Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama Suçu ve Cezası – TCK 228 (2025)
Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama Suçu Yargıtay Kararları
Türk Ceza Kanunu’nun 228. maddesi, (Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama Suçu ve Cezası – TCK 228) kumar oynatma suçunu düzenleyerek genel ahlaka ve toplumsal düzene karşı önemli bir koruma mekanizması öngörmektedir. Kumar, kazanç elde etmek amacıyla kâr ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlar olarak tanımlanır. Bu kapsamda, kişilerin kendi aralarında eğlence amaçlı oynadıkları oyunlar suç teşkil etmezken, kazanç beklentisi içeren ve şansa dayalı oyunların oynanmasına yer veya imkân sağlanması suç sayılmıştır. Böylece kanun koyucu, bireylerin özgürlüğüne müdahale etmeksizin, kamu düzenini bozan faaliyetleri hedef almıştır.
Kumar oynatma suçu uygulamada “klasik kumar” ve “sanal kumar” olarak ikiye ayrılır. Klasik kumar; kahvehane, dernek, lokal veya özel mekânlarda yürütülen faaliyetleri kapsar. Sanal kumar ise bilişim sistemleri aracılığıyla internet siteleri veya mobil uygulamalar üzerinden oynatılır. Özellikle sanal kumar, erişim kolaylığı ve mağdurlar üzerindeki sosyo-ekonomik etkileri nedeniyle kanun koyucu tarafından daha ağır yaptırımlarla cezalandırılmıştır.
TCK 228: Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (Kanun Metni)
TCK 228/1 Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama
Başlık: TCK 228/1 — Temel düzenleme
TCK 228/2 Çocuklara yer ve imkan sağlama
Başlık: TCK 228/2 — Nitelikli hal (çocuklar)
TCK 228/3 Bilişim sistemleriyle işlenmesi
Başlık: TCK 228/3 — Bilişim yoluyla
TCK 228/4 Örgüt faaliyeti çerçevesinde
Başlık: TCK 228/4 — Örgütlü işlenme
TCK 228/5 Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri
Başlık: TCK 228/5 — Tüzel kişilere yönelik yaptırım
TCK 228/6 Kumar tanımı
Başlık: TCK 228/6 — Tanım
Kaynak: https://mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5237.pdf

Kumar Oynanması için Yer ve İmkan Sağlama Suçunun Cezası (TCK 228)
Kanuna göre yer veya imkân sağlayan kişi, “bir yıldan üç yıla kadar hapis ve iki yüz günden aşağı olmamak üzere “adli para cezası” ile cezalandırılır. Çocukların kumar oynaması için yer veya imkân sağlanması hâlinde ceza bir kat artırılır. Suç bilişim sistemleri üzerinden işlenirse üç yıldan beş yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adlî para cezası uygulanır.
Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi ise cezayı yarı oranında artırır. Ayrıca tüzel kişiler hakkında işyerinin kapatılması, müsadere veya diğer güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Bu düzenlemeler, kumar oynatma faaliyetlerinin topluma verdiği zararın ağırlığını ve kamu otoritesinin önleme iradesini göstermektedir.
Kumar Oynanması İçin İmkân Sağlama Suçunun Unsurları
Kumar oynanması için imkân sağlama suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 228. maddesinde öngörülen çok hareketli suç tiplerinden biridir. Suçun oluşabilmesi için failin kumar oynanmasına doğrudan veya dolaylı olarak katkı sağlaması gerekir. Bu katkı, kumar için gerekli araç ve gereçleri sağlamak, oyunun oynanacağı iletişim ortamını temin etmek veya oyuncuların erişimini kolaylaştırmak şeklinde olabilir. Örneğin iskambil kâğıdı, tombala makinesi, poker masası ya da oyun pulları bulundurmak; internet üzerinden kumar oynanmasına izin veren bir web sitesi kurmak bu kapsamda değerlendirilmektedir. Failin bu araçları bilerek ve isteyerek sağlaması, suçun subjektif unsurunu oluşturur.
Bunun yanında, imkân sağlama yalnızca fiziksel araç teminiyle sınırlı değildir. Yargıtay içtihatlarında, oyunculara borç para verilmesi, oyunun kurallarının öğretilmesi, mekânın kolluk baskınından korunması veya ulaşımın sağlanması da imkân sağlama kapsamında görülmüştür. Böylece suçun unsurları geniş yorumlanmakta, kumar oynanmasını kolaylaştıran her türlü fiil sorumluluğu doğurmaktadır. Failin kastı açısından, kumarın kazanç elde etme amacıyla ve şansa bağlı olarak oynanacağını bilmesi yeterlidir. Dolayısıyla bu suç, hem maddi hem manevi unsurlar bakımından kapsamlı bir yapı arz etmektedir.
