün yararına ve menfaatine hizmet eden hak ve yükümlülüklerin toplamıdır. Anne ve baba evliyse ortak velayet söz konusudur. Anne ve babadan biri ölmüşse çocuğun velayeti sağ kalan eştedir. Anne veya baba ayrıysa çocuğun velayeti; bedensel, fikri, sosyal ve ekonomik gelişimi açısından gerekli koşulları sağlayabilecek eşe verilmelidir.

Hâkim velayetin kimde kalacağını takdir ederken tarafların ileri sürdükleri iddia ve taleplerle bağlı değildir. Velayet, kamu düzeninden olduğu için hâkim re’ sen karar verebilir.

0-3 yaş aralığındaki çocukların annenin bakım ve ilgisine olan ihtiyaçları sebebiyle velayetleri anneye verilmektedir.

3-7 yaş aralığındaki çocukların velayeti genel olarak annededir, istisnai olarak velayet babaya verilebilir.

7-12 yaş aralığında velayetin kime verileceği konusunda ekonomik durum da değerlendirilerek çocuk için en yararlı durumu sağlayacak olan eşe velayet verilmektedir.

Aynı zamanda çocuğun idrak yaşının 8 yaş ve üzeri dönemde var olduğunun kabulüne bağlı olarak bu dönemde velayet belirlenirken çocuk da dinlenmelidir.

12 yaşından sonraki çocuklar ise kendilerini ifade edecek olgunlukta olduklarından dolayı kalmak istedikleri ebeveynleri kendileri seçebilirler.

Boşanma davasının açılmasıyla birlikte eşlerden biri ve çocuk için talep edilebilecek ve mahkeme tarafından hükmedilebilecek nafaka türlerini üçe ayırarak incelemek mümkündür.

Türk hukukunda nafakalar; tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Boşanma davasının devamı sırasında eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici olarak ödenen nafakaya tedbir nafakası denir. Bu nafaka mahkeme sonucu verilen karar kesinleşinceye kadar ödenecektir.

Boşanma davası kesinleştikten sonra tedbir nafakası ödeme yükümlülüğü sona erer. Bu durumda velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin, çocuğun bakımı ve giderleri için ödediği nafakaya ise iştirak nafakası denmektedir. Yoksulluk nafakası ise boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak isteyebileceği nafaka türüdür.

Yoksulluk nafakasının istenebilmesi için boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan eşin talepte bulunması gerekmektedir.

Nafaka talep eden eş bu talebini dava sırasında ileri sürmelidir. Eğer dava sırasında ileri sürmezse, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde ayrı bir dava ile talep edebilecektir.

Yoksulluk nafakası talep edebilmek için gereken bir diğer şart, nafaka talep eden eşin nafaka yükümlüsü eşten daha kusurlu olmamasıdır. Bu nafaka türü için bir diğer şart, nafaka talep eden eşin boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olmasıdır.

Boşanma Davası Avukat Ücretleri ve Boşanma Masrafları

Boşanma Davası Avukat Ücretlendirme Detayları

Ülkemizde ücretsiz bir şekilde avukatlık yapmak yasaktır. Bu sebeple Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği her yıl asgari avukatlık ücretini belirlemektedir.

Bir avukatın aldığı her dosya için bile harcayacağı emek ve masraf aynı olmamaktadır. Bu sebeple bütün boşanma davaları için geçerli olan tek bir ücret ve masraf değeri tespit edilemez.

Davanın çekişmeli veya anlaşmalı boşanma olup olmaması, o dava için avukatın yapmış olduğu masraflar, delillerin toplanması gibi hususlar avukat ücretlerinin belirlenmesinde etkilidir.

Türkiye Barolar Birliği tarafından asgari avukatlık ücret tarifesi belirlenmiştir. Bu tarifeye göre 2023 yılı boşanma avukatı ücreti en az 9.200 TL olarak belirlenmiştir. Bu ücrete KDV dahildir.

Boşanma avukatları belirlenen bu asgari ücretin aşağısında kalmamak üzere kendi yerel baroları tarafından belirlenen ücret tarifesinden yararlanarak da vekâlet ücretlerini belirleyebilirler.

Anlaşılacağı üzere boşanma davasında avukat ücretleri illere göre de değişkenlik gösterebilmektedir. Ankara Barosu tarafından yayınlanan 2024 yılı en az ücret çizelgesine göre; anlaşmalı boşanma davaları 28.500 TL, çekişmeli boşanma davaları 44.500 TL, bu davalarda maddi ve manevi tazminat istenebilmesi halinde ise 44.500 TL’den az olmamak koşuluyla dava ücretinin en az % 15’inin ödenmesi önerilmektedir.

Çağrı Ayboğa

Avukat Çağrı Ayboğa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup yüksek lisans öğrenimine devam etmektedir. Ayboğa + Partners Avukatlık Bürosu’nun kurucu avukatlarındandır. Ankara Barosu’na kayıtlı olarak dinamik ve tecrübeli ekibiyle avukatlık mesleğini icra etmektedir.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Ara