Unsurlar | Açıklama |
Maddi Konu | Kumar oyunu: Kazanç amacıyla oynanan, kâr ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlar. |
Fail | Herkes bu suçun faili olabilir; mekân sahibi, kiracı, işletmeci, fiilen tasarruf eden kişi. |
Mağdur | Toplumun kendisi; suç, “genel ahlaka karşı suçlar” arasında yer aldığı için bireysel mağdur aranmaz. |
Maddi Unsur (Fiil) | Yer sağlama (mekân temini) veya imkân sağlama (araç, gereç, internet altyapısı, lojistik destek sağlama). |
Manevi Unsur (Kast) | Genel kast yeterlidir; fail, kumarın kazanç amacıyla ve şansa bağlı oynandığını bilerek fiili işler. |
Nitelikli Haller | Çocuklara yer veya imkân sağlama; bilişim sistemleri aracılığıyla işleme; örgüt faaliyeti kapsamında işleme. |
Hukuka Aykırılık | Hukuka uygunluk sebepleri bulunmadıkça her türlü yer veya imkân sağlama hukuka aykırıdır. |
Özel Görünüş Biçimleri | Teşebbüs, yardım etme (TCK m.39), azmettirme (TCK m.38), içtima (ceza hukukunda). |
Kumar Oynanması İçin Yer Sağlama Suçu
Kumar oynanması için yer sağlama, suçun icrasına uygun fiziksel ortamı failin temin etmesini ifade eder. Örneğin, kahvehanelerde arka odaların kumar için kullanılması, dernek lokallerinin üyeler üzerinden bu amaca tahsis edilmesi veya evlerin özel olarak kumar faaliyetlerine açılması yer sağlama kapsamında değerlendirilir. Failin mekânın mülkiyetine sahip olması şart değildir; kiracı, işletmeci veya anahtar bulunduran kişi de sorumlu tutulabilir.
Yargı kararları, yer sağlama unsurunun geniş yorumlandığını göstermektedir. Evini kumar için kullandıran kişi ile işyerinin bir bölümünü bu faaliyetlere ayıran işletmeci arasında sorumluluk bakımından fark bulunmaz. Esas olan, failin bilerek ve isteyerek kumar oynanmasına elverişli bir mekân tahsis etmesidir. Bu nedenle, kamuya açık veya özel alan fark etmeksizin, her türlü fiziki yer sağlama eylemi suçun oluşmasına yol açar.

Kumar Oynanması İçin İmkan Sağlama Suçu
İmkan sağlama, kumar oyununun oynanabilmesi için gerekli araçların, iletişim ortamının veya lojistik desteğin verilmesi anlamına gelir. Örneğin, poker masası, iskambil kâğıdı, tombala makinesi sağlanması yahut internet sitesi kurulması bu kapsamda değerlendirilir. Ayrıca oyuncuların mekâna taşınması, oyunun kurallarının öğretilmesi, borç para verilmesi veya kolluk müdahalesine karşı koruma sağlanması da imkân sağlamanın geniş yorumuna dahildir.
Bu fiiller, suçun oluşması bakımından yer sağlamayla aynı ağırlığa sahiptir. Yargıtay kararlarında, imkân sağlamanın yalnızca araç temini değil, sürece dair her türlü destek anlamına geldiği vurgulanmıştır. Dolayısıyla, fiili kolaylaştıran her türlü davranış, failin sorumluluğunu doğurur.
Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
TCK 228’de öngörülen hapis ve adlî para cezaları birlikte düzenlendiğinden, hapis cezasının ayrıca paraya çevrilmesi mümkün değildir. Ancak sanık hakkında mahkemece HAGB (CMK m.231) kararı verilebilir. Bu durumda hüküm açıklanmaz ve belirlenen denetim süresinin sonunda cezanın sonuçları ortadan kalkar.
Bunun yanında hapis cezasının ertelenmesi (TCK m.51) hükümleri de uygulanabilir. Böylece failin yeniden topluma kazandırılması amaçlanır. Bu mekanizmalar, ceza hukukunun yalnızca cezalandırıcı değil, aynı zamanda onarıcı işlevini de göstermektedir.
Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma, Görevli Mahkeme
Kumar oynatma suçu, re’sen soruşturulan bir suçtur ve şikâyete tabi suçlar arasında değildir. Dolayısıyla şikâyetten vazgeçilmesi, ceza davasının düşmesine neden olmaz. Bu özellik, suçun kamu düzenine karşı işlenen suçlar arasında yer almasından kaynaklanmaktadır.
Dava sürecinde ceza davasında zamanaşımı hükümleri uygulanır. Kumar oynatma suçunda olağan dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Ayrıca bu suç uzlaşma (CMK m.253) kapsamında değildir. Yargılama görevi ise asliye ceza mahkemesine aittir.
Kumar Oynanması İçin İmkân Sağlama Suçunun Özel Görünüş Biçimleri
Kumar oynanması için imkân sağlama suçunun unsurları incelenirken, “özel görünüş biçimleri” de göz önünde bulundurulmalıdır. Failin icra hareketlerine başlamasına rağmen suç tamamlanmadan engellenmesi halinde, fiil teşebbüs (TCK m.35) hükümleri çerçevesinde cezalandırılır. Örneğin, sanığın tombala malzemeleriyle sokakta oyun kurmaya çalışırken kolluk kuvvetlerince yakalanması, suçun teşebbüs aşamasında kaldığını göstermektedir. Yargıtay da bu tür olaylarda, beraat kararı yerine teşebbüsten ceza verilmesi gerektiğini istikrarlı biçimde vurgulamaktadır.
Ayrıca bu suç iştirak hükümleriyle de işlenebilir. Birden fazla kişinin aynı eylemde bulunması halinde, iştirak edenlerin sorumluluğu yardım etme (TCK m.39) veya azmettirme (TCK m.38) hükümleri uyarınca belirlenir. Örneğin, mekânı sağlayan kişi ile oyun malzemelerini temin eden farklı kişiler, ayrı ayrı iştirak kapsamında sorumlu tutulur. Bunun yanı sıra, birden fazla fiilin tek suç oluşturup oluşturmadığı sorunu içtima (ceza hukukunda) kurallarıyla çözülmektedir. Yargıtay uygulamasında, aynı anda birden fazla araç sağlama eyleminin tek suç oluşturduğu; fakat farklı zamanlarda tekrarlanan eylemlerin zincirleme suç hükümlerine konu olabileceği kabul edilmektedir.
Yargılama Usulü ve Görevli Mahkeme
Kumar oynatma suçuna ilişkin soruşturma savcılık tarafından re’sen başlatılır. Kolluk kuvvetlerinin hazırladığı tutanaklar, müşteki ifadeleri veya ihbarlar bu sürece kaynaklık eder. İddianamenin kabulünden sonra yargılama asliye ceza mahkemesi tarafından yürütülür. Yargılamada genel hükümlerin uygulanması esastır. Deliller arasında polis tutanakları, el konulan oyun araçları, tanık beyanları ve sanığın ikrarı önem taşır.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun getirdiği düzenlemeler uyarınca, bu suçta seri muhakeme usulü de gündeme gelebilir. Özellikle delillerin açık ve suçun sabit olduğu hallerde seri muhakeme ile yargılamanın hızlandırılması mümkündür. Bunun dışında, uzlaşma kapsamı dışında kalan suçlardan olması nedeniyle tarafların anlaşması davanın düşmesine yol açmaz.

Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama Suçu Yargıtay Kararları
İskambil Kağıtlarıyla Sokakta Kumar Oynatma Suçu
Sanıkların sokakta “bul karayı al parayı” oyunu oynatmak üzere üç iskambil kâğıdı kullandıkları, kolluğun düzenlediği tutanakla sabittir. Yerel mahkeme eylemi dolandırıcılık kapsamında değerlendirmiştir. Ancak Yargıtay, ortada mağdurun yanıltılması suretiyle haksız menfaat sağlanmadığını, oyunun kâr ve zararı talihe bağlı olması nedeniyle kumar niteliği taşıdığını belirtmiştir. Dolandırıcılık suçunun unsurlarının bulunmadığı vurgulanmıştır. Yargıtay, olayın TCK 228/1 kapsamında “yer ve imkân sağlama” suçu oluşturduğuna hükmetmiştir.
(Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 26.03.2010 tarih, K.2016/1082)
Kahvehanede Kumar Oynatma Suçu
Sanıkların işlettiği kahvehanede gece saatlerinde kumar oynandığı, polis tutanakları ve tanık beyanları ile sabit olmuştur. Yerel mahkeme, delillerin yetersiz olduğu gerekçesiyle beraat kararı vermiştir. Yargıtay ise kahvehanede oyun masaları, iskambil kâğıtları ve oyun pullarının bulunmasının kumar oynanmasına yer ve imkân sağlama suçu için yeterli olduğunu kabul etmiştir. Ayrıca tanıkların beyanları da bu yönde destek sağlamıştır. Yargıtay, beraat kararını bozarak sanıkların mahkûmiyetine hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir.
(Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 07.12.2011, E.2015/23947)
Sigarasına Oyun Oynamak Suretiyle Kumar Oynatma Suçu
Sanığın işlettiği lokalde “poker” oynandığı ve oyuncuların para yerine sigara üzerinden kazanç sağladıkları tespit edilmiştir. Polis baskınında masada iskambil kâğıtları ve oyun pulları ele geçirilmiştir. Yerel mahkeme, kazancın sigara olması nedeniyle suçun oluşmadığı kanaatine varmıştır. Yargıtay ise kazancın para dışındaki mallar üzerinden sağlanmasının da kumar niteliğini ortadan kaldırmadığını vurgulamıştır. Şansa dayalı oyunda sigara kazanımı da ekonomik değeri nedeniyle kazanç sayılmıştır. Bu nedenle beraat kararı bozulmuş ve sanığın mahkûmiyetine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
(Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2015/23945 E.)
Dernek Lokalinde Kumar Oynatma Suçu
Sanığın başkanı olduğu dernek binasında yapılan aramada tombala makinesi, pinpon topları ve çok sayıda oyun pulu ele geçirilmiştir. Yerel mahkeme, eylemin dernekler kanununa muhalefet oluşturduğuna karar vermiştir. Ancak Yargıtay, fiilin niteliği itibariyle TCK 228 kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Dernek binasının kumar oynatmaya tahsis edilmesi yer sağlama fiilini oluşturmuştur. Ayrıca araç ve gereçlerin bulunması da imkân sağlamanın gerçekleştiğini göstermektedir. Yargıtay, beraat kararını bozarak sanığın mahkûmiyetine hükmedilmesi gerektiğine karar vermiştir.
(Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2014/4978 E.)
Kumar Oynanması İçin İmkan Sağlama Suçuna Teşebbüs
Sanığın tombala malzemeleriyle sokakta “tombala” oynatmaya çalıştığı sırada polis tarafından yakalandığı dosya kapsamıyla sabittir. Oyunun başlamadan kolluk tarafından engellenmesi nedeniyle suç tamamlanamamıştır. Yerel mahkeme beraat kararı vermiştir. Ancak Yargıtay, failin icra hareketlerine başlamış olması nedeniyle eylemin teşebbüs (TCK m.35) hükümleri uyarınca cezalandırılması gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle beraat kararı bozulmuştur.
(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2012/11843 E.)
Dolandırıcılık Suçu ile Kumar Oynatma Suçu Arasındaki Fark
Sanıkların “bul karayı al parayı” oyunu oynattıkları sırada polis tarafından yakalandıkları, dosyaya yansıyan delillerle sabittir. Yerel mahkeme, eylemin dolandırıcılık olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak Yargıtay, mağdurun hileli hareketlerle yanıltılmadığını, oyunun sonucunun tamamen talihe bağlı olduğunu ifade etmiştir. Bu nedenle dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı, eylemin esasen kumar oynanmasına yer ve imkân sağlama suçunu oluşturduğu sonucuna varılmıştır. Böylece suç vasfı düzeltilmiş ve mahkûmiyetin bu kapsamda kurulması gerektiği belirtilmiştir.
(Yargıtay 13. Ceza Dairesi, 2011/3880 E.)
Kahvehanede Poker Oynatılması
Sanığın işlettiği kahvehanede “poker” oyununun oynatıldığı, kaybeden oyuncuların çay parası ödemek zorunda kaldığı tespit edilmiştir. Yerel mahkeme sanığın beraatine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, oyunun kazanç amacı taşıdığını ve şansa dayalı olduğunu belirlemiştir. Ayrıca sanığın mekânında oyun masası ve iskambil kâğıtlarının bulunması, kumar oynatmaya yer ve imkân sağlama fiilini oluşturmuştur. Bu nedenle, beraat kararının isabetsiz olduğuna hükmedilmiştir. Yargıtay, suçun unsurlarının gerçekleştiğini kabul ederek dosyayı bozmuştur.
(Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 04.04.2012, E.2010/18160, K.2012/8472